BIY AD

30 Ocak 2009 Cuma

Haftanın Maçları


Cuma
14:00 Çankaya Üniversitesi:101 - Botaş:99

Cumartesi
15:00 Tarsus Bld. - Panküp TED

Pazar
14:00 Ceyhan Bld. - GALATASARAY
15:00 Beşiktaş CT - B. Burhaniye Bld.

Pazartesi
18:30 Fenerbahçe - Mersin Bld.

İlk Mağlubiyet || K.V. Imperial AEL:63 GALATASARAY:61



Maçın ilk çeyreğini elde olmayan nedenlerle tam olarak izleyemesem de ikinci çeyreğin başına yetişebildim.İlk kısımı da büyük bir heyecanla livescore'dan takip edebildim baştan söyleyeyim de sonra masabaşı haber yazan gazeteci durumu oluşmasın.

Maça Işıl-Esra-Augustus-Yasemin ve Sophia Young beşi ile başladık ve çok da güzel bir başlangıç yaptık açıkcası.İlk çeyreği 19-22 önde kapattık Augustus'un etkili oyunu ile.Çeyrek sonunda ise salonu dolduran Rum seyircilerin tahriklerini,sahaya müdahalelerini izledik.Bize ayrılan bölümü dolduran taraftarlarımız bu olaylara alışık olduklarından hazırlıklı gelmişler maça,açtıkları Türk bayrağı ile olaylar daha da kızıştı ve maç yaklaşık 10 dakika kadar durdu.Doğrusunu söylemek gerekirse bekliyordum bu hareketleri rakip takımdan,yanıltmadılar beni sağolsunlar.

Gecikmeli olarak başlayan ikinci çeyreğe bu olayların da etkisiyle oldukça durgun başladık ve ilk 4 dakika sayı bulamadık.İlk 10 dakikadaki o ritmimizi kaybettik,neyse ki halen eli sıcak olan Augustus durumu toparladı ve devreye 35-35 berabere girildi.İlk yarıda bizi en çok zorlayan durum uzunlarımızın ikişer faul alması ve bu nedenle onlardan tam randıman alamamamız oldu.İkinci yarıya etkili bir savunma ile başladık ve 11-2'lik bir seri oluştu ilk 5 dakikada.Bu 5 dakikada yediğimiz iki sayının da serbest atıştan olduğunu söyleyelim,çeyreğin ortasında henüz saha içi isabeti yoktu ev sahibi takımın.46-52 önde girdiğimiz son çeyrekte önce Augustus'un sportmenlik dışı faulü,onun ardından da gereksiz zorlamalarımız ve top kayıplarımız ile son çeyrek17-9 sonuçlandı ve sahadan 63-61 mağlup ayrıldık Avrupa Kupalarında bu sezon ilk kez.

Geçen sezon çok daha dar bir rotasyonla iki kez yendiğimiz rakibimize bu sefer yenilmemizin nedenleri olmalıydı elbette.Öncelikle uzun oyuncularımızın faul problemine girmesi bizi oldukça olumsuz etkiledi.Tam olarak ritm bulamadan,ısınamadan kenara geldi oyuna giren uzunumuz.Kress üçüncü çeyreğin ortasında beşledi,Yasemin faul problemi ile kenara geldi ilk yarıda.Bu mağlubiyetteki bir diğer etken ise dış şutlardaki kötü yüzdemizdi.Esra-Tuğba-Şaziye üçlüsü 10'da 1 ile atarken takım halinde de 17de 3 gibi oldukça düşük bir yüzde ile attık.İlk başta söylediğim uzun oyuncularımızın faul problemi yaşamasına bağlı olarak ribauntlarda da sorun yaşadık.12'si hücum ribaundu olmak üzere 39-31 ev sahibi takım adına bir üstünlük var ribaundlarda.

