BIY AD

18 Nisan 2011 Pazartesi

Bir Veda Havası

O son yazı bize yakışmamış. Abim, kardeşim ve küçük kardeşim olarak gördüğüm üç Galatasaraylı bunu söyledi. Onlar diyorsa doğrudur. Veda için başka bir şeyler yapmak gerekiyor sanırım, peki:

16 Kasım 2008 tarihinden beri yazılarımızın öznesi olan, onlarla gurur duyduğumuz, bizi hiç utandırmayan "Sarayın Sultanları"na teşekkür ederim öncelikle. Her zamankinden daha çok seviyorum onları.

Son yazı dolayısıyla hayal kırıklığına uğrattığımız, üzdüğümüz her kim varsa onlardan da özür dilerim.

Sarayın Sultanları Blogu'na benim kadar emeği olan Çağlar Torun ve Cem Erman başta olmak üzere, bizlere her ricamızda fazlasıyla yardımcı olan Önder Çiçekoğlu, Murat İnal, Fatih Dilber, Serdar Gürel, İsmail Şenol, Emre, Oğuz Yenihayat ve Cem Akdağ hocamıza teşekkür ederim paylaşımları için. Cem Hoca'nın blogumuza yazı yazması, hatta bize attığı ilk mail gururumuz ve iyi bir iş yaptığımızın göstergesiydi. Caner Eler'den övgü, İsmail Şenol'dan yazı alabilmek de yine bizi çok mutlu etmişti. Bir kez daha teşekkürler.

Yukarıda saydığımız isimlerin yanında isim isim saymakla bitmeyecek ve birini atlarsak çok ayıp olacak her zaman destekleri ve ilgileri ile bizleri mutlu eden kardeşlerimize, abilerimize ve ablalarımıza da teşekkürler.

Doğru bilgi aktarabilmek adına ulaştığımızda bizi hiç kırmayan Müge Erdem, Mihriban Oğuz, Ayhan Avcı, Alper Durur, Olcay Orak, Caner Yıllar'a da sonsuz teşekkürler.

Sarayın Sultanları Blogu'na da teşekkürler, beni çok güzel insanlarla tanıştırdığı için.

Son ve belki en büyük teşekkür de buraya girip yazılarımıza zaman ayıran, okuyan, söylediklerimize önem veren, paylaşan tüm takipçilerimize.

Benim vedam değil tabii ki bu, GSBasket ve diğer platformda yazmaya, çizmeye, okumaya, Sarayın Sultanları'nın olduğu her yerde desteğimi sesimle, alkışımla vermeye devam edeceğim. Yalnız gönül bu blogu, Işıl'ın elinde şampiyonluk kupasıyla fotoğrafını koyarak bitirmeyi isterdi. Olmadı, oldurmadılar.

Sarayın Sultanları Blogu hakkını, emek hırsızlarına helal etmiyor. Ankaralı, Biricik ve Keseratar'ın ve de yardımcılarının kulağına gider umarım.

Laf ağızdan bir kere çıkar, bu blog için dönüş yok artık ne yazık ki. Arşiv olarak yıllar sonra da kullanılabilmesi için bu son yazıyla, böylece kalmasında fayda olduğunu düşünüyorum. Son kez emeği geçen, yardımı dokunan, bizleri mutlu eden herkese teşekkür ederim, hayal kırıklığına uğrattıklarımızdan özür dilerim. Sarayın Sultanları ismi de çok yakışıyor bu takıma, artık bir internet sitesini hatırlatmadığına göre daha çok kullanılmasında fayda var bence :)

***SON***

8 Nisan 2011 Cuma

Avrupa'nın En Büyüğü Belirleniyor

Türkiye'de Galatasaray-Fenerbahçe final serisinin heyecanı varken, Euroleague Kadınlar'da Avrupa'nın büyüğü belirlenecek pazar günü. Ekaterinburg'da düzenlenecek Final-Four'a, ev sahibi konumundaki UMMC Ekaterinburg, bir diğer Rus ekibi Spartak Moskova ve İspanyollar Halcon Avenida ile Ros Casares katılıyorlar. Rus takımları ve İspanyol takımları bugün yarı finalde karşılaşacaklar statü gereği. Ros Casares, Halcon Avenida ve UMMC Ekaterinburg 8 galibiyet-2 mağlubiyet ve averajla grup aşamalarının en başarılı 2.,3. ve 4. takımı oldular. Grup aşamasının namağlup tek takımı ve doğal olarak birincisi olan Fenerbahçe ise, bu aşamayı 6 galibiyet-4 mağlubiyet ile geçip, 8. sırada olan Spartak tarafından çeyrek finalde elendi.

UMMC Ekaterinburg - Spartak Moskova (Bugün, 16:00)
Geride bıraktığımız üç sezonda da olduğu gibi, yarı finalin bir ayağı yine bu iki Rus takımı arasında oynanacak. Daha önceki üç karşılaşmayı da Spartak kazanıp, daha sonrasında da şampiyon olmuştu. İki takımın Rus Ligi'ndeki karşılaşmalarında deplasmanda 53-82, evindeki maçta da 73-69 ile gülen UMMC olmuştu. Şu anda playoff yarı finaline, Euroleague sebebiyle ara verilen Rus Ligi'nin normal sezonunu 18-0'lık performansıyla UMMC lider bitirdi ve aynı zamanda Rusya Kupası'nı da kazandı. Normal sezonu 15-3 ile ikinci bitiren Spartak Moskova, Rusya Kupası'na yarı finalde Nazdezhda'ya yenilerek veda etmişti. Euroleague'de de UMMC daha güçlü gözüken taraf bu sene, özellikle 68-51 ve 32-74 ile geçtikleri Cras Basket serisi rakiplere korku vermek adına iyi bir fırsattı. Sezon boyunca istikrarsız bir performans çizen Spartak ise, bu sezon UMMC'yi yenen tek takım olan Fenerbahçe'yi 2-0 ile eleyerek buraya geldi. Artık klasik haline gelen "Spartak, Spartak'tır" sözümüzü unutmasak da, deplasmanlardaki kötü performansları göz önüne alındığında UMMC Ekaterinburg karşısında, rakiplerine göre şanslarının daha düşük olduğunu düşünüyorum.

Ros Casares - Halcon Avenida (Bugün, 18:15)
Euroleague'de 2010 sezonunun 2.'si Ros Casares ile 2009'un 2.'si Halcon Avenida (her ikisi de kendi evlerinde düzenlenen final-fourlarda bu başarıyı göstermişlerdi) Rusya'da, tekrar final oynamak için birbirleriyle karşılaşacaklar. Halcon, Galatasaray'ın da içinde bulunduğu C Grubu'nda etkili bir performans sergileyip, herkesin takdirini kazanmıştı. Yapılanması, oyuncu seçimleri, alt yapısı ve hatta devşirmesi ile bile örnek alınabilecek bir takım Halcon. Gönlümden geçen de Halcon'un bu sene şampiyonluğu kazanması. Ros Casares sene başında koç değişikliğine gitmişti, aşı tutmamış olsa gerek ki Jordi Fernandez'in yerine kadın basketbolunun en önemli isimlerinden, Spartak'ı ayağa kaldıran koç Natalia Hejkova ile anlaştılar. Şu anda Ekaterinburg'daki oyuncular içinde en skorer olanları Ros Casares oyuncusu Katie Douglas 18.7 ortalama ile. İki takımın İspanya Ligi'ndeki karşılaşmalarını, normal sezon lideri Halcon Avenida kazandı 76-65 ve 59-82 ile. İspanya Kupası'nda ise Halcon yarı finalde, Ros Casares de finalde Rivas tarafından elendi. Kadrolarında çok büyük bir yıldız olmasa da takım oyunları ve Snell, Torrens, Lyttle ve Erika de Souza gibi değerli parçaları ile Avrupa'da en keyif veren kadın basketbol takımı olduğunu düşündüğüm Halcon, savunmacı Ros Casares karşısında bir adım önde. En azından benim gözümde.

*Maçlar Eurosport2'den canlı olarak yayınlanacak.

7 Nisan 2011 Perşembe

NCAA Şampiyonası ve Draftlara Bakış

Elite 8'den başlayarak, büyük sürprizlere sahne olan NCAA şampiyonası, Texas A&M'nin şampiyonluğu ile sonuçlandı. Normal sezonda 3 kez yenildikleri, Big 12 Konferansı'nın şampiyonu Baylor'u son 8'de mağlup eden Texas A&M, Final Four'un ilk basamağında da Pac-10 şampiyonu, NCAA'nin en kaliteli kadrolarından ve favorilerinden olan Stanford ile karşılaştılar. Son anlarında can alınıp, can verilen bir maç oldu ve Texas güçlü rakibini 63-62 ile geçti. Finalde karşılarında Notre Dame vardı, onlar da buraya SEC Şampiyonu Tennessee'yi ve yarı finalde şampiyonluğun en büyük favorisi UConn'u yenerek gelmişlerdi.

İlk dakikalarda yaptıkları top kayıpları Notre Dame'yi geri düşürürken final maçında, yıldızları Skylar Diggins ile tekrar oyuna tutundular. Fakat Danielle Adams liderliğindeki Texas, işi bırakmayarak 76-70 ile tarihinin ilk finalinde, ilk şampiyonluğuna ulaşmış oldu.

