BIY AD

16 Kasım 2008 Pazar

Kötü Başlangıç || GALATASARAY:58 Fb:66


Aslında sezon bizim için, tam istediğimiz gibi başlamıştı. Ankara'daki fener galibiyeti ile yıllardır süren kupa hasretine son vermiştik. Yeni takımdık, eksiklerimiz vardı o halimizle son yılların başarılı takımını tarafsız sahada yenmemizin, bize kendi evimizde sadece 2 puan değil farklı bir galibiyet bekleme hakkını verdiğini düşünüyorduk. Ama olmadı, iyi de başladığımız maçın ellerimizden kayıp gidişine şahit olduk. Kabul ediyorum takım çok iyi oynamadı, tribünde biz de basketbol taraftarlığını yapamadık, takım bize ne kadar mahçupsa biz de onlara mahçubuz o kendi aramızdaki sorun ama maç hakemleri kime karşı sorumludur? Adalet dağıtmak için mi yoksa uşaklık etmek için mi çıkıyorlar sahaya anlamak güç..
Biz salonda sıkıntılı bir takipte olduğumuz için asıl eğlenceyi kaçırmışız. Gelemeyen arkadaşlarımız haberdar etti, açtık fb tv'yi maçın tekrarını izledik. İki tane insan iyisi oturmuşlar bize hakaretler yağdırıyorlar. Sonra isyankar tavırlarla "BU ÖFKE, BU NEFRET NEDEN?" sorusunu soruyorlar. Keşke o sıralar bir kendinize baksaydınız, eğer içinizde sportmenlik namına bir şey olsa yüzünüze tükürürdünüz birbirinizin. Pislikmişiz biz, güldürmeyin kendinize arsız kızınız Nevriye'ye biraz hanımlık öğretin bizle uğraşana kadar.
Karşı tarafın televizyon kanalından öğrendiğimiz, ezeli rakip & ebedi dosta edep dersi vol.1'i bitirip kendi içimize dönersek;
Kızlarımıza, hocalarımıza canın sağolsundan başka ne diyebiliriz ki? Kimlere kaçar kere dedik bu klişeyi size de deriz ne olucak. Biz sizinle yine gurur duyuyoruz, eğmeyin başınızı öne. Ankara'da yaptığınızı, "medeniyetin doğduğu yer(!)" Caferağa'da da yaparsınız.
Normal sezonun yoktur günahı bunlar bize ders olsun yeter, o kupa yükselecek ellerinizde.

DipNot: Kötü sonuç ile bu sayfa olayına başlamakta kötüymüş. Blog kötü gitmese bari.

Hiç yorum yok: