BIY AD

29 Nisan 2010 Perşembe

Fenerbahçe Seriyi 2-0 Yaptı

Caferağa'da 1-0'dan başlayan seri, 89-70 Fenerbahçe'nin kazanmasının ardından 2-0'a geldi. Fenerbahçe finale bir maç uzaklıkta şimdi, Galatasaray'ın Mersin'de benzer avantajı yakalamasının ardından sarı-lacivertlilerden geri adım beklemiyorduk zaten.

Seri öncesi yazısında Fenerbahçe'nin yabancılarını dinlendirme adına sürekli farklı bir yabancı oyuncuyu tribüne yolladığını ve bu seride seçilecek isim uzunlardan biri olursa bunun Botaş'a bir avantaj sağlayabileceğini yazmıştık. Bugün tribüne çıkan Hoffman olunca, Botaş'ın attığı 70 sayının 48'i boyalı alandan geldi. Fenerbahçe bu handikapı bir şekilde aşabilecek güce sahip tabii ki, o da planlar dahilindeydi. Kendilerini çok sıkmadan da 19 sayılık galibiyet ile final vizesi alacakları Adana deplasmanını beklemeye başladılar.

UMMC Rusya Şampiyonu Oldu

28 Nisan'da oynanan 3. maç sonucu; 73-67 UMMC Ekaterinburg lehine. Durumu 3-0 yapan Ekaterinburg Rusya şampiyonu olmayı başardı. Avrupa'da Spartak, yerel ligde UMMC hakimiyeti devam ediyor.

Pokey Chatman'ın seri boyunca söylemlerine bozulan Candace Parker, cevabı Spartak pota altını çökerterek verdi. Üç maçta sırasıyla 19, 43 ve 25 atan Parker, Rus basınından büyük bir övgü aldı. Bir internet sitesinde yer alan "Taurasi is good but Parker better" başlığı gurur verici olsa gerek.

"Spartak&Taurasi = Barcelona&Messi" demiştik Euroleague sonrasında. Aynı gün içinde yenilmez gözüken her iki ikili de tokatlandı Avrupa'nın iki ayrı ucunda. Kazananları tebrik etmek düşer artık.

Play-Off'a Büyüteç #4

Fenerbahçe - Botaş (1-0):

Yarı finalin diğer ayağı bugün Caferağa'da başlıyor. Terazinin ağır basan tarafında şu ana kadar oynadığı tüm maçları kazanan Fenerbahçe, karşısında tüm denklerini geçip şu anda hedef noktası, yarı finalde bulunan Botaş.

Play-offlar başladığından beri Fenerbahçe'nin rotasyonu derin tuttuğunu görüyoruz. İçerideki Ceyhan maçında Nevriye ile Penny Taylor benchte başlamışlardı, Adana'daki ikinci maçta da Nicole Powell tribüne çıkmıştı. Eğer rotasyon sırayla ilerleyecek ve her maç başka bir yabancı tribüne çıkacaksa sıra uzunlara gelmiş gibi gözüküyor, Penny'i pas geçiyorum bu sırada tabii ki. Bu seride Fenerbahçe uzunlarından birini (Sutton-Brown veya Hoffman) tribüne çıkarırsa, Botaş'ın en büyük şansı bu olur gibi gözüküyor şimdilik. Tabii bu durum gerçekleşse bile Fenerbahçe'nin birçok silahı daha var, yine bir şekilde durumun içinden çıkmaları muhtemel.

İki takımın normal sezonda karşı karşıya geldikleri maçlarda 113-95 ve 73-86 ile Fenerbahçe üstünlüğü oluşmuştu. Seri, bu galibiyetlerin sarı lacivertlilere getirdiği avantaj ile 1-0 başlayacak, Fenerbahçe'nin göz göre göre hataları ve büyük sürprizler bizi beklemiyorsa, yine sıfıra karşı Fener'in üstünlüğü ile de sonuçlanır gibi gözüküyor. Ceyhan Belediyesi, Fenerbahçe'yi Caferağa'da uzunlarının içeriyi iyi işlemesi ve etkili savunmasıyla bir çeyrek sıkıştırmıştı. Botaş bu konularda Ceyhan'dan iki gömlek ileride olsa da bunun seriye etkisinin; bize güzel maçlar izleme şansı tanımasından öteye gideceğini pek sanmıyorum.

29 Nisan Perşembe
18.30 Fenerbahçe-Botaş
2 Mayıs Pazar
Botaş-Fenerbahçe
4 Mayıs Salı
(Gerekirse) Botaş-Fenerbahçe
7 Mayıs 2010
(Gerekirse) Fenerbahçe-Botaş

Seri Tahmini: 3-0 Fenerbahçe

Yolu Yarıladık (2-1)

Serinin 0-0 başlayacağını düşündüğümüz için Mersin'den alınacak bir galibiyetin final yolu için önemli olduğunu konuşuyorduk kendi aramızda. Ama TBF, ilginç şekilde 1-1 başlayacak dediği andan itibaren ise bu maçın şu ana kadar ligde geri kalan kısım içerisinde oynadığımız en kritik karşılaşma olduğu aşikardı. Kaybedilecek bir maç final vizesi için yeniden Mersin'de oynayıp, bu sefer kazanma zorunluluğunda bırakacaktı bizi. Sarayın Sultanları da durumun fazlasıyla farkında olarak maçın başından itibaren dişlileri sıkmaya başladılar. İkinci çeyrekte tavan yapan savunma, Mersin'i çaresiz bırakarak galibiyetin ve belki de finalin yolunu açmış oldu.

Mersin'de bugün yine 30+ dakika süre alan üç isim var. Larkins, Barbara Turner ve Latta bu üç isim. Şaziye de 28 dakika, hani onu da dahil etsek yanlış olmaz herhalde bu kategoriye. Tekrara giriyorum belki ama Ceyhun Yıldızoğlu yine kendi sistemini bozmuş bugün. Ve tam 16 top kaybı yaptılar bugün. Ligin ikinci yarısında Galatasaray'a karşı almış oldukları üçüncü mağlubiyet bu. Fenerbahçe'yi de dahil edersek, toplamda dördüncü mağlubiyet. Erken form tutmuş olmanın yarattığı bir sorun da olabileceği gibi bence daha çok bahsettiğim sistem değişikliğinden kaynaklanıyor. Tüm sezon aynı oyunu oynayan oyuncuların üzerinde bu değişikliğin psikolojik etkiler yaratması da cabası. Eğer Abdi İpekçi'de kazanıp seriyi yeniden Mersin'e döndürmek istiyorsa Mersin BŞB, kendi oyununu oynayarak becerecek bunu. Başka sistemlere öykünmek yersiz. Zira onları farklı kılan bu sistemleri. Onu da kendi elleriyle verdikten sonra Galatasaray-Fenerbahçe ile bireysel bazda yarışacak bir kadrosu yok zaten Mersin'in.

Sophia'nın bugün ortaya koyduğu oyun yine büyük oyuncuların yapabileceği bir iş. Yüsek yüzdeyle 25 sayı 5 ribaund 2 top çalma. En kritik anda, en kritik deplasmanda ve üstelik sakatlığı yeni atlatıyor iken. Tamika da son dönemde olduğu gibi eşlik etti ona. Triple double kıyılarında gezinen 13 sayı 9 ribaund 7 asistlik bir takım oyuncusu performansı. Sakatlıklardan dönen Bahar Çağlar ve Esra Şencebe'nin bugün oynamış olması da sevindirici yolun devamı adına. Yasemin Horasan ise önemli bir maçta yine kayıplarda. Sene sonunda teşekkür edilecek ilk isim olmalı bence. Olmadı, tutmadı bu aşı.

Maçın en keyifsiz haberini ise sona sakladım. Maç içerisinde Katie Douglas'ın sakatlandığını yazmıştım. Barbara Turner'in müdahalesi sonra kötü şekilde sakatlanmış ayağından Katie. İstanbul'da 0'nsuz da kazanabiliriz ama ilerisi için lazım kesinlikle. Formda bir sezon geçirmediği aşikar ama rotasyonda önemli bir parça kesinlikle. Yokluğu pek çok planı değiştirir. Final serisinde sahada olacaktır diye umuyorum, gelen bilgiler doğrultusunda.

28 Nisan 2010 Çarşamba

Mersin: 63 - Galatasaray: 74 - Maç Sonucu

İkinci çeyrekteki 20-3'lük seri bütün ritmi Sarayın Sultanları'na çevirdi. 20 dakikada Mersin'in serbest atış çizgisine gidemeyişi potaya yönelmekten ziyade topu potaya atma tercihlerinin bir yansıması. Devre boyunca yalnızca üç faul yapmamız da savunmayı zorlayamadıklarının bir diğer göstergesi. 6/13 ikilik, 5/15 üçlük yüzdeleri ve tam 9 top kaybı var Mersin'in. Buna karşılık Sarayın Sultanları'nda tüm isimler skora ve oyuna katkı vermiş durumda. Sophia'nın 14, Catchings'in 10 sayısı Mersin'in toplam skorundan sadece bir basket az. Katie Douglas'ın 12 dakika sahada kalıp sayılarını sadece serbest atışlardan üretebildiğini, 0/4 ile henüz isabet sağlayamadığını da ekleyelim. İkinci yarıda onun da devreye girişi ile farkı koruyup, seriyi 2-1 yaparak avantajlı şekilde döneriz umarım Mersin'den.

edit: Katie Douglas sakatlanmış. Maçı salonda izleyen ortopedist bir arkadaşım kötü şekilde düştüğünü söyledi şimdi. Durumunu öğreneceğiz birazdan.

Play-Off'a Büyüteç #3


Mersin BŞB - Galatasaray (1-1) :

Mersin BŞB - Galatasaray serisi şu ana kadar oynanan en çekişmeli seri olacak kesinlikle. WNBA'nin kapıya dayanmasıyla TBBL'de play-off takvimi sıkıştı, bunun da etkisiyle seri 1-1'den başlıyor. Bir altın gol durumu ortaya çıktı denilebilir, özellikle Galatasaray deplasmanda oynayacağı ilk maçı kazanırsa tur şansını %90'lara yükseltir, bu şartlar altında.