Harika bir NCAA kariyeri geçirip, buraya unutulmaz izler bırakan Maya Moore'nin son senesinde şampiyonluk kazanamaması hayal kırıklığı oldu. Onları eleyenin Stanford olmaması ve elendikleri Notre Dame'nin de şampiyon olamaması turnuvanın ne derece sürprizlere açık olduğunun kanıtı. Bu sene kolejdeki son yıllını yaşayan, profesyonelliğe hazırlanan yıldız adayları 11 Nisan, Pazartesi günü WNBA Draftları'nda bir kez daha karşılaşacaklar. İzlediğim maçlarda benim en çok dikkatimi çeken isimleri değerlendirmek istiyorum.
WNBA DRAFT 2011

Maya Moore: Birinci sıradan draft edilmesine kesin gözüyle bakılıyor. Daha profesyonel olmadan All-Star olan tek oyuncu olan Maya, geride bıraktığımız Dünya Şampiyonası'nda da Amerika Milli Takımı'nda kendine yer bulmuştu. Namağlup şampiyonluklar, konferansın tüm zamanlardaki sayı rekoru, 3000 sayı barajını aşma, Wade Ödülü'nü 3 kez kazanan tek kadın basketbolcu olma vs. ile. NCAA'de yapılabilecek her şeyi yaptı. Kısa forvet pozisyonunda oynayan Maya Moore, daha önceden de dediğimiz gibi oyunuyla hem Diana Taurasi'yi hem de Tamika Catchings'i izlettiriyor sanki bizlere. Eğer gelişimi bu şekilde devam ederse tüm zamanların en iyi oyuncusu olacağını düşünüyorum. Oyununu ayrıca anlatmaya gerek duymuyorum, hem Diana hem Tamika, daha ne diyelim. NCAA'de geçirdiği 4 senede rekorları şu şekilde Maya'nın; 41 sayı (2010'da Florida State'ye karşı), isabetli 10 üçlük (2009'da 14 denemede Syracuse'ye karşı), 20 ribaund (2010'da Syracuse'ye karşı), 9 asist (2011'de Providence'ye karşı), 5 blok (3 kez), 7 top çalma (2011 Duke'ye karşı). Tamika Catchings'ten sonra biri quintuple-double yaparsa, onun Maya Moore olması şaşırtıcı olmayacak.

Elizabeth Cambage: O aslında bir NCAA oyuncusu değil ama Moore'dan sonra Draft'a girecek en dikkat çekici oyuncu. Takımı Bulleen ile WNBL(Avustralya Kadın Basketbol Ligi)
'de şampiyon olan Cambage, MVP ödülünü de kazandı. Bu sezon 24 maça çıkan genç oyuncu, ortalama 25 dakika sahada kalıp; 22.3 sayı-8.2 ribaund-1.6 asist-2.7 blok ortalamalarına imza attı. 2.03 yüksekliğinde olan Cambage'yi Dünya Şampiyonası ve daha sonrasında blogda ağırlamıştık. Kendisini son izlediğimizde, aklını tam manasıyla kullanmadığından bahsetmiştik. Yani sadece fiziğini kullanarak bu kadar başarılı olan genç bir uzunun, arttırdığı oyun aklı ve basketbol bilgisi ile ileride neler yapabileceği bizleri heyecanlandırıyor.

Kayla Pedersen ve Jeanette Pohlen: Stanford önümüzdeki senelerde zorlanacak ama Kayla ve Jeanette'nin ayrılık vakti geldi. Kayla Pedersen 1.93 yüksekliğinde ve kısa forvet olarak oynuyor. Uzun boyunun avantajıyla ribaund ve savunma katkısı değerli ama ben onun overrated olduğunu düşünüyorum açıkçası. Underrated olduğunu düşündüğüm Jeanette Pohlen ise benim favorimdi NCAA'deki. 1.80 üstü boyuyla guard pozisyonunda oynuyor, bu sezonu oyun kurucu olarak oynadı. Bazen fazlaca top kaybı yapsa da (hatta bu top kayıpları, kaybedilen Texas A&M maçında fazlaca can sıktı) skorer guard pozisyonuna kaymasıyla başarılı bir profesyonel kariyerin onu beklediğini düşünüyorum. Savunmadaki size avantajı ve oyun bilgisiyle önemli bir savunmacı, hücumda da aynı derecede etkili, özellikle harika bir dış şutör olmasıyla. İlk turun son sıralarında seçilmesi bekleniyor ama doğru yere giderse, kendinden önce draft edilen birçok oyuncudan daha başarılı bir WNBA kariyeri olabilir.
Courtney Vandersloot: NCAA tarihinde (kadınlar ve erkekler) 2000 sayı-1000 asist barajını geçen tek oyuncu oldu son senesinde. Saf bir oyun kurucu olan Courtney, son senesinde önceki sezonlara göre ciddi bir patlama yaptı. Kritik UCLA maçında, 29 sayı-17 asist yapabilecek yeteneklere sahip, sezon boyunca da sıçka tekrarladı bu tarz istatistikleri. Hızlı ayakları ve keskin dış atışları ve tabii ki asist yeteneği ile savunulması çok zor bir oyuncu.

Danielle Adams: Şampiyon Texas A&M'in yıldızı Danielle de bu başarıyla, en dikkat çekici oyunculardan biri konumunda. Pota altında oynuyor, 1.85 boyunda ama fazlaca iri. Botaş ve Rivas'tan hatırlayacağımız Courtney Paris fiziğine yakın ama ondan daha topluca olduğunu belirtelim. Zaman zaman dış atışlarla da etkili oluyor Adams. Baylor'u yendikleri maçta, NCAA'nin en iyi pivotu olarak gösterilen Brittney Griner'ı, yavaşlatmayı başardı. İyi bir referans olacak bu onun için.

Amber Harris: Kendisini hiç izlemedim ama tüm "Mock Draft"larda 3. sıradan seçilecek deniyor. Eğer bu denilen olursa, 1.96'lık uzun forvet Sylvia Fowles'ın pota altındaki partneri olacak. NCAA'de oynadığı 131 maçta 16.6 sayı-9.2 ribaund-2.7 blok
ortalamaları yakaladı. Bu başarılı performansı WNBA'de de sürdürürse, Chicago Sky pota altına hiçbir rakip oyuncu girmek istemeyecektir.

Sarah Krnjic(Sırbistan), Anastasiya Shilova(Rusya), Olga Maznichenko ve Olesia Malashenko (Ukrayna), Adrijana Bosjnak ve Anesa Hamsic(Bosna-Hersek) ve Helena Severrisdottir(İzlanda)
2011 Draftlarına girecek Avrupalı 7 oyuncu.

Draft'a girecek oyuncuların tam listesini buradan, takımların seçim sıralarını buradan, WNBA.com'da yapılan (tahmini) Mock Draft'a buradan ulaşabilirsiniz.

Final Takvimi

10 Nisan, Pazar (14:00) - Abdi İpekçi
12 Nisan, Salı - Abdi İpekçi
15 Nisan, Cuma - Caferağa
17 Nisan, Pazar - Caferağa
19 Nisan, Salı - Abdi İpekçi

6 Nisan 2011 Çarşamba

F.Bahçe Fazla Bekletmedi (70-95)

Dün finale yükselen Sarayın Sultanları'nın ardından bugün gözler Adana'daydı. Hem ligdeki maçta hem de geçtiğimiz hafta sonu Caferağa'da sarı lacivertlileri epeyce zorlayan Botaş, en azından bir maç alarak seriyi Cuma gününe taşımak niyetindeydi. Sakatlığı nedeniyle son dönemde forma giyemeyen Nevriye Yılmaz'ın bu kez benchde yer aldığı karşılaşmada ilk dakikadan itibaren skorda üstün olan taraf Fenerbahçe'ydi. Botaş ise Boddie ile geride takip eden takım rolündeydi. 42-36 Fenerbahçe üstünlüğüyle tamamlanan devrede Angel, Nevin ve Matovic'in üç faule ulaşması 2.yarı için Nevriye'nin az da olsa kullanılabileceğini düşündürürken fırtına gibi bir başlangıç geldi ev sahibinden ve 7-0'lık seriyle 43-42'de ilk kez öne geçmeyi başardılar. Fakat, bu nokta ilk ve tek öne geçişleri olarak kaldı. Oyunun kontrolünü yeniden eline alan sarı lacivertliler, Şaziye'nin basket faulü sonrası Botaş koçu Olcay Orak'a çalınan teknik faulü 9-0'lık bir seriye dönüştürerek kapıyı tamamen kapattı.

3-0'la seriyi geçen ve finale yükselen Fenerbahçe'de Şaziye İvegin 28 dakika parkede kalırken 13 sayı-3 asist ile tamamladı maçı. Önemli bir detay final öncesinde. Koç ile yaşadığı 'ırkçı' polemiği sonrası Angel da en etkili olduğu maçı oynadı, 21 sayı-10 ribaunduyla.Matovic'in 22 dakikada ürettiği 17 sayı da boyalı bölge etkinliği için önemliydi. Tüm bunların bileşkesinde bu seriyi 5'i Caferağa'da 5'i de Adana'da olmak üzere gerçek kimliğiyle oynadığı 10 dakika ile 3-0 geçmeyi başardı Fenerbahçe.

Botaş cephesinde ise Jolene Anderson'ın bugün beklenenden uzak bir performans sergilemesi ve bitirim Boddie'e eşlik edememesi onlar adına sezonun kapanış günü anlamına geldi. Başarılı bir sezon çıkardıklarını söylemek lazım, zaman olursa belki ilerde daha detaylı değerlendirmelerde de bulunabiliriz.

Beklenen ve istenen final serisinde program TBF tarafından önümüzdeki saatlerde açıklanacak.

5 Nisan 2011 Salı

Sarayın Sultanları Finalde!


Panküp Kayseri:61- Galatasaray:69
Maçtan bir gün önceki antrenmanda sakatlanan Michelle Campbell'dan yoksun olarak geldi sahaya Galatasaray,. Işıl-Seimone-Tamika-Bahar-Sylvia klasik beşiyle başladığı maça. Seimone Augustus çok etkili başladı maça, skor 6-12'ye gelirken Amerikalı yıldız 7. sayısını atmıştı rakip potaya. Çeyreğin bitimine 4 dakika kala Tamika'nın basketiyle skor 8-16'ya taşınırken, Galatasaray ilk beşinin tamamı en az birer isabet bulmuş oldu. Galatasaray'ın etkili savunması, pota altında bulunan 4 isabet haricinde nefes aldırmadı Panküp'e. İlk çeyreği 12-23 geri kapatan ev sahibi ekip, ikinci çeyreğe etkili bir başlangıç yaptı. Çeyreğin ilk 3 dakikasında 9-0'lık Panküp serisi ile skor 21-23'e geldikten sonra, Galatasaray savunmasını sertleştirdi ve farkı tekrar açmaya başladı. İkinci çeyreğin son 7.5 dakikasında sadece 2 basket yiyen Sarayın Sultanları, Işıl Alben'in şık asisti sonrasında Sylvia Fowles'ın son saniye isabetiyle, 27-35 önde gittiler soyunma odasına.