Sahada 40 dakika kalan Augustus 21 sayısı ile takımın en skoreri oldu,gecenin de en skorer 4.oyuncusu oldu bu arada.Yalnız sahada Augustus varken son topu Tuğba ile kullanmamız da gerçekten anlamsız bir durum neresinden bakarsak bakalım.Sophia ve Augustus ikilisi sahada ise ve hücumda son top bizdeyse eğer o top ya içeriye inmeli ya da Augustus'un ellerine teslim edilmeli.Tuğba demişken,sene başından bu yana şut ve pas tercihleri konusunda sıkıntı yaşadığını görüyoruz,bu akşam bir kez daha yaşadık bu durumu.Maçın son hücumunda kaybettiğimiz top sonrası bitime 4 saniye kala rakip potanın dibinde faul yapmasına da bir anlam veremedim,tecrübesizlikten ve heyecandan olsa gerek.


Maç içinde zaman zaman iyi seriler yakalasak da bir türlü istediğimiz hamleyi yapamadık,vurup geçemedik rakibe.Bunu yapamadıkça da rakip oyunda kaldı sürekli,zaman zaman farkı çift hanelere kadar çıkarsak da geri dönüp kazanmayı başardılar.Dış şutta Esra-Şaziye-Tuğba üçlüsü kendi yüzdeleri ile atabilse ya da serbest atış çizgisinden 10/20 gibi düşük bir yüzdeyle atmasak çok rahat kazanabileceğimiz bir maçtı ama yazıp çizdiklerimiz havada kalıyor tabii şu skordan sonra.

Bu kupada kendimize en büyük rakip olarak gördüğümüz Dinamo Moskova takımı da Atina deplasmanında son saniye basketi ile 74-75 kazandı bu akşam,hatırlatayım istedim.Maçın sonuna kadar geriden gelen Dinamo skor 73-66 iken hem benche hem de oyuncuya çalınan teknik faul sonrası kullnadığı serbest atışlarla son iki dakikada 9-1'lik seri yaparak maçı kazanmayı başardı.İlk gruplarda sağladığımız averajlar ile her ne kadar kolay rakiplerle karşılaşsak da görüldüğü gibi kağıt üstünde oynanmıyor bu oyun,sahada mücadele eden ve maçı isteyen taraf kazanıyor.

Maç sonunda coachları Linos Gavriel basın toplantısında oldukça önemli bir galibiyet aldıklarını ve takımı ile gurur duyduğunu söylemiş.13 sayı atan ve takımının en skorer oyuncusu olan Shyra Ely de taraftarlarını önplana çıkartarak onların bu konuda en iyisi olduğunu söylemiş ve İstanbul'da da kazanacaklarını iddia etmiş.Ne diyelim bekliyoruz 5 Şubat'ta. . .

Geçen sene 5 buçuk kişilik rotasyonla 10 fark attığımız deplasmandan bu sene 9 kişilik ve çok daha kaliteli bir kadro ile galibiyet çıkaramamamız elbette sorgulanması ve çözülmesi gereken bir sorun.Cem Akdağ'ın ayrılışının ardından halen bir isimle anlaşamamamız da ayrı bir sorunsal.Elimizde gayet iyi bir beste var.Sadece nerelerde hangi notayı basacağımızı düzenleyecek bir isime ihtiyaç var.Bu isim eğer ki Hakan Acer olacaksa, bu da açıklanmalı ki herkes bunu bilsin ve ona göre davransın.

Maç sonrasında da gerek taraftarlarımıza gerek takımımıza sıkıntılı anlar yaşatan Rum takımını haftaya Ayhan Şahenk'e bekliyoruz,Sarayın Sultanları orada olacak.