Çağlar'ın sık sık değindiği, zorlu ve sert maçlarda Mersin BŞB'nin daralan rotasyonu ve bunun oturmuş sistemi bozması dolayısıyla Mersin'in güçlü rakipleri karşısında iflas etmesiydi. Belki Beşiktaş serisinde bu yaşanmadı ama Beşiktaş'ın şu haliyle Mersin'in birinci dereceden rakibi olamayacağını atlamamak lazım. Galatasaray karşısında oynanacak maçlarda sürelerin bu kadar bonkör dağıtılabileceğini sanmıyorum. Mersin'in yabancıları skoru sırtlayacak isimler ilk planda. Latta, Turner, Larkins ve Scott dörtlüsünü etkili kullanabilmek için yerli oyuncularına çok ihtiyacı olacak Yıldızoğlu'nun. Hücumda Mersin'in yerlilerinin Galatasaray'a çok sorun yaşatması mümkün gözükmüyor. Daha yakından bakarak; Şaziye rotasyonda en çok süre alan ve en skorer yerli oyuncu, savunma yetileri kariyerinin hiçbir döneminde çok yüksek olmayan ve eskisi kadar da keskin şutör olmayan Şaziye, sorumluluk almak istediği maçlarda rakibin değil de kendi taraftarının canını sıkıyor son 2 senedir. Yakından tanıdığımız bir diğer yerlisi (daha doğrusu yerli statüsündeki oyuncusu) Korel Engin'in de şutu riske edilebilecek bir oyuncu olduğunu geçen seneden hatırlıyoruz. Mersin kenar yönetiminin bu seride güvenebileceği diğer yerlileri Aynur, Tuğba ve Sariye'nin de işin savunma yönünde daha etkili olduğunu biliyoruz. Bunları alt alta koyup topladığımızda sonuç olarak çıkan; Mersin'in hücumlarının 4 yabancısından sahada olan üçlüye kalacağı. Galatasaray gibi bir savunma takımına karşı göstere göstere üç isim üzerinden maç kazanacak kadar sayı atabilmek hele ki bunu 2 maçta birden yapabilmek zor gözüküyor.

Mersin'in bu sezon ligde kaybettiği 3 maçın ortalamalarına bakarsak; 63.3 sayı atıp, 73.3 sayı yediğini görüyoruz. Keza Galatasaray'ın galibiyetiyle sonuçlanan kupa maçının da skoru 74-64'tü. Galatasaray'ın sezon içi ortalama skorunun da yaklaşık 76 olduğunu göz önünde bulundurursak, teoride bir Mersin galibiyeti için 70 sayı üstü atmaları lazım, sezon boyunca yediği sayı ortalaması 59,7 olan rakiplerine karşı skoru 70 küsürlere çekmek ne derece mümkün olabilir, göreceğiz. Türkiye Kupası'nda Galatasaray'ın Mersin maçından 20 saat sonra oynadığı Fenerbahçe finalinde sadece 55 sayı yediğini ve bu rakamın sarı lacivertlilerin ne Euroleague'de ne de ligde bir daha altına düşmediği taban sayı olduğunu unutmamak gerek, ihtimalleri tartışırken.

Galatasaray'ı hep yazdığımızdan eşleşmeyi Mersin -ve Mersin'in handikapları- üzerinden değerlendirdik. Sonuç bölümünde daha net konuşmak gerekirse; Galatasaray'ın bu turda üst üste iki galibiyet alarak adını finale yazdıracağına inanıyorum. Bir kez daha altını çizelim seri 1-1'den başlıyor, eğer Galatasaray ilk maçı kazanamazsa en iyimser tahminle 2-2 ile tekrar Mersin'e dönecek ve final maçını deplasmanda oynayacak. Bu, turu ateşe atmak demek, Galatasaray'ın da böyle bir lüksü yok kesinlikle. Sarayın Sultanları'nın varını yoğunu ortaya koyup Mersin'den galibiyetle döndükten sonra, Abdi İpekçi'de işi bitireceğini tahmin ediyorum. Tabii seriyi 3-1 kazanmak demek, güle oynaya kazanmak değil. Mersin'in gücünden gayet haberdarız bu branşla ilgili her insan gibi. Galatasaray'ın ancak acı çekerek, savaşarak turu kendi safına getirebileceğinin farkında olmak lazım, hele ki Galatasaray'ı favori yapanın savunması olduğunu, 40 kere söyledikten sonra. Acı yoksa kazanç da yok, unutmamak lazım...

28 Nisan Çarşamba
18.00 Mersin BŞB-Galatasaray
1 Mayıs Cumartesi
14:30 Galatasaray-Mersin BŞB
4 Mayıs Salı
(Gerekirse) Mersin BŞB-Galatasaray

Seri Tahmini: 3-1 Galatasaray

27 Nisan 2010 Salı

Altın Tişörtler Parıldıyor

Rusya Liginde final serisinin ikinci maçı bugün oynandı. İlk maçı Moskova'da 62-70 kazanan UMMC, seriyi kendi evine 1-0'lık avantajla getirmişti.

Günün maçında UMMC Ekaterinburg, Spartak Moskova'yı 87-79 ile geçip seride genel durumu 2-0 yaptı. Yani şampiyonluğa sadece bir galibiyet uzaktalar. Sıradaki maçta da ev sahibi avantajı Ekaterinburg'da olacak. Ve günün yıldızı; 43 sayı-9 ribaund ile Candace Parker.

Hakem yönetimi yine can sıkıcı olmuş, zaten seri öncesi Spartak'ın yabancı hakem isteği vardı. Seri bittiğinde buna değinmek gerekecek sanırım. Yalnız seri bu gidişatla sonuçlanırsa UMMC tarafının da değineceği bir konu var; Ezeli Rekabet.

Yarı Final Programı

28 Nisan Çarşamba
18.00 Mersin BŞB-Galatasaray
29 Nisan Perşembe
18.30 Fenerbahçe-Botaş D Spor
1 Mayıs Cumartesi
Galatasaray-Mersin BŞB
2 Mayıs Pazar
Botaş-Fenerbahçe
4 Mayıs Salı
(Gerekirse) Mersin BŞB-Galatasaray
Botaş-Fenerbahçe
7 Mayıs 2010
(Gerekirse) Fenerbahçe-Botaş

26 Nisan 2010 Pazartesi

Son Bilet Botaş'a (65-90)

Maça Burcu Uzun'un iki üçlüğü ve Zoll'un turnikesi ile oluşan 8-0'lık bir seri ile giriş yapan Botaş, 40 dakika boyunca farkı açarak devam etti. Pringle'ın sakatlığı sonrası Bengü Arseven'i de kaybeden Kayseri temsilcisi sadece 9 kişiyle çıkabildi sahaya. Bengü Arseven, son maçtaki hareketinden dolayı 2 maç men cezası almış bu arada. Vickie Johnson - Tangela Smith - Julie McBride'ın eline bakan Kayseri'de bu üçlüden sadece Tangela beklenen katkıyı yapabildi. Geçen maçın yıldızı McBride yalnızca 8 sayı ile tamamladı maçı. Botaş ise geçen maç olduğu gibi yine pota altından Paris'i kullandı. 13 sayı 11'i hücum olmak üzere 19 ribaund yazıyor Paris'in karşısında. Toplam ribaundlarda 50-30'luk bir Botaş üstünlüğü var ki bunların 20 tanesi hücum ribaundu. Epeyce çaresiz kalmışlar Botaş'ın bu dominasyonu karşısında. Prince de fazla kasmamış durum böyle olunca. Rotasyonu geniş tutarak rahat bir galibiyetle dönüyorlar Adana'ya. Aras'ın 3-1'lik tur tahmini de tutmuş oldu ayrıca bugün gelen galibiyetle. Botaş'ın yarı finaldeki rakibi ise Fenerbahçe oldu. Şansları çok düşük ama kovalayacaklardır elbette sonuna kadar. Yarı final analizleri daha sonra burada olacak..

Botaş da Yarı Finalde

Panküp: 65 - Botaş: 90

Detaylar daha sonra..

Dördüncü Bekleniyor


26 Nisan Pazartesi
16:00 Panküp Kayseri Şekerspor – Botaş (2-1 Botaş)

29 Nisan Perşembe*
14:00 Botaş - Panküp Kayseri Şekerspor
*Gerekirse

25 Nisan 2010 Pazar

Mersin Zorlanmadan Yarı Finalde

Serinin ikinci maçında son periyoda kadar çekişme vardı. Final periyodunda hamleyi yapan taraf konuk Mersin BŞB oldu. Dört dakikada sahadaki beş oyuncunun katkısıyla 17-4'lük seri yakalarak farkı 14 sayıya kadar çıkartıp kapıyı kapattılar ev sahibi Beşiktaş Cola Turka'ya. Ve sahadan 74-58'lik skorla galip ayrılmayı başardılar. Takım halinde 25 ribaund alan Beşiktaş Cola Turka'ya karşılık 6'sı hücum olmak üzere tek başına 21 ribaund çeken Erlana Larkins dengeyi bozan isim oldu bugün. 17 sayı 4 top çalması da bu performansı ballandırıyor elbette. Ser öncesinde Mersin'i eleştirdiğimiz noktalardan biri rotasyon genişliğinin play-off döneminde yok olması idi. Bugün kadrodaki 12 oyuncusuna da şans verdi Ceyhun Yıldızoğlu. Bu da en az galibiyet kadar değerli bence onlar için. Gelecek serilerde de bu genişliğin devam edebilmesi Mersin'in serilerdeki başarısını doğrudan etkileyecek bir faktör.

Kupa yolundaki en büyük rakipleri Fenerbahçe ve Galatasaray gibi rakibini 3-0 ile geçerek geri adım atmayacağını gösterip, ufak da bir mesaj yollamış oldu Mersin BŞB. Yarı finalde işler bu serideki gibi kolay olmayacaktır onlar için ama dediğim gibi geri adım atmayacaklarını gösterirken, aynı zamanda morallenmiş de oldular.

Yarı Finaldeyiz

Bahar Çağlar'ın belindeki sakatlığından bahsetmiştik daha önce. Bugün de riske edilmedi Bahar. Bir sıkıntı olmazsa Mersin maçında sahada olacaktır. Sakatlığı dolayısıyla riske edilmeyen bir diğer isim de Esra Şencebe oldu bugün. Durum böyle olunca sadece sekiz kişiyle sahada yer aldı Sarayın Sultanları. 25 sayı 9 ribaund 2 asist 3 top çalma ile oynayan Tamika Catchings önderliğinde yarı final biletini alıp dönüyorlar İstanbul'a. 73 sayının 58'i dört yabancıdan gelen sayılar ki son üç sezonda bu zaten temel sorun. İyiden iyiye yabancı oyunculara devrilmiş durumda hücum. Hiç iç acıcı değil tabii bu tablo. Rakip büyük ihtimalle Mersin BŞB olacak yarı finalde. Beşiktaş Cola Turka ile serinin ikinci maçına çıkacaklar bugün. Akatlar'da kazanıp umudunu sürdürmek isteyecektir Beşiktaş Cola Turka. Mersin'i yoracak olmaları açısından bizim için de oldukça önemli olur oradan gelebilecek bir galibiyet.

