BIY AD

28 Şubat 2010 Pazar

Galatasaray: 85 - Beşiktaş CT: 61 (Kolay Galibiyet)

Beşiktaş Cola Turka'nın ligdeki durumu malum. Yaşanan sıkıntıların etkisi ile birlikte sahaya gelen mevcut kadronun bize rakip olmayacağı da bir o kadar açıktı. Beklediğimiz gibi çok rahat geçtik Beşiktaş Cola Turka'yı. Maçın hemen başında skor üstünlüğünü ele alarak, benchdeki Sophia Young hariç herkesi fazlasıyla kullanarak güle oynaya bir galibiyet alınmış oldu. Sandra Mandir'in 30 saniye içerisinde iki sportmenlik dışı faulle oyun dışı kalmasının ardından iyice kel kalan Beşiktaş Cola Turka rotasyonunda 1993 jenerasyonundan gelen Ayşe Cora 18 dakika kadar sahada kalmış. Dikkat çekici bir not maça dair, belki de en önemlisi.

Bu mağlubiyetin ardından 6.sıraya geriledi Beşiktaş Cola Turka. Önümüzdeki altı haftalık fikstürde de gayet önemli maçları var. Mersin ve Fenerbahçe ile Akatlar'da oynayacaklar, düşme potasında yer alan İstanbul Üniversitesi ve Çankaya Üniversitesi ile de maçları var. Gidişat iyi değil, bu sezonu bir an önce unutup yeni sezonun planları başlamalı artık. Bu şekilde ligde yer almak yakışmıyor Beşiktaş ismine.

Sarayın Sultanları ise artık Fenerbahçe maçını bekliyor. Çok keyifli maç olacak, orası kesin. Sonucu kestirmek ise çok güç, derbi haftası başlasın..

Galatasaray - Beşiktaş Cola Turka

Sarayın Sultanları, pazar günü 15:30'da Abdi İpekçi'de Beşiktaş'ı ağırlayacak.

Derbi öncesi Beşiktaş Cola Turka'nın son durumuna bakacak olursak; geçtiğimiz hafta aldıkları Samsun Basket galibiyeti öncesinde oynadıkları 4 maçı da kaybettiler. Genel tabloda ise 7 galibiyete karşın 8 mağlubiyetleri var. Beşiktaş adına, yakışmayacak bir basamaktalar. Yani Beşiktaş adı bu ligde olacaksa onlardan beklenen, bir Botaş - Tarsus kadar yatırım yapmaktı takımlarına. Siyah-beyazlılarda Samsun maçı öncesinde kadroya katılan Kelly Santos ligin geri kalanı ve playofflarda yeni bir silah olacak. Tabi yine de takımı bir üst seviyeye taşıyacak oyuncu olduğunu söyleyemeyiz Brezilyalı'nın. Sales (16,4 sayı) ve Zellous (15,8 sayı) takımın en skorerleri, Santos ilk maçındaki 17 sayılık performansını sürdürürse listenin en üstünde yer tutabilir sene sonunda.

Ligin ilk yarısında Akatlar'da oynanan maçta ekibimiz 68-79 ile gülen taraf olmuştu. Geçtiğimiz sezon da oynadığımız tüm maçlarda rahatça geçmiştik ezeli rakibimizi. 2010 yılında oynadığı 3 deplasman maçından da mağlubiyetle ayrılan Beşiktaş'ın, karşımızda şansı olduğunu düşünmüyorum. Farklı bir galibiyet önümüzdeki 5 haftada çok zorlu 4 maç oynayacak takımımıza iyi bir moral olur bu derbide.