İkinci yarıda ilk sayılarını Sylvia Fowles ile bulan Galatasaray, farkı çift haneye çıkardıktan sonra Barbara Turner'ın üçlüğüne rağmen etkili savunmasını sürdürdü. Bu çeyrekte de toplam 4 basket yiyen Galatasaray, Panküp'e savunma konusunda en iyinin kendisi olduğunu kanıtlamak ister gibiydi. Hücumda, tüm oyuncularından katkı almanın avantajıyla farkı açan Sarayın Sultanları, Bahar'ın 4, Sylvia'nın 3 faule ulaşmasıyla ilginç bir beşe döndü. Hodges-Nihan-Tuğba-Gülşah-Tamika ile çeyreğin son 2 dakikasını oynayıp, Hodges'ın sayılarıyla 36-54 önde girdi son çeyreğe Galatasaray. Dördüncü çeyreğin başında da bu ilginç beşi bozmadı Ceyhun Yıldızoğlu ve takımı Gülşah'ın üst üste sayılarıyla farkı 21'e kadar çıkarttı. Pringle'nin üst üste sayılarıyla fark 17'ye düştükten sonra Galatasaray, Işıl-Seimone-Gülşah-Tamika-Sylvia beşine döndü ve Gülşah'ın dış isabetiyle, farkı tekrar 20'ye çekti (44-64) bitime 3:50 kala. Normal sezon maçındaki gibi bu maçta da Barbara Turner'ın ateşlediği son anlardaki geri dönüş sürprizi bekliyordu Galatasaray'ı. 2 dakika civarı bir sürede 17-2'lik bir seri oluşturan Panküp, skoru 61-66'ya getirdi. Son dakikanın içinde Tuğba Palazoğlu'nun üçlüğü ile nefes alan Galatasaray, aynı Tuğba'nın top kaybı sonrasında nefesini biraz daha tutmak zorunda kaldı fakat Panküp kalan sürede skor üretemeyince Galatasaray, 61-69 ile seride durumu 3-0 yaptı ve finale yükseldi.

Bu kritik son dönemde formunu yükselten Seimone Augustus, attığı 20 sayıyla bu maçın da kazanılmasında büyük pay sahibi. Tabii Kaptan Işıl da, içeriye penetreleri sonrasında bulduğu sayılar ve hücum ribaundları ile etkili bir günündeydi. Gülşah'ın da artık korkusuzca üçlüklerini atması ve güvendiğimiz üçlüklerini bulması sevindirici, bunun bir düzene oturması daha da sevindirici. Bahar'ı faul problemine giriyor diye eleştiriyorduk, bugün en girmemesi gereken gündü, Michelle'nin yokluğu sebebiyle. Bahar 4 faule erken ulaştı ama onu eleştirecek bir durum yok, o ne kadar faul yapmamak için kendini sakınsa, inadınaymış gibi düdükler geldi. Kendini sakınarak oynadığı bu maçı 6 sayı-5 ribaund-3 asist ile tamamladı Bahar. Artık haber değeri taşımıyor ama Sylvia Fowles double-double yaptı, 10 sayı-11 ribaund ile. Tamika bugün biraz fazla top kaybı yapsa da farklı pozisyonlarda, her türlü dezavantajına rağmen aklıyla takımına yardımcı oldu. Son dakikalardaki gevşeme olmasa, çok etkileyici bir performanstı. Fark 20'ye çıktıktan sonra, belli bir rahatlama hakları ama farkın 5'e kadar inmesi de değil. Final serisi öncesi, Kayseri'de ikinci kez başımıza gelen bu durumdan ders çıkarmak lazım. Buralara kadar da hatalarımızdan ders çıkararak geldik zaten.

Playofflarda 4/4 yaparak finaldeyiz, hedef için finaldeyiz. Tebrikler ve teşekkürler Sarayın Sultanları.

2 Nisan 2011 Cumartesi

Hayal Kırıklığı

Galatasaray taraftarı daha ne istiyor? Türkiye Kupası, normal sezon şampiyonluğu, Mersin serisindeki etkileyici performans... Bugün yine 400-500 kişinin Galatasaray'ı vardı Abdi İpekçi'de.

Sorarsanız; kızlar 71-63 yendiler Panküp'ü. Bu seride bir maç daha kazanırlarsa finale çıkacaklar. Hani şu son 10 yıldaki 3. final, 10 yıl sonra saha avantajıyla çıkılacak ilk final. Kaybederlerse gün doğar, Abdi İpekçi'de sevincine ortak olamadıklarımız için, internetten kelle alma operasyonları başlatırız kötü günlerinde. Yakışır!

Not1: İyi ki doğdun Seda Kaptan. Seni aramızda görmek bizleri mutlu etti.
Not2: Tebrikler Sarayın Sultanları.
Not3: Hakemler çok formsuz. Son dönemde çok ama çok kötüler.

1 Nisan 2011 Cuma

Büyüteç: Galatasaray - Panküp Kayseri

TKBL Playoffunda yarı final, Galatasaray-Panküp Kayseri maçıyla başlıyor. Daha önceden de belirttiğimiz gibi, yarı finalin diğer ayağında da Fenerbahçe ile Botaş karşılaşacak. İstanbul takımlarının 1-0 önde başladığı serilerde, 3 galibiyete ulaşan ekipler final biletini kazanacak.

Özellikle ligin ilk yarısında başarılı bir performans gösteren Panküp Kayseri, normal sezonu 4. sırada tamamladı. Ligin ilk haftasında Fenerbahçe'yi yenip, son haftada Galatasaray'a mağlup olunca Panküp Kayseri, Kayseri şehri Galatasaray'ın normal sezon şampiyonluğunda çok önemli bir durak oldu diyebiliriz. Normal sezonu 15 galibiyet-7 mağlubiyet ile kapatan yeşil-siyahlılar, playoff çeyrek finalinde Beşiktaş'ı 2 kez yenip, 1-1'den başlayan seriyi mümkün olan en kısa zamanda bitirdiler. Normal sezon sonunda, lig genelinde Galatasaray'ın ardından en az sayı yiyen ekip Panküp Kayseri'ydi. Fakat bunu çok da belirleyici bir istatistik olarak veremiyoruz, çünkü bu konuda en başarılı 3. ekip olan Mersin BŞB, Galatasaray karşısında fena dağılmıştı bir önceki basamakta. Mersin BŞB ile Panküp arasında benzerlikler mevcut. Savunma takımı olma çabası, potansiyelli genç bir yerli oyun kurucu, dümeni gerektiğinde ondan alabilecek tecrübeli bir Amerikalı guard, dış şutlarıyla can yakan kısa forvet ve pota altında takımın atar damarı konumundaki 2 yabancı şeklinde tasvir etsek Mersin'den mi, yoksa Panküp'ten mi bahsediyoruz ayrıştırmak gayet zor. Fakat; Gizem-VJ-Barbara-Sanford-Pringle ile Tuğçe-Jinks-Tuğba-Larkins-Mokango karşılaştırmasında benim oylarım hep Panküp oyuncularına gider, Mersin'e göre daha verimli bir benchlerinin de olmasıyla Panküp, Mersin'in bir-iki model üstü denilebilir. Yani Galatasaray bir bilgisayar oyununda level atlamış gibi, önceki seviyedeki rakibinin daha donanımlısıyla karşılaşacak yarı finalde.

Normal sezondaki karşılaşmalar; İstanbul'da 57-47, Kayseri'de 68-77 ile Galatasaray lehine sonuçlanmıştı. Her savunma takımının olduğu gibi Panküp'ün de temel sorunu, kendilerinden daha iyi bir savunma ile karşılaşmalarında boşluğa düşmeleri. Bu göz önüne alındığında da Galatasaray en son karşılaşmak isteyecekleri rakiptir herhalde. Mersin serisi öncesinde öneminden bahsettiğimiz uzun forvet katkısı bu serinin de anahtarı kuşkusuz. Kritik viraja girerken formunu beklediğimiz seviyeye yaklaştıran Bahar'ın ve tabii Michelle'nin mevcut performansları, Galatasaray'a daha fazla güven duymamızı sağlıyor.

İlk Maç:

Galatasaray - Panküp Kayseri
2 Nisan, Cumartesi
Abdi İpekçi 15:00
Yayın: GS TV

İkinci Maç: Panküp Kayseri - Galatasaray 5 Nisan, Salı 18:00.
Gerekirse Üçüncü Maç: Panküp Kayseri - Galatasaray 7 Nisan, Perşembe 18:00.
Gerekirse Dördüncü Maç: Galatasaray - Panküp Kayseri 10 Nisan, Pazar.

Büyüteç: Fenerbahçe-Botaş

Galatasaray-Panküp serisine kısaca bir baktıktan sonra, sıra Fenerbahçe-Botaş serisinde. En azından benim gözümde bir sürpriz yaparak yarı finale yükselen Botaş, Nevriye'nin yokluğunda çekişmeli iki maç ile Samsun'u geçen Fenerbahçe'nin rakibi oldu.

Fenerbahçe, ligin ilk maçında mağlup olduktan sonra 15'i TKBL, 12'si Euroleague çıktığı toplam 27 maçı da kazandı. Bu 27 maçlık galibiyet serisinin ardından, ligde aldığı Galatasaray mağlubiyeti ile saha avantajını yitiren sarı-lacivertliler daha sonrasında da, Euroleague ve Türkiye Kupası'nda hedeflerine ulaşamadan elendiler. Türkiye Kupası sonrasında, kaptanının sakatlığı ile darbe alan Fenerbahçe, geride bıraktığımız hafta Angel McCoughtry'nin, koçu hakkında yaptığı "ırkçı" yakıştırması ile bir halka daha ekledi mevcut sorunlarına. Daha sonrasında Angel'ın özür dilemesiyle, olay kapandı gibi görünse de Samsun'la oynanan 2. maçta Angel kadroya alınmamıştı.