İlk Yarı Finalist Fenerbahçe

Beklenildiği gibi zorlanmadan yarı finalde Fenerbahçe. İstanbul'da 2-0 getirdiklerini serinin ikinci maçında Ceyhan deplasmanında ilk yarıda çektiler fişi. Matee Ajavon'u sahaya sürüp Nicole Powell'ı dinlendirdi dün koç Aydın Uğuz. Her koşulda seriyi geçeceği için bu hamleleri yapma imkanı da fazlasıyla oluşuyor elbette. Zorlanmadan geçtikleri Ceyhan'ın ardından Botaş - Panküp Kayseri serisinden gelecek takımı bekliyorlar artık. Kim gelirse gelsin geçip finale yürüyecekleri aşikar ama mevcut durumda Botaş'ın enerjisi ve sürati ile sarı lacivertlileri biraz da olsa zorlamasını bekliyorum. Kayseri'nin turu geçmesi halinde adım atacak halinin kalması pek mümkün değil gibi gözüküyor mevcut rotasyonları ile. İlk yarı finalist olan Fenerbahçe'nin ardından Sarayın Sultanları da Tarsus deplasmanına çıkıyorlar bugün, seriyi hemen bitirip Mersin'i beklemek için.

Kayseri Direniyor

Panküp Kayseri - Botaş serisi için tahmin yapan Aras, serinin 3-1 Botaş üstünlüğü ile biteceği düşüncesinde olduğunu yazmıştı. Aslında ortak fikrimizdi bu. Adana'da 2-0'a gelecek turun ardından Kayseri'de durumun 2-1'e evrileceğini tahmin ediyorduk. Bu tahminin ana fikri de Vickie Johnson ve Tangela Smith ikilisinin varlığı idi. Bu ikilinin 40 sayı 13 asist 11 ribaundlık oyununa karşın maçın kahramanı 35 sayısı ile Julie McBirde oldu. Kayseri'de en dominant performansını en gerekli yerde ortaya çıkartan oyuncu maçı 33 sayı 8 asist 6 ribaund ile triple double kıyısında tamamladı. 17/18 serbest atış performansı ise sezonun en yüksek rakamıdır, kişisel bazda. Rakamları çıkartıp tek tek bakmadım ama 18 rakamını göremeden maçı tamamlayan pek çok maç hatırladığıma göre, yanılma ihtimalim düşük. McBride'a destek veren bir diğer isim ise takımın ablalarından Bengü Arseven oldu. O da tıpkı McBride gibi sezon rekorunu kırarak 21 sayıya ulaştı bugün.

Bu dominant performanslara karşın Botaş'ın maçı uzatmada yalnızca iki sayı ile kaybetmesi de elbette Adana cephesinde de bazı ekstra performansları beraberinde getirdi. Epiphanny Prince'in 35 sayısı, Paris'in 31 sayı 19 ribaundu bu anlamda öne çıkan rakamlar. Maçın henüz ilk beş dakikasında ilk maçın yıldızlarından Esra Ural, tamamı Paris'i durdurmak amaçlı üç faul yaparak kenara gelince maçın iyiden iyiye Botaş'a döndüğünü düşünmeye başlamıştım. Boyalı bölgede Paris'i tutabilecek bir uzunu kalmamıştı Kayseri'nin. Ki 8'i hücum olmak üzere tek başına 19 ribaund çeken Paris'e karşılık Kayseri'nin takım halinde 24 ribaundu var. Total olarak da 36-24'lük bir üstünlük söz konusu Botaş lehine. 14 hücum ribaundu var, 14 fazladan hücum hakkı. Bu üstünlüğe karşın Adana temsilcisine maçı kaybettiren etken ise iki şutörü Burcu Uzun ve Gülşah Gümüşay'ın dışardan 3/15 ile berbat bir yüzde tutturmaları oldu.

Seri öncesinde Pringle'in sakatlığı nedeniyle oldukça umutsuz konuşan ve genç oyuncularımıza tecrübe kazandırmak hedefindeyiz diyen koç Ayhan Avcı, üç yabancısını 45 dakika sahada tutarak seride durumu 2-1'e getirmiş oldu böylece. Serinin üçüncü maçı pazartesi günü yine Kayseri'de. Bugünkü maçın ardından Kayseri cephesinde yorgunluk olacaktır illa ki, dar bir rotasyonla mücadele ediyorlar çünkü. Ama serinin iki maçında da keyifli, adrenalinli maçlara şahit olduk. Üçüncü maç için ibre Botaş tarafına yakın olsa da Kayseri seriyi yeniden Adana'ya da taşıyabilir gibi. Seri öncesindeki tahminimiz halen geçerli ama Kayseri'yi beklediğimden daha iyi buldum, onu söylemeliyim.

Sezonun geri kalan kısmında görmediğimiz kadar skorlu ve heyecanlı bu maçın uzatma periyodunda bitime dört saniye kala yaşanan bir pozisyonun ardından Burcu Uzun teknik faul alırken, Panküp Kayseri'den Bengü Arseven diskalifiye edildi. Zaten dar olan rotasyon iyice daralacak pazartesi günü O'nun yokluğunda. Bu da demek oluyor ki zor bir maç daha bekliyor koç Ayhan Avcı'yı.

24 Nisan 2010 Cumartesi

Fenerbahçe Yarı Finalde

Ceyhan Belediyesi: 60 - Fenerbahçe: 72 (3-0 F.Bahçe lehine)

Panküp Kayseri Şeker: 112 - Botaş: 110 (2-1 Botaş lehine)

Sonuçların ardından Fenerbahçe seriyi 3'e tamamlayıp yarı finalde. Panküp eksiklerine rağmen direnişte, seriyi 2-1'e getirdiler...

Helal Olsun Size

Sezon başındaki skandalın geri dönüşünün böyle olabileceğini kimse hayal edemezdi herhalde. Normal şartlar altında belki de heyecandan uzak geçecek bir sezon kahramanlar yaratarak bitiyor.

Yıllar sonra Galatasaray taraftarıyla bütünleşip, içinde bulunduğu zorlu durumdan ASLANLAR gibi çıktı. Her maçta, her çeyrekte ayrı kahramanlar çıkaran takıma, elini taşın altına sokan tüm oyunculara ve Galatasaray'ın en zor gününde ateşten gömleği giyen Cem Akdağ'a sonsuz teşekkürler.

Kendi adıma, ismimizin sonuna Cafe Crown eklendiğinden beri ilk defa aidiyet hissettim takıma karşı. Sezon boyunca inanılmaz fedakarlıklar gösteren yerli-yabancı tüm oyunculara karşı hak ettikleri fedakarlık neyse yapılsın, bu güzel takım bozulmasın. Seneye de şampiyonluk mücadelesinde izlemek istiyoruz kahramanlarımızı.

Hafta Sonu Play-Off'lar

24 Nisan Cumartesi
14:00 Panküp Kayseri Şekerspor – Botaş (2-0 Botaş)
16:30 Ceyhan Belediyesi - Fenerbahçe (2-0 Fener)

25 Nisan Pazar
14:00 Tarsus Belediyesi - Galatasaray (2-0 G.Saray)
16:30 Beşiktaş Cola Turka - Mersin Büyükşehir Belediyesi (2-0 Mersin)

22 Nisan 2010 Perşembe

Galatasaray: 82 - Tarsus Belediye: 61 || Sultanlar Çok Rahat

Mersin Bşb.-Beşiktaş maçının ardından bizim maçta da büyük bir çekişme bekliyordum. Tarsus'un genç oyuncuları için iyi bir sahneydi Abdi İpekçi ama beklentileri pek karşılamayan bir Tarsus bulduk.

Maçın başında 2-6 üstünlük sağladıktan sonra bir daha öne geçemeyen konuk ekip maç sonuna kadar isabetsiz atışlar ve ritmsiz oyunlarıyla izleyenlerin uykusunu getirdiler. Galatasaray cephesinde kısa süre kala oyuna dahil olan Dilara ve Gizem hariç 9 oyuncu da sayı buldu. Dün Müge Hoca'dan öğrendiğimiz doğrultuda Sophia Young'ın oynayabilecek duruma geldiğini gördük. Sophia sakatlık öncesi kaldığı yerden devam etti başarılı oyununa. Bahar ise ne yazık ki oynayamadı bu maçta. Maç sonunda Kalaycıoğlu'nun açıklamalarına göre; Tarsus deplasmanında da oynayamayacak Bahar.

Play-offlarda ilk iki günün ardından bütün favoriler 2-0 önde. Şu maçı izledikten sonra Pazar günü Tarsus'ta oynanacak maçta da Sarayın Sultanları'nın zorlanacağını düşünmüyorum. Bu seriden rahatlıkla çıkan Galatasaray, Beşiktaş'ın hırpaladığı Mersin karşısında bir adım öne geçer mi, şimdiden bunu düşünmeye başladık.

GALATASARAY (18+20+17+27): Emine Tuğba Palazoğlu 6 (1 ribaund- 2 asist), Yasemen Saylar 4 (1 ribaund- 1 asist), Nilay Yiğit 6 (1 ribaund- 1 asist), Yelena Leuchanka 7 (2 ribaund), Gizem Başaran (1 ribaund), Yasemin Horasan 2 (1 ribaund), Melis Dilara Kaya (2 ribaund), Kathryn Elizabeth Douglas 23 (4 ribaund- 3 asist), Tamika Devonne Catchings 17 (12 ribaund- 5 asist), Sophia Yvonne Phienola Young 15 (10 ribaund- 1 asist), Esra Şencebe 2 (1 ribaund- 1 asist)

TARSUS BELEDİYE (12+13+13+23): Sanem Gamze Zeren 8 (3 ribaund), Briann Jolie January 5 (2 ribaund- 3 asist), Kübra İmren Siyahdemir 8 (2 ribaund- 5 asist), Chantel Lamour Black 13 (4 ribaund), Arzu Akay 4 (2 ribaund), Seda Erdoğan 4 (4 ribaund), Betty Benice Lennox 11 (3 ribaund), Gökçe Doğan 4 (4 ribaund- 2 asist), Marina Kress 4 (6 ribaund)

Mersin BŞB: 86 - Beşiktaş CT: 81 || Kartal'a Süre Yetmedi

Beşiktaş son çeyrekteki geri dönüşü ile müthiş bir heyecan yaşattı. Play-offlarda kimsenin işinin kolay olmadığını bir kez daha görmüş olduk böylece.

Maça ev sahibi Mersin iyi başladı skor 10-4'e geldiğinde, ilk beşte başlayan 4 oyuncu (Latta, Turner, Larkins ve Tuğba) skoru paylaşıyorlardı. Bu ortak üretim devam edince ilk çeyrek 23-15 ile ev sahibi lehine sonuçlandı.