27 Şubat 2010 Cumartesi

Botaş: 71 - Mersin BŞB: 79 ( Emanetçi Lider)

Haftanın sonucunu en merak ettiğim karşılaşması Adana'da oynandı bugün. Fakat Paris'in oynamadığı öğrendimde Botaş'ın şansının oldukça azaldığını düşünmüştüm. Son ana kadar oyunun içerisinde kalmayı başardılar Paris'in yokluğuna rağmen. İkinci çeyrekteki oyunları ile devreyi bir sayı ile önde kapatmayı başarsalar da Mersin, üçüncü çeyrekte vurup geçmiş. Bu çeyrekte oluşan 22-9'luk skorda Barbara Turner, Latta ve Larkins skoru sürükleyen isimler olmuşlar. Paris'in olmayışı uzunları rahatlatmış tabii, normal. Larkins -Barbara Turner ikilisinden 38 sayı 18 ribaundluk bir oyun gelmiş ki maçın kaderini de doğrudan etkilemiş tabii. Paris olsa bu kadar rahat sayılar bulup, bu kadar rahat ribaund çekerler miydi? Hiç zannetmiyorum. Latta'dan da 26 sayı 4 asistlik bir katkı alınca, Mersin'i yenmek için ufak çaplı bir mucizeye ihtiyacınız kalıyor.

Son haftalarda zorlanarak da olsa kazanmaya devam ediyor Mersin BŞB. Son altı haftadaki ikinci mağlubiyeti oldu bu Botaş'ın ki ilki de Galatasaray'a karşıydı. Mersin mağlubiyetini normal karşılayarak yola devam edeceklerdir, form tutmuş durumdalar. Mersin ise bir günlüğüne de olsa liderliği almış durumda. Yarın Fenerbahçe'ye teslim edecekler koltuğu yeniden ama Fenerbahçe karşısına tek mağlubiyet ile çıkacak olmaları gerçekten büyük başarı.

Tarsus: 80 - Ceyhan: 53 (8.Galibiyet)

Lennox ve January hamleleri ile yükselişe geçen Tarsus Belediyesi, Ceyhan Belediyesi'ni konuk etti bugün. Üçüncü çeyrek hariç tüm çeyrekleri farklı şekilde önde kapatan Tarsus, 27 sayılık farkla galip ayrılmayı başarmış salondan. Tarsus galibiyeti beklesem de Ceyhan'dan biraz daha direniş bekliyordum açıkçası, çabuk teslim olmuşlar. 12 ve üzerinde skor üreten tam dört isim var Tarsus'da ki asistlerde sağlanan 19-9 üstünlük de bu istatistiğin devamı aslında. 40 sayı 2 asist 6 ribaund ile oynayan Lennox - January ekürisi galibiyetin mimarları. Yan rollerde ise 4/6 üçlükle 12 sayı üreten Marina Kress ve 13 sayı ile Black var. 7 sayı 6 asist 3 ribaund ile maçı tamamlayan Kübra da takım oyuncusu profilini devam ettirmekte. Sezon başından bu yana aynı çizgide devam ediyor. Tarsus takımının galibiyetlerinde önemli bir role sahip bence. Bunu skor olarak ortaya koymuyor oluşu yanıltmamalı kimseyi.

Tarsus Bel. (80): Oya Salter (2 asist), Sanem Gamze Zeren, Briann Jolie January 13 (2 ribaund- 1 asist), Kübra İmren Siyahdemir 7 (3 ribaund- 6 asist), Chantel Lamour Black 12 (13 ribaund- 3 asist), Arzu Akay 4 (1 ribaund- 1 asist), Seda Erdoğan 3 (2 ribaund- 3 asist), Betty Benice Lennox 27 (4 ribaund- 1 asist), Gökçe Doğan 2 (1 ribaund), Marina Kress 12 (1 ribaund- 2 asist)

Ceyhan Bel. (53): Crystal Marie Smith 3 (1 asist), Asena Yalçın 3 (2 ribaund- 3 asist), Gülnur Sandallıoğlu 3, Jessica Mary Ellen Foley 10 (4 ribaund- 2 asist), İlkay Maşa 4 (3 ribaund), Tuğba Kılınç 5 (1 ribaund- 1 asist), Michelle Marie Campbell 11 (8 ribaund), Lauren Rochelle Ervin 13 (10 ribaund- 1 asist), Yasemin İbek, Betül Pehlivan 1 (1 ribaund- 1 asist)