27 Ocak 2009 Salı

Yeniden Avrupa, Yeniden AEL


18 Aralık günü oynadığımız MCM maçıyla ara verdiğimiz Eurocup maceramıza hemen hemen 1.5 ay sonra tekrar başlıyoruz. Rakibimiz Güney Kıbrıs'tan K.V. Imperial AEL. İlk maç 29 Ocak günü Güney Kıbrıs Rum Kesimin'de oynanacak.
Liglerinde son 3 senenin şampiyonu olan AEL'in toplam 7 şampiyonluğu bulunmakta. Geçtiğimiz 3 yıl ülkesini Eurocup'da temsil eden AEL'in ilk Avrupa maceraları, onlar adına pek de keyifli değildi. 2006/07 sezonununda bulunduğu grubu galibiyetsiz kapadılar.
Sonraki sezon bizimle aynı grupta mücadele ettiler ve oynadığımız iki maçı da 10'ar sayılık farklarla kazandık(69-79, 74-64). Aramıza tekrar katılan Sophia'nın dışardaki maçta 29, içerdeki maçta 32 sayıyla, canlarını en çok yakan oyuncumuz olduğunu belirtmemiz lazım.

Bu seneye gelirsek kadrolarında geniş bir değişikliğe gittiler, kadronun temelini geçtiğimiz senelerdeki gibi yerliler değil Yugoslav ekolünden gelen oyuncular oluşturuyor, bol bol sonu "-iç" ile biten oyuncuları var. Şu ana kadar rotasyona sadece birer dakika ile giren iki Rum oyuncuları, ne kadar uluslararası bir takım olduklarının ispatı. Amerikalıları ise takımın yıldızları konumunda, WNBA patentli uzun forvetleri Shyra Ely takımın bir numaralı skor opsiyonu. Guard Natasha Lacy ise takımın asist lideri ve turnuvada bu istatistikde 8. durumda(4.9 ort.).
İçinde bulundukları F Grubu'nu; 3 galibiyet, 3 mağlubiyet ile 3. sırada tamamladılar. Evlerinde, grup lideri Cras Basket Taranto'ya grup aşamalarındaki tek mağlubiyetlerini yaşattılar (70-53). Sonraki aşamada rakipleri İspanya'nın Rivasecopolis takımı oldu. Eşleşmenin favorisi, eski oyuncumuz Petra'nın da formasını giydiği Rivasecopolis olsa da her iki maçta da rakibini mağlup eden AEL (62-58, 70-79) üst tura yükseldi.
Favori rakiplerine karşı başarılı maçlar çıkarıyor rakibimiz. Kazandıkları ilk Rivas sonrası coahları Linos Gavriel'in hala tura inanmadığını açıklaması, İngiltere futbol liginden tanıdığımız akıl oyunları mı, yoksa takımının bir tesadüfe imza atmasının yansıması mı, Sarayın Sultanları karşısında göreceğiz.

Galatasaray karşısında da tarih yazmaya devam etmek istiyoruz diyorlar. Gülünç geliyor bu laflar bir Galatasaray taraftarına, o bizim işimiz ne de olsa.

25 Ocak 2009 Pazar

Anket: Zafer Kalaycıoğlu

Bu sıralar hem Fenerbahçe hem de bizim tarafımızda çok konuşulan bir dedikodu; Zafer Kalaycıoğlu'nun Galatasaray'ın başına geçmesi.
Sonuçları merakla bekliyoruz...

Cevapsız Sorular

Bekliyoruz..

20 Ocak 2009 Salı

Resmen Ayrıldık


Uzun süredir konuşulan ayrılık bugün resmileşti, takım kaptanımız Taj artık bizimle olmayacak. Savunma yönüyle eleştirilse de hücumdaki katkısı standart oyunu ile hep işleyen dişlilerden biriydi benim gözümde.

İşler zorlaşacak bizim adımıza bu kesin ama geçen seneye bakıldığında hala geniş bir uzun rotasyonumuz var. Hepsi de iyi oyuncular yeni bir transfer olmasa da hepsine güvenimiz sonsuz ama bir isim var bu formanın değerini çok iyi bilen, artık bu takımın kaptanı konumunda olan.

Her şerden bir hayır doğar derler. Beklentimiz tam performans ile oynayan, sahaya ağrılığını koyan bir Yasemin istiyoruz artık.