İkinci çeyrek Barbara Turner'in üçlüğü ile başladı, fark 11'e çıktıktan sonra maç karşılıklı basketlerle devam etti. Son iki dakikaya girilirken Mersin 46-35 öndeydi, Beşiktaş yakaladığı seri ile maçı 46-40'a getirse de Şaziye'nin son saniye üçlüğü ile soyunma odasına 49-40 ile girildi.

İkinci yarı Mersin'in ezici üstünlüğü ile başladı. 15-5'lik seri ile fark 19'a çıktı. Çeyrek sonuna kadar da farkı korumayı başaran Mersin, rakibine sadece 9 sayı bulma fırsatı verdiği bu periyodu 68-49 önde kapadı.

Beşiktaş'ın 3 çeyrek boyunca, Naile ve Zellous'un birer basketi hariç, bütün sayıları ya boyalı alan ya da faullerle gelmişti. Üçlük isabeti bulamadan başladıkları 4. çeyrekte, 15-2'lik bir seri yakalayarak farkı erittiler. Diğer çeyreklerin aksine 6 başarılı üçlük isabeti ve savunmanın dozunun artmasıyla maça bir anda ortak oldu siyah beyazlılar. 19 sayıdan geri geliş biraz süreye biraz da Mersin ekibinin başarılı serbest atış yüzdesine takılınca 5 sayılık fark ile maç tamamlandı.

Ev sahibi ekipte 5 oyuncu çift hanelere ulaşarak skor dağılımını iyi yaptı, maça ilk beş başlayan Tuğba 9 dakikadan kısa bir sürede 5 faul alarak bir başarıya(!) imza atmasa sonuç daha açık olabilirdi ama yine de 86-81'lik skor ile seride durum şimdi 2-0 Mersin lehine. 25 Nisan Pazar günü Akatlar'da oynanacak maç ile seri noktalanacak mı, yoksa Beşiktaş'ın son çeyrekteki gayreti ödüllenecek mi göreceğiz.

MERSİN BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ: Sariye Gökçe 3 (1 asist), Ivory Latta 21 (2 ribaund- 6 asist), Şaziye İvegin 5, Korel Engin 12 (8 ribaund), Barbara Turner 18 (3 ribaund- 1 asist), Erlana Larkins 14 (11 ribaund- 2 asist), Tuğba Talaslıoğlu 3 (1 ribaund), Aynur Metin (4 ribaund- 5 asist), Olympia Scott 10 (5 ribaund)

BEŞİKTAŞ COLA TURKA: Naile İvegin 4 (3 ribaund- 2 asist), Esra Erden 16 (4 ribaund- 1 asist), Shavonte Zellous 26 (5 ribaund- 3 asist), Tuğba Taşçı 3 (2 ribaund- 2 asist), Nazlı Güler (1 ribaund), Gergena Branzova Erdenay 2 (3 ribaund), Simone Sales 16 (7 ribaund- 2 asist), Kelly Santos 14 (10 ribaund)

Sakatlıklarda Son Durum

Bugün Abdi İpekçi'de Tarsus ile karşılaşacak Sarayın Sultanları'nın son durumunu öğrenmek için ulaştığımız Müge Erdem'den bir iyi bir de kötü haber aldık. Sophia Young'dan iyi haber geldi. Sophia'nın durumunun daha iyi olduğunu ve maçta büyük ihtimalle oynayacağını söyledi, Müge Erdem. Bu durumda Vecerova yine tribüne çıkacak yani büyük bir ihtimalle.

Yalnız, son haftalarda Sophia'nın yokluğunda süresini arttıran ve başarılı oyunuyla dikkat çeken Bahar Çağlar, son antrenmanda ufak bir sakatlık yaşamış. Belinde spazm oluşan genç oyuncunun durumu, MR'a göre belirli olacak. Ciddi bir şeyi yoktur diye umuyoruz.

Müge Hoca'ya bizi bilgilendirdiği için tekrardan teşekkür ederiz. Sakatlıksız, zevkli bir seri olur inşallah.

21 Nisan 2010 Çarşamba

Botaş-Fener Eşleşmesine Bir Adım Kala

Botaş: 85 - Panküp Kayseri Şeker: 84 (2-0)

Play-offların ilk maçında, sezonun Mersin'den sonraki en başarılı iki Anadolu takımı karşı karşıya geldi. Eksiklerine rağmen Panküp, deplasmanda oynadığı zorlu maçta sonuna kadar savaşıp sadece bir sayıyla kaçırdı maçı.

Botaş zaman zaman zorlansa da, beklenildiği gibi Prince, Zoll ve Paris üçlüsü etkili bir oyun gösterip, galibiyeti getirdi. Tabii maç üçe üç oynanmıyor, Botaş'ın Amerikalı yeteneklerine en büyük katkı sezon boyunca en etkili oyununu gösteren Seda Tabakçı'dan geldi. Seda 23 sayıyla,
hem takımının hem de maçın en skorer 2. ismi oldu.

Kayseri ekibinin sakatlıklar dolayısıyla daralan rotasyonundan bahsetmiştik. Vickie Johnson ve Tangela Smith'in hiç çıkmadan 40 dakika sahada kaldıklarını görüyoruz. Tecrübeli ikili performans çizgilerini bozmadan başarılı oyunlarını sürdürdü ama Botaş'a karşı play-off sertliğindeki bir maçta ayakta kalmak istiyorsanız diğer oyunculardan da katkı gelmesi gerekiyor. En büyük destek de Esra Ural'dan geldi, 1991 doğumlu genç oyuncu kariyer maçını oynadı 17 sayı-12 ribaund ile. Koç Ayhan Avcı seri öncesi play-offtan en büyük beklentimiz, gençlere tecrübe kazandırabilmek diyordu, Esra eğer böyle devam ederse sezonun en büyük kazancı olur. Boyu 1.98 olan bir uzunun 7/10 ikilik ve 3/3 serbest atış ile oynaması alkışa değer, umarım bunu sürdürür Esra.

Güzel ve çekişmeli bir maçın ardından Botaş, Panküp Kayseri Şeker'i mağlup edip seride durumu 2-0'a getirdi. Şimdi yarı final bir maç uzakta onlar adına, sıradaki maç ise 24 Nisan, Cumartesi günü Kayseri'de. Güzel bir maç daha bizleri bekliyor.

BOTAŞ (17+27+19+22): Chasity Monique Melvin 2 (1 ribaund), Burcu Çiğil (1 asist), Epiphanny Jashay Prince 14 (6 ribaund- 3 asist), Nesibe Burcu Uzun 9 (3 asist), Gamze Takmaz (1 ribaund- 1 asist), Sharnee Jacquelyn Cherelle Zoll 7 (2 ribaund- 10 asist), Courtney Lynne Paris 27 (12 ribaund- 1 asist), Dürdane Gülşah Gümüşay 3 (4 ribaund- 3 asist), Seda Tabakçı 23 (6 ribaund- 1 asist)

PANKÜP KAYSERİ ŞEKERSPOR (24+22+10+28): Hülya Özkan 2, Nihan Anaz, Tuğçe Canbaz (2 ribaund), Julie Ann Mc Bride 12 (2 ribaund- 6 asist), Burcu Taşbaş 2 (1 asist), Pınar Demirok, Bengü Arseven 10 (1 ribaund- 3 asist), Esra Ural 17 (12 ribaund- 1 asist), Tangela Nicole Smith 18 (8 ribaund), Vickie Annette Johnson 23 (7 ribaund- 4 asist)


Fenerbahçe: 96 - Ceyhan Belediyesi: 79 (2-0)

Ev sahibi ekip maça alışılanın dışında bir beşle çıktı, Nevriye ve Penny benchte başladılar maça. Ceyhan maçı 4-7 önde götürürken, oyuna dahil olan Nevriye önce basket faulü ile dengeyi sağladı, sonraki hücumda da takımını öne geçirdi. İlerleyen bölümde Penny Taylor da oyuna girer girmez ilk şutunda üçlük isabetini buldu. İkilinin sahaya girişiyle Fenerbahçe skor bulma açısından çok rahatladı yani ve çeyrek sonunda 23-13 ile çift haneli farkı yakaladı.

İkinci çeyrekte Ceyhan, ilk bölümde de denediği tam saha baskıyı arttırarak başladı. Birsel ve Esmeral'e yapılan baskıda topun rakip sahaya Penny ve Nevriye ile taşındığı hücumlar da gördük. Bu baskı esnasında Fenerbahçe'nin hemen hemen bütün sayıları ya özel beceri gerektiren dış atışlar ya da bu baskının dezavantajını iyi kullanarak uzun paslar sonucu boş ismi bularak geldi. Savunma bazı zaaflara karşı iyiydi hücumda da Ervin ve Campbell ikilisi ile içeride çok etkili olunca fark 5'e kadar indi. Devre sonuna 47-40 Fenerbahçe üstünlüğü ile girilirken Ceyhan'ın oyunu beklentilerin üstündeydi açıkçası. Abdi İpekçi'de normal sezonun son haftasında izlediğimiz takımdan başka bir oyun sergilediler ilk yarı boyunca.

İkinci yarının başında Fenerbahçe biraz silkelenerek 14-2'lik bir seriyle başladı ve heyecanı noktaladı. Maç sonuna kadar yine Ervin ve Campbell ikilisini iyi beslese de Adana ekibi(Ervin'den Campbell'a da güzel paslarla birçok kolay sayı şansı geldi) Penny Taylor'ın oyuna ısınmasıyle çabalar farkı kapatmaya yetmedi.

96-79 ile Fenerbahçe hala namağlup. 24 Nisan, Cumartesi günü serinin 2. maçı olacak ve 2-0 öndeki Fenerbahçe bu seriyi Adana'da bitirip, yarı finaldeki muhtemel Adanalı rakiplerine karşı hazırlıklara başlamak isteyecektir.

FENERBAHÇE (23+24+26+23): Melike Bakırcıoğlu 2, Birsel Vardarlı 10 (1 ribaund- 6 asist), Yasemin Begüm Dalgalar 2 (1 ribaund), Esmeral Tunçluer 9 (4 asist), Nicole Kristen Powell 18 (5 ribuand- 1 asist), Nevriye Yılmaz 23 (4 ribaund- 4 asist), Devran Tanaçan (1 ribaund),Penelope Jane Taylor 21 (3 ribaund- 6 asist), Tamara Kim Sutton-brown 2 (4 ribaund- 1 asist), Ebony Vernice Hoffman 9 (6 ribaund- 4 asist)

CEYHAN BELEDİYE (13+27+14+25): Crystal Marie Smith 5 (1 ribaund- 2 asist), Asena Yalçın 8 (1 ribaund- 1 asist), Gülnur Sandallıoğlu 2 (1 ribaund), Jessica Mary Ellen Foley 15 (6 ribaund- 4 asist), İlkay Maşa 3 (4 ribaund- 5 asist), Tuğba Kılınç (2 asist), Michelle Marie Campbell 16 (5 ribaund- 2 asist), Lauren Rochelle Ervin 30 (8 ribaund- 1 asist), Yasemin İbek, Betül Pehlivan

İlk Gün Sonuçları

Botaş: 85 - Panküp Kayseri Şeker: 84
Fenerbahçe: 96 - Ceyhan Belediyesi: 79
...

Birinci Perde


21 Nisan Çarşamba
14:00 Botaş – Panküp Kayseri Şekerspor (1-0)
18:30 Fenerbahçe – Ceyhan Belediyesi (1-0) Fb Tv

22 Nisan Perşembe
16:30 Mersin Büyükşehir Belediyesi – Beşiktaş Cola Turka (1-0) D Spor
18:30 Galatasaray – Tarsus Belediyesi (1-0) Gs Tv

20 Nisan 2010 Salı

Play-Off'a Büyüteç #2

Çağlar'ın yorumlarıyla Fenerbahçe-Ceyhan ve Mersin-Beşiktaş serilerini okuduktan sonra görev sırası benim, Çağlar'dan pası alıp şimdi de ben diğer iki seriye tutacağım büyüteci.

Galatasaray - Tarsus Belediyesi (1-0):

Galatasaray için sezon Türkiye Kupası'na kadar olan dönem ve sonrası diye ikiye ayrılabilir. Kupa arasına kadar ligde 4 mağlubiyet alan sarı-kırmızılılar iki Fenerbahçe ve Mersin ile Samsun deplasmanlarında alınan mağlubiyetlerle sevenlerini üzmüştü. Fakat Mersin ve Fenerbahçe galibiyetleri ile gelen Türkiye Kupası ile umutlar yeniden tazelendi diyebiliriz. Tabii bu farkı oluşturan etkenlerden biri kesinlikle Tamika Catchings. Sene başında Vecerova, Leuchanka, Jia Perkins ve Katie Douglas isimleriyle anlaşan ekip bu dört isimden de beklediği katkıyı tam manasıyla alamadı. Jia Perkins, Tamika transferinden sonra gönderilen isim olurken, Vecerova şu anda antrenman oyuncusu konumunda. Zorlu bir maçta yabancı kontenjanında boşluk olsa dahi uzun süreler alamıyor. Leuchanka ile Douglas ise rotasyonun ana parçalarından olsalar da şampiyonluk için gerekli performansı gösterebilecekler mi, Galatasaray için kilit soru bu. Fenerbahçe'yi yenerek gelen kupa finalinde Leuchanka'nın MVP olması ve Katie'nin de en az onun kadar etkili bir oyunla maça damga vurması dediklerime en basit kanıt. Galatasaray, WNBA'de defalarca yılın savunmacısı ödülünü almış Tamika liderliğinde, top çalmak için ekstra motivasyona sahip guard rotasyonu ve pota altında yaptığı sert savunma ile rakiplerini çok zorladı, yaklaşık 63.7 ortalama ile de normal sezonun en az sayı yiyen ekibi oldu.

Tarsus için önceden de demiştik; iyi bir kadroları var, bu kadro sene başında kurulsaydı ligde dengeler değişik olabilirdi. Sene boyunca heyecanla takip edilen 4.lük mücadelesinin mağluplarından olan Tarsus'un yoluna çıkan en büyük engel belki de normal sezonun bitmesine iki hafta kala gelen Galatasaray mağlubiyeti oldu. Lennox'suz çıktıkları Galatasaray maçında kolay düştüler ve son hafta alınan Botaş galibiyetinin bir değeri olmadı onlar için. Sürekli övgüyle bahsettiğimiz kadrolarına bakarsak; takımın en skoreri Betty Lennox'un yanı sıra; January, Kübra ve Seda Erdoğan gibi genç ve yetenekli oyuncuların sürüklediği kısa pozisyonunda güçlü olduklarını açık. Pota altında, geçtiğimiz sene Galatasaray formasıyla izlediğimiz Marina Kress ve sert oyunu ile hem savunmada hem de çift haneli sayı ortalaması rakip pota altında etkili, hep double double kıyılarında gezen Lamour Black en önemli iki silahı güney temsilcisinin. Handikapları; rotasyonda önemli yer tutan gençlerin ellerinin titremesi olabilir.

Galatasaray'ın 1-0 önde başladığı seride agresif olacağı ve evindeki maçı kazanarak seriyi 2-0'a taşıyacağına inancım tam. Tarsus'da zaman kaybetmek isteyeceğini sanmıyorum Galatasaray'ın, sonraki turda sık sık Mersin'e gidecek nasıl olsa. Tarsus'daki maçtan çıkacak galibiyetle de seri noktalanır büyük ihtimalle. Seri tahminim 3-0 yönünde olacak ama Tarsus'un oynayacağı oyunla seriye renk katacağını ve tüm maçlarda sonuna kadar Sarayın Sultanları'nı zorlayacağını düşünüyorum. Sakat listesine bakarsak Galatasaray'da Işıl Alben yok, Sophia Young'ın durumu şüpheli. Tarsus'da ise eksik yok.

Seri Tahmini: 3-0 Galatasaray

Botaş - Panküp Kayseri Şeker (1-0):

Botaş, sezonun ilk yarısı sonuçlandığında ilk 8 içinde bile değildi fakat play-offlara girebilecekleri en iyi sıradan dahil oldular. Rakipleri Panküp Kayseri'yi daha iki hafta önce deplasmanda yenip seride 1-0'lık avantajı yakaladılar. Botaş'ın kadrosunda belki bir süper yıldız yok şu an için ama Prince, Zoll ve Paris'in önü açık, gelecek yıllarda onları WNBA yıldızı titriyle görebiliriz. Bildiğimiz gibi Prince bu sene WNBA Draft'ında 4. sıradan seçildi. Kadro da ayrıca gelişimi Türk basketbolu adına çok önemli olan Gülşah Gümüşay var, 21 yaşındaki Gülşah'ı bu gençlere değer veren organizasyonda birkaç yıl sonra belki de "Türk Taurasi" ünvanıyla görebiliriz.

Panküp açısından bakınca iki kritik kırılma noktası var sezon içinde yaşanan. Lehlerinde olan Vickie Johnson'un katılımı ile yükselen çizgileri, aleyhinde olan ise takımın sayı-ribaund-blok lideri Latoya Pringle'ın sakatlandığı gün. Sezon içinde önce Tamera Young'ı sonrasında da Pringle'ı kaybedince, play-offlarda Melvin ve Paris'in karşısında tam güvenle oynatabilecekleri tek uzun Tangela Smith kaldı. Moraller ve umutlar düşük Kayseri cephesinde, Botaş eşleşmesinde. Ayhan Avcı'dan aldığımız bir müjde önümüzdeki sezonlar için yüzleri güldürebilir Kayseri'de, Pringle ile ameliyat için Amerika'ya gitmeden önce imzalanan 3 senelik bir kontrat var. Koçun artık en büyük beklentisi, bu kadar yoklukta fazla süre alacak gençlere tecrübe kazandırabilmek.

Makasının en kapalı olmasını beklenen 4.-5. karşılaşmasında hem Botaş'ın yakaladığı ivme hem de Kayseri Şeker'in talihsizlikleri nedeniyle Adana temsilcisi net favori konumunda. Zaten Kayseri ekibi 21. haftada evinde Botaş'a kaybederken, turu da kaybetti büyük ihtimalle, 0-0'dan Panküp'ün saha avantajı ile oynanacak seride eksiklere rağmen, şanslar çok yaklaşırdı birbirine ama şimdi bütün ipler Botaş'ın elinde. TBBL'de normal sezonun ve Eurocup'un asist kraliçesi Zoll, skorer oyunu ile Prince, pota altında dominantlığı ile Paris ve Melvin turu çok zorlanmadan Botaş'a getirir ama Kayseri'deki maçta da VJ ve Smith ablaları başlarını biraz ağrıtır diyorum bu gençlerin. Melvin hariç tabii ki bu genç-abla ilişkisinde. :)

Seri Tahmini: 3-1 Botaş

Play-Off'a Büyüteç

Normal sezonu geride bıraktık ve koşar adım play-off'lara doğru gidiyoruz. Play-off'lar öncesi dört çeyrek final eşleşmesine şöyle geniş pencereden bir bakalım istedik. Hem sezonun genel bir değerlendirmesi olsun hem de önümüzdeki döneme ışık tutabilmesi adına. İlk iki seriyi ben aldım, diğer iki seri ise Aras'ın kaleminden burada olacak gün içerisinde.

Fenerbahçe - Ceyhan Belediyesi (1-0) :


Çeyrek final eşleşmelerinden ilki ligi yenilgisiz lider tamamlayan Fenerbahçe ile Ceyhan Belediyesi arasında oynanacak. Final hariç tüm eşleşmelerde serilere 1-0 önde ve ev sahibi avantajı ile başlayacak olan Fenerbahçe, turun ağır şekilde favorisi. Bunu yazmaya gerek var mı bilemedim ama adettendir, yazalım. Ceyhan, Mersin BŞB’nin İstanbul Üniversitesi’ni son anlarda mağlup etmesiyle sekizinci sıradan da olsa play-off’a girmeyi başardı. Maç başına 21 sayı ortalaması ile oynayarak normal sezonun sayı kraliçesi ünvanını elde eden Marie Campbell ve maç başına 12.8 ribaund çekerek normal sezonun ribaund kraliçesi olan Lauren Erwin, Ceyhan Belediyesi forması ile mücadele ediyorlar ligde. Bu iki dominant performansa karşın toplamda dokuz galibiyette kalmalarını oyunun sadece bu iki isim üzerine yıkılması ile açıklamak yanlış olmaz sanırım. Bu istatistiklere karşın 1991 doğumlu Asena Yalçın’ın Ceyhan rotasyonunda ortalama 21 dakika sahada kalması ise parkelerde daha fazla görmek istediğimiz hareketlerden kesinlikle. Ortalama bir bütçe ile ligin ilk yarısını ilk sekiz içerisinde tamamlayarak kupaya katılmaya hak kazanmışlardı. Bandırma’da ilk turda karşılarına Galatasaray’ın çıkışı büyük şanssızlıktı tabii onlar için. Normal sezonu da sekizinci sırada tamamlayarak karşılarında Fenerbahçe’yi buldular. Ve işleri imkansıza yakın bir hale soktular kendileri için. Herşeye karşın başarılı bir sezon geçirdiklerini söyleyebiliriz Ceyhan için, eldeki malzeme ile orantılı olarak..Bu noktadan sonra bir maç dahi almaları ciddi sürpriz olacaktır. Yaşanan Haydar Kemal Ateş krizi sonrası ortalık durulmuş gibi gözüküyor Fenerbahçe cephesinde. Yeni sezon için iddialı isimlerle yola devam edileceği ve bayan voleybol takımında olduğu gibi ciddi bir sponsorla anlaşılacağı konuşuluyor ciddi şekilde. İdman temposunda maçlarla geçeceklerdir bu turu zorlanmadan.

Seri Tahmini: 3-0 Fenerbahçe

Mersin BŞB - Beşiktaş Cola Turka (1-0) :

Sezonu Ankara’da Fenerbahçe’yi dominant bir oyunla mağlup ederek kazandığı C.Başkanlığı Kupası ile açan Mersin BŞB, normal sezonda toplam üç yenilgi alarak ikinci sırada tamamladı ligi. Bu yenilgilerden ikisi Fenerbahçe’ye, biri ise Türkiye Kupası sonrası Abdi İpekçi’de Galatasaray’a karşıydı. Türkiye Kupası’nda yarı finalde Galatasaray’a kaybettiklerini de ekleyelim buraya. Toplamda dört mağlubiyetleri, sezon genelinde. Ceyhun Yıldızoğlu ile özdeşleşen rotasyon genişliği ve ön alan baskısını normal sezonlarda iki yıldır fazlasıyla izliyoruz. Rakipleri maç başına ortalama 10+ top kaybına zorlayan bir ön alan presi ve rotasyondaki en zayıf halkadan dahi olumlu katkılar alabilen bir sistemden bahsediyoruz. ‘Bayan basketbolunun Ricky Rubio’sunu Türkiye’den çıkartabilirim.’ diyen koç, Adana ve Mersin çevresinde de ciddi altyapı çalışmaları içerisinde. Bu çalışmaların ürünlerinden biri: Merve Aydın. 1994 doğumlu oyuncu, yaklaşık sekiz dakika süre alıyor Yıldızoğlu'nun rotasyonunda. Önümüzdeki dönemde güney taraflarındaki potansiyelden daha fazla yararlanmaları gerektiğini, bunun için çalıştıklarını her defasında vurguluyor koç.

Övgüyle bahsettiğimiz Mersin sistemi geçen sezon play-off’ların başlaması ile birlikte sekteye uğramaya başlamıştı. Önce ligin flaş ekibi Samsun Basketbol karşısında yarı finalde hata veren sistemin, finalde Fenerbahçe karşısında tamamen çöküşüne şahit olmuştuk. Bu sezon alınan iki Fenerbahçe ve iki Galatasaray mağlubiyetlerinde de benzer sahneler izledik. Daralan rotasyon, kendi sistemi dışında oynamaya çalışan ve bu sebeple karakteristik özelliklerini ortaya koyamayan bir Mersin profiliydi izlediğimiz. Bireysel performans olarak ligde hiçbir takımın karşı koyamayacağı yıldızlara sahip olan bu iki takımı yenebilmek için kendi karakterini masaya koyabilmeli Mersin. Sezon başındaki C.Başkanlığı kupası zaferinde bunu kısmen de olsa yapmışlardı. Rotasyon genele göre daralmış olsa da Ivory Latta ile başlayan ön baskısı, ardından gelen tempo ile oyunu Mersin lehine döndürmüştü. Onu farklı ve başarılı kılan sisteminden ödün vermemeli Mersin zira çarklar dönmediğinde bireysel performansları ile ligin büyük ablaları Fenerbahçe ve Galatasaray’a karşı üç maçlık bir üstünlük kurmaları pek kolay gözükmüyor.

Beşiktaş Cola Turka cephesi ise hafızasından silmek istediği bir sezonu geride bırakıyor. Tıpkı erkek takımında olduğu gibi ciddi finansal sorunlar yaşadılar sezon boyunca. Ocak ayındaki kongrenin ardından sorunların çözüleceği beklentisi vardı ama Nisan ayına geldik, değişen bir şey yok siyah beyazlı fikirlerde. Durum böyle olunca, 1-0 geride ve saha dezavantajı ile başlayacakları bir seride Mersine’e karşı üç galibiyet almaları pek makul gelmiyor kulağa. Belki Akatlar’dan bir galibiyet çıkartabilirler, günündeki bir Sales’e eşlik edecek bir Santos performansı ile. Ama onun ötesi epeyce zor gözüküyor onlar için.

Seri Tahmini: 3-0 Mersin BŞB

18 Nisan 2010 Pazar

Son Hafta Notları

TBBL'nin son haftası, cumartesi günü oynanan maçlarla tamamlandı. Son haftanın sonuçları aşağıdaki gibi:

Çankaya Üniversitesi: 96 - Kocaeli Bşb. Kağıtspor: 81
Botaş: 87 - Tarsus Belediye: 89
Samsun Basket: 83 - Panküp Kayseri Şeker: 75
Mersin Bşb.:74 - İstanbul Üniversitesi: 71
Galatasaray: 68 - Ceyhan Belediye: 49
Beşiktaç Cola Turka: 70 - Fenerbahçe. 82

Kocaeli ekibi bir galibiyet dahi alamadan ligden ayrılıyor. Botaş evinde aldığı mağlubiyete rağmen 4. sıradan playofflarda. Panküp son 5 haftada 4. kez mağlup olarak playofflar için umut vermiyor. İstanbul Üniversitesi son haftada hem Mersin'i hem de şansını sonuna kadar zorladı ama Turner'ın üçlüğü ile sezon noktalandı onlar adına. Galatasaray son haftalardaki formu ve Türkiye Kupası morali ile playofflara gidiyor, Ceyhan Belediye de komşusu Mersin'in galibiyetine duacı. Ve Fenerbahçe derbi galibiyeti ile normal sezonu namağlup tamamlıyor.

Son haftanın ardından genel görünüm böyle. Son puan tablosu, düşenler ve ligin yeni takımlarına son kez bakmak gerekirse:
1. Fenerbahçe 22/0 (P)
2. Mersin BŞB 19/3 (P)
3. Galatasaray 18/4 (P)
4. Botaş 11/11 (P)
5. Panküp K.Ş. 11/11 (P)
6. Tarsus Bld. 11/11 (P)
7. Beşiktaş C.T. 10/12 (P)
8. Ceyhan Bld. 9/13 (P)
9. İstanbul Üni. 9/13
10. Samsun Bas. 8/14
11. Çankaya Üni. 4/18 (-)
12. Kocaeli Kağıtspor 0/22 (-)
+Alanya Bld. +Burhaniye Bld.

16 Nisan 2010 Cuma

Veda Maçı

Bu sene ligden ayrılması kesinleşen iki takım son haftanın açılış maçında karşılaştı. Zor bir durum iki takım açısından da. Kocaeli lige yabancısız başlayarak kabullenmişti bu sonu en başından ama Çankaya özelinde söylenmesi gerekenler var. 1980'lerin bayan basketbolunda önemli bir kalesi olarak nitelendirilen Ankara'nın son temsilcisiydi Çankaya. Güzel bir basketbol ortamı, ufak ama şirin ve sıcak bir salonu var kampüsün içerisinde. Maç saatlerini öğle arasına denk getirerek seyirci çekmeyi de başarıyorlar ama bu çaba sadece üç galibiyet almalarına yetti. Ki bu galibiyetlerden iki tanesinin Adana ve Akatlar deplasmanında olması epeyce manidar. Üçüncü ve son galibiyetlerini de bugün aldılar, 96-81'lik skorla Kocaeli karşısında.

Geldiği birinci ligden 21'de 0 çekerek, galibiyet alamadan gidiyor Kocaeli. Sezon başındaki yabancı oyuncuların yollanması hamlesi çok şey kaybettirdi onlara, uzun bir muhakeme süresi var önlerinde. Önümüzdeki sezon bol bol düşüneceklerdir bu konuyu. Çankaya ise indiği gibi çıkar umarım, Ankara'nın takımsız kalması kötü bir durum gerçekten.

15 Nisan 2010 Perşembe

Blogger Tammy

İnternet öyle bir okyanus ki ya içine girip orada kendinize bir yer edineceksiniz ya da dışında kalıp pek çok şeyden mahrum bırakacaksınız kendinizi. Ortası yok bunun, bence tartışılır bir yanı da. Birçok kişi tarafından rol model olarak kabul gören ünlülerin televizyondaki show programlarında konusu açıldığında gülerek 'İnternetle hiç aram yok, hiç anlamıyorum' demelerini anlamlandıramayan biri olarak toplum olarak gün geçtikçe bunu daha iyi kavrayabileceğimiz umudunu taşıyorum halen.

Bu furyaya katılanlardan biri de Fenerbahçe'li Tammy Sutton Brown olmuş. 4 yıldır İstanbul'da bulunan Amerika'lı oyuncu artık bizden biri gibi aslında. Blog furyasına o da dahil olmuş ve bir blog açmış kendine. Yeni haberim oldu benim, yeni yılla birlikte yazmaya başlamış zaten. Toplam 16 post var ama okuması hayli keyifli. Amerika'lı oyuncuların Türkiye'deki yaşamlarını, günlerini nasıl geçirdiklerini ve hissiyatlarını merak edenleri şöyle alalım.

Katie Douglas Yunan Milli Takımında

Transferin açıklandığı Ekim ayının son günlerinde şöyle bir yazı yazmıştık Katie Douglas ile alakalı olarak. Katie'nin Galatasaray performansını öncelikle Avrupa pasaportu üzerinden okumuştuk orada, Euroleague özelinde. Fakat gelişmeler pek de beklenildiği gibi olmadı. Zira Katie'nin Yunan vatandaşlığına geçme işlemleri Yunanistan'daki sorunlardan dolayı fazlasıyla uzadı. Hem ülkedeki ekonomik krizin yaşattığı çalkantılar hem de bürokratik işlemlerin uzunluğu etkendi bunda. Nihayetinde Katie'nin Avrupa Birliği pasaportundan yararlanamadık Euroleague'de. Hoş yararlanabilseydik durum şu andakinden farklı olur muydu, bunu elbette bilemeyiz. Ama transfer açıklandığında Avrupa pasaportu sayesinde kıta dışı oyuncu statüsünde yer almayacak dediğimiz bir oyuncuyu bu statüde oynatamamak hoş olmadı tabii.

Katie'nin işlemleri henüz tamamlanabilmiş ve Yunan vatandaşlığına geçmiş Amerika'lı oyuncu. Eylül ayındaki Dünya şampiyonasında Yunanistan forması ile mücadele ederken izleyeceğiz Katie Douglas'ı.

TBBL'de 22.Hafta Programı

16 Nisan Cuma
14:00 Çankaya Üniversitesi – Kocaeli Bş.Bld.Kağıtspor (Arı Koleji Spor Salonu)

17 Nisan Cumartesi
14:00 Botaş – Tarsus Belediyesi (Menderes Spor Salonu)
15:00 Galatasaray – Ceyhan Belediyesi (Abdi İpekçi Spor Salonu) Gs tv
15:00 Mersin Büyükşehir Belediyesi – İstanbul Üniversitesi (Edip Burhan Spor Salonu)
16:30 Beşiktaş Cola Turka – Fenerbahçe (Beşiktaş Cola Turka Arena) D Spor
17:00 Samsun Basketbol – Panküp Kayseri Şekerspor (Yaşar Doğu Spor Salonu)

--

Ligde son haftaya giriyoruz artık. Ligden düşmesi kesinleşen iki takım haftanın açılış karşılaşmasını oynayacaklar. Botaş - Tarsus maçı play-off sıralamasını doğrudan etkileyecek bir maç. İki takım da ligin ikinci yarısında oldukça formda, tahmin etmek zor sonucu. Ama ev sahibi takımın ufak bir adım önde olduğunu söylemek lazım. Mersin BŞB, İstanbul Üniversitesi'ni rahat geçecektir. Kayseri de ligi kafasında çoktan bitiren Samsun deplasmanında galibiyet alacaktır diye tahmin ediyorum. Lider Fenerbahçe, Akatlar deplasmanında ligi namağlup tamamlamak için çıkacak sahaya. Bunun haricinde pek bir anlam taşımayan bir derbi olacak. Son senelerde Beşiktaş Cola Turka, ters geliyor Fenerbahçe'ye ama mevcut şartlarda bunu gerçekleştirmeleri ciddi sürpriz olur.

Cumartesinin ardından normal sezonu şöyle bir toplar, play-off'a doğru yol almaya başlarız.

14 Nisan 2010 Çarşamba

Kayseri'de Neler Oldu

21. haftanın en kritik kritik maçı demiştik Kayseri Panküp Şekerspor - Botaş maçı için, ne yazık ki izleyemediğimiz için atladığımız çirkin bir olay yaşanmış.

Basketfaul sitesinin haberine göre özetle; Maç içinde Panküp benchine iki teknik faul çalan hakem Alper Köselerli, maç sonunda koç Ayhan Avcı'nın söylemleri sonrasında elini çekerek koçun elini sıkmamış ve sonrasında ortalık baya bir karışmış. Kayseri yöneticilerinin tuttuğu çeteleye göre Köselerli daha önce de takımlarının canını yakmış ve istenmeyen hakem konumundaymış Kayseri sınırlarında. Siteden okursanız listeyi görürsünüz zaten.

Hakem heyeti soyunma odasına giderken bir taraftar tarafından maçın baş hakemi Alper Köselerli'nin darp edilmesi çok çirkin, sebep ne olursa olsun. Saldırganın üzerinde silah olduğu da iddia ediliyor. Aklıselim Kayseri taraftarı rakip Botaş'ı alkışlarken, Panküp şirketinin yönetim kurulu başkanı Vedat Ali Özışık, kulüp başkanı Ahmet Öztürk, eski yöneticiler ve Ayhan Avcı'nın hakem ile parke üzerinde küfürleşmeler ve hatta Köselerli'nin iddiasına göre fiziki müdahaleler yaşaması da en az taraftarın yaptığı fiziki darp kadar çirkin.

Başkan Ahmet Öztürk de yaptığı açıklama ile olayları kendi cephesinden yorumlamış. Tamamını okumak isteyenler için link. Biz özetle yazalım yine; Hakemin yıllar önce yönettiği bir maçta da benchlerini, oyuncularını ve taraftarlarını alaycı tavırlarla tahrik etmesinden sonra federasyona bu hakemin maçlarına atanmamasını rica etmişler. Bu sene Kayseri'nin 3 maçına hakem Alper Köseliler'in atanmasının ardından bir kez daha aynı ricada bulunmalarına rağmen aynı hakemin atanmasını anlayamadıklarını söylüyorlar. Olaylara gelince fitili ateşleyenin, hakemin oyuncularla alay etmesi ve Ayhan Avcı'nın elini sıkmaması olduğunu. Sonrasında da hakemin yöneticilere hakaretine rağmen herhangi bir fiziki müdahale olmayıp, hakemin kendini haklı duruma çıkarmak için bunu iddia ettiğini söylüyor başkan.

Ben açıkçası, bir kulübün federasyonda hakem seçme hakkına sahip olduğunu bilmiyordum. Federasyon da bu kuraldan habersiz olmalı ki Kayseri yönetiminin isteğine riayet etmeyince ateşin altı körüklenmiş. İroni bir yana, olaylar tamamen Panküp'ün dediği gibi gelişse de insanlara örnek olması gereken yöneticilerin salonlarda hakem kovalamaya hiçbir şekilde hakkı yok. Asıl yapmaları gereken sadece hakemlerin değil o salona gelen her bireyin konforunu ve güvenliğini sağlamaktır.

Bakalım federasyondan ne gibi yaptırım gelecek, olay çok vahim "umursanmayan" TBBL'de oldu diye üstü kapatılmaz inşallah.

13 Nisan 2010 Salı

Taurasi Fener'e Geliyor (mu?)

Haberin orijinali burada. Fotoğraf da "google translate" yardımıyla İngilizce hali. Ateş olmayan yerden duman çıkmaz, Taurasi-Fenerbahçe birlikteliği çokça dillendirilmeye başladı dış kaynaklarda dahi.

Bir Galatasaraylı olarak bu transferi yüreğim kabul etmiyor açıkçası ama basketbolsever olarak Türkiye'de Diana Taurasi'yi izleme ayrıcalığını yaşamak da ayrı bir hissiyat olacak.

Hayırlısı diyelim...

Ezeli Rekabet

Spartak Moskova oyuncuları, Ros Casares maçının ardından ön tarafında Kasım ayında bir suikastta kaybettikleri kulüp sahibi Shabtai Kalmanovich'i anan tişörtler giyiyordu. "This is 4 Shabtai" yani üst üste 4. şampiyonluğu da vurgulayarak; "Shabtai için" diyorlardı.

Yalnız tişörtün arka tarafında bir mesaj daha vardı, sadece ligdeki değil tüm Dünya üzerindeki en ciddi rakipleri UMMC Ekaterinburg'un kupa törenlerinde -Avrupa'da Spartak'ın gölgesi yüzünden, Rusya çapında gelen kupalar bunlar tabi ki- giydiği altın tişörtlere bir dokunduruş geldi, Spartak'tan. "Onların altın tişörtleri var, bizim altın madalyalarımız" dediler ezeli rakiplerine, bizde de her kupa merasiminde yaşanan dokundurmaları hatırlattılar.

12 Nisan 2010 Pazartesi

TBBL'de Geçtiğimiz Hafta

İstanbul Üniversitesi: 96 – Çankaya Üniversitesi: 80

İstanbul Üniversitesi fena başlamadığı ligde, uzunca bir bocalama dönemi yaşamıştı. Fakat normal sezonun sonunu iyi getirdiler. Bu maçın ardından galibiyet serileri 3 maç oldu. Matematiksel olarak playoff umutlarını sürdürdüler denilebilir ama son hafta Mersin deplasmanında olacaklarından ortada çok umut olduğunu söylemek de mümkün değil. Maç içinde Çankaya'nın 9 sayıdan geri gelip, 4. çeyreğe 1 sayı önde girmesinin ardından İstanbul Üniversitesi bir kez daha ayağa kalkıp güçlü bir final yaptığını görüyoruz.

İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ: Doneeka Danyell Hodges 21 (8 ribaund, 7 asist), Gizem Yavuz 8 (4 ribaund, 1 asist), Deniz Çolakoğlu 9 ( 3ribaund, 2asist), Mehtap Gezer (2 ribaund), Jocely Maurice Penn 19 (9 ribaund, 2 asist), Natasha Ladorian Humphrey 27 ( 9 ribaund, 3 asist), Yelda Kavazoğlu (1 asist), Danielle Nicole Gant 12 ( 12 ribaund, 2 asist), Tülay Hızal (1ribaund)

ÇANKAYA ÜNİVERSİTESİ: Pınar Turan 4 ( 1 ribaund, 1 asist), Ayşe Dilek Ünüvar 12 (2 ribaund, 5 asist), Lyndra Shajuan Weaver 8 ( 5ribaund), Candide Öztürk 4 (5 ribaund), Görkem Ertaş Osmanbaşoğlu 2 (3 ribaund), Eureka Brooks 9 (10 ribaund, 4 asist), Megan Elizabeth Frazee 27 (10 ribaund), Lindsay Nichole Bowen 14 (1 ribaund, 3 asist)

Kocaeli BŞB.Kağıtspor: 65 – Beşiktaş Cola Turka: 85

Beşiktaş playoffu garantilemesi haricinde pek bir önemi olmayan bir maçtı. Rakip Kocaeli olunca ne yazık ki pek uzatabilecek bir şey yok maç yorumu için.

KOCAELİ BÜYÜKŞEHİR BELEDİYE KAĞITSPOR: Ceyda Kozluca 15 (8 ribaund-1 asist), Burcu Erbaş 10 (3 asist), Aslı Sevinç 7 (16 ribaund-1 asist), Meryem Kolaylı 25 (2 ribaund-1 asist), Meriç Banu Yenal 8 (7 ribaund-1 asist), Tuğçe İnöntepe (4 ribaund-1 asist)

BEŞİKTAŞ COLA TURKA: Naile İvegin 6 (8 ribaund-2 asist), Esra Erden 9 (2 ribaund-4 asist), Lucie Melek Bouthors 2 (2 ribaund), Shavonte Sade Zellous 12 (4 ribaund-4 asist), Tuğba Taşçı 4 (1 ribaund-1 asist), Nazlı Güler 2 (4 ribaund), Melek Bilge (1 ribaund), Nykesha Simone Sales 24 (10 ribaund-3 asist), Kelly Silva Santos 26 (13 ribaund-2 asist), Yasemin Koç, Ayşe Cora (2 ribaund)

Panküp Kayseri Şekerspor: 67 – Botaş: 95

Haftanın en kritik maçında, Botaş çok önemli bir galibiyet aldı. Hafta içinde "Hesap-Kitap" başlığında bu takımların 4.lük hesaplarından bahsetmiştik, oradaki teorilerin sahadaki pratiğinde Botaş, Kayseri deplasmanından öyle bir galibiyet çıkardı ki bütün kozları eline aldı son haftaya girilirken.