Samsun: 81 - Çankaya Üni: 66

İki takım için de oldukça önemli bir karşılaşmaydı ve ev sahibi avantajı ile Samsun'un birkaç adım önde olduğunu söylemiştik dün. 'Tek atımlık barutunu' iyi kullanamayan Çankaya Üniversitesi herhangi bir direniş dahi gösteremeden eğmiş boynunu. Samsun'da oynadığı karşılaşmalarda gerçekten avantajlı başlıyor maça Samsun Basketbol, hele ki rakip kendi seviyesinde ya da aşağısında olduğunda acımadan vurup geçiyorlar bugün olduğu gibi. Gülşah Akkaya ve Chaney ikilisi ile sonuca gitmeyi başarmışlar, takım halinde 19 asist yaparak. Çankaya cephesinde ise kimi söylesem bilemedim, gerçekten çok kötü bir maç çıkarmışlar. Bu galibiyetle birlikte nefeslendi Samsun ve bence ligde kalmayı da garantiledi büyük ölçüde.

Samsun Basket (81): Nihal Güngör, Gülşah Akkaya 18 (4 ribaund- 2 asist), Saynur Tozlu 4 (7 ribaund), Hande Kayalar 8 (3 ribaund- 2 asist), Katryna Renee Gaither 10 (6 ribaund- 2 asist), Quianna Nehma Chaney 18 (5 ribaund- 6 asist), Lyubov Alyoshkina 4 (4 ribaund- 1 asist), İlsu Darıcıoğlu 8 (2 ribaund- 4 asist), Merve İstek, Yağmur Ünal 2, Andrea Shantia Gardner-combs 9 (4 ribaund- 2 asist)

Çankaya Üni. (66): Pınar Turan 2 (1 ribaund), Ayşe Dilek Ünüvar 10 (3 ribaund- 3 asist), Damla Gezgin (1 ribaund- 1 asist), Lyndra Shajuan Weaver 21 (4 ribaund), Dila Aşkın 5 (2 asist), Eureka Brooks 11 (1 ribaund- 2 asist), Megan Elizabeth Frazee 7 (11 ribaund- 2 asist), Josephine Achieng Owino 10 (10 ribaund)

Final-Four'a 3 Bilet


Fenerbahçe: 85 - Spartak Moskova: 87

Good Angels Kosice: 60 - UMMC Ekaterinburg: 65

Frisco Sika Brno: 87 - Wisla Can-Pack: 72

Halcon Avenida: 57 - Ros Casares: 63

Sonuçların ardından Spartak Moskova , Ekaterinburg ve Ros Casares, Final Four'a bilet alan 3 takım takım oldu. Dörtlü finalin son takımı, 3 Mart'ta oynanacak Wisla Can-Pack - Sika Brno maçının galibi olacak.

Tur atlayan üç takım da deplasman maçlarında zorlanmasına rağmen 2-0'lık serilerle son basamağa geldiler. Grubumuzdan çıkan iki takımın, grup aşamasında sadece birbirlerine karşı deplasman mağlubiyetleri aldıktan sonra kayıpsız şekilde F4'a gelmesi, şanssız bir grupta olduğumuzun göstergesi oldu bir kez daha. Eğer Sika Brno, Wisla'yı elerse, Fenerbahçe'nin gerisinde kaldıkları gruptan sonra, düşüşteki Rivas ve Spartak'ın yanında esamesi okunmayacak Wisla Can-Pack ile eşleşmelerinin şansıyla Final Four yaparak tamamlayacak kupayı. Fenerbahçe, Çek temsilcisinin durumunu görünce üzülmüştür heralde grup aşamasında fazla galibiyet aldığı için.

Eurosport 2 ekranlarından Halcon Avenida - Ros Casares maçının son dakikalarına yetişebildim. İzleyebildiğim dönem boyunca takım adları sürekli Salamanca ve Valencia olarak söylendi. Sporun bir çok dalında yayın yapan ve bilgileri ile herkesin haklı takdirini kazanan Eurosport Türkiye ekibinden daha güzel bir anlatım beklerdim açıkçsı. Türk Telekom - Efes Pilsen maçını 40 dakika boyunca Ankara - İstanbul diye dinlemeye benzedi bu, keşke takım isimlerini de duyabilseydik.