Normal sezonu 6. sırada tamamlayan Botaş ise lige 4/4 ile başlayıp, daha sonrasında 8 galibiyet-10 mağlubiyet aldı. Tarsus'a şanslarının tutması ve çeyrek finalde bu takım ile eşleşmeleriyle büyük bir avantaj yakaladılar. Tarsus deplasmanındaki ilk maçı kaybettikten sonra evinde fire vermeyen Botaş, yarı finalin 4. takımı oldu. Sezon boyunca 30 sayı üstü performanslar da sergileyip ligin sayı kraliçesi olan Jolene Anderson'un son dönemlerde düşen performansıyla birlikte süreleri de azaldı. Tarsus serisinde hiç etkinlik sağlayamasa da Jolene, Whitney Boddie'nin etkili oyunu Botaş için işleri kolaylaştırdı.

İki takımın normal sezondaki iki karşılaşmasını da Fenerbahçe kazandı. Adana'da 83-89 ile gülen sarı-lacivertliler, normal sezonun son haftasındaki maçta da 104-80 ile geçtiler Botaş'ı. Bu sebepten dolayı seriye 1-0 önde başlayacak Fenerbahçe'de Nevriye Yılmaz'ın durumu belirsizliğini koruyor. Fenerbahçe'nin 3-0 ile geçmesi muhtemeldir ama Botaş buraya gelmişken, Tarsus'a yaptığı sürprizi yeni rakibine de yaşatmak isteyecektir.

Birinci Maç: 3 Nisan Pazar 14:00 Caferağa S.S.
İkinci Maç: 6 Nisan Çarşamba 18:00 Menderes S.S.
Gerekirse Üçüncü Maç: 8 Nisan Cuma 18:00 Menderes S.S.
Gerekirse Dördüncü Maç: 11 Nisan Pazartesi Caferağa S.S.

Yarı Final Programı


Galatasaray (1) - Panküp Kayseri (0)
 -2 Nisan Cumartesi 15:00 Abdi İpekçi
 -5 Nisan Salı 18:00 Kadir Has 
 -7 Nisan Perşembe 18:00 Kadir Has
 -10 Nisan Pazar Abdi İpekçi

Fenerbahçe (1) - Botaş (0)
-3 Nisan Pazar 14:00 Caferağa
-6 Nisan Çarşamba 18:00 Menderes
-8 Nisan Cuma 18:00 Menderes
-11 Nisan Pazartesi Caferağa

Botaş Yarı Finalde


Botaş:64 - Tarsus:54
Çekişmeli geçen ilk 25 dakikanın ardından Botaş'ın, farkı açtığı ve son anlarına rahat girdiği bir maç oldu. Seri boyunca Jolene Anderson'u fazla kullanmayan Botaş, de Oliviera ile oynadığı anlarda takım olma konusunda daha başarılı gözüküyor. Normal sezonda iki kez yendikleri Tarsus'u, düşük bir performansla geldikleri playoff döneminde iki kez daha yenip yarı finalin yolunu tuttular. Dünkü galibiyette başrol Whitnet Boddie'nindi kuşkusuz, Burcu Uzun, Megan Fraaze, Gökçe Doğan ve de Oliviera da iyi oyunlarıyla dikkat çeken diğer isimler oldular. Tarsus'un oyuna tutunmasında Pierson'un double-double'lık performansının etkisi büyüktü ama takımın diğer Amerikalıları yardımcı olamadılar ona. Kübra da özellikle ilk yarıdaki oyunuyla öne çıkan iki isimden biri oldu konuk ekipte. Yeni yılda çok başarılı bir performans ile iyi bir hava yakalayan Tarsus, kupa ve ligde başarılı maçlar çıkardıktan sonra bu sezon kendilerine en ters gelen takım olan Botaş karşısında, deplasmanda tutunamayarak sezonu kapadı. Kendilerine lige kattıkları heyecan için teşekkür ediyoruz, yaptıkları yatırım ve genç oyunculara değer veren sistemleriyle önümüzdeki sezon daha başarılı işlere imza atmalarını diliyoruz.

BOTAŞ (64): Seda Tabakçı (3 ribaund), Burcu Uzun 8 (7 ribaund-5 asist), Santos De Oliviera 10 (6 ribaund), Jolene Anderson 2 (8 ribaund-1 asist), Gamze Takmaz 3 (2 asist), Gökçe Doğan 10 (4 ribaund- 3 asist), Megan Frazee 13 (14 ribaund-3 asist), Whitney Boddie 18 (6 ribaund-4 asist)

TARSUS BELEDİYE (54): Naile İvegin 8 (5 ribaund), Dunyall Canty 4 (2 asist), Özge Yavaş 4 (3 ribaund-1 asist), Seda Erdoğan (2 ribaund-1 asist), Kübra Siyahdemir 11 (3 ribaund-6 asist), Burcu Taşbaş 2, Alexis Hornbuckle 3 (6 ribaund), Plenette Pierson 16 (10 ribaund- 1 asist), Shyra Ely 6 (5 ribaund-1 asist)

Botaş Seriyi 3-1 Kazandı

30 Mart 2011 Çarşamba

Playoff'ta 2. Maçlar Sonrası


Beşiktaş:66 - Panküp Kayseri:80
Panküp, İstanbul'dan rahat bir galibiyet çıkarıp turu geçmeyi başardı. 5 oyuncusunun (İlsu, B. Turner, L. Pringle, N. Sanford, V. Johnson) çift hanelere ulaştığı bu maçta, Beşiktaş'ta Castro Marques'in de takımın geneline uyup kötü bir performans geçirdi. 1-1'den başlayan seri, Panküp'ün aldığı iki galibiyetle Kayseri ekibinin lehine 3-1 sonuçlandı.
Panküp Seriyi 3-1 Kazandı

Samsun Basket:82 - Fenerbahçe:89
Fenerbahçe, uzatmaya giden maç sonunda yarı final vizesini 3-0 ile aldı. Nevriye'nin sakatlığı, Angel'ın Ratgeber hakkındaki söyledikleri sebebiyle kadroda olmadığı maçta, uzatma periyoduna da Matovic ve Sutton-Brown'un 5'er faule ulaşmasıyla Nevlin'den başka uzunu olmadan başladı sarı-lacivertliler. Bu eksikliklere karşın Birsel'in uzatmada bulduğu 7 sayı ile, serinin uzamasını engelledi. Matovic (20 sayı), Horakova (19 sayı-5 asist), Birsel (18 sayı), Jekabsone (10 sayı) ile takımlarının zorlandığı bu maçta kritik katkılar yaptılar. Samsun'da ise Tatum Brown (25 sayı-13 ribaund), Jessica Adair (12 sayı-11 ribaund) ve Kristi Toliver'in (19 sayı) çabaları galibiyet için yeterli olmadı.
Fenerbahçe Seriyi 3-0 Kazandı

Botaş:82 - Tarsus Belediye:64
(
Seride, Botaş 2-1 önde)
Botaş 1-0 önde başladığı seride, bu galibiyet ile tekrar öne geçti. Whitnet Boddie'nin 18 sayı-8 asist ile yıldızlaştığı maçta, Adana ekibinin 4 yabancısı ve Gamze Takmaz maçı çift haneli skor katkısıyla tamamladılar. Tarsus'un kötü bir şut yüzdesiyle oynadığı bu maçta, Naile ve Hornbuckle'dan başka çift hanelere çıkabilen oyuncu olmadı. Takım halinde 20 asist yapan Botaş, ribaundlarda da kurduğu üstünlükle uzun bir aradan sonra ilk kez iyi bir maç çıkardı. Perşembe günü yine Adana'da oynanacak 3. maçı, eğer Botaş kazanırsa seri onların lehine tamamlanacak, Tarsus kazanırsa seriyi evine taşıyacak.
Sıradaki Maç: 31 Mart Perşembe Botaş'ın evinde

Yarı Final:
Galatasaray - Panküp Kayseri (Galatasaray 1-0 önde başlayacak)
Fenerbahçe - Botaş/Tarsus (Her iki ekibe karşı da Fenerbahçe'nin 1-0 üstünlüğü var)

Tarihler, Botaş-Tarsus serisinin bitmesinin ardından açıklanacak (sanırım). 

28 Mart 2011 Pazartesi

Yüksek Doz


Mersin BŞB:54 - Galatasaray:101
Bu maçı izlemeliydik, daha doğrusu izleyebilmeliydik. Normal sezondaki Ceyhan ve Botaş maçları gibi Galatasaray'ın bu derece farklı kazandığı bu maçın da deplasmana denk gelmesi kötü bir tesadüf oldu. Galatasaray'ın maçın başında 0-17'lik bir seri yakaladığı, ilk çeyreğin son 4 dakikasına 4-24 önde girdiği ve devreyi 17-56 önde kapattığı, 40 dakikada iki takımın toplam 15 faul yaptığı ve izleyemediğimiz bir maç için söylenecek pek bir şey yok. Sarayın Sultanları'nı tebrik etmekten başka tabii. İçeriden 33 dışarıdan 10 isabet, 24 asist üzerinden, Mersin'in 34 ribaundına karşılık 48 ribaund... Işıl 6, Fowles 10, Tamika 16 dakika sahada kalırken, Bahar, Hodges, Nihan ve Gülşah'ın çift haneli sayı katkıları, Michelle'nin 9 sayı-9 ribaundı ve 25 dakika oynayan Seimone Augustus'un 13 sayı-8 ribaund-6 asisti çok önemliydi. Sadece ilk çeyrekte sahne alan Sylvia Fowles'ın da 11 sayı-5 ribaund'ı 10 dakikaya sığdı, double-double yap deseler onu da yapardı herhalde o sürenin içinde.

Hiç uzatmadan, aktif dinlenme şansıyla Galatasaray yarı finalde. Kendisi gibi iki maçta seriyi bitiren Panküp ile karşılaşacak Sarayın Sultanları. Yarı final serisi de Galatasaray'ın 1-0'lık üstünlüğü ile başlayacak.