Taj ne kadar büyük oyuncu olursa olsun, bir Galatasaray taraftarının hissettiklerini anlayamaz. Bu formanın değerini, isteklerimizin önemini, onlara olan sevgimizi bilenlerle kupalara kadar devam!

19 Ocak 2009 Pazartesi

Sesimiz Geliyor Mu ?

18 Ocak 2009 Pazar

Ayaktayız || GALATASARAY:64 Samsun Basket:61


Maçtan önce sıralamada üstümüzde yer alan takımlara kaybetmememiz gerekiyor demiştim,Sarayın Sultanları bunun bilincinde sahaya çıkarak maçı zor da olsa kazanmayı başardılar.

Işıl Alben, Tuğba Palazoğlu, Seimone Augustus, Sophia Young, Marina Kress beşi ile başladı maça Hakan Acer.Beklediğimiz gibi çekişme 40 dakika boyunca sürdü,zaman zaman öne geçip zaman zaman geriye düştüğümüz maçın ilk yarısını 38-34 önde tamamladık.Zorlu geçen bir dördüncü çeyrek sonrası da maçı 64-61 kazanmayı başardık.

Cem Akdağ'ın ayrılmasından sonra ilk maçımızdı ve göstereceğimiz reaksiyon oldukça önemliydi bu noktada.İstatistikler üzerinden gidersek 12 asistle topu rakibimize göre daha iyi paylaştığımızı söyleyebiliriz zira Işıl'ın 5 asistine karşılık Samsun Basket takımı total 5 asistle tamamladı maçı.Bunun yanı sıra ribaund ve top çalmada da rakibimize karşı bir üstünlüğümüz var.Bu kısımlardaki üstünlüğümüze rağmen maçın son topa kadar gelmesinin sebebi ise dış şutlardaki düşük yüzdemiz.Tuğba&Şaziye ikilisinin 11de 1 attığını unutmadan ekleyeyim.Özellikle Tuğba'nın sene başından bu yana sıkıntısı var şut ve pas tercihleri konusunda,bu noktada biraz daha iyi seçilmiş şutlar bekliyoruz kendisinden.Kendi yüzdelerinde atabilse iki oyuncumuz maçı çok daha rahat tamamlayabilirdik.

Madem istatistikler dedik oradan devam edelim.İçeriden iki takım da 19 isabet bulurken dış şutlardan da 5 isabet bulmuş yani buraya kadar skor 53-53.Farkı yaratan ise serbest atış çizgisine gitmek ve buradan yüzdeli atmak oldu bu maçta.Biz 11/17 atarken rakibimiz 8/9 attı ve maçı buradaki 3 farkla kazanmayı başardık.Serbest atışların önemini gösteren oldukça hoş bir detay bu bizim adımıza.

Zor bir dönemeçte biri deplasmanda olmak üzere iki rakibimize karşı iki önemli galibiyet aldık.Önümüzdeki haftayı bay geçiyoruz,Avrupa maçımız var ligden önce.Samsun Basket koçu Cantuğ Keskindemir'e teklif yaptığımızı,kendisinin ise bu teklifi geri çevirdiğini öğrendim,önümüzü daha net şekilde görebilmek adına gelecek isim biran önce belli olmalı.

16 Ocak 2009 Cuma

Kritik Viraj:Samsun Basket


Ankara'da ezeli rakibimiz Fenerbahçe'ye karşı alınan farklı galibiyet ve kazanılan Cumhurbaşkanlığı Kupası'nın ardından sezonu Samsun deplasmanında açıyorduk 19 Ekim tarihinde.Ve hiç beklenmedik şekilde sahadan 63-49 gibi bir skorla yenik ayrılmıştık.

