BIY AD

29 Kasım 2008 Cumartesi

Akmasa Da Damlıyor || GALATASARAY:61 B. Burhaniye Bld.:53


Kızların daha rahat, daha farklı kazanmasını beklediğimiz bir maçtı. Öyle kolay olmadı.

Normal karşılamak lazım, boş salonlara alışık olsalar da oyuncularımız bu kadar boşuna ilk defa oynadılar, ayrıca Aris maçı da konsantrasyonunu bozdu demek ki takımın.

Işıl heralde kariyerinin en kötü maçlarından birini oynadı. 3 sayı-4 asist-7 top kaybı ile bitirdi maçı. Robot değil, olur böyle şeyler ama Işıl'ın böyle bir gününde, Yasemen neden daha fazla süre almadı, sorun bu. Esra skorer bir oyunla, kazanmamızda büyük rol oynadı. Ondan beklentimiz bu zaten, kendini yavaş yavaş buluyor. Darısı Yasemin ile Tuğba'nın başına diyelim.

Bir hafta kadar dinlenecek Sarayın Sultanları, sonrasında Adana'da Botaş ile karşılaşacaklar.
Yine yanınızda olamayacağız ama sen yine de SALDIR GALATASARAY.

28 Kasım 2008 Cuma

Derbi Faturası Geldi

TBF, 2 hafta önce oynadığımız Fenerbahçe maçının cezasını kesti. Bir maç seyircisiz oynama ve 8 bin YTL.
Cumartesi günü oynayacağımız Burhaniye maçı, parke gıcırtılarıyla dolu bir maç olucak artık.

Ceza haksız diyemeyiz. Dedikleri gibi hakeme kötü söz de vardı, sahaya yabancı madde de atıldı. Yalnız sahaya cam şişe atıldı diyorlar, yanlış görmüşler kristal vazo attık. Cam şişe nedir yahu, pet şişedir o.
Taraftar olarak yalnız bıraktığımız için; takımdan özür, maç içinde başarılar dileyerek son verelim yazıya.

Yanında biz olmasak da, SALDIR GALATASARAY.

Sıradaki Rakip; Romanya'dan Municipal Targoviste


FIBA Eurocup'da, gruplardan namağlup çıkan 6 takımdan biri olan Sultanlarımızın, 2. turdaki kurbanları belli oldu. Bu kupadaki en önemli rakibimiz Dinamo'nun da bulunduğu, A Grubu'ndan yükselen Municipal Targoviste ile karşılaşacağız. İlk maç, 11 Aralık'ta deplasmanda. Rövanş 18 Aralık saat 20.30'da evimizde.

Maçlarını 2000 kişilik Sala Sporturilor salonunda oynuyor rakibimiz. Grup maçlarında aldığı sonuçlar ise şöyle;

23.10.2008 vs Dynamo 59-95 (A)
30.10.2008 vs KSSSE AZS-PWSZ Gorzow 70-67 (H)
06.11.2008 vs MBK 73-53 (H)
13.11.2008 vs Dynamo 50-58 (H)
19.11.2008 vs KSSSE AZS-PWSZ Gorzow 74-77 (A)
26.11.2008 vs MBK 69-75 (A)

Dikkat çeken, evlerinde aldıkları 2 galibiyet ve Dinamo maçını sadece 8 sayı ile kaybetmeleri. Turu atlarız zaten, D. Moskova'ya inat, iç dış farklı kazanalımda görsün herkes gücümüzü.
SALDIR GALATASARAY.

27 Kasım 2008 Perşembe

Yağmur Da Durmadı, Cimbom Da || GALATASARAY:97 Aris:45


Kızlar grubun son maçında adeta güç gösterisi yapmışlar. Bizse o sıralar trafikle mücadele ediyorduk, yağmuru durduramayınca fark yedik.

Telefonla, internetle maç skoru öğrendik. Şimdi sağdan soldan aldıklarımızı, güzel gazetelerin ince-uzun köşelerinde yazan amcalar gibi burda satmak hoş olmaz. O yüzden pek bir yorum yapamayacağım ama farkın açılmasıyla aldıkları süreleri iyi değerlendiren genç oyuncularımız, güzel istatistikler yapmışlar, bu maçın hoş yanı. Kötüsü ise çok şey beklediğimiz Esra ve Tuğba nedense hala sayı üretmekte sıkıntı yaşıyorlar.

Maksat eleştiri değil, beraber topu topu 12 resmi maç yapmış takımda böyle aksaklıklar olur. Avrupa'da 6'da 6 yapmış, yeni başlayan ligde (kaybettiğimiz 2 maçta) o anlık şartlar göz önüne alındığında fazla bir kaybı olmayan, sezonun ilk resmi maçında en önemli rakibini yenen, Cumhurbaşkanlığı Kupası'nı kaldırmış oyuncuları eleştirmek, kimsenin haddine değil zaten. Bizim; Yasemin'den de, Tuğba'dan da, Esra'dan da çok daha büyük beklentilerimiz var. Çünkü camianın bu takımdan beklentisi, sadece bir lig şampiyonluğu değil. Yenilmez Armada'yı, Galatasaray'ın 4. Avrupa Kupası'nı, bu takımda görmek istiyoruz. Bu mükemmel kadronun sezon sonunda hak ettiği yerde olmasını istiyoruz.

Beklentilerimizin yüksekleğinin de acelemizin de sebebi size olan büyük güvenimiz.
Sana yakışanı yapmak için, SALDIR GALATASARAY!

25 Kasım 2008 Salı

24 Kasım 2008 Pazartesi

Ankara'dan, SARAYIN SULTANLARI Geçti || Çankaya Üni.:58 GALATASARAY:83

Kızlar bu sezon Cumhurbaşkanlığı kupasından sonra ikinci ve son kez Ankara'ya misafir oldu. Rakip gücümüzü tartmak için yeterince ağır değildi. Fransa ertesi Ankara'dan da yine farklı galibiyetle ayrıldı kızlar. Ankara'ya hoş bir veda etti Sarayın Sultanları.

Maça; Işıl, Tuğba, Seimone, Bahar, Taj beşiyle başladık. Seimone'un aramıza dönmesi sevindirici zaten rakip potaya bıraktığı 20 sayı ile ben geldim dedi. Taj da Fransa'da kaldığı yerden devam edince (19 sayı - 5 ribaund - 3 asist) böyle maçlarda zorlanmamız biraz zor oluyor.
Ufak salonu tam anlamıyla doldurmasak da, takımımız Ankara'da taraftarının sevgisiyle karşılandı ve uğurlandı. Derbi mağlubiyeti sonrası taraftarın ve takımın yüksek inançla yoluna devam etmesi, kaybetmeden ilerleyen her hafta bizim için birer artı puan. Kaptan VJ'in geri dönüşü ve oyuncularımızın -özellikle yerliler- tekrar kendi standartlarına yükselmeleriyle, içinde olduğumuz tüm turnuvaların en büyük favorisi biziz.
Taraftarın sana güveniyor sonuna kadar, SALDIR GALATASARAY.

21 Kasım 2008 Cuma

Alo? Sutton-Brown'la mı görüşüyorum?

Derbiden aklımda kalan bir kare:
Işıl blok yedikten sonra topu Sutton-Brown'un ayağına vuruyor ve centilmenlik dışı faul alıyor. Sayı krizine girmiş olan rakip farkı tekrar açıyor. O an "Ne yaptın be Işıl!" diye kızmadım ama bir şey söyleme hakkım olsa tercihim kesinlikle "Sakin ol" olurdu fakat o da yanlış tercihmiş.

Işıl zaten yeterince sakinmiş, bu olay yaşanana kadar TSB manasızca can yakıcı şekilde 3 müdahale yapıyor Işıl'a. Her seferinde rakibesini yere devirmeyi başaran TSB, birinde ufak süreli bir sakatlık da yaşatıyor. Işıl (futbol tabiriyle) bu biçişlerin ilk üçüne ses seda etmiyor ama 4. pozisyon; blokladıktan sonra arkadan atılan diz ve küfürvari bağırışlarının amacı neydi TSB? Hani efor sarfediyorsun, gaza geliyorsun basketbol böyle bir spor. Kabul ediyoruz, tamam. Tamam da sadece konuşsan kimse sana yine bir şey demeyecek. Neden diz atıyorsun Işıl'a? Garezin mi var? O Galatasaray'lı, ben de harbi Fenerliyim ispatında mısın?
Anlamak güç. Yoksa birileri kulağına mı söyledi, "canını yak Galatasaray'ın 10 numarasının" diye?

TSB'nin ona yaptıklarına çok bile dayanmış Bandiera. Orda topu ayağına vurup arkasını dönüyor, topu değil de Sutton-Brown'u atsa seyircinin önüne neler olurdu? Galatasaray tribünlerinin göz bebeği Işıl orda istese olayı biraz uzatır ve taraftarının hakeme, skora olan tepkisini TSB'nin üzerine döndürürdü. Yine ağır başlı davranmış "her şeyimiz". ..

20 Kasım 2008 Perşembe

5'de 5! || USO Mondeville:61 GALATASARAY:79


Sarayın Sultanları, FIBA EUROCUP'da oynadığı 5. maçı da kazandı. Öncelikle hepsini tebrik edelim, derbi sonrası bu ayağa kalkmayı başardıkları için.

