BIY AD

30 Haziran 2010 Çarşamba

Milliler Yine Mağlup

Milli Takımımız, dün Sırbistan ile oynadığı ikinci maçtan da mağlup ayrıldı. Oynadığı ilk maçı 94-72 kaybeden takımımız, dünkü maçta da 79-59 ile yine farklı bir skorla mağlup oldu. Çok genç bir kadroyla gittiğimiz Sırbistan'da önemli olan skorlar değil, bu gençlerden hangilerinin Ceyhun Yıldızoğlu'nun gözüne girebileceği.

SIRBİSTAN (79): Vukoje 3, Pesovic 4, Gobelijic 2, Djuric 3, Karakasevic 8, Skoric 7, Knezevic 7, Matic 13, Mina Maksimovic 10, Beljanski 4, Dabovic 5, Jelana Maksimovic 13

TÜRKİYE (59): Ceyda Kozluca 10, Gökçe Doğan 2, Gizem Yavuz 6, Deniz Çolakoğlu 2, Bahar Yapar 9, Gülşah Akkaya 6, Meriç Banu Yenal 4, Melek Bilge 6, Mehtap Gezer 4, Bahar Çağlar 10

Sırbistan'daki programını tamamlayan takımımız bugün yurda dönüyor.

29 Haziran 2010 Salı

WNBA Raporu


22 Haziran, Salı
Connecticut: 77 - Chicago: 86
New Yortk: 68 - Minnesota: 75

23 Haziran, Çarşamba
Atlanta: 96 - Tulsa: 90

24 Haziran, Perşembe
Washington: 68 - Los Angeles: 53

25 Haziran, Cuma
Connecticut: 82 - Phoenix: 79
Tulsa: 78 - New York: 92
Chicago: 79 - Washington: 72
Seattle: 85 - Indiana: 81

26 Haziran, Cumartesi
San Antonio: 80 - Minnesota: 66

27 Haziran, Pazar
Atlanta: 89 - Los Angeles: 81
Tulsa: 72 - Seattle: 83
Washington: 95 - Phoenix: 85
New York: 77 - Connecticut: 68
Chicago: 64 - Indiana: 70

Doğu Konferansı
  1. Atlanta 11/4
  2. Connecticut 9/5
  3. Indiana 9/5
  4. Washington 9/5
  5. New York 6/7
  6. Chicago 6/9
Batı Konferansı
  1. Seattle 13/2
  2. San Antonio 5/7
  3. Phoenix 5/9
  4. Minnesota 5/10
  5. Los Angeles 3/10
  6. Tulsa 3/11
Haftanın Oyuncuları
  • Crystal Langhorne (Washington Mystics, Doğu)
  • Lauren Jackson (Seattle Storm, Batı)
Oyuncu Ortalamaları
  • Seimone Augustus: 17.7 sayı - 2.2 ribaund - 1.7 asist
  • Sylvia Fowles: 18.2 sayı - 8.6 ribaund - 1.1 asist - 2.7 blok
  • Diana Taurasi: 22.9 sayı - 4.6 ribaund - 3.3 asist - 2.9 top çalma
  • Penny Taylor: 15.9 sayı - 3.8 ribaund - 4.9 asist - 2.1 top çalma

Milli Mesai

Geçtiğimiz hafta içinde yazmıştık A Milli Takım ile Ümit Milli Takım'ın arasında oynadığı maçı. Bu karşılaşmanın ardından her iki takımımız da hazırlık çalışmalarını sürdürüyorlar.

A Milli Takım, pazar günü Sırbistan federasyonun daveti üzerine bu ülkeye gitmişti. Yalnız bu ziyaret sırasında takımımızın alışılmış isimleri; Birsel, Esmeral, Nevriye, Nevlin, Nilay, Tuğba, Kübra ve Naile kafileye dahil olmadılar, çalışmalarını İstanbul'da sürdürüyorlar. Ceyhun Yıldızoğlu yönetiminde, Sırbistan'a giden kafilenin yaş ortalaması 23,6. Kadroda bulunan en yaşlı isim Gülşah Akkaya'nın, ortalamanın yaklaşık 10 yaş üstünde olduğunu belirtelim hemen. Sırbistan'la yapılacak iki maçın ilkini Sırbistan 94-72 kazandı. Bugün saat 21:00'de bir maç daha oynayacağız Sırbistan'a karşı. İlk maçın istatistikleri şöyle:

SIRBİSTAN (94): Vukoje 2, Pesovic 2, Gobelijic 2, Djuric 2, Karakasevic 12, Skoric 2, Knezevic 23, Matic 9, M.Maksimovic 13, Beljanski 1, Dabovic 10, J.Maksimovic 16

TÜRKİYE (72): Ceyda Kozluca 17, Gökçe Doğan, Gizem Yavuz 11, Deniz Çolakoğlu 6, Bahar Yapar 4, Gülşah Akkaya 15, Meriç Banu Yenal 2, Melek Bilge 2, Mehtap Gezer, Bahar Çağlar 15

Ümit Milli Takımı'mız da temmuz ayı içerisinde Letonya'da düzenlenecek Avrupa Şampiyonası'nın hazırlıkları çerçevesinde, 9.'su düzenlenen İstanbul Turnuvası'nda mücadele etti. Hollanda, Romanya ve Rusya'nın da katıldığı 4'lü turnuvada, ilk iki günde oynadığı maçları kazanan Türkiye ve Rusya turnuvanın üçüncü gününde, final niteliği kazanan son maçta karşı karşıya geldiler. Rusya, takımımızı da mağlup ederek şampiyonluğa uzanırken, Rusya'dan Anastasia Logunova MVP ödülünü kazandı. Romanya'nın U18 takımıyla gelmesinin, uçuk farklar yemesinin nedeni olduğunu belirtelim.

25 Haziran, Cuma
Hollanda - Rusya: 64-76
Romanya - TÜRKİYE: 28-86

26 Haziran, Cumartesi
Rusya - Romanya: 96-46
TÜRKİYE - Hollanda: 79-47

27 Haziran, Pazar
Romanya - Hollanda: 33-86
TÜRKİYE-Rusya: 56-71

Turnuvada İstanbul Üniversitesi'nden Simay ile okul ve basketbol kariyerini Amerika'da sürdüren Tuğçe Canıtez'in skorer oyunları ile dikkat çektiğini söyleyelim. Ümit Milli Takım'ın kaptanlığını yapan Yasemen'in 3 maç ortalaması şöyle; 7.3 sayı - 3.3 asist - 2.3 ribaund.

6- 25 Temmuz tarihleri arasında Fransa'da düzenlenecek Dünya Şampiyonası'na hazırlanan U17 Yıldız Milli Takım da Fransa'da, 22. Uluslararası Reze Turnuvası'na katıldı. Sırasıyla, Fransa (53-38), Rusya (55-51) ve Hollanda’yı (52-41) mağlup eden kızlarımız, final maçında Avustralya'ya 76-53 yenilerek turnuvayı 2. olarak kapadılar. Bu yaş grubunda da Beşiktaş'tan Ayşe Cora'nın takımın lokomotifi durumunda olduğunu söyleyebiliriz.

Ümit Milli Takım'da Esra Ural'dan, Yıldız Milli Takım'da da Merve Aydın'dan daha uçuk istatistikler bekliyordum, çok sivrilememişler. Resmi turnuvalarda gösterirler kendilerini inşallah.

Bu arada, diğer ülkeler de hazırlık maçlarına devam ediyorlar. Bizi en ilgilendiren ülke Bulgaristan, Hodges dolayısıyla. Onlar da İngiltere Milli Takımı'yla üst üste üç maç yaptılar. Maçların sonuçları ve Hodges'ın istatistikleri şöyle:

Bulgaristan: 64 - İngiltere: 61 (Hodges: 27 dakika; 26 sayı - 2 asist - 5 ribaund)
Bulgaristan: 80 - İngiltere: 79 (Hodges: 17 dakika; 14 sayı - 1 asist - 1 ribaund)
Bulgaristan: 51* - İngiltere: 69 (Hodges: 20 dakika; 5 sayı - 3 asist - 4 ribaund)

*Yanlışlık için özür diliyorum. 61-69 olarak girmişim skoru ilk olarak. Doğru skor 51-69.