MERSİN BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ (54): Tuğçe İnöntepe 2 (3 ribaund - 1 asist), Merve Aydın 8 (2 ribaund – 2 asist), Chanel Mokango 11 (6 ribaund), Çisem İncel (2 ribaund), Korel Engin 6 (3 ribaund), Constance Jinks 8 (4 ribaund – 1 ribaund), Erlana Lanay Larkins 14 (7 ribaund - 3 asist), Tuğba Talaslıoğlu 5 (3 ribaund – 1 asist)

GALATASARAY MEDICAL PARK (101): 
Tuğba Palazoğlu: (00:00, 0/0 şut)
Doneeka Hodges: (30:00, 22 sayı, 3 ribaund, 5 asist, 4 top kaybı, 3 blok, 9/13 şut)
Bahar Çağlar: (27:13, 15 sayı, 7 ribaund, 2 asist, 1 top çalma, 6/9 şut)
Işıl Alben: (06:06, 0 sayı, 2 ribaund, 2 asist, 0/2 şut)
Gülşah Gümüşay: (23:11, 11 sayı, 3 ribaund, 2 asist, 2 top çalma, 1 top kaybı, 4/7 şut)
Balım Akbulak: (15:08, 2 sayı, 1 ribaund, 1 asist, 1 top çalma, 4 top kaybı, 1/6 şut)
Nihan Anaz: (21:05, 13 sayı, 2 ribaund, 2 asist, 6/7 şut)
Tamika Catchings: (16:08, 5 sayı, 3 ribaund, 3 asist, 2 top çalma, 1 top kaybı, 2/4 şut)
Melisa Can: (26:39, 9 sayı, 9 ribaund, 1 asist, 1 top kaybı, 4/8 şut)
Seimone Augustus: (24:30, 13 sayı, 8 ribaund, 6 asist, 1 top kaybı, 6/12 şut)
Sylvia Fowles: (10:00, 11 sayı, 5 ribaund, 1 top çalma, 5/7 şut)

Playoff'ta İlk Maçlar Sonrası


Panküp Kayseri:74 - Beşiktaş:67 
(Panküp 2-1 önde)
Sene içinde her iki ekibin de birbirini deplasmanda mağlup etmesiyle 1-1 başlayan seri, Kayseri'deki ilk maçta alınan ev sahibi galibiyetiyle 2-1'e taşındı. Panküp'ün yıldızı Pringle'nin çok etkili olamadığı bu maçta Vickie Johnson etkileyici bir performansla maçın kazanılmasında önemli bir rol oynadı. Geride bıraktığımız hafta içinde, önümüzdeki WNBA sezonunda Silver Stars'ta asistan koçluk görevi yapacağı açıklan VJ'in bu maçtaki, 16 sayı-10 ribund-3 asistlik performansı onun saha içinde de hala ne kadar özel bir oyuncu olduğunun kanıtı. Normal sezonun son maçında Galatasaray'a karşı başarılı bir performans sergileyen Gizem Yavuz, bu maçta da 13 sayı ile öne çıkan isimlerden biri oldu. Tabii bir oyun kurucu olarak, maçı hiç asist yapamadan tamamlaması kötü bir istatistik olmuş. Panküp'ün 20, Beşiktaş'ın 24 dış atış denemesinde bulunması da maçın ilginç notu. 
Sıradaki Maç: 28 Mart, Pazartesi 17:30'da Beşiktaş'ın evinde

Galatasaray:68 - Mersin BŞB:54 
Sultanlar Seriyi 2-0'a Getirdi
Sıradaki Maç: 28 Mart, Pazartesi 17:30'da Mersin'in evinde



Tarsus Belediye:78 - Botaş:71 
(Seride durum 1-1)
TBF sitesindeki canlı skor'da yapılan yanlışlıktan dolayı çoğu kişi tarafından, maçı Botaş kazandı sanılıyor fakat Tarsus ilk maçı alıp, seride durumu eşitledi. Normal sezondaki iki maçı da Botaş kazandığı için, Adana ekibinin lehine 1-0 başlayan bu seride, Tarsus'un evinde hata yapma lüksü yoktu. İlk üç çeyrekte başarılı performans gösteren Tarsus, son çeyrekte de farkı çift hanelerde tutuyordu hep, fakat maç genelinde bildiğimiz etkinliğinden uzak olan Jolene Anderson'un kenarda tutulduğu son çeyrekte Botaş farkı indirdi. Dört faulle oynamasına karşın Megan Frazee'nin 19 sayı-19 ribaundluk performansıyla oyuna tutunan Botaş, son anlara girilirken farkı 5'e kadar indirdi. Her iki takımın da son dakikalarda fazlaca hata yaptığını gözlemlediğimiz bu maçta, Botaş'tan daha az hatayla oynayan Tarsus maçı önde bitirmesini bildi. Hornbuckle'nin 19 sayıyla öne çıktığı Tarsus'ta, Kübra ve Seda'nın 13'er sayı ve 3'er üçlüğü kırılma anlarında can yakıcı oldu Botaş için. Tarsus, Botaş'a göre normal sezonu daha yukarıda tamamladı ve ilk maçı kazandı ama deplasmandan maç çıkartamazsa bunların hiçbir önemi olmayacak. Adana'da oynanacak 2 maçı da bir ekip kazanırsa, bu seri o takım lehine sonuçlanacak. Benim bu eşleşmedeki favorim Tarsus ama seri biraz daha uzayacak gibi gözüküyor.
Sıradaki Maç: 29 Mart, Salı 18:00'de Botaş'ın evinde


Fenerbahçe:75 - Samsun Basketbol:66
(Fenerbahçe 2-0 önde)
Bu maça, belindeki sakatlık yüzünden normal sezonun son maçını da kaçıran Nevriye Yılmaz'dan yoksun çıkan Fenerbahçe'ye karşı, tecrübeli iki oyuncusu Gülşah Akkaya, Nazlı Güler ve sezonu kapatan genç oyuncu Cansu Aslan'ı kullanamadı Samsun bu maçta. Maçın büyük kısmında da devam eden, müthiş bir mücadele maça başlayan Samsun, iyi bir başlangıç yaptı. İlk çeyrek sonlarında ev sahibi ekip öne geçse de Kristi Toliver'ın son saniyede çok uzaklardan bulduğu 3 sayılık basket + faul isabetiyle Samsun önde kapadı ilk çeyreği. Ceyda ve Amachree'nin de devreye girdiği 2. çeyrek sonrasında, Samsun ilk yarıyı 39-45 önde kapattı. Fenerbahçe bu maça kadar Caferağa'da çıktığı 18 resmi maçta, sadece Galatasaray'a karşı bir ilk yarıyı geride kapatmıştı. İlk yarıda içeriyi zorlayarak Fenerbahçe'nin hücumdaki en etkili oyuncusu olan Angel, ikinci yarıya kenarda başladı. Takımı ise Matovic, Nevlin ve Sutton-Brown üzerinden, yani pota altından, etkili olarak 13-0'lık bir seri yakalayıp, geride başladığı çeyrekte 7 sayı öne geçti. Samsun bu çeyreğin geri kalan kısmında kendine gelse de, son çeyreğe 9 sayı geride girmekten kurtulamadı. Tammy'nin kaçırdığı serbest atışlar da dahil son çeyreğin ilk 5.5 dakikasında sayı bulamayan Fenerbahçe, farkın 4'e kadar inmesine karşı koyamadı. Bu anda ortaya çıkan Esmeral yolladığı üçlükle 7'ye çıkarttı farkı ve takımına bir hayat öpücüğü verdi. Samsun iyi mücadelesine rağmen, güçlü rakibini daha fazla zorlayamadı ve maçtan mağlubiyetle ayrıldı. Angel McCoughtry'nin ikinci yarıda oyuna hiç girmemesi bir şeylerin habercisiydi. Dün Angel'ın tweetleri ile öğrendik ki; Ratgeber ile Angel'ın arasında çok ama çok ciddi sorunlar var.
Sıradaki Maç: 29 Mart, Salı 18:00'de Samsun'un evinde

26 Mart 2011 Cumartesi

Sultanlar Seriyi 2-0'a Getirdi

Galatasaray:68 - Mersin BŞB:54
Galatasaray, kupa zaferi sonrası ilk kez İstanbul'daydı. Fena sayılmayacak bir taraftar desteğini arkasında bulan Sarayın Sultanları, bize ciddi bir maç yazısı yazdırmayacak güçle, kolayca geçtiler Mersin BŞB'yi ve seride durumu 2-0'a getirdiler. 

Yaptığı iyi savunmayla Mersin'in etkili silahlarını durduran Galatasaray, özellikle dış atışlarda yakaladığı yüksek isabetle güle oynaya geçti ilk maçı. Mersin'in çalıştırıcısı Zafer Kalaycıoğlu'nun, Sylvia'yı yavaşlatma düşüncesiyle olsa gerek, Korel Engin'i sahada normal düzenin dışında fazlaca sahada tutması da çözüm olmadı Galatasaray'ı durdurmak için. Hafta içinde takım arkadaşının burnunu kıran Larkins'in sahada olması da "zafere giden yolda her şey mubahtır" sözünü benimseyen koçu göz önüne alındığında, şaşırtıcı olmadı bizim için. Galatasaray'a karşı iyi performanslar sergilemesine alışık olduğumuz Tuğba Talaşlıoğlu'nun yanında sadece Jinks ile skor üretebilen konuk ekibe karşı, orta mesafe ve dış atışlarda rakip potaya yağmur yağdıran Işıl, Hodges, Seimone ve Bahar ile fişi çekti Galatasaray. 12 sayı-9 ribaund-1 blok ve bir de çemberin içinden çıkan smaç denemesiyle Sylvia Fowles yine göz kamaştırdı performansıyla. Tamika Catchings de; 11 sayı-6 ribaund-6 asist ile takımının ihtiyacı olan her yerdeydi. Tuğba Palazoğlu'nun süre almamasına rağmen, geniş tutulan rotasyonda Fowles haricinde 30 dakikanın üstünde oynayan oyuncu olmadı. Galatasaray'ın attığı 25 basketin, 18 asist üzerinden gelmesi de bir diğer güzel detaydı bugün için. Tamika ve Seimone'nin 11 asistlik katkısı önemli bu açıdan. Bu ikilinin ribaundlarda da Sylvia, Bahar ve Michelle'ye yardımcı olmaları da maçı kolaylaştıran etkenlerden biriydi.