20-6'lık bir ilk çeyrek sonrası ikinci ve üçüncü çeyreklerde farkı kapatmamıza rağmen son çeyrekte 16-6 gibi kötü bir çeyrek oynayınca mağlubiyet kaçınılmaz olmuştu bizim için.4/23 gibi çok kötü bir dış şut yüzdesine sahip olduğumuz maçı,deplasmanda dolu bir salonda kazanmak kolay değil tabii.Esra-Işıl-Tuğba üçlüsünün 13de 1 gibi felaket bir üçlük yüzdesi ile oynadığını da ekleyelim bu istatistiklere.Mağlubiyeti bir oyuncuya yıkmak için değil 17 sayı atan Augustus dahil çok düşük yüzde ile hücum ettiğimizi söylemek için yazdım bu rakamları,diğer 9 maçta 50 sayının altına hiç düşmedik zaten.

Lige yeni çıkan bir takım olması nedeniyle ilk başta çok yadırgadık bu mağlubiyeti ama haftalar geçip Samsun takımının aldığı galibiyetleri gördükçe işin rengi değişmeye başladı.Şu anda lider Fenerbahçe'nin arkasından 1 galibiyet farkla ikinci durumda Samsun Basket.Aldığı 2 mağlubiyet İstanbul deplasmanlarında Fenerbahçe ve Beşiktaş Cola Turka'ya karşı.Akatlar'da iki uzatma sonunda kaybederken,Caferağa'da da maçı son topta verdiler.

Ligimizi iyi bilen,aşina olduğumuz bir isim Mc Bride ile takıma bu sene katılan ABD'li genç oyuncu Larkins takımda öne çıkan iki yabancı oyuncu.Yerli oyuncu rotasyonunda ise haftasonu All-Star'da üçlük yarışmasına katılan Burcu Uzun gibi Nihan Anaz gibi tecrübeli oyunculardan yararlanıyor coach Cantuğ Keskindemir.Larkins takımın sayı ve ribaund lideri,her iki istatistikte de çift haneli ortalamalar tutturmuş durumda geride kalan 10 maçta.Mc Bride ise ligimizde Sayı Kraliçesi olmuş bir oyuncu ve sayılarının yanında takımın da asist lideri durumunda şu anda maç başına 4 asist ortalaması ile.Caferağa'da devreye 13 sayı geride girmesine rağmen maçı son topa kadar taşımaları aynı şekilde Akatlar'da ilk 20 dakikada çift haneli farkla soyunma odasına gitmelerine karşın maçı 2kere uzatmaya götürmeleri ne kadar savaşcı ve tehlikeli bir takım olduklarının en iyi göstergesi.

Devrenin son maçında Beşiktaş Cola Turka maçından önce sıralama üstümüzde yer alan takımlara karşı mutlak galibiyet almamız gerektiğini söylemiştim,bu bağlamda kazanılması gereken önemli maçlardan biri de Samsun Basket maçı.Aynı şekilde ligin ilk yarısında mağlup olduğumuz Fenerbahçe ve Mersin BŞB maçları da oldukça önemli maçlar.Beşiktaş Cola Turka galibiyetlerinden sonra bu maçları da kazanmamız halinde playoff öncesi sıralamadaki yerimizi daha yukarılara çekme şansımız var.

Cem Akdağ'ın ayrılmasından sonra çıkacağımız ilk resmi maç ve takımın başında Hakan Acer olacak.Sultanların bu ayrılmaya nasıl bir reaksiyon göstereceğini hepimiz Cumartesi sabahı göreceğiz,Yasemin gibi Esra gibi tecrübeli oyuncularımızın yanı sıra Işıl Alben gibi formanın ağırlığını çok iyi bilen oyuncularımızın varlığı bu konuda biraz olsun içimizi rahatlıyor tabii ki.

Ligin ilk maçında alınan yenilginin rövanşını almak ve Cem Hoca'nın ayrılmasından sonra ayakta durabildiğimizi göstermek adına önemli bir maç olacak Samsun maçı.Uykularımızdan feragat edip haftasonu için erken olarak belirlenen bir saatte salonda yerimizi alıp,Sarayın Sultanlarına desteğimizi göstermemiz gerekiyor.