Fenerbahçe: 85 - Spartak Moskova: 87

Maçın başından, uzatmanın son saniyesine kadar gerçek bir mücadele vardı bugün Caferağa'da. Fenerbahçe maça 6-0'lık bir seri ile başlayıp ilk mesajı yolladı rakibine. Sonrasında Spartak belki de ilk üç çeyrekteki en iyi serisini yakalayıp 6-7 öne geçti. Çeyreğin geri kalan kısmında Fenerbahçe'de oyuncular skoru paylaşırken, konuk ekibin hücumda ya pota altında Fowles'ı aradığını yada Taurasi'ye verip diğer 4 kişinin kenara çekildiğini gördük. Dengeli giden skor, Taurasi'nin son saniyelerde attığı "NBA üçlüğü" ile 20-24 olarak sonuçlandı ilk çeyrek.

Bu üçlüğün ve Spartak'ın gücünü hissettiremediği ilk çeyreğin ardından kişisel beklentim maçı kopartmaları yönündeydi devre bitmeden ama hiç de öyle olmadı. İlk 4 buçuk dakikada Powell'ın isabeti haricinde iki takım adına da bütün sayılar serbest atış çizgisinden geldi. Bu kötü hücum edilen dakikaları Fenerbahçe 8-1 önde geçince skorda da 28-25 öne geçti. Sonrasında Sue Bird'ün üçlüğü ile maç tekrar dengelense de maçın yıldızlarından Powell'ın skorer oyunu ve Penny Taylor'ın üçlüğü ile tekrar öne fırladı ev sahibi. İlk devrenin son 3 dakikasına girilirken 38-30 ev sahibi üstünlüğü vardı. Fenerbahçe'nin sessiz kaldığı bu dönemde Fowles'ın pota altından ve serbest atıştan bulduğu isabetlerle devre 38-34 tamamlandı. Son saniyelere girilirken Spartak'ın genç oyuncusu Petroviç'in çok kötü bir şekilde sakatlandığını gördük. Salondaki herkesin gözleri bir anda acılar içinde kıvranan Petroviç'e döndü. Genç oyuncu salonu sedye ile terk etti ve bir daha oyuna dönemedi. Umarım durumu ciddi değildir, çünkü bir oyuncuyu o durumda görmek gerçekten üzücü. Tabii Spartak'ın hücumu da Petroviç'in durumu gibi acı vericiydi. Son yıllarda bu kadar kötü oynadıkları bir çeyrek var mıdır bilmiyorum sadece 10 sayı atabildiler ve bunun 5'i serbest atış çizgisinden geldi.

3. çeyrekte de daha istekli gözüken taraf ev sahibiydi. Birsel ile Esmeral'in agresif savunmaları, Powell'ın hücum performansı mükemmele yakındı maç boyunca olduğu gibi. Spartak bu bölümde sadece Taurasi'nin eline baktı. Diana sık sık penetrelerle -aslında penetre ötesi slalomlarla-içeriyi zorlayarak sayılar buldu. Kötü geçirdiği 2. çeyreğin ardından süperstarın oyuna ısınmasına rağmen Fenerbahçe yılmadı, son bölümlerde 17 sayılık farkı da yakaldı. Spartak'ın son saniye isabetiyle 67-52 girildi son çeyreğe. Fenerbahçe'nin 29-18 önde kapadığı bu çeyrek, 18-10'luk 2. çeyreğe göre daha gerçekçi bir skordu ve salondaki herkese bu maçı gerçekten kazanabileceklerini düşündürttüler.

Maçın dörtte üçünde herşey ev sahibi lehine işlerken, bu final çeyreğinde herşey tersine döndü. Penny ve Sutton-Brown'ın 4'er faule ulaşması takımı büyük ölçüde yaraladı. Özellikle Avustralyalı oyuncunun 5 faul almasının ardından hücum tükendi neredeyse. İlk dakikanın içinde Powell'ın isabetinden sonra kalan sürede yine Powell'ın bitime 13 saniye kala soktuğu inanılmaz zor bir şut arasındaki 9.5 dakikalık sürede sadece Sutton-Brown ile bir basket bulabildi Fenerbahçe. Böyle kötü duruma düşünce, Spartak'ı iştahlandırıyorsun işte. Yavaş yavaş farkı kapadıktan sonra son bölüme girilirken, Taurasi'nin peş peşe iki üçlüğü ile 73-71 öne geçti konuk ekip. Demin de söylediğim gibi Powell'ın çok zor bir pozisyonda bulduğu sayı, şans melekleri tarafından Fenerbahçe'nin ilk 3 periyotta gösterdiği güzel oyuna karşılık bir hediye gibiydi. Taurasi'nin son şutundan ve Mc Carville'in tip çabalarından sonuç gelmeyince maç uzatmaya gitti.

Uzatma bölümü Jekabsone-Zogota'nın 3'lüğü ile başladı. Fenerbahçe faul çizgisinden isabetlerle oyuna tutundu. Son bir dakikaya girilirken Sutton-Brown'ın basketi ile 85-82'yi yakaladı Fenerbahçe. Son dakika içinde maçın kaderi 2 kere daha sarı-laciverlilerin eline gelse de Spartak tecrübe ve Taurasi farkıyla maçı kazanmasını bildi.

85-87 kazanmasına karşın Spartak, eğer Final-Four'da da böyle oynayacaklarsa işleri çok zor olacak. Gelecek yıllarda dönüp baktığımızda, Fenerbahçe'nin Spartak'a 2-0 yenilip Final-Four göremeden elendiği çıkacak karşımıza. Ama yine de Fenerbahçe'nin gösterdiği üstün mücadele ve Avrupa'nın şu an için en iyi takımına karşı Top 8'deki başarılı performans takdire şayan kesinlikle. Özellikle bu maç için çok yazık oldu diyebiliriz Fenerbahçe'ye.

26 Şubat 2010 Cuma

Neden?

Fotoğraf Kasım ayının son haftası, Ahmet Cömert'te Fenerbahçe ile oynanan lig maçından. Abdi İpekçi'de arka arkaya yaşanan iki tatsız olayın ardından daha ciddi önlemler gündeme gelmişti her zaman olduğu gibi. Ve o maçta karşı tribüne taraftar almamayı kabul etmişti yönetim, ev sahibi avantajı elleriyle geri teperek. Evet olay çıkmadı o maçta ama evimizde oynadık demeye bin şahit lazım. Hiçbir şekilde giremedi tribün maçın içine. O boş bırakılan yerin salondaki stratejik öneminin yanı sıra masaya yumruğu vurup istenileni yaptıramamak can sıkıcıydı. Yarın Fenerbahçe Ülker ile karşılaşacak Galatasaray Cafe Crown. Abdi İpekçi'de oluşacak tabloyu hepimiz biliyoruz, değil mi? Yönetim de biliyor ve bugün yapılan güvenlik toplantısına gönderilen görevli kişi o masadan vicdanı sızlamadan kalkıyorsa, söylenecek söz yok. Maçın ardından çıkıp ağlamanın sızlamanın da faydası yok, duyurulur.

Vickie - Pringle A.Ş

Devre arası gerçekleştirilen transferlerden en önemlisi Vickie Johnson idi şüphesiz. Takıma liderlik yapabilecek, takımdaki genç yabancı isimleri oyunun içerisine sokabilecek ve kritik anlarda eli titremeyecek bir isim gelmişti Kayseri'ye. İlk geldiği gün takımdaki yabancılardan alınacak olan verimin artacağından bahsetmiştim kısaca. Vickie Johnson'lı Kayseri takımı, dört maça çıktı ligde. Bu dört karşılaşmada üç galibiyet alırken, kendi sahasında Mersin'e son topta tartışmalı bir şekilde kaybeden Kayseri takımında Vickie Johnson ile birlikte öne çıkan isim Latoya Pringle oldu. Ligin ilk yarısında 13.3 sayı 10.7 ribaund ortalamaları tutturan 1986 doğumlu oyuncu; Vickie'nin yaklaşık 37 dakika sahada kaldığı son dört karşılaşmada ise 24.7 sayı 13.2 ribaund ortalamaları yakalayarak galibiyetlerin baş mimarı olmuş durumda.