Takım halinde ortaya koyulan oyun ve istatistiklerin tüm oyuncular tarafından paylaşımı 2-3 oyuncuyu ayırıp, onlar iyiydi dememizi zorlaştırıyor. Artık iyi bir "takım" olduğuna inandığımız Sarayın Sultanları'nda, üst paragrafta adını saydığımız tüm isimler görevini layıkıyla yaptılar. İlla bir maçın yıldızı seçmek zorundaysak da Seimone Augustus, sahanın en iyisiydi diyebiliriz. 


GALATASARAY MEDICAL PARK (68): Doneeka Hodges 9 (1 ribaund - 1 asist), Bahar Çağlar 8 (9 ribaund), Işıl Alben 6 (1 ribaund - 3 asist), Gülşah Gümüşay 2 (3 ribaund), Nihan Anaz 2 (1 ribaund), Tamika Catchings 11 (6 ribaund – 6 asist), Melisa Can 4 (7 ribaund – 2 asist), Seimone Augustus 14 (6 ribaund - 5 asist), Slyvia Fowles 12 (9 ribaund - 1 asist)

MERSİN BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ (54): Tuğçe İnöntepe 6 (1 ribaund - 5 asist), Merve Aydın 3 (1 ribaund), Chanel Mokango 4 (7 ribaund), Korel Engin 4 (3 ribaund), Constance Jinks 17 (4 ribaund), Erlana Lanay Larkins 6 (10 ribaund - 2 asist), Tuğba Talaslıoğlu 12 (4 ribaund – 2 asist), Tuğçe Murat 2

25 Mart 2011 Cuma

Maç Günü: Galatasaray - Mersin BŞB

Ligi 8. sırada bitiren Mersin BŞB, normal sezonda çıktığı 22 maçta sadece 8 galibiyet aldı. Yalnız; 2 kez Beşiktaş'ı, birer kez de Tarsus ve Botaş'ı yenmeleriyle sürpriz işlere imza attılar. Ligin en az sayı yiyen 3. takımı olan Mersin BŞB, ligdeki 12 takım içinde en düşük skor üreten ekip. Durum böyleyken, bir maçta oluşan en düşük sayının da iki kez Mersin maçlarında iki kez tekrarlanması şaşırtıcı olmadı (13. Hafta: Galatasaray:53 - Mersin:50, 15. Hafta: Mersin:51 - Panküp:52).

Maç başına 13.8 ortalamayla Constance Jinks takımın en skorer oyuncusu, Erlana Larkins ise maç başına 12 sayı-10.4 ribaund-2.8 asist-2.1 top çalma ile takımın en efektif oyuncusu. Bir diğer dikkat çeken isim de özellikle ilk Galatasaray maçında da başarılı bir performans gösteren Chanel Mokango. Genç uzunun ortalamaları şu şekilde; 11.2 sayı-7 ribaund-1.5 blok. Takımın asist lideri Tuğçe İnöntepe ile Tuğba Talaşlıoğlu ilk beşin yerli parçaları. Deniz Çolakoğlu ve Korel Engin de takım arkadaşlarını dinlendirmekle görevliler. Hafta içinde yapılan antrenmanda, Larkins'in Deniz'e yumruk atıp, burnunu kırdığını öğrenmiştik. Hatta iki oyuncunun karakolluk olduğunu. Deniz oynayabilecek mi, Larkins oynatılacak mı bugün göreceğiz.

Üç tanesi hazırlık maçı olmak üzere, iki takımın son 9 karşılaşmasını da Galatasaray kazandı. Bu sezon ligdeki iki karşılaşma da Galatasaray'ın beklediğinden zorlu geçse de; Mersin'de 69-76, Abdi İpekçi'de 53-50 ile Sarayın Sultanları gülen taraf oldu. En büyük gücü Larkins ve Mokango olan Mersin'e karşı, Sylvia Fowles'ın yanında sahada yer alacak Bahar veya Michelle'nin oyunları önemli. Uzun forvetten beklediği katkıyı (savunma da dahil buna) alırsa Galatasaray, fazla zorlanmadan bitirmesi gereken bir maç. Yol uzun zaman kaybetmemekte fayda var;


HAYDİ SARAYIN SULTANLARI!

Galatasaray - Mersin BŞB
Playoff Çeyrek Final 1. Maç
25 Mart, Cuma 19:30
Abdi İpekçi | Yayın: GS TV

Eurocup Elitzur Ramla'nın

 İsrail'de 61-61 biten ilk maçın rövanşında Elitzur Ramla, Fransız rakibi Arras'ı 53-61 mağlup edip, deplasmanda Eurocup'ı kaldırdı. Finalin her iki tarafı da, yarı finalde ikinci maçı dışarıda oynamalarına karşın bu basamağa geldiler ve finalde de saha avantajını silen Elitzur Ramla şampiyon oldu. İsrail ekibinin yarı finalde son şampiyon Sony Athinaikos'u, Arras'ın da bu sezonun en başarılı takımı Chevakata'yı elediğini hatırlatalım.

Berabere biten ilk maçın ardından, sahasında alacağı her galibiyetle kupayı kaldıracak olan Arras, tozpembe tribünlerin önünde maça iyi başlayan taraf oldu. İlk 3.5 dakika içinde Selwyn'in ellerinden iki basket bulan konuk ekip, çeyrek sonuna kadar başka bir şekilde skor üretemedi. Arras'ta ise organizasyon genelinde de takımın en skoreri Pauline Akonga'nın etkinliği ile ilk çeyrek 13-5 önde kapatıldı. İkinci çeyrekte -geride bıraktığımız WNBA sezonunda Seattle Storm'da şampiyonluk yaşayan- Le'coe Willingham ve Tanisha Wright'a ek olarak -Beşiktaş'tan hatırladığımız, Euroleague tecrübesi de olan- Shay Doron'un olaya el koymasıyla Elitzur Ramla çok güçlü bir seri yakaladı. Bu çeyreğin ilk 7 dakikasında oluşan 5-24'lük seri ile konuk ekip, 11 sayı öne geçti. Kalan dakikalarda bu farkı kapanmayınca, soyunma odasına 22-33 Elitzur Ramla üstünlüğü ile gidildi. Akango ile ikinci yarıya iyi başlayan Arras, Laine Selwyn'in 3'lüğü sonrasında 13 sayı geriye düşse de, Bade ve Malashenko ile etkili oldu ve final çeyreğine farkı 4'e kadar indirerek, 41-45 geride girdi. Arras kadrosunda bulunan, -WNBA'de bu sezon En Çok Gelişim Gösteren Oyuncu ödülünü kazanan- oyun kurucu Leilani Mitchell'in kötü bir gününde olması ve maçın kaderine takımı aleyhine yaptıklarıyla etki etmesi işleri zorlaştırdı. Ayakta kalabilen az sayıdaki Arras oyuncusunun son çeyrekteki çabaları yetersiz kaldı Selwyn, Willingham, Wright ve Doron karşısında. Maç sonunu iyi oynayan Elitzur Ramla 53-61'lik skorla maçı ve kupayı kazanan taraf oldu. 


Arras'ın %26.2 saha içi isabetiyle oynadığı bugünde, taraftar desteğine karşın kazanması mucize olurdu. Son yıllarda Eurocup'ta izlemeye alıştığımız Elitzur Ramla, en sonunda kupayı kazandı ve ülkesinin son yıllardaki başarısına imza attı. Tebriklerimizi yolluyoruz, artık alacakları karara göre Euroleague'de izleyebiliriz onları önümüzdeki sene. 

23 Mart 2011 Çarşamba

WNBA'in En İyi 20 Oyuncusu

Blogda 3. ve son kez ağırlıyoruz bu sıralamayı. En iyi 20 oyuncunun sıralaması, 1 numarada, beklenildiği gibi, Diana Taurasi olduğunun açıklanmasıyla sonuçlandı. Slam Dergisi'nin bu sıralaması hakkında daha önce bilgiler vermiştik, yeniden açıklamaya gerek yok diye düşünüyorum.

Slam'a göre, WNBA'in En İyi 20 Oyuncusu:
20: Katie Douglas (Fever)
19: Crystal Langhorne (Mystics)
18: Lindsay Whalen (Lynx)
17: Tina Thompson (Sparks)
16: Seimone Augustus (Lynx)
15: Sophia Young (Stars)
14: Candice Dupree (Mercury)
13: Tina Charles (Sun)
12: Swin Cash (Storm)
11: Becky Hammon (Stars)
10: Alana Beard (Mystics)
09: Penny Taylor (Mercury)
08: Sylvia Fowles (Sky)
07: Angel McCoughtry (Dream)
06: Sue Bird (Storm)
05: Candace Parker (Sparks)
04: Cappie Pondexter (Liberty)
03: Lauren Jackson (Storm)
02: Tamika Catchings (Fever)
01: Diana Taurasi (Mercury)

Çeyrek Final Takvimi


Galatasaray
(1) - Mersin BŞB (0)

25 Mart, 19:30 Cuma
28 Mart, 17:30 Pazartesi
*30 Mart, Çarşamba
*2 Nisan, Cumartesi


Fenerbahçe (1) - Samsun Basketbol (0)
26 Mart, 17:00 Cumartesi
29 Mart, 18:00 Salı
*31 Mart, Perşembe

*3 Nisan, Pazar

Tarsus Belediye (0) - Botaş (1)
26 Mart, 15:00 Cumartesi
29 Mart, 18:00 Salı
*31 Mart, Perşembe

*3 Nisan, Pazar


Panküp Kayseri (1) - Beşiktaş (1)
25 Mart, 17:30 Cuma
28 Mart, 17:30 Pazartesi
*31 Mart, Perşembe

*Maçlar gerektiği takdirde oynanacak ve saatleri daha sonra açıklanacak.