Kübra Kayseri'de


Kübra Siyahdemir sezon sonuna kadar Panküp Ted Kayseri Koleji'ne kiralandı.

Kendisi için de oldukça yerinde bir karar zira rotasyonda yeterli süre bulamadı sezonun geri kalan kısmında.Önümüzdeki sezon oyununu geliştiren,zenginleştiren bir Kübra'yı yeniden takımımızda görmek istiyorum kendi adıma.

Şimdilik yollarımız ayrılıyor. . .

10 Ocak 2009 Cumartesi

Yıldızların(?) Altında




Augustus'un kadroda yer almamasının ardından görüşlerimizi yazmıştık All-Star organizasyonu hakkında yine de kadroda yer alan Işıl,Bahar ve Yasemin için geçtik ekran karşısına.Yabancı kadrosunda yer alacağı açıklanan Taj takımımızdan ayrıldığı için bugünkü organizasyona katılmadı.

Bu federasyondan çok da güzel şeyler beklememeyi öğrendik geride kalan dönemlerde,üç sayı yarışmasındaki skorboard rezaleti ile başladı gün.Alex Quigley ilk denemesinde 18 yapıp mutlu şekilde kenara geliyordu ki hop noluyor,sürede hata oldu bi daha at bakalım dediler.Eee onun da konsantrasyonu dağıldı tabii,10 yapabildi sadece ikinci denemede.Ardından taraftarlar arasındaki yarışmada küçük bir kız çocuğu ve boylu,fizikli bir erkek taraftarın yarışını izledik.Hayır olay Bayanlar All-Starı salonda yüzlerce bayan var neden erkek seçilir oraya anlamak mümkün değil.

Neyse maç başlasın bakalım derken,formaları görmem bir oldu.Birbirinin aynısı formalar izlerken eziyet olsun diye hazırlanmış sanki.








Türk Karması maça çok iyi başladı,farkı da çift hanelere kadar çıkardı ilk yarıda.İkinci yarının başlamasıyla ligimizin yabancıları farkı azalttı,son çeyreğe kafakafaya girdikleri maçı 104-97 kazandılar.Işıl Alben 11sayı 3 asist 1 ribaund ile oynadı,Yasemin Horasan 13 sayı 9 ribaund 2 asist ile double double'ı kaçırdı.Bahar da maçı 3 sayı 3 ribaund ile tamamladı.

Samsun'da ligin ilk haftasında kaybetmiştik Cumhurbaşkanlığı Kupası'nın rehavetinden diyerek kendimizce yenilgiye kılıf aramıştık ama bu salonda yaratılan atmosferi görünce sonuca pek de şaşırmamak lazım.Gerçekten iyi bir ortam kurulmuş orada,takım da gayet başarılı olunca halk ilgi gösteriyor olaya;emeği geçenlere teşekkür etmek gerek.

Unutmadan,yenilen takımdan MVP seçmek de günün en son bombasıydı.Nevriye Yılmaz 26sayı 9 ribaund 3 asist ve 1 blokluk performansı ile günün MVP'si oldu.

Bu da günün en güzel karesiydi..=)

8 Ocak 2009 Perşembe

Son Galibiyet!


Sene başında alınan mağlubiyetlerin ardından sıralamada üstümüzde yer alan hiçbir takıma karşı mağlubiyet almamamız gerekiyordu bu maç öncesinde ve yılın ilk derbisinde Akatlar'daydık.TBL'de son iki haftada alınan sonuçlardan sonra derbilerde favorinin olmadığı gerçeği hafızalarımızda çok taze iken bu maçtan önce ''kesin yenicez aga'' diyemedik gönül rahatlığıyla.