26 Haziran 2010 Cumartesi

Sylvia Çocuklarla

Fowles, kütüphanede çocuklara Toy Story 3'ü okurken.

Chicago Sky'ın twitter hesabından bu resim, çok hoşuma gidiyor böyle faaliyetler. Bu çocuklar maça gittiğinde Sylvia'ya küfür edip, "yabancı cisim" atmazlar değil mi?

Başkandan Al Haberi

Bu yıl yeni bir kadro yeni bir teknik heyetle yollarına devam edeceklerini ifade eden Sözlü, "Yabancı transferi ile ilgili çalışmalar sürüyor. Görüştüğümüz oyuncular var. Netlik kazandıkça kamuoyu ile paylaşacağız. Gecen yıl iyi bir performans yakalayan oyuncularımızdan Loren Ervin İtalya' da bir takımla anlaştı. Üç sezondur takımımızda oynayan Micelle Campbell ise Galatasaray'a transfer oldu. Bu iki ismin yerine mutlaka çok kaliteli yabancılar alacağız." şeklinde konuştu.

Açıklamalar Ceyhan Belediye Başkanı Hüseyin Sözlü'ye ait. Muhtemelen Campbell'ın Türk vatandaşlığına geçirilme prosedürü bekleniyor şu sıralarda. Gerçekleşmesi durumunda transfer resmiyet kazanacaktır. Bu hamle de gerçekleştiği taktirde doğrudan yerel başarıya odaklı bir hamle ki uzun yıllardır Branzova - Nevin Nevlin gibi karşı hamlelere karşın camianın istediği hamlelerden biriydi. Temelde bu alanda oyuncu devşirmeye sıcak bakmayanlardanım ama oynanan oyunun kuralları da sınırları zorluyor elbette. İçime sinmeyecek olsa da akıllı bir adım daha diyebiliriz.

Bütün bu hamleler iyi hoş da Wiggins'in sakatlığı sonrası şayet 1 numarayı yine takviyesiz geçecek olursak gerçekten yazık etmiş olacağız bu emeklere. Üstelik Işıl'ın nasıl döneceği de kocaman bir soru işareti olarak tepemizde duruyor. Campbell, bir genç uzun ve bir de Avrupa'lı oynamaktan çok oynatmayı seven ortalama bir oyun kurucu. Bu üç hamlenin ardından genel tablo bizim adımıza daha olumlu olacaktır diye düşünüyorum.

Fiba'dan Hodges Doğrulaması

Bir hafta önce yazmıştık Hodges'ın Bulgar Milli Takımı'yla oynayıp geleceğini. Hafta içinde bir hazırlık maçına çıkması bekleniyordu ama bu maçın akıbeti ne oldu bilmiyorum*. Buna karşın Fiba'nın resmi yayın organı olan fibaeurope.com'un 24 Haziran tarihli haberiyle, bizim Bulgar vatandaşlığı haberimiz de doğrulanmış oldu.


Ayrıca; Milli Takımımız, Avrupa Şampiyonası Grup Elemeleri'nde Bulgaristan ile aynı grupta. Ağustos ayında karşı karşıya oynarken izleriz, hem yeni yerlilerimizi hem de Hodges'ı.

*Sağolsun Neo sayesinde maçın ne olduğunu öğrendik, burada değinmiş. İyi bir başlangıç yapmış Doneeka.

25 Haziran 2010 Cuma

Gülşah Gümüşay Profili

Uzun zamandır adı Galatasaray ile anılan Gülşah'ın transferinde bugün mutlu sona ulaşıldı. 1989 doğumlu oyuncu, Ceyhun Yıldızoğlu markalı basketbol ürünlerinin en yenilerinden. 1.80'lik boyuyla asıl mevkisi 3 numara olsa da hem 4 hem de 2 numaraya kayabiliyor. En önemli özelliği, dış şutları olan Gülşah, Botaş'ın bu seneki Eurocup macerasında takımının ribaund lideri de olmuştu. Şutör guard mevkisinde oynayabildiğini göz önüne alırsak, selefi Esra Şencebe'den 10 santim daha uzun ve daha kalıplı, yumuşak bileklerin yanında "size" avantajıyla birlikte iyi bir seçenek olacak Galatasaray için.

Transfer için fikirler üreten herkesin aklına gelen ilk isimlerden biri Gülşah olur her zaman. Mevcut yerli havuzu içinde fark yaratabilecek bir isim, bunun yanında kariyerinin henüz başındaki oyuncu iyi bir geliştiricinin elinde çok üst düzey bir oyuncu konumuna gelebilir. Bu üst düzey tanımı sadece TBBL için değil, Euroleague kalitesi için de geçerli. Fiba Avrupa tarafından yapılan, yılın genç oyuncusu anketinde yer alan 12 elit Avrupalı gençten biri oldu, bu sene Gülşah. Bu kategoride bir önceki yıl da bir diğer oyuncumuz Bahar Çağlar yer almıştı. Galatasaray'ın bu potansiyelli gençlere yönelip, şampiyonluk biletinin onlardan geçtiğini görmesi çok sevindirici. Alt yapımızdan gelmese de, gelişimini Galatasaray'da tamamlamış bu kızlarla, üst düzey bir yerli rotasyonu yaratıp hedeflerimizi gerçekçi hale getirebiliriz. Potansiyeli olduğu, gelişebileceği kendini gösteriyor ama çok sıkı bir şekilde çalışması lazım Gülşah'ın.

Gülşah, kadın basketbolunda yeni bir -formdaki zamanı tabii ki- Şaziye, hatta daha da iyisi olabilir. Şaziye ile yolları birçok yerde kesişiyor zaten. Botaş alt yapısı, Ceyhun Hoca'nın eli ve sonrasında taraftarı olduğu takıma transfer. Aslında futbol ligimizdeki Sercan'la da bir tutabiliriz Gülşah'ı. Küçük yaştan itibaren iddialı bir Anadolu takımında forma giymesi, yetenekleri ve potansiyeli ile herkesin dikkatini çekerken, gençlikten gelen bazı handikapları ile de can sıkabilen bir yıldız adayı. Sercan Yıldırım transfer borsasındaki sıcak yerini korurken, kadın basketbolundaki eşleniği Gülşah Gümüşay Galatasaray'da. Hayırlı olsun, üstünden hiç çıkmasın bu forma aktif basketbol yaşantısı boyunca.

Gülşah Gümüşay Galatasaray'da



Şimdilik hayırlı olsun diyelim. Altını daha sonra dolduracağız.

24 Haziran 2010 Perşembe

Lynx ile Galatasaray'ın Kaderi

Geçen sene Seimone, bu sene Candice; daha sezonun başında çok ciddi sakatlıklarla karşılaşıp Amerika ve Avrupa'daki takımlarının kaderini etkilediler. Olaya sadece Galatasaray'ın çerçevesinden bakacak kadar bencil değiliz tabii ki, önce oyuncular için üzülmek lazım kariyerlerinden bir sezonu çalan, onları bir sezonun daha da gerisine götüren bu baş belası sakatlıklar yüzünden çok üzülüyoruz gerçekten. Candice olmuş, Candace olmuş, Işıl veya Begüm olmuş oyuncunun sağlığı her şeyden önemli. Bugün Lynx kulübü tarafından, aşil tendonunda kopma olduğu ve oyuncunun sezonu kapadığı açıklandı. Acil şifalar diliyoruz Wiggins'e, yarın başarılı bir operasyon geçirip hızla sağlığına kavuşur inşallah.

WNBA'in ardından Avrupa sezonunda da Candice Wiggins'ten hemen iyileşmesini ve iyileşmesi halinde bile üst düzey basketbol oynamasını beklemek hayalcilik olur. Bu yüzden Galatasaray, yeni arayışlara gidecek muhtemelen. Gelen yorumlarda Candice'in yerine kimi alabiliriz soruları geliyor. Sadece şunu söyleyebilirim; Candice Wiggins, Euroleague'de oynamamayı kabullenip, bizimle olabilecek en iyi tercihlerden biriydi. Şimdi isim yapmış bir Amerikalı'yı takıma getirmek istesek, o oyuncu Avrupa mücadelesinin içinde olamadıktan, Euroleague'de kendini gösteremedikten sonra Galatasaray ilk tercihi olmaz, ikna edilmesi çok zor olur yani. O yüzden ilk olarak akla gelen, büyük starları bir yana koyup, makul isimleri veya Avrupalı oyuncuları düşünmek gerekecek.

Eski Koçundan Hodges Yorumu

Doneeka Hodges transferi sonrası kısa bir yazısı ile bahsetmiştik yeni oyuncumuzdan. Açıkça söylemek gerekirse, çok fazla izlediğimiz bir oyuncu olmadığı için yalan yanlış bilgilerle dolduracağımıza haberi, bildiğimiz kadarını yazmayı tercih ettik.

Tüm taraftarımız gibi biz de merak ediyoruz yeni oyuncumuzu, bu yüzden bir bilene sormak istedik. O isim de Hodges'ı takımına transfer eden, onunla birlikte bir sezon geçiren İstanbul Üniversitesi'nin koçu Alper Durur'du. Koçun, Hodges ile ilgili sözleriyle devam edelim:
"Bence çok iyi iş yaptı Galatasaray. Çok kişilikli çok profesyonel adam gibi bir oyuncudur. Maçın içinde bir periyot yakalar ve o arada ne atsa sokar. Boş zamanlarında şut idmanı yapar. Bence Galatasaray çok iyi bir kişilik ve oyuncu transfer etti. Umarım çok başarılı olur."

İstanbul Üniversitesi kadrosunda başta Ümit Milli Takım'a yolladığı 3 oyuncu olmak üzere, izleyenlerin dikkatini çeken genç yerliler de bulunuyor. Koçun bu konudaki görüşü; "Bizde önünü açmamız gereken oyuncuların önünü açmak gibi oturmuş bir kültür var. Onlar için hayırlı olacaksa giderler." oldu. Sadece bu görüş için bile koça teşekkür etmemiz lazım, sağlıklı bir sistem ile İstanbul Üniversitesi'nden gelecek gençleri, heyecanla bekliyor basketbolumuz.

Alper Hoca'ya teşekkür ederken, hem takımına hem de kişisel olarak oyuncularına başarılı ve sakatlıksız bir sezon diliyoruz.

A Milli Takım: 65 - Ümit Milli Takım: 91

Dün oynandıktan sonra haber verilen ve herhangi bir şekilde takip edilmesine izin verilmeyen çok gizli maçta Ümitler'imiz, ablalarını farklı bir skor ile mağlup etti. Kadrolara baktığımızda A Milliler'in alışılan kadrodan epeyce uzaklarda olduğunu görüyoruz. İstatistiklere baktığımızda, Yasemen'in takımının en skorer ismi olduğunu görürken, A Milliler'de forma giyen ve adı Galatasaray ile anılan Ceyda Kozluca'nın dominant bir performans sergileyip, maçın en skorer ismi olduğunu görüyoruz.

A MİLLİ TAKIM (65): Ceyda Kozluca 20 (11 ribaund- 1 asist), Gökçe Doğan (1 ribaund- 2 asist), Gizem Yavuz 6 (4 ribaund- 2 asist), Bahar Yapar 4 (1 asist), Gülşah Akkaya 6 (5 ribaund- 2 asist), Meriç Yenal 9 (3 ribaund), Melek Bilge 11 (5 ribaund- 3 asist), Mehtap Gezer 8 (6 ribaund- 4 asist), Deniz Çolakoğlu 3 (1 ribaund)

ÜMİT MİLLİ TAKIM (91): Simay Karaman 14 (2 ribaund), Burcu Çiğil 5 (2 ribaund- 3 asist), Özge Yavaş 6 (2 ribaund- 3 asist), Yasemen Saylar 16 (4 ribaund- 2 asist), Damla Gezgin 3, Asena Yalçın 8 (1 ribaund- 2 asist), Duygu Fırat 7 (2 ribaund- 1 asist), Harika Özden (2 ribaund), Tuğçe Canıtez 14 (5 ribaund- 5 asist), Esra Ural 5 (4 ribaund), Gamze Takmaz 6 (1 ribaund- 1 asist), Tuğçe Murat 2 (4 ribaund- 1 asist), İpek Derici 3, Yelda Kavazoğlu 2

Yazı normalde burada bitmesi gerekirken, çok rahatsız edici bir detaydan dolayı bitmiyor ne yazık ki. Önce kendi evimizin önünü süpürmeden, yani bannerdaki "bayan" ibaresini değiştirmeden, bu konuya girmek istemiyorduk ama bir şeyler söylemek lazım. Jülide Sonat'ın final serisi öncesi açıklamalarında "artık bayan yerine kadın kelimesi kullanılacak" beyanatı ile sevinmişken, federasyonun sitesinde şu maçı tanımlayan ifadeleri görünce gerçekten midem bulandı. "Ümit Milli Kız Takım, A Milli Kadın Takım’ı mağlup etti" başlığı ile verilen haberde, Ümit Takım'dakiler için "kız", A Milli Takım'dakiler içinse "kadın" ibaresi kullanılıyor. Off ki ne of, gerçekten çok iğrenç. Aman siz "bayan" deyin, kimsenin bekaretine zeval gelmesin. Ne kadar korkuyoruz, kadına kadın demekten. Hepimizin bildiği üzere cinsiyetler ikiye ayrılıyor; "Erkek ve Kadın". Ben erkek olmaktan hiç utanmadım, kadın olmanın da utanılacak bir yanı yok.

Buradan Ümit Milli takımdaki kardeşlerimize sesleniyorum; Simay, Burcu, Özge, Yasemen, Damla, Asena, Duygu, Harika, Tuğçe, Esra, Gamze, Tuğçe, İpek ve Yelda siz kadınsınız ve bunun utanılacak, çekinilecek hiçbir yanı yok. Cinsiyet ayrımcılığı yapanlar utansın. Bir de "kadın-kız" ayrımı yapanların mantığıyla düşünüyorum da, A Milli Takım'daki "kızlara" karşı ayıp olmuyor mu ya? Onlara da "Yarı Karışık A Milli Kadın-Kız Takımı" desenize.

Bu konuyla ilgili iki savunma var. Birincisi "bunun bekaretle ne alakası var, toplumumuzda genç kadınlara; kız denir" diye. O zaman Ümit Milli Erkek Takımı'nın adını da "Ümit Milli Oğlan Takımı" yapın, genç erkeğe de oğlan deniyor ülkemizde, bakalım sonra kaç tane delikanlı spor yapıyor Türkiye'de. İkinci savunma da; "her sorunu çözdük, "bayan-kadın-kız" ayrımı mı kaldı" deniyor. Evet, bu ülkenin en büyük sorunlarından bir tanesi cinsiyet ayrımcılığı, sen daha değil kadınına değer vermek, ismini söyleyemiyorsun.

Güle Güle Şencebe

Evet beklenen oldu ve Esra artık Beşiktaş Cola Turka'nın oyuncusu. Peki biz, Esra Şencebe'yi nasıl hatırlayacağız?

Galatasaray'ın ben geri geliyorum mesajını verdiği ilk gün olan Işıl, Gülşah, Şebnem, Didem'li imza töreninin bir ferdi mi?
Hayır tabii ki, bu kadar basit değil.

Kırık burnuyla mücadele ederken, maskesinin ardından yüzünü görmeyi özlediğimiz bir güzel mi?
Sanırım bu da yeterli değil onu anlatmaya.

Yine o kırık burnuyla mücadele ederken, Caferağa'da küfür yediği için ağlayan, göz yaşları Galatasaray taraftarının gururu olmuş bir oyuncu mu?
Evet, hepimiz etkilendik ama bunun da ötesinde bir şeyler var.

Yetenekli, güzel, mücadeleci, sakatlık handikapı ve aşırı baskıya rağmen 2008 final serisinde Caferağa'daki 3 maçta toplam 47 sayı atan, Galatasaray'ı ayakta tutan, Galatasaray Kadın Basketbol Takımı'nın yüzlerinden biri olmayı başarmış, taraftarın çok sevdiği bir oyuncu mu?
Evet, bu kesinlikle Esra!

2007/08 sezonunda yaşadığımız sıkıntılara rağmen savaşan, mücadele eden, isteyen takıma hayranlığımızı defalarca yazdık, birçok kez daha yazmaktan da sıkılmayacağız. Galatasaray'ın her takımından görmek istediğimiz sadece bu. Sarayın Sultanları'nın da doğuş hikayesi bu işte. O kadronun her ferdine saygımız sonsuz, 40'ar dakikaya yaklaşan sürelerle ve rakiplerle mücadele eden Işıl, Esra, VJ, Sophia ve Petra hep kalbimizde olacak da, Işıl ile Esra bir ayrı yer edindi Galatasaray taraftarının kalbinde. Tribün ayrı bir dünya, her çeşit insan var; "kız voleybol maçına gidiyoruz" diyen adam bile ne maçını izlediğini bilmemesine rağmen Esra'nın adını biliyordu.

Gerçekten herkes tarafından çok sevilen, çok beğenilen Esra Şencebe'nin, Galatasaray'daki ilk senesi hem ondan bir şeyler bekleyenler hem de kendi adına gayet iyiydi. Sıkıntı, Esra'nın süreleri azalmaya başladıkça doğdu. Neredeyse oyundan hiç çıkmadan oynadığı dönemlerde fırtınalar yaratan Esra, rotasyon imkanımız doğduğu ikinci sene de daha düşük bir profil çizdi. Dönem içinde, performansı düşünce doğal olarak; önce ilk 5'teki yerini kaybetti, sonra da süreleri iyice azaldı. Atarsa Esra atar denilen bir çok pozisyonun yanı sıra, artık boş şutlarda bile isabet sağlayamayınca Galatasaray'daki üçüncü senesinde bir rol oyuncusuna dönüştü. Esra kesinlikle oynamayı seven, oynadıkça açılan bir oyuncu. Sadece şut bakımından değil, savunmasının bile oyunun ateşini aldıktan sonra 1-2 kademe arttığına şahit olduk.

Duygusallığı içine almıyor işte spor, hangi dalı olursa olsun; futbolda da böyle, basketbolda da. Hal böyleyken Galatasaray-Esra birlikteliği, Esra'nın körelmesinden öteye gitmezdi. O daha çok oynamayı hak ediyor, Galatasaray'ın da benchten geldiğinde ilk 5'teki arkadaşını aratmayacak yerlilere ihtiyacı var. Zor olsa da Esra'ya veda etmek, olması gereken buydu. Biz seni her zaman 2008'deki oyunun, o çok narin görünen fiziğin altında yatan mücadeleci ruhun ve hanımefendiliğinle hatırlayacağız. Beşiktaş'ta sana başarılar Şencebe, ama unutma ki; Abdi İpekçi her zaman senin evin, sen her zaman Galatasaray taraftarının sultanlarından birisin.

Bir Cumhurbaşkanlığı Kupası, bir Türkiye Kupası ve bir de Eurocup. Yolun açık olsun demeden önce keşke bir de lig şampiyonluğu görseydin parçalıyla birlikte.. Bir ayrılık klişesi ile veda edelim sana:
...
Çünkü ayrılıklar da sevdaya dahil...

Tuğba Galatasaray ile Devam Ediyor

Galatasaray Medical Park hem sağlık hem de form durumu olarak en ileride olan yerlisi Tuğba Palazoğlu ile olan kontratını bir sene uzattı. Dün kulübün twitter hesabından; "Galatasaray Medical Park'ta transferler devam ediyor" tarzı bir açıklama yapılınca, dış transfer beklerken Tuğba'nın yeni sözleşme haberini aldık.

Ceyhun Yıldızoğlu ile Mersin BŞB'de birlikte çalışma fırsatı bulan Tuğba, Galatasaray'da da koçun elindeki yerli seçeneklerinden biri olacak. Enerjisi ve zaman zaman da yaptığı hatalı seçimlerle genç bir oyuncu gibi gözükse de Tuğba, artık 30 yaşında tecrübeli bir isim. Tabii koçun felsefesine göre, hala gelişime açık.

Aslında Tuğba ile ilgili bir şeyler yazmak istiyordum. Bu kontrat yenileme iyi bir fırsat oldu bunun için. Geldiği ilk sezon pek -hatta hiç- beğenmesem de performansını, geçtiğimiz sene takım için çok daha önemli bir rolü olan Tuğba izledik. Ya benim basketbola bakış açımda bir değişiklik oldu ya da Tuğba'nın oyununda veya ikisinde de biraz, böylece orta yol bulunmuş oldu. Savunma konsantrasyonu her zaman çok yüksek olan oyuncu, şut tercihleri iki ucu keskin bıçak oluyor. Ceyhun Hoca'nın da yardımıyla daha iyi bir Tuğba, ligimizin en elit yerlilerinden biri olarak sezonun kaderini çizen isimlerden biri olabilir.

Günün Getirdikleri

Ne yazık ki fırsatımız olmadı bugün blogdan bir şeyler paylaşmaya ama yoğun bir gündem vardı kadın basketbolu adına. Başlıkları verelim, ayrıntıları daha sağlıklı yazılar için yarına bırakalım:
  • Candice Wiggins'in sakatlığı...
  • Tuğba Palazoğlu, bir sene daha Galatasaray'da...
  • Esra Şencebe ve Melike Bakırcıoğlu Beşiktaş'ta. Esra güzel bir vedayı hak ediyor kesinlikle...
  • Doneeka Hodges hakkında, yeni oyuncumuzu çok iyi tanıyan önemli bir isimden ufak bir görüş...
  • A Milli ve Ümit Milli takımlarımızın oynadığı, Ümit Milliler'in 91-65 üstünlüğü ile biten maça da biraz yakından bakmak gerekecek...
Yarının planlanmış programı budur, yarın da birçok sürpriz bizleri bekliyor olabilir. Keyifli yazılarla yarın görüşmek üzere.

23 Haziran 2010 Çarşamba

Candice Wiggins Sezonu Kapattı

Geçen hafta arasında açıklanan transferlerimizden Candice Wiggins, takımının New York deplasmanında 75-68 kazandığı maçın bitime sekiz saniye kala sakatlanmış. Aras takip ediyordu gece maçı, gelince ne olup bittiğini daha detaylı yazacaktır. Son bir senelik dönemde canımızı en fazla sıkan sakatlığa yakalanan Wiggins'in aşil tendonunda kopma meydana gelmiş. Önce Işıl Alben, ardından Seimone Augustus'un yaşadığı sakatlığın birebir aynısı yani. Ne kadar can sıkıcı ve önemli bir sakatlık olduğunu yakinen biliyoruz hepimiz. WNBA sezonunu kapatmış bu sakatlığın ardından Wiggins, buraya gelmesi de pek olası gözükmüyor. Altı aylık bir nekahat döneminden bahsediliyor ama çok iyi biliyoruz ki oyuncunun tam anlamıyla dönebilmesi bu süreyi neredeyse iki katına kadar çıkartabiliyor. Bugünden itibaren yeni sezon planları içerisinde yer alamayacak olan Wiggins'in yerine yapılacak yeni hamleler bekliyor artık bizi. Sezon başlamadan bu sakatlığın yaşanması ve alternatifler azalmış olsa da halen elimizde oynayacak kozların bulunması bu can sıkıcı durumun Polyanna yönleri olarak gözüküyor.

22 Haziran 2010 Salı

WNBA Raporu

15 Haziran, Salı
Chicago: 86 - Atlanta: 93

17 Haziran, Perşembe
Indiana: 72 - Seattle: 65

18 Haziran, Cuma
New York: 84 - Seattle: 92
Minnesota: 78 - Tulsa: 67
Phoenix: 105 - San Antonio: 108
Los Angeles: 75 - Connecticut: 78

19 Haziran, Cumartesi
Washington: 65 - Chicago: 61
Indiana: 94 - Atlanta: 91
Tulsa: 78 - Minnesota: 92

20 Haziran, Pazar
Phoenix: 94 - Connecticut: 96
Seattle: 82 - San Antonio: 61

Doğu Konferansı
  1. Connecticut 8/3
  2. Atlanta 9/4
  3. Indiana 8/4
  4. Washington 7/4
  5. New York 4/6
  6. Chicago 4/8
Batı Konferansı
  1. Seattle 11/2
  2. Phoenix 5/7
  3. San Antonio 4/7
  4. Minnesota 4/9
  5. Los Angeles 3/8
  6. Tulsa 3/8
Haftanın Oyuncuları
  • Seimone Augustus (Minnesota Lynx, Batı)
  • Tina Charles (Connecticut Sun, Doğu)
Oyuncu Ortalamaları
  • Sylvia Fowles: 19.5 sayı - 8 ribaund - 1.2 asist - 2.8 blok
  • Seimone Augustus: 18 sayı - 2.3 ribaund - 1.5 asist
  • Candice Wiggins: 15.3 sayı - 3 ribaund -2.1 asist - 1.9 top çalma
  • Diana Taurasi: 23.1 sayı - 4.8 ribaund - 3 asist - 1.3 top çalma
  • Penny Taylor: 16.8 sayı - 3.6 ribaund - 5 asist - 1.7 top çalma

21 Haziran 2010 Pazartesi

Fenerbahçe All-Star

Fenerbahçe, Euroleague'de üst üste 4 sezondur son 8 seviyesine gelip Final Four göremeden elenmelerin acısını bu sene çıkarmak istiyor. Hedef en az Final Four oynamak ve bu doğrultuda transferler şekilleniyor. Anna Vajda'nın geldiği MiZo Pecs kulübü, transferi 28 Mayıs günü resmi sitesinden duyurmuştu, Vajda'nın yanında, pek beklenmeyen guard transferi de açıklandı bugün Fenerbahçe tarafından; Hana Horakova.

Anna Vajda'dan başlayalım, Ratgeber'in daha resmi imzayı atmadan Macar medyasına yaptığı açıklamada Macar oyuncuları yeni takımına götürmek istediğini söylemesinin ardından akla gelen isimlerden biri de Vajda'ydı. Kariyeri boyunca hep ülkesinde oynamış olan Vajda'nın geçtiğimiz sene Euroleague istatistikleri; 14.8 sayı-5.9 ribaund-1.7 asist-1.3 top çalma.Matovic transferinin ardından Fenerbahçe'nin aradığı uzun mudur Vajda, bana kalırsa orada skorer bir uzundan çok, pis işleri yapacak biri daha çok lazımdı bu kadroya. Sonuçta Diana'nın olduğu kadroda skor sıkıntısı yaşayacaklarını sanmıyorum.

Transferin ilk günlerinde adı Fenerbahçe ile anılan Evina Maltsi, sarı-lacivertli kulübün kısa rotasyona bir isim daha ekleme isteğini ortaya koyuyordu. Maltsi olmayınca bu bölgeye transfer arayışları bitmiş gibi görünürken bugün Hana Horakova ismi açıklandı. Çek oyuncu da Vajda gibi ülkesinin yıldızlarından, Sika Brno'nun, daha doğrusu o zamanki adıyla Gambrinus Sika Brno'nun 2006'daki Euroleague şampiyonluğunda temel taşlardan biriydi. Hemen bir gereksiz bilgi ile süsleyelim yazıyı Nykesha Sales ve Ivana Vecerova'yla takım arkadaşıydı o dönemde. Bir guard için uzun boya sahip olan Horakova bunun avantajını gayet iyi kullanıyor. Bu sene Sika Brno-Fenerbahçe maçlarında yeni takımına rakip de olan tecrübeli oyuncu, Euroleague'de 12 sayı-3 asist-2.4 top çalma-4.5 ribaund ortalamaları tutturdu. 1979 doğumlu oyuncu saf mevkisi olan 2 numara pozisyonun yanında oyun kurucu olarak da mücadele edebiliyor. Birsel, Esmeral, Taurasi, Penny ve Şaziye'li kısa rotasyonunda özellikle Avrupa maçlarında iyi bir seçenek olacak Fenerbahçe için.

Bazı yönleri tartışılabilir bu iki transferin de ama biz onu Fenerbahçelilere bırakalım. Sonuç olarak Taurasi, Matovic, Horakova ve Vajda 4 isim sahibi oyuncu yeni sezonda TBBL'de ter dökecek. Bu 4 yeni transferin yanı sıra, geçen seneki kadrodan elde tutulan Penny Taylor ve Nevriye'yle birlikte 2010 All-Star'ında forma giyen tam 6 oyuncu bu sezon Fenerbahçe'de forma giyecek. Fenerbahçe'nin Euroleague'in iddialı kadrolarından birine sahip olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz artık.

Fenerbahçe'den İki Transfer

Hana Horakova ve Anna Vajda Fenerbahçe'de.

Şimdilik böyle kalsın, altını dolduracağız tabii ki.

19 Haziran 2010 Cumartesi

Hodges Bulgar Pasaportuyla Geliyor

Gün içinde açıklanan Hodges transferi ile herkesin kafası biraz karışmıştı, 4. Amerikalı takıma katılınca "Galatasaray'ın hedefi sadece TBBL mi?" diye sorulması kaçınılmazdı. Sponsorluk anlaşması ile bütçemiz de el verirken Candice Wiggins'e hayır denemezdi ama Avrupa pasaportu olmadan Doneeka Hodges eleştirilebilecek bir tercihti.

Tabii ki teknik ekip de bu sezon değişen Avrupalı oyuncu kuralına göre hareketlerini belirliyor. Öncelikle bu konuda onlara fazlasıyla güvenmemiz gerekiyor zira ekibin başında bu güveni fazlasıyla hakedecek bir isim bulunuyor. Zaten konuşuluyordu ama doğrulatmadan yazmak istemedik; yeni transferimiz Doneeka Hodges, Bulgar Milli Takımı'nın bir parçası. Hatta şu sıralarda Bulgar Milli Takımı'yla birlikte kampta bulunuyor oyuncumuz. LA Sparks ve Spartak Moskova'nın oyuncusu Noelle Quinn'in yerine Bulgar takımında yer alıcak olan Hodges'ın önümüzdeki hafta içinde hazırlık maçlarında milli takımının formasını terletmesi bekleniyor. Şimdi gönül rahatlığı ile iyi transfer diyebiliriz sanırım.

Galatasaray'a Avrupalı guard fikirleri üretirken burnumuzun ucundaki Hodges'in farkında değilmişiz, bunu da transfer sonrası görmüş olduk.

18 Haziran 2010 Cuma

Candace Parker Sezonu Kapattı

LA Sparks'ın yıldızı Candace Parker, pazar gecesi Lynx maçında omzundan sakatlanmıştı. Zaten sıkıntılı olan sol omzu çıkmış Candace'in. Birkaç hafta içinde bir operasyon geçirmesi bekleniyor başarılı oyuncunun.

Blogda sık sık ağırladığımız, her zaman ilgimizin ve hayranlığımızın üzerinde olduğu Parker'a acil şifalar diliyoruz. Sakatlığı bizi bile bu kadar üzmüşken, onun tüm çabalarına rağmen 10 maçta sadece 3 galibiyet alabilen LA Sparks yönetimini kahretmiştir herhalde.

Yasemin Horasan Beşiktaş'ta

Galatasaray'ın hem Medical Park hem de Ceyhun Yıldızoğlu ismiyle bir yenilenme sürecinde olduğu açık. Sürekli gelenleri yazıyoruz doğal olarak birilerinin de gitmesi lazım bu süreç içinde, ilk ayrılık Yasemin Horasan ile oldu. Kaptan artık Beşiktaş Cola Turka forması giyecek.

Çok büyük umutlarla geldiği Galatasaray'da bir türlü beklentileri karşılayamadı, çok eleştirildi. Yapamadıkça, özgüveni de düştü daha da kötüye gitti. Bu birliktelik daha da uzasa kangren olurdu, iki taraf için de hayırlısı oldu diyebiliriz. Yasemin'e alt yapısından yetiştiği, bireysel olarak çok başarılı olduğu "yuvasında" başarılar diliyoruz. Ayrıca, Beşiktaş'ın bizden istediği bir yerli daha var, siyah-beyazlı camianın kadın basketboluna tekrardan yatırım yapması sevindirici tüm sporseverler adına.

Doneeka Hodges Galatasaray'da

Geçtiğimiz TBBL sezonunu İstanbul Üniversitesi formasıyla geçiren Hodges, yeni sezonda Galatasaray Medical Park için mücadele edecek. Geride bıraktığımız sezonun ortalamaları; 17.4 sayı-4 asist-3.5 ribaund. Hodges'ın saf mevkisi SG, ama diğer transferler de göz önüne alındığında oyun kurucu pozisyonunda daha çok izleriz. Bu görevi de layığıyla yerine getirebilecek özelliklere sahip zaten.

Ceyhun Hoca'nın Mersin'indeki Latta'yı düşününce, neden bu transferin yapıldığı daha çok anlaşılıyor.

17 Haziran 2010 Perşembe

Nihan Anaz Galatasaray'da

Bir hafta kadar önce Sarayın Sultanları'nda Transfer Harekatı başlıklı yazıda bahsettiğimiz isimlerden biriydi Nihan Anaz. Kendinden çok zayıf rakiplere karşı tüm sezonu idare etse de final serisinde ezeli rakibi karşısında ezilen yerli rotasyonunu sil baştan yapmak isteyen takımımızın elinde bulunan az sayıdaki alternatiflerden biriydi. Az önce resmi olarak açıklandı transfer. Hayırlı olsun. Dünkü Wiggins ve bugünkü Nihan Anaz transferlerinin ardından kısa rotasyonunda Nilay Yiğit & Esra Şencebe ikilisine de yavaş yavaş yol görünüyor demektir artık.

16 Haziran 2010 Çarşamba

Candice Wiggins Profili

TBBL final serisi başlamadan önce duyurulan Sylvia Fowles ve Seimone Augustus transferlerinden sonra Galatasaray kalan yabancı haklarının birini guard pozisyonunda kullanması bekleniyordu. Euroleague hedefi de düşünüldüğünde bir Avrupalı transferi beklerken, herkesi ters köşeye yatıran Candice Wiggins hamlesi geldi. Daha transfer dönemi kapanmadığına göre, tercihi sorgulamak için çok erken, o yüzden biz sadece Candice üzerinden ilerleyelim bu yazıda.

Candice Wiggins da Sylvia Fowles gibi başarılarla dolu bir lise-kolej kariyerinin ardından, 2008 draftlarında Candace Parker ve Fowles'ın gerisinde 3. sırada draft edildi. Minnesota Lynx tarafından seçilen Wiggins, WNBA kariyerini hala bu takımda sürdürüyor. Yani 3 sezondur Seimone Augustus ile takım arkadaşı. Seimone'un geçen seneki sakatlığını göz önüne aldığımızda 2008 sezonun ardından bu WNBA sezonunda ve sonrasında Galatasaray Medical Park'ta beraber izleyeceğiz bu ikiliyi. Sarı-kırmızılı formayla geçirdiği sezonda Seimone'un yanına 2. bir dış şut opsiyonu bulamayınca, artık Seimone'un şut atmaktan yorulduğunu hepimiz hatırlıyoruz. Candice Wiggins bu konuda çok güvenilir bir seçenek olacak takımımızın hücumlarında.

Eurocup final maçları başlamadan önce yazdığım yazıda; "Candice Wiggins'in takıma ufak bir Seimone Augustus etkisi yaptığını söyleyebiliriz." diye bitirmiştim Athinaikos incelemesini. Yunan ekibi Eurocup şampiyonluğuna uzanırken, Wiggins'in büyük payı vardı tıpkı Seimone'un Galatasaray'ın şampiyonluğunda olduğu gibi. Bunun yanı sıra, oyun tarzında da Seimone Augustus ile benzerlikler taşıyor Wiggins. Uzunların üstüne korkusuzca gidebilen, penetresi olan ve dış şutlarda da fazlasıyla kuvvetli bir silah Wiggins. Son iki sezonda Avrupa'da tercihlerini önce Euroleague ekibi Ros Casares ve geçtiğimiz sene Avrupa şampiyonluğu yaşadığı Athinaikos'da geçiren yeni transferimiz bu sezonlarda Akdeniz iklimini ve insanının yapısını fazlasıyla tanıma fırsatı bulmuş olmalı. Pek yabancılık çekeceğini sanmıyorum ülkemizde, ki hali hazırda takım arkadaşı Seimone ve milli takımdan arkadaşı Sylvia yanında olacak.

Milli takım demişken, Candice Amerika Milli Takımı'nın U19 ve U21 yaş gruplarında başarıyla mücadele ettikten sonra bu yıl Çek Cumhuriyeti'nde yapılacak Kadınlar Dünya Şampiyonası'nda ülkesinin formasını terletecek birçok yıldızla beraber. Augustus iyileştikten sonra yazdığımız yazıda, Mercury-Lynx maçlarının Fenerbahçe-Galatasaray Medical Park maçları gibi takip edileceğini söylemiştik, bu transferle daha da artacak ilgi. Candice Wiggins'in iyi bir transfer olduğunu, kesinlikle takıma faydalı olacağını söyleyebiliriz -ama sadece TBBL'de-. Transferin tartışılabilir yönlerini sonraya bırakıp kısaca Candice'den bahsettik, kısa künyesi ile bu yazıyı bitirip, yeni oyuncumuza başarılar diliyoruz.

Doğum Tarihi: 14 Şubat 1987
Pozisyonu: Şutör Guard
Boyu: 1.80
Kariyeri:
  • WNBA - Minnesota Lynx (2008-...)
  • Ros Caseres (2008-2009)
  • Sony Athinaikos (2009-2010)

Katie Douglas Ros Casares'te

Geçtiğimiz sezonu Galatasaray'da geçiren Katie Douglas, önümüzdeki yıl için Ros Casares ile anlaştı. İspanyol devinin kadrosunda büyük değişime gittiğine değinmiştik önceki yazılarımızda, son transferleri de Katie oldu. Eylül ayında düzenlenecek Kadınlar Dünya Şampiyonası'nda Yunanistan forması giyecek Katie Douglas, Euroleague'de de etkili bir silah olacak Ros Casares için.

Biraz hayal kırıklığı olsa da Galatasaray macerası, kariyeri-oyunculuğu tartışılamayacak bir isim Katie. Eski oyuncumuza, yeni takımında başarılar, Euroleague'de Ros Casares ile karşılaşacak takımlara da kolaylıklar diliyoruz.

Candice Wiggins Galatasaray'da

Haftasonundan bu yana ismi gündemdeydi fakat daha önce dediğim gibi resmiyet kazanmadan yazmıyoruz transferleri. 2010-11 sezonunda Galatasaray Medical Park takımında forma giyecek Wiggins. Fowles ve Seimone'nin ardından üçüncü Amerika'lı olarak takıma katılıyor oluşu önemli. Zira Euroleague'de duruma göre her maç bu üçlüden biri dışarda kalacak. Bu transferle birlikte 'Hedefimiz kesinlikle Türkiye Ligi Şampiyonluğu!' mu diyoruz yoksa başka bir takım planlar da var mı, onu zaman gösterecek. Geçen sezon Athianikos'un Euro Cup zaferinde önemli payı olan Wiggins, Seimone'nin de takım arkadaşı aynı zamanda. Bu da uyum süreci üzerinde etkili olacaktır illa ki. Transferin detaylarını ve olası senaryoları konuşmaya devam ederiz ilerleyen günlerde.

15 Haziran 2010 Salı

WNBA Raporu


8 Haziran, Salı
Chicago: 70 - New York: 85
Los Angeles: 92 - Phoenix: 91

10 Haziran, Perşembe
Phoenix: 99 - Minnesota: 88

11 Haziran, Cuma
Connecticut: 86 - Indiana: 77
New York: 91 - Atlanta: 79
San Antonio: 87 - Tulsa: 75
Chicago: 78 - Washington: 95
Seattle: 82 - Los Angeles: 60

12 Haziran, Cumartesi
Washington: 82 - New York: 65
Phoenix: 116 - Tulsa: 84

13 Haziran, Pazar
Los Angeles: 88 - Minnesota: 84
Atlanta: 90 - San Antonio: 83
Indiana: 77 - Connecticut: 67

Doğu Konferansı
  1. Atlanta 8/3
  2. Connecticut 6/3
  3. Indiana 6/4
  4. Washington 6/4
  5. New York 4/5
  6. Chicago 4/6
Batı Konferansı
  1. Seattle 9/1
  2. Phoenix 5/5
  3. San Antonio 3/6
  4. Tulsa 3/6
  5. Los Angeles 3/7
  6. Minnesota 2/9
Haftanın Oyuncuları
  • Cappie Pondexter (NY Liberty, Doğu)
  • Diana Taurasi (Phoenix Mercury, Batı)
Oyuncu Ortalamaları
  • Sylvia Fowles: 19.3 sayı - 8.1 ribaund - 1.1 asist - 2.5 blok
  • Seimone Augustus: 14.5 sayı - 1.5 ribaund - 2.4 asist - 1.6 top çalma
  • Diana Taurasi: 21.4 sayı - 4.5 ribaund - 2.6 asist - 1 top çalma
  • Penny Taylor: 15.6 sayı - 3.7 ribaund - 5.3 asist - 1.8 top çalma

11 Haziran 2010 Cuma

Seimone Augustus Sahada!

Dün oynanan Phoenix Mercury - Minnesota Lynx maçı ile Seimone Augustus parkelere döndü. İlk beş başladığı maçta yaklaşık 33 dakika sahada kalan Seimone; 5/7 ikilik, 1/6 üçlük isabetiyle oynayıp, birer de asist, blok ve ribaunda imza attı. Çok sıkıntılı bir dönemin ardından onu parkelerde görebilmek çok güzel, geçmiş olsun diyoruz oyuncumuza.

Phoenix'in 99-88 üstünlüğü ile biten maçta, bugün doğum gününü kutlayan Diana Taurasi 31, Penny Taylor da 24 sayı bıraktı rakip potaya. Seimone'un sağlığına kavuşması ile Lynx-Mercury maçları Galatasaray-Fenerbahçe maçlarının eskizi olarak izlenecek Türkiye'de.

10 Haziran 2010 Perşembe

Sarayın Sultanları'nda Transfer Harekatı

Bu dönemde daha çok yabancı oyuncu transferlerini yazmayı tercih ediyoruz. Çünkü iç transferde fazlasıyla bilgi dezenformasyonu var ve bu kirliliğe bulaşmak niyetinde değiliz. İsim yazıp da, ama o neden gelmedi, kesin demiştiniz tarzında; Fotomaç - Fotospor tadında olmak niyetinde değiliz. Baştan uyarayım..

Ceyhun Yıldızoğlu'nun göreve gelişi ile bir yıllık aranın ardından tekrar heyecanlanan bünyelerimizin adrenalin seviyesini yüksek tutacak çalışmalar var şu anda. Ligi domine eden Fenerbahçe'yi geçebilmenin tek yolunun yerli oyuncu rotasyonunda sağlam kalabilmek olduğunu bilen Yıldızoğlu, mevcut yerli kadrosunu güçlendirmek niyetinde. Son günlerde kulağımıza gelen üç isim vardı. Bu isimleri kendi muhabbet ortamımızda fazlasıyla konuştuk, tartıştık ve konuşmaya da devam ediyoruz. Fakat dediğim gibi bu isimleri ilk anda buraya yazma niyetinde olmadık hiç; bundan sonra da olmayacağız. Bu isimler internete, gazetelere düştükten sonra göreceksiniz buralarda. Bahsettiğim üç isim de son günlerde epeyce dillendirildiğine göre bizim de yazmamızda bir sakınca yok artık: Ceyda Kozluca - Nihan Anaz - Gülşah Gümüşay.

Bu isimlerin kadroya dahil olma ihtimalleri ile birlikte ayrılacak isimler de olacak tabii ki. Esra - Nilay - Tuğba üçlüsünden ikisinin takımdan ayrılma durumu oluşabilir ki Tuğba'nın sözleşme yenilediğini eklemek lazım burada. Nilay ve son iyi oyununu Cem Akdağ döneminde oynamış Esra Şencebe'ye yol gözükebilir. Esra, kariyeri boyunca hiçbir zaman kendi şutunu yaratan bir oyuncu olmadı. Cem Akdağ döneminde kariyerinin en iyi performanslarından birine imza atması da koçun ona kurduğu setler ile alakalıydı. Hatırlayanlar olacaktır, özel seti vardı Esra'nın o dönemlerde. Ceyhun Yıldızoğlu'nun gelişi ile yeniden hareketlenebilir Esra ama bu muhtemel üç transfer ile de o bölgenin şişkinleşeceği ortada. Şimdilik bu üç ismi ve muhtemel senaryoları bırakmış olalım buraya; en yakın zamanda bunun üzerinden devam ederiz.

9 Haziran 2010 Çarşamba

Birdir Bir

Bugün sabaha karşı oynanan maçta Batı Konferansının iki iddialı kadrosu karşı karşıya geldi bir kez daha. Sezonun açılış maçı ve 4 gün önce yine karşılaşmıştı Phoenix Mercury ve LA Sparks. Phoenix'de oynanan iki maçı da ev sahibi Mercury bir sayı farkla kazanmıştı. Galibiyetleri getirenler de tanıdık isimlerdi bizim için. İlk maçta Penny Taylor'un son saniye içinde başarılı iki serbest atışı, ikinci maçta da Tangela Smith'in kısa bir süre kala turnikesi ile gelmişti galibiyetler.

Bugün oynanan maçta ev sahibi Sparks bir sayılık galibiyet ile gülen taraf oldu. Candace Parker'ın bitime 3.5 saniye kala bitirdiği hücum kadar, son savunmada Delisha Milton-Jones'un Penny Taylor'a yaptığı blok maçı getirdi. Bu iki takımın maçları gerçekten büyük heyecana sahne oluyor, daha sezonun ilk maçında bile çekişmeyi hissettirdiler bir play-off eşleşmesi tadından yenmez heralde.

15/05 Phoenix Mercury: 78 - LA Sparks: 77
4/06 Phoenix Mercury: 90 - LA Sparks: 89
8/06 LA Sparks: 92 - Phoenix Mercury: 91

Günün diğer maçında Chicago Sky ile NY Liberty karşı karşıya geldi WNBA'de. Chicago'daki maçta Cappie Pondexter'ın 31 sayısı ile konuk ekip galibiyete uzandı. 85-70 sonuçlanan maçta Sylvia Fowles 11 sayı-6 ribaund ile oynadı.

Bu arada Fowles'ın geçtiğimiz hafta için Doğu Konferansında Haftanın Oyuncusu seçildiğini söyleyelim. Sylvia bu başarıya kariyerinde ilk defa ulaştı.

7 Haziran 2010 Pazartesi

WNBA Raporu


1 Haziran, Salı
Minnesota: 92 - Phoenix: 82
Seattle: 90 - Atlanta: 72

3 Haziran, Perşembe
Indiana: 79 - San Antonio: 57

4 Haziran, Cuma
Atlanta: 70 - Chicago: 80
Connecticut: 75 - New York: 68
Tulsa: 92 - Minnesota: 79
Phoenix: 90 - Los Angeles: 89

5 Haziran, Cumartesi
Washington: 79 - Atlanta: 86
Indiana: 78 - New York: 73
Chicago: 95 - Tulsa: 70
Los Angeles: 75 - Seattle: 79

6 Haziran, Pazar
Connecticut: 81 - San Antonio: 68
Minnesota: 51 - Indiana: 89
Seattle: 97 - Phoenix: 74

Batı Konferansı:
  1. Seattle 8/1
  2. Phoenix 3/4
  3. Tulsa 3/4
  4. San Antonio 2/5
  5. Minnesota 2/7
  6. Los Angeles 1/6
Doğu Konferansı:
  1. Atlanta 7/2
  2. Connecticut 5/2
  3. Indiana 5/3
  4. Chicago 4/4
  5. Washington 4/4
  6. New York 2/4
Sylvia Fowles:
  • 19 sayı-9 ribaund-2 asist (Atlanta'ya karşı)
  • 32 sayı-13 ribaund-4 blok (Tulsa'ya karşı)
  • 19.9 sayı-8.5 ribaund-1.3 asist-2.5 blok (sezon ortalaması)
Seimone Augustus:
  • Henüz oynamadı.

6 Haziran 2010 Pazar

Açık Sahada WNBA

Seattle Storm ile Los Angeles Spark arasındaki karşılaşma açık sahada oynanmış. Geçen senelerde benzer şekilde oynanan bir maç daha hatırlıyorum. Amerika'da olayın pazarlama boyutunun özellikle salonlarda akılalmaz boyutlara ulaştığını biliyoruz fakat şu saf görüntü de gayet hoş. Neticede herkes açık sahada başlamadı mı bu oyuna?

5 Haziran 2010 Cumartesi

Nicole Powell Wisla Krakow'da

Uzun zamandır ligimizde forma giyen uzunlardan biriydi. Ratgeber'in burada kuracağı kadroda kendisine yer bulamayacak olması ise beklenilen bir durumdu. Final serisinin en kaçak oynayan ismi Nicole Powell, üçüncü maçta kesiği yemişti. Buradaki kariyerini kafasında bitirdiği bir seri izlemiştik bu performansı neticesinde. Wisla ile sözleşme imzalamış önümüzdeki sezon için. Açıklama burada.

3 Haziran 2010 Perşembe

Mersin BŞB'nin Yeni Koçu

Zafer Kalaycıoğlu, Mersin BŞB'de Ceyhun Yıldızoğlu'ndan boşalan koltuğa oturdu. Sözleşmenin detayı ile ilgili bir bilgi yok şimdilik. Mersin'in resmi sitesinde; "Daha önceki yıllarda Galatasaray ve Fenerbahçe’de sayısız şampiyonluklar kazanmıştı." ibaresiyle tanıtılmış Kalaycıoğlu. Bu başarılarda en büyük payın koçta olduğunu düşünen tüm basketbolseverler için bir turnusol kağıdı görevi görecektir bu birliktelik. Kendinden çok ötede iki bütçe, bir de takımında küçülme hedefi varken neler yapacak Kalaycıoğlu merakla bekliyoruz...

Fotoğraftaki memnuniyetsiz bakışların altına da bir Can Yücel şiiri yazılsa hiç sırıtmayacak.

1 Haziran 2010 Salı

Yılın Takımı Oylaması Sonuçları

19 Mayıs akşamından beri açık olan "Yılın Takımı" oylamasını bu sabah sonlandırdık. İlk günün ardından tablo zaten yeterince netleşmişti, sadece belirlediğimiz tarihin bitmesini bekliyorduk oylarla oluşan yılın 5'ini açıklamak için. Galatasaray ve Fenerbahçe ligin diğer takımlarından kalın bir çizgiyle ayrılıyordu, bu da oylamanın kaba hatlarını oluşturdu. Galatasaray ile Fenerbahçe arasındaki fark da oylamanın sonucunu netleştiren etken oldu. Fena sayılmayacak bir oy sayısıyla oluşturduğumuz Yılın Takımı; Birsel Vardarlı-Penny Taylor-Tamika Catchings-Sophia Young-Nevriye Yılmaz şeklinde kuruldu. Anket başlarken kendi pozisyonlarında gerekli sırada olmasalar dahi en çok oy alan iki yerliyi takıma kaydıracağımızı söylemiştik ama Birsel ve Nevriye buna gerek bırakmadılar ve kendilerine yılın beşinde yer buldular.

Yılın Takımı'nda kendine yer bulan oyunculara kısa kısa değinelim:
Oyun kurucu anketinde kullanılan 255 oyun 199'unu alan Birsel Vardarlı, karmanın direksiyonuna oturan isim oldu. Hem takımını yöneten hem de gerektiğinde şutuyla rakibi yıkabilen Birsel bu sezon 8.24 sayı-3.9 asist-3.2 ribaund ve 1.8 top çalma istatistikleri ile oynadı.

Penny Taylor her sıkışan maçta attığı çok kritik sayılarla Fenerbahçe'nin psikolojik üstünlüğünü oluşturdu. Savunması olmayan üçlüklerle, "biz yenemezsiniz" mesajını herkese yolladı sene boyunca. Penny'nin istatistikleri; 17.4 sayı-2.7 asist-4 ribaund-1.7 top çalma.

Galatasaray'a geldiği ilk günden beri oyun sisteminden, takımın havasına kadar her şeyi değiştiren Tamika Catchings final serisinde takımının süpürülmesine rağmen burada olmayı kesinlikle hak etti. Tamika, Galatasaray'da geçirdiği yarım sezonda; 14.5 sayı-3.8 asist-7.4 ribaund-2.7 top çalma ortalama istatistiklerine ulaştı. Onun da savunmada yolladığı mesajlar çok önemliydi, tam anlamıyla istatistiklere yansımasa da.

Sophia Young, Galatasaray'ın son 3 senede yakaladığı her başarıda altında imzası olan bir isim. Kimileri "gamsız" dese de yenilgiye isyan eden nadir oyuncularımızdandı, bu sene de final serisinde Fenerbahçe'yi en çok zorlayan oyunculardan biriydi. Sophia'nın istatistiklerine bakarsak; 15.7 sayı-1.8 asist-6.6 ribaund-1.8 top çalma.

Nevriye Yılmaz TBBL'de farkı oluşturan oyunculardan biri yıllardır. Fenerbahçe yerli rotasyonunun en önemli parçalarından biri -bence birincisi- olan Nevriye, takımının şampiyonluklarında rakip uzunlara sağladığı üstünlükle hep pay sahibi. Nevriye'nin istatistikleri; 11.6 sayı-2.1 asist-6.3 ribaund.

İlk beş bu şekilde oluştu Yılın Takımı oylamasında, yine gelen oylara göre ikinci beşe bakarsak;
Nilay-Esmeral-Douglas-Sutton Brown/Leuchanka-Hoffman

Görüldüğü gibi iki beş de tamamen finalistlerden oluşuyor. Yelena ile Tammy eşit sayıda oy aldığı için ikisini de yarım yarım beşe dahil ettik. Nilay tercihi sorgulanabilir sanki bu beşte ama yine de kaliteli bir 2. beş çıkardığını söyleyebiliriz Galatasaray-Fenerbahçe karması -pardon-TBBL karmasının. Oylama sonucunda Fenerbahçe'nin yeni transferi Şaziye'ye tek bir oy bile çıkmaması altı çizilmesi gereken bir nokta.

Son olarak da yerli 5 nasıl şekillendi oylarla, ona bakalım:

Birsel-Tuğba-Esmeral-Bahar-Nevriye

Bahar'ın aldığı kısa sürelere rağmen buraya adını yazdırması başarıdır kendi adına. Yıldızoğlu'yla beraber daha yüksek yerlerde görebiliriz onu. Tuğba da Galatasaray'ın en verimli yerlisiydi final serisi boyunca, diğer isimlere zaten değindik.

Oylamadan çıkan ilk mesajlar böyle, aşağıda oylama sonuçlarını da ekliyorum. Dikkat çekecek başka noktalar çarpabilir gözünüze, mesela Latoya Pringle'ın 8 oyda kalması gibi...


Haykırsak Duyarlar Mı Sesimizi?

Hep sen oldun el sallanan...