21 Mart 2011 Pazartesi

Galatasaray'a Yakıştılar

Aşağıda bağlantılarını vereceğim yazılar çok okundu, çok beğenildi. Üst düzey bir basketbol bilgim olduğunu iddia edemem, aynı şekilde güzel yazdığımı da. Bu yazıları beğendiren, özneleriydi. Fakat sene içinde Euroleague'deki kötü gidişat, ligdeki keyifsiz oyun tepkileri de ardından getirdi. Evet, gerçekten potansiyelinin altında oynayan Galatasaray, keyif vermiyordu ama internet ortamından yağan eleştirileri hak edecek kadar da kötü değildi.

Eleştirilmeyi hak eden bu takım için, haddini aşan laflardı insanı çileden çıkaran.


Tamika, "kaprisleri" yüzünden geç gelirken, mücadele etmeyecek ve kendini WNBA saklayacaktı. Dolayısıyla faydası da olmayacaktı.

Seimone, bir vefa "kazığı" olarak içimize oturmuş, takıma fayda vermiyordu.

Işıl, bitmiş, üçlü çektirmekten başka faydası kalmamış, takıma zarar veriyordu.

Mersin'in hocası Ceyhun Yıldızoğlu kimdi ki, Galatasaray'ın başına gelmişti? Takımı yönetemiyordu.


İlginin inanılmaz düşük olduğu, fakat derbi kaybedince hesap sormak için sıraya girilen bir branşta, aslında bunları fazla takmamak gerekiyordu ama kendilerine bu kadar haksızlık edilen insanlara destek olmak gerekiyordu. Galatasaray'a imza attığı gün, biz Ceyhun Yıldızoğlu'na "Yakışan" demiştik. Onu; şunu yaptı, bunu kazandı diye tanıtma ihtiyacı duymamıştık. Ceyhun Yıldızoğlu, son 24 yılda İstanbul dışına şampiyonluk kupasını çıkan tek takım Botaş'ın koçuydu ve bunu iki kere yapmışlardı. Son 11 yılda, saha dezavantajıyla (hem yarı final hem de finalde) girdikleri playofflarda şampiyon olan tek takımın çalıştırıcısıydı. Galatasaray ve Fenerbahçe'nin dışında Türkiye Kupası alan tek takım olan Botaş'ta bu başarıyı 2 kere yapmıştı hoca. Onun Mersin ve Botaş'ı, 3 büyükler haricinde Cumhurbaşkanlığı Kupası'nı kazanan, 4. ve 5. ekiplerdi. Botaş'a 2001'de Ronchetti Cup (şimdiki Eurocup) finali oynamıştı Ceyhun Hoca ve son iki normal sezonu da Galatasaray'ın önünde tamamlamıştı onun yönetimindeki Mersin BŞB. Hali hazırda Milli Takım'ın da çalıştırıcıydı Ceyhun Hoca.

Bunları bilmediği için insanlar, fazla acımasızdı. Zaten bünyelerde bulunmayan sabrın, suni hali de Euroleague'de alınan Fenerbahçe mağlubiyetleri ile sona ermişti. Bu kariyere, hiç yoksa 1 sene verilmesi gereken kredi, Ceyhun Yıldızoğlu ve öğrencilerinin emekleriyle geri kazanıldı. Neler yaptı peki bu takım;

  • Kendileri Tamika'sız, Fenerbahçe Diana ve Penny'liyken Caferağa'da aslan gibi oynadılar. Currie'nin sakatlandığı ana kadar skoru önde götürdüler. Fark yerler denilen maçı şanssız bir biçimde kaybettiler.
  • Ligde Tamika'sız oynadıkları 19 maçta 17 galibiyet aldılar.
  • 10 sezon sonra bir normal sezon maçında Fenerbahçe'yi yendiler. Hem de gereken sayı farkını oluşturarak.
  • Uzun yıllar sonra Fenerbahçe'yi üst üste iki resmi maçta yendiler.
  • Türkiye Kupası'nı kazandılar.
  • TKBL'de normal sezonu; iç sahada %100, genelde %90.9 galibiyet yüzdesiyle bitirdiler. Eksik parça (Tamika) takıma eklendikten sonra çıktıkları 6 resmi maçın tümünü kazandılar. Kaldı ki bu maçlar; Fenerbahçe(2), Panküp deplasmanı, Tarsus, Botaş ve Ceyhan gibi ligin üst düzey takımlarına karşıydı.
  • 11 yıl sonra normal sezon lideri oldular.
Yeter mi, yetmez. Euroleague'de gerçekten kötülerdi ama artık yapacak bir şey yok. O kulvar tüm Türk takımları için artık kapandı. Önümüzde 3 seri sonunda gelecek bir şampiyonluk mücadelesi var. En avantajlı takım Galatasaray. Geride bıraktığımız kazanılmış bir kupa var. Şu ana kadar yaptıkları için tebrik ve teşekkür ederiz. Fakat henüz bitmedi, asıl önemli olan lig şampiyonluğu. Her maçta üstlerine koyarak daha da iyi bir performansla gelecek, şampiyonluğu istiyoruz.

Sene başından beri bunları yazdık;
Yakışan
Sylvia Fowles & Seimone Augustus
İki Takım, Bir Yol
Sarayın Sultanları v2.1
Işıl'ı Anlamak, Işıl'ı Anlatmak
Ustalara Saygı Kuşağı #3 (Tamika Catchings)

Umutluyduk. Hayal satmadık, inandıklarımızı yazdık. Sağ olsunlar güvenimizi boşa çıkartmadılar, bizi utandırmadılar. Allah da onları utandırmasın şampiyonluk yolunda.

Dediğim gibi ne basketbol ne de yazı yazmak konusunda çok iddialı değilim ama Galatasaray'ı tanımak konusunda mütevazi olamayacağım. Basketbol takımlarımızda tutku vardı, ışıl ışıldı. Bunu hissetmiştik, şimdi tüm sarı-kırmızı kalplere yayılıyor bu heyecan. Bahar geldi, yaz da gelecek yakında. 

Normal Sezonun Ardından


İstanbul Üniversitesi:82 - Mersin BŞB:74
Samsun Basketbol:71 - Burhaniye Belediye:76
Ceyhan Belediye:92 - Alanya Belediye:58
Panküp Kayseri:68 - Galatasaray:77
Fenerbahçe:104 - Botaş:80
Tarsus Belediye:61 - Beşiktaş:66

Normal sezonun son haftasında alınan sonuçların ardından sadece Beşiktaş ile Botaş sıralamada yer değiştirdi ve nihai puan durumu şu şekilde oluştu:

1. Galatasaray 20-2
2. Fenerbahçe 20-2
3. Tarsus 15-7
4. Panküp 15-7
5. Beşiktaş 12-10
6. Botaş 12-10
7. Samsun 9-13
8. Mersin 8-14
9. Ceyhan 7-15
10. İstanbul Üni. 7-15
11. Burhaniye 5-17
12. Alanya 2-20

Playoff eşleşmeleri ise şu şekilde:

Çeyrek Final:
A: Galatasaray(1) - Mersin(0)
B: Fenerbahçe(1) - Samsun(0)
C: Tarsus(0) - Botaş(1)
D: Panküp(1) - Beşiktaş(1)

Yarı Final:
E: A eşleşmesinin galibi - D eşleşmesinin galibi
F: B eşleşmesinin galibi - C eşleşmesinin galibi

Final:
E eşleşmesinin galibi - F eşleşmesinin galibi

Tekrar bir hatırlatma yaparsak, Burhaniye ve Alanya alt lige düştüler. Playoff'a katılamayan Ceyhan ve İstanbul Üniversitesi sezonu tamamladılar. 

Teşekkürler Vakıfbank GSTT

Sporu seven bir milletiz ama birbirimizi yemekten başka bir şey için kullanmıyoruz bu potansiyelimizi. Sanki her yıl ülkemize bir Avrupa kupası geliyormuş gibi, kupayı bırakın derece alıyormuşuz gibi kendi takımımızın, yerel rakiplerinden başarılı olmasını yeter sayıyoruz. Bizler bu ahmak döngü içinde döner giderken Vakıfbank, ülkemize büyük bir onur kazandırdı.

Kendi ülkelerinde bile deplasmanı gördüler ama hiç yenilmediler, taraftarlarının olmaması onları üvey evlat konumuna getirdi ama hiç vazgeçmediler. Adı Fenerbahçe, Galatasaray veya Beşiktaş değil diye arka plana atılan bu Türk takımı, Şampiyonlar Ligi Kupası'nı Türkiye'ye kazandırdı. Helal olsun bu kızlara, artık onların 70 milyon taraftarı var. Onlar ülkemizin gururu oldular. Futbol, tekerlekli sandalye basketbolu ve kadın basketbolunda Avrupa kupaları görmüş bir takımın taraftarı olarak, Vakıfbank Güneş Sigorta Türk Telekom'un gururunu ve şu anda içinde bulundukları mutluluk denizini tahmin edebiliyorum. Şu mutlu günlerinde sevinçlerini paylaşmak istiyorum.

Teşekkürler Gözde, Özge, Gizem, Bahar, Poljak, Glinka, Nikolic. Teşekkürler Vakıfbank'ın Avrupa şampiyonu tüm oyuncularına. Teşekkürler Guidetti'ye. Teşekkürler Ömer Faruk Ergin Bey'e. Ülkemize bir parça gurur verdiniz teşekkürler. İnşallah Galatasaray'ın da bir gün sizler gibi yürekli, inançlı ve iyi bir voleybol takımı olur ve bu büyük başarınızı tekrarlar.

Eğer bu yazıyı maçtan önce yazsaydık, geçtiğimiz günlerde kaybettiğimiz genç voleybolcu, Ayşe kardeşimiz için de oynayın diyecektik. Ablaları sağ olsun onu da onurlandırdılar. Türkiye "takımıyla" gurur duyuyor. Final-Four'un Türkiye'de olmasını sağlayan Fenerbahçe Acıbadem yöneticileri de dahil, bu başarıda payı olan herkese bir kez daha teşekkürler, tebrikler. 