Maça sert savunma yaparak başladık ve Augustus'un domine ettiği bir 10 dakika izledik.İki takımda oldukça düşük yüzde ile hücum edince ilk çeyreğin skoru 14-15 lehimize tamamlandı.İkinci çeyrek sadece 9 sayı yedik ve devre sonundaki 8-0 run ile devreyi 23-32 önde kapadık.20 dakikada yalnızca 23 sayı yememiz elbette çok güzel ama ne yazık ki hücumda yeterli verimliliği sağlayamayınca farkı çift hanelere çekemedik ve maçın tamamına yakını başabaş geçti.Farkı 15lere kadar çekmeyi başardık ikinci yarının başında ama maçı aldık dediğimiz anlarda Beşiktaş'tan iyi bir geri dönüş izledik,dördüncü periyotta bitime 2 dakika kala yalnızca 3 sayımız vardı.Son anlarda tecrübe konuştu ve maçtan galip ayrılmayı başardık..

1 dakika sahada kalan yeni transfer Brown hariç oynayan bütün oyuncularımızdan skor katkısı aldık.Rakibimizde 51 sayıyı 5kişinin bölüştüğünü düşünürsek bu noktada kadro farkımızı ortaya çıkardığımızı söyleyebiliriz.

Sophia Young'un gelmesi ile beraber pota altımız daha da güçlenecek,en önemlisi sertlik ve dinamizm sağlayacak takıma Sophia.Geçen sene potaaltında tek başına savaştığı maçları düşününce bu ekip ile beraber çok daha verimli olacağı aşikar.Cem Akdağ da bu şekilde düşünmüş olacak ki topu sürekli içeriye indirdik,74 topun 62sini içeriden kullandık ve bunların büyük bölümünü de Sophia ile kullandık.Yeni gelmesinin de etkisi ile çok çok düşük bir yüzde ile oynadı ki zaten kendi yüzdesini tutturabilse maçı üçüncü çeyreğin ortasında bitirmiş olurduk kullandığı 19 topu düşünürsek.

Dabovic ve Hornbuckle'ın totalde 0/15 ile hücum ettiğini de söyleyelim unutmadan.İki yabancısından sıfır katkı alan Beşiktaş'ın maçı son anlara kadar taşıması da onlar adına oldukça önemliydi.Yabancılar demişken...Augustus maça çok hızlı başladı ve sahadaki 10 oyuncu içerisinde kendini hemen belli etti,kendisini All-stara seçmeyenler de izlemişlerdir umarım maçı.

Hücum ribaundlarında 16-7,totalde 45-37'lik bir üstünlüğümüz var.Rakibimize oranla topu daha iyi paylaştık asist sayılarından da görebiliyoruz bunu.İstatistik kağıdında birçok parametrede üstün iken maçın son topa kadar gelmesinin sebebi de içeriye indirdiğimiz topları Sophia başta olmak üzere-17de 3 ile oynadı kendisi-çok düşük yüzde ile potaya atmamız.

Maçın sıkıştığı ve sayı bulmakta zorlandığımız 4.çeyrekte bitime 2 dakika kala sadece 3 sayı atabilmiştik ve skor tabelası 48-48 idi.Işıl'ın asistinde Şaziye'nin üçlüğü bize maçı getirdi,kendisinin buraları defalarca oynamış tecrübeli bir oyuncu olduğunu biliyoruz.Önümüzdeki dönemde bize bu noktada büyük katkıları olacağı aşikar,ama gene de bir burukluk var içimde o transfer sonrasında..

Kaptanı en sona bıraktım özellikle.Dün gerçekten çok iyi oynadı,9 sayı 6 ribaund 5 asist 6 top çalma..Başka söze gerek var mı Işıl ?

Erkeklerde Beşiktaş Cola Turka yenilgisinden sonra Murat Özyer görevinden ayrılmıştı,dünkü Beşiktaş galibiyetinden sonra da Cem Akdağ görevi bıraktığını açıkladı.Var birşeyler ne diyelim hayırlısı olsun,şubeye emek veren herkese teşekkür etmek boynumuzun borcudur.

Son olarak Taj'ın da takımdan ayrılması sözkonusuymuş,bunu da tarihe not düşelim.

Sene başında 4 kupa hedefi koymuştuk,birini sene başında ezeli rakibimize karşı Cem Akdağ ile almayı başardık geri kalan üç kupayı da yeni coachumuz ile beraber almak dileğiyle.Emeklerin ve çabaların için teşekkürler hocam..

Teşekkürler Cem Hoca...

Coach bugün itibari ile görevinden ayrılmış. Emekleri için sonsuz teşekkürler, bu kadar milli oyuncunun formamız altında toplanmasında onun katkısı büyük, yıllar sonra kafaya oynayan takım da onun eseri.

7 Ocak 2009 Çarşamba

Işıl Işıl Parladı Akatlar || Beşiktaş C.T.: 51 Galatasaray: 59


Yalnız kalmazsınız dedik, kazanırsınız dedik. Önce parçalıya sonra sizlere çok güvendik. Ve haklı çıktık. Güzeldir derbi galibiyetleri, izleyebildiğimiz 2. yarı boyunca aklımızda kalan bir kaç not:

  • Yasemen'e bak neler yapıyor derken, 7 numaranın Şaziye olduğunu bench'e gelince görmemiz gecenin sürprizi oldu.

  • Taj da yeni saç renkleri ile 11 numara da mı yeni geldi diye tereddüt ettirdi.

  • Işıl, ... . Bilmiyorum bir şey diyemiyorum. PARÇALADI! Ötesi yok.

  • 10 numaramız, sarı-kırmızı güzel ayakkabılarına geri dönüş yapmış.

  • Young ve Brown gelince Marina tribüne çıkmış. Tribündeki hırsı, alkışları; işte Galatasaray Ruh'u dedirtti. Sophia'nın antrenman eksiği belli oluyordu ama yeniden hoşgeldi, iyiki de geldi.

  • Bu bir tebrik; Bjk taraftarına küfürsüz, hakaretsiz, sahaya bir şey atılmadan, kimseyi rahatsız etmeden yalnızca kendi takımlarını desteklediler. Güzel hareketlerdi hem tebrik hem teşekkür ederiz.

  • Son olarakta Sarayın Sultanlarına; ASLANSINIZ demek istiyorum.

Trafikte kaldığımız ve ilk yarıyı izleyemediğimiz için, düzgün bir maç analizini Dejavudan bekliyoruz.

Kazanma Zamanı

Genç oyuncularımız için; transferler sonrasında belki de kendilerini son gösterme şansı.
Tuğba, Yasemin ve Şaziye için; yeni formalarının onlara ne kadar yakıştığını gösterme maçı.
2 maçtır kaybeden takım için; ayağa kalma maçı.
Arman için, Forman için, Bizim için; derbi maçı.

Yenilmez Armada'nın dönüş maçı!

Akatlar'da Beşiktaş ile ilk yarının son maçı için Çarşamba saat 19.00'da karşılaşacağız. Taraftarımıza deplasman yasağı var, geçen sene Akatlardaki ev sahipliğimizi beğenmemiş olmalılar böyle bir yola gittiklerine göre.
Galatasaray ruhu diye bahsedilen başarı hikayesinde, en büyük pay hep taraftar oyuncuların olmuştur. Boynunda sarı-kırmızı atkıları olan kimse olmasada salonda, Galatasaray'ın olduğu yerde taraftar eksikliği hissedilmez.

6 Ocak 2009 Salı

All-Star?

Seimone Augustus'suz All-Star . . .

Mrs.Brown!

Noel sonrasında Vj ve Sophia Young'u beraber bekliyorduk ama Vj ailevi problemleri nedeniyle gelemeyince yerine WNBA'den bir başka isim Kiesha Brown ile anlaşmışız.

Genel istatistikleri için... http://www.wnba.com/playerfile/kiesha_brown/career_stats.html

Takımımıza faydası olacağı kesin hele ki Işıl'ı dili dışarı çıkıncaya kadar 40 dakika oynattığımız maçları düşününce.

Bekler bizi kupalar,yeter bu kadar transfer.