Seimone'un sakatlığı nedeniyle süre alamadığı maça takımımız; Işıl, Tuğba, Bahar, Yasemin, Taj beşiyle başladı.
Taj, Seimone'un yokluğunu hissettirmemiş takıma. Tecrübeli yıldızımız 25 sayı-12 ribaund ile hem takımın hem de Eurocup'da gecenin en skorer ismi oldu. Maç sonucunda 18 sayılık farka rağmen, maç öyle kolay da geçmedi. 3. çeyrek sonu-4. çeyrek başındaki 9-0'lık seri ile maçı koparabildik ancak. Bahar Çağlar (15 sayı-7 ribaund) bulduğu süreyi çok iyi değerlendirdi. İsabetleri dış şutları ile maçın kopmasında büyük rol oynadı. Ayrıca, Işıl Alben (11 sayı - 10 asist) double double yaptığı gecede 4 de top çalarak, asist ve top çalma istatistiklerinde lider oldu.


FIBA resmi sitesinde övgüyle bahsediliyor takımımızdan zaten Dinamo Moskova ile birlikte turnuvanın en dikkat çeken iki takımından biriyiz şu anda. İnşallah finalde de onları yenerek alacağız bu kupayı.

TBBL'de kaybetsek de Avrupa'da bitmesin bu YENİLMEZ ARMADA rüzgarı.
Sonuna kadar, SALDIR GALATASARAY!

DipNot: Takımımızı, Fransa deplasmanında yalnız bırakmayan gurbetçi taraftarımıza da sonsuz teşekkürler.

17 Kasım 2008 Pazartesi

Sarayın Sultanları @Mondeville

FIBA EUROCUP G Grubu'nda oynadığı 4 maçı da kazanan Aslan Kızlar, 5. maç için Mondeville deplasmanına gidiyor. 19 Kasım Çarşamba günü, Fransa'ya konuk olacağız. Biz artık çıkmayı garantilesek de, her sayının bile üst turlar için önemi var. Evimizdeki maçı 73-53 gibi bir skorla rahat geçmiştik. Deplasmanda da aynı tarifeyi bekliyoruz.
Hem moral için, hem inancımızı göstermek için SALDIR GALATASARAY'ım!

16 Kasım 2008 Pazar

Kötü Başlangıç || GALATASARAY:58 Fb:66


Aslında sezon bizim için, tam istediğimiz gibi başlamıştı. Ankara'daki fener galibiyeti ile yıllardır süren kupa hasretine son vermiştik. Yeni takımdık, eksiklerimiz vardı o halimizle son yılların başarılı takımını tarafsız sahada yenmemizin, bize kendi evimizde sadece 2 puan değil farklı bir galibiyet bekleme hakkını verdiğini düşünüyorduk. Ama olmadı, iyi de başladığımız maçın ellerimizden kayıp gidişine şahit olduk. Kabul ediyorum takım çok iyi oynamadı, tribünde biz de basketbol taraftarlığını yapamadık, takım bize ne kadar mahçupsa biz de onlara mahçubuz o kendi aramızdaki sorun ama maç hakemleri kime karşı sorumludur? Adalet dağıtmak için mi yoksa uşaklık etmek için mi çıkıyorlar sahaya anlamak güç..
Biz salonda sıkıntılı bir takipte olduğumuz için asıl eğlenceyi kaçırmışız. Gelemeyen arkadaşlarımız haberdar etti, açtık fb tv'yi maçın tekrarını izledik. İki tane insan iyisi oturmuşlar bize hakaretler yağdırıyorlar. Sonra isyankar tavırlarla "BU ÖFKE, BU NEFRET NEDEN?" sorusunu soruyorlar. Keşke o sıralar bir kendinize baksaydınız, eğer içinizde sportmenlik namına bir şey olsa yüzünüze tükürürdünüz birbirinizin. Pislikmişiz biz, güldürmeyin kendinize arsız kızınız Nevriye'ye biraz hanımlık öğretin bizle uğraşana kadar.
Karşı tarafın televizyon kanalından öğrendiğimiz, ezeli rakip & ebedi dosta edep dersi vol.1'i bitirip kendi içimize dönersek;
Kızlarımıza, hocalarımıza canın sağolsundan başka ne diyebiliriz ki? Kimlere kaçar kere dedik bu klişeyi size de deriz ne olucak. Biz sizinle yine gurur duyuyoruz, eğmeyin başınızı öne. Ankara'da yaptığınızı, "medeniyetin doğduğu yer(!)" Caferağa'da da yaparsınız.
Normal sezonun yoktur günahı bunlar bize ders olsun yeter, o kupa yükselecek ellerinizde.

DipNot: Kötü sonuç ile bu sayfa olayına başlamakta kötüymüş. Blog kötü gitmese bari.