İlk çeyrek 19-19 eşitlikle bittikten sonra 2. çeyrek başındaki 13-0'lık Botaş serisi ilk yumruk oldu rakibe inen. 4. çeyreğe kadar farkı koruyan Botaş rakibini kroke duruma soktu, son çeyrekte de 14-2'lik bir seri daha yakalayınca nakavt gerçekleşti.

Şekerspor'un iyi bir iç saha karnesi olduğundan bahsediyorduk hep, bir de Pringle'ın etkili oyunundan. Pringle sakatlığı sebebiyle olmayınca, ev sahibi avantajı da yok oldu Kayseri ekibinin. Bu mağlubiyetin ardından ipleri Botaş'ın eline bırakmış oldular

PANKÜP KAYSERİ ŞEKERSPOR: Merve Özsuveren (1 asist), Hülya Özkan 5, Nihan Anaz 8 (1 ribaund), Tuğçe Canbaz 4 (2 ribaund- 1 asist), Julie Ann Mc Bride 6 (1 ribaund- 3 asist), Nazlı Bircan Gökdemir (1 ribaund), Burcu Taşbaş (1 ribaund), Pınar Demirok 5 (2 ribaund), Bengü Arseven 6 (1 ribaund- 3 asist), Esra Ural 4 (1 ribaund), Tangela Nicole Smith 17 (11 ribaund- 1 asist), Vickie Annette Johnson 12 (5 ribaund- 2 asist)

BOTAŞ: Chasity Monique Melvin 15 (5 ribaund- 1 asist), Burcu Çiğil 11 (2 ribaund), Seda Güçlü (1 ribaund), Epiphanny Jashay Prince 15 (4 ribaund- 1 asist), Nesibe Burcu Uzun 16 (8 ribaund- 5 asist), Sharnee Jacquelyn Cherelle Zoll 6 (3 ribaund- 11 asist), Courtney Lynne Paris 16 (11 ribaund), Dürdane Gülşah Gümüşay 7 (3 ribaund- 2 asist), Didem Suer 3 (1 asist), Seda Tabakçı 4 (5 ribaund), Cansu Yetiş 2


Ceyhan Belediyesi: 64 – Mersin Büyükşehir Belediyesi: 83

Kupa ve ligde üst üste iki Galatasaray mağlubiyetinin ardından Mersin, komşu şehir Adana'da galibiyet alarak bir silkelendi. Bu galibiyet ile Mersin'in 2.liği matematiksel olarak kesinleşti. Ceyhan maçı kazanıp playoffu garantilemek istiyordu ama o hesap son haftaya kaldı. 22. haftada Galatasaray-Ceyhan Belediyesi ve Mersin Bşb.-İstanbul Üniversitesi maçları kaderi belirleyecek. Muhtemel sonuçlarla, iki deplasman ekibi de yenilirse Ceyhan, ikili averajda üstün olan taraf.

CEYHAN BELEDİYE: Crystal Marie Smith 2 (3 asist), Asena Yalçın 4 (1 ribaund- 1 asist), Gülnur Sandallıoğlu (1 ribaund), Jessica Mary Ellen Foley 9 (2 ribaund), İlkay Maşa, Tuğba Kılınç (3 ribaund- 1 asist), Michelle Marie Campbell 24 (5 ribaund- 2 asist), Lauren Rochelle Ervin 20 (13 ribaund- 3 asist), Yasemin İbek (3 ribaund), Betül Pehlivan 5 (4 ribaund- 1 asist)

MERSİN BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ: Deniz Boz (1 ribaund), Merve Aydın, Sariye Gökçe 7 (4 ribaund- 2 asist), Ivory Rochelle Latta 23 (4 ribaund- 2 asist), Korel Engin 3 (2 ribaund- 1 asist), Barbara Ree Turner 19 (4 ribaund), Erlana Lanay Larkins 6 (5 ribaund- 1 asist), Melike Tuğba Talaslıoğlu 3 (4 ribaund), Aynur Metin 7 (4 ribaund- 4 asist), Olympia Ranee Scott 15 (7 ribaund- 3 asist)

Fenerbahçe: 86 – Samsun Basketbol: 53

Sarı-lacivertliler normal sezonu namağlup bitirmek adına kararlı yürüyüşüne devam ediyor. Tammy Sutton-Brown'un tribüne çıktığı maçta, Hoffman'ın karşılaşmaya ağırlığını koyduğunu gördük. Canlı skordan en son baktığımda, 30-9 Fenerbahçe'nin üstünlüğü giderken maç 15 sayı Hoffman'dan gelmişti. Bu mağlubiyetin ardından geçen senenin fırtınası Samsun Basketbol son maçına bir hedefi olmadan çıkacak ve sezonu noktalayacak. Bu seneyi kayıp yıl sayıp önümüzdeki sene tekrar yatırımları ile üst sıralara oynayan Samsun'u bekliyoruz.

FENERBAHÇE: Melike Bakırcıoğlu 2 (6 ribaund), Ayşe İpek Derici 4 (1 ribaund), Birsel Vardarlı 4 (3 ribaund- 4 asist), Yasemin Begüm Dalgalar 3 (1 ribaund), Esmeral Tunçluer 5 (2 ribaund), Nicole Kristen Powell 5 (3 ribaund- 1 asist), Nevriye Yılmaz 12 (4 ribaund- 3 asist), Matee B Ajavon 12 (4 ribaund- 10 asist), Devran Tanaçan 8 (6 ribaund- 1 asist), Penelope Jane Taylor 12 (1 ribaund- 1 asist), Ebony Vernice Hoffman 19 (8 ribaund)

SAMSUN BASKETBOL: Nihal Güngör, Gülşah Akkaya 15 (2 ribaund- 2 asist), Saynur Tozlu 2 (5 ribaund- 2 asist), Hande Kayalar 12 (1 ribaund- 1 asist), Quianna Nehma Chaney 11 (7 ribaund- 1 asist), Lyubov Alyoshkina 8 (9 ribaund- 1 asist), İlsu Darıcıoğlu 5 (2 ribaund- 2 asist), Yağmur Ünal (2 ribaund- 1 asist)

Euroleague'de Kapanış

Kadınlar basketbolunun Avrupa'daki en büyük turnuvası bugün sonlandı. Spartak Moskova-Ros Casares finali sonrasında Rus temsilcisi bir kez daha taçlandı.

Final maçında Ros Casares'in alışıldık oyunu devam etti. Sezon boyunca bildiğimiz, yetenekli pota altı ikilisi ile içeriyi zorlayarak etkili olmaya çalıştılar. Erika De Souza ve Delisha Milton Jones ikilisinin gayet başarılı olduğunu da söyleyebiliriz aslında. Spartak'ın her hattı süper starlarla örülü olduğundan belki biraz geri planda kalıyorlar ama Spartak dışında hangi takımda oynasalar en az De Souza-Jones ikilisinin Ros Casares'e yaptığı etkinin aynısını yapabilecek uzunlar var Osipova, Fowles ve Mc Carville gibi. Spartak'ın kendisinin en kuvvetli olmayan yeri, Ros Casares'in en güçlü silahı ile eş değerdi yani.

Tablo bu şekildeyken, Valencia ekibi iyi dayandı bile diyebiliriz, tabi maç için salona gelen 7800 seyircinin de ev sahibine etkisini de göz ardı etmemek lazım. Ros Casares kısa pozisyonun da İspanya Milli Takımı'nın değerli oyuncularına sahip, kadroları çok iyi tabi ki ama karşılarında oyun kurucu pozisyonunda potaya neredeyse hiç bakmadan oynayan, hepsi birbirinden değerli takım arkadaşlarını besleyen Sue Bird, sorumluluğu üstüne aldığında rakiplerin üstüne ölüm meleği gibi çökebilecek Korstin ve Jekabsone, giren-çıkan hepsi göz alıcı oyuncularla dolu bir bench... Ve şu ana kadar adını anmadığımız o isim, Diana Taurasi. Keyifsiz göründüğü bu maçta 28 dakikada 29 sayı atan, içinde olduğu her organizasyonu bir değil beş adım ileri taşıyan Taurasi. Ona bugün en büyük katkı Janel Mc Carville'den geldi, Janel'in 20 sayı - 13 ribaund ile MVP ödülünü alması muhtemeldi ama sözlükte MVP kısaltmasının karşısında adı yazan bir takım arkadaşı olunca bu ödülü onun ellerine bırakmak zorunda kaldı. Spartak'a tek diş geçirebilen ekip olan UMMC Ekaterinburg, burada Ros Casares'ten 19 sayı fark yemişti. Spartak benchi ise son dakikaları şampiyonluk tişörtlerini giymenin heyecanı ile geçirdi aynı rakip karşısında.

Avrupa kadınlar basketbolunda Spartak Moskova-Taurasi markası, futboldaki Barcelona-Messi'nin eşleniğidir. Hangi takıma sempatiniz olursanız olsun güçlerini kanırtarak kabul ettiriyorlar. Alkışlamaktan öte yapabilecek bir şey yok.

Finalin öncesinde Valencia'da bir sıralama maçı daha vardı. Turnuvanın 3.sünü belirleyecek maçta UMMC Ekaterinburg, Wisla Can-Pack ile karşılaştı. Can-Pack için rüya sezondu bu sene ve rüyanın sonunda Ekaterinburg tarafından biraz sarsılarak uyandırıldılar 84-50 ile. Candace Parker 21 sayı ile maça damga vuran isim olmuş.

Galatasaray'ın grubundan çıkan iki ekip Final Four oynadı, Fenerbahçe'yi eleyen Spartak kupaya uzandı. Hem Galatasaray hem de Fenerbahçe iç saha maçlarında bu rakiplerini çok sıkıştırsalar da galibiyet alamadılar ama şu gün bakınca iki temsilcimizin de iyi işler yaptığı daha net gözüküyor. Önümüzdeki senelerde artık içinde Türk takımlarının olduğu Final Fourlar izlemeye yaklaşıyoruz. Yazıyı bir rekor ile bitirelim, Caferağa'da Diana Taurasi'yi izlemeyi Işıl'a küfür etmeye tercih eden Türk seyircisine de bir şeyler anlatır bu umarım; 7800 ortalama seyirci ile turnuva tarihinin rekoru kırıldı ve en çok izlenen Final Four bu seneki oldu. Kadın basketbolunu ezeli rakibine küfür edebileceği bir cephe daha olarak görmekten uzaklaşırsa ülke taraftarı en azından Wisla Can-Pack'in koltuğu bizimkileri bekler.