20 Mart 2011 Pazar

Normal Sezonun Sultanı

Galatasaray, liderlik unvanı ile gittiği ligin en zorlu deplasmanlarından Kayseri'den, mutlu dönüyor. Normal sezonun son haftasında alınan bu galibiyetin ardından Galatasaray, playofflarda çıkacağı tüm eşleşmelerde saha avantajını almış bulunuyor. Ayrıca, zaten kurallar gereği 0-0 başlayacak final serisi öncesinde, eşleşeceği tüm takımlara karşı 1-0 önde başlayacak çeyrek ve yarı final serilerine.


Galatasaray maça Işıl-Seimone-Tamika-Bahar-Sylvia beşi ile başlarken, Panküp'te biri devşirme 4 Amerikalı'sının yanına eklenen yerli oyuncu Gizem değil, Pınar Demirok oldu başlayan beşte. Kısır başlayan ve savunmaların etkinliğinin dikkat çektiği ilk çeyrekte Doneeka Hodges'ın devreye girmesiyle öne fırlayan Galatasaray, ilk çeyreği 13-17 önde kapattı. İkinci çeyrekle beraber farkı çift hanelere çıkaran Sarayın Sultanları, hücum anlamında Tamika ve Seimone'dan, diğer her anlamda da Sylvia'dan üst düzey bir katkı aldılar. Sylvia Fowles, vasat bir hücum performansıyla oynasa da dikkatli gözlerden kaçmayacak bir savunma ve ribaund katkısı verdi. Özellikle isabetsiz şutlar atan takım arkadaşlarına, hücum ribaundları ile "bir daha atın" şansı tanıması maçın kazanılmasında büyük önem taşıyor. İkinci çeyrekte yakaladığı farkı, maçın son 2 dakikasına kadar koruyan ekibimiz, son 2 dakikasına 12 sayı önde girdiği maçta, 45 saniyede 9-0'lık bir seri yedi. Maç boyunca pek ortalarda görünmeyen Barbara Turner'ın sürüklediği bu anların ardından, kendilerine yapılan taktik faulleri sorunsuz atlatan Tamika, Işıl ve Seimone 68-77'lik galibiyeti getirdiler. Hep alıştığımız Sanford-Pringle -her ikisi de double-double yaptılar- etkinliğine ek olarak Gizem Yavuz'un başarılı hücum performansı ve Barbara Turner'ın son 2 dakika içindeki 8 sayısı Galatasaray'ı bu deplasmanda zorlayan faktörler oldu. Galatasaray'ın bu maçta ciddi bir yerli katkı alamaması da bir diğer sıkıntıydı. Yalnız Gülşah için ayrı bir parantez açalım, 2 üçlük isabeti buldu 6 denemesinde. Çok iyi denilebilecek bir rakam değil ama üst üste kaçırdıktan sonra da vazgeçmemesi ve maçın en kritik anlarından birinde soktuğu üçlükle takımını rahatlatması güzeldi. Kendisine güvenmesi, kendisinden beklenen de bu.


Yerli katkısı minimumda kalmışken, Tamika, Seimone ve Doneeka'nın hücumda iyi işler yapması ve en başarılısının Sylvia olduğunu düşündüğüm -özellikle ilk yarıdaki- savunma performansıyla Sarayın Sultanları, Fenerbahçe'nin sezona 1-0 mağlup başladığı bu zorlu deplasmanda normal sezonu bitirip, liderliğini ilan etti. Bu maç için hepsine teşekkürler, yakın bir zamanda normal sezon değerlendirmesi tadında bir yazıyla 22 haftalık emek için ayrıca kulaklarını çınlatacağız Sarayın Sultanları'nın.

PANKÜP KAYSERİ ŞEKER (68): Pınar Demirok 2 (4 ribaund – 1 asist), İlsu Darıcıoğlu 4, Gizem Yavuz 11 (1 asist – 2 ribaund), Bahar Öztürk 11 (1 ribaund - 2 asist), Latoya Pringle 17 (10 ribaund – 2 asist), Aynur Metin 2 (2 ribaund – 1 asist), Nakia Sanford 11 (11 ribaund –1 asist), Vickie Johnson 10 (5 ribaund – 1 asist)

GALATASARAY MEDICAL PARK (77):
Tuğba Palazoğlu: (07:47, 0 sayı, 1 top çalma, 0/1 şut)
Doneeka Hodges: (14:07, 11 sayı, 1 ribaund, 1 asist, 1 top kaybı, 3/6 şut)
Gözde Yürük: (00:00, 0/0 şut)
Bahar Çağlar: (16:58, 2 sayı, 2 asist, 1/5 şut)
Işıl Alben: (23:27, 2 sayı, 2 ribaund, 1 asist, 0/4 şut)
Gülşah Gümüşay: (12:35, 6 sayı, 2/7 şut)
Nihan Anaz: (07:27, 4 sayı, 1 ribaund, 1 asist, 1 top çalma, 1/2 şut)
Tamika Catchings: (31:25, 22 sayı, 7 ribaund, 4 asist, 1 top çalma, 2 top kaybı, 7/15)
Melisa Can: (24:34, 4 sayı, 8 ribaund, 2 asist, 2 top çalma, 1 top kaybı, 2/6 şut)
Seimone Augustus: (26:20, 18 sayı, 6 ribaund, 1 asist, 2 top çalma, 1 top kaybı, 7/13)
Sylvia Fowles: (35:20, 8 sayı, 14 ribaund, 2 top çalma, 3 top kaybı, 3/7 şut)

19 Mart 2011 Cumartesi

Sultanlar Kazanırsa %90.9 Şampiyon

Bu başlığı ben değil, istatistikler söylüyor. Ligin son haftasında Kayseri deplasmanında ligin güçlü takımlarından Panküp'ün konuğu olacak Sarayın Sultanları, kazanmaları halinde normal sezonu lider tamamlayacak. Son olarak 1999/2000 sezonunda bu başarıyı gösteren Galatasaray, son şampiyonluğunu da bu sezonda yaşamıştı.


O tarihten bugüne, oynanan 11 sezonun 10'unda normal sezonun lideri, playofflar sonunda şampiyon oldu. 8 kez normal sezonu lider tamamlayan Fenerbahçe, 7 şampiyonluk kupası kazanırken; normal sezonları 1'er kez önde kapatan Botaş(2), Beşiktaş ve Galatasaray diğer şampiyonlar.

O sezonları hatırlamak gerekirse;

99/00: Normal Sezon Lideri: Galatasaray | Final: Galatasaray:3 - Fenerbahçe:0
00/01Normal Sezon Lideri: Botaş | Final: Botaş:3 - Fenerbahçe:1
01/02Normal Sezon Lideri: Fenerbahçe | Final: Fenerbahçe:3 - Botaş:1
02/03Normal Sezon Lideri: Fenerbahçe | Final: Botaş:3 - Erdemir:2
03/04Normal Sezon Lideri: Fenerbahçe | Final: Fenerbahçe:3 - Erdemir:0
04/05Normal Sezon Lideri: Beşiktaş | Final: Beşiktaş:3 - Fenerbahçe:2
05/06Normal Sezon Lideri: Fenerbahçe | Final: Fenerbahçe:4 - Beşiktaş:1
06/07Normal Sezon Lideri: Fenerbahçe | Final: Fenerbahçe:4 - Beşiktaş:3
07/08Normal Sezon Lideri: Fenerbahçe | Final: Fenerbahçe:3 - Galatasaray:2
08/09Normal Sezon Lideri: Fenerbahçe | Final: Fenerbahçe:3 - Mersin BŞB:0
09/10Normal Sezon Lideri: Fenerbahçe | Final: Fenerbahçe:3 - Galatasaray:0

+: İstisnayı oluşturan 2003 şampiyonu Botaş'ın koçu Ceyhun Yıldızoğlu, şu anda Galatasaray'ın başında bulunuyor. Yabancıları geç gelen Adana ekibi, kötü bir normal sezonun ardından, çeyrek finalde Çankaya Üniversitesi, yarı finalde Fenerbahçe ve finalde de Erdemir'i eleyerek şampiyonluğa uzandı.

-: Normal sezon liderlerinin %90'ı aşan başarı oranı olabilir ama her şey bu kadar kolay değil tabii ki. Yukarıda saydığımız seriden önce -1999 yılında- Fenerbahçe, final serisindeki saha dezavantajına rağmen Galatasaray'ı 3-2 geçip lig şampiyonu olmuştu. Önemli olan konsantrasyon, kuşkusuz.

18 Mart 2011 Cuma

Normal Sezonun Son Haftası

Bu hafta oynanacak 6 karşılaşma ile TKBL'de normal sezon tamamlanacak. Son haftaya taşınan tek ciddi heyecan, normal sezon liderliği için olacak. Galatasaray ile Fenerbahçe, Tarsus ile Panküp, Botaş ile Beşiktaş, Ceyhan ile İstanbul Üni. sıra değiştirme ihtimali olan takımlar son haftaya girerken ama az önce de dediğim gibi liderlik mücadelesi hariç gerçekleşmesi muhtemel diğer değişiklikler çok da fark yaratacak hamleler değil. Bu haftanın ardından; Burhaniye ve Alanya lige veda edecekken, Ceyhan ve İstanbul Üniversitesi sezonu tamamlayıp, önümüzdeki yılı beklemeye başlayacaklar. Kalan 8 takım ise, playofflarda mücadelelerini sürdürecekler.

22. haftanın programı şu şekilde;


18 Mart Cuma
14:00
İstanbul Üniversitesi - Mersin BŞB
19 Mart Cumartesi
16:00 Samsun Basketbol - Burhaniye Belediye
20 Mart Pazar
14:00 Ceyhan Belediye - Alanya Belediye
15:30 Panküp Kayseri - Galatasaray GS TV
15:30 Fenerbahçe - Botaş FB TV

15:30 Tarsus Belediye - Beşiktaş