İnce ve oldukça uzun olan kolları ile ribaundlarda kendisine avantaj sağladığını biliyoruz ama bu son dört maçta sayı ortalamasındaki 11 sayılık artışı tamamen Vickie Johnson odaklı yorumlamamız gerekiyor. Oynadığı dört karşılaşmada 17 sayı 4.5 asist 5.5 ribaund 2 top çalma ortalamaları tutturan Vickie, yanındaki isimleri oyuna dahil etmesiyle de bilinen bir takım oyuncusu. Ki bu yönünü en iyi Galatasaray'lılar biliyordur herhalde. Pringle - Vickie Johnson A.Ş tutmuş gibi gözüküyor şu an için. Bu harika başlangıcın ardından ligin devamında ve kupada nasıl bir performans gösterecek bu ikili, bekleyip göreceğiz.

TBBL 16.Hafta Programı

27 Şubat Cumartesi
14:00 Botaş - Mersin Büyükşehir Belediyesi (Menderes Spor Salonu)
15:00 Tarsus Belediyesi - Ceyhan Belediyesi (Tarsus Spor Salonu)
17:00 Samsun Basketbol - Çankaya Üniversitesi (Yaşar Doğu Spor Salonu)

28 Şubat Pazar
14:00 Panküp Kayseri Şekerspor - İstanbul Üniversitesi (Kadir Has Spor Salonu)
15:30 Galatasaray - Beşiktaş Cola Turka (Abdi İpekçi Spor Salonu)
16:00 Fenerbahçe - Kocaeli Büyükşehir Belediyesi Kağıtspor (Caferağa Spor Salonu)

16. Haftanın bana göre en dikkat çekici maçı olan Botaş - Mersin BŞB maçı ile start veriliyor yarın. Prince - Paris takviyeleri ile ciddi anlamda bir ivme yakalamış durumda Botaş. Son altı maçta yalnızca bir mağlubiyet aldılar, o da Adana'da Sarayın Sultanlarına karşı aldıkları 67-59'luk mağlubiyet. Mersin'in lideri ısrarlı takip durumu da sürüyor ikinci haftadan bu yana. Zorlu bir deplasmandalar, kaybetmeleri durumunda arkadan gelen Galatasaray'ı iştahlandırmış olacaklar ki bunu istemezler asla. Çok zevkli bir karşılaşma olacağı kesin. Güçlenen Anadolu temsilcilerinin, iki sezondur en iyi temsilcileri olan Mersin BŞB'i geçebilme durumunu en net şekilde bu maçta görebiliriz. Mersin tartıda ağır basan taraf olsa da olası bir Botaş galibiyeti hiçkimseyi şaşırtmamalı. İki hafta önce Kayseri'de son saniyede kazanmayı başarmıştı Mersin, kritik bir viraja daha giriyorlar bu hafta.

Ara transfer döneminden güçlenerek çıkan iki takım Tarsus Belediyesi ve Panküp Kayseri Şekerspor'un rahat kazanacağını düşünüyorum bu hafta. Son beş maçının dördünü kazanmayı başardı Panküp, aradaki tek mağlubiyet Kayseri'de Mersin karşısında alındı. Ki o karşılaşma sonunda Vickie Johnson'ın geçerli sayılmayan isabetli üçlüğü için yoğun itirazlar gelmişti Ayhan Avcı ve ekibinden.

Alt taraflar için oldukça kritik olan karşılaşmada ise Çankaya Üniversitesi, Samsun deplasmanına konuk olacak. Başkent temsilcisi kazanırsa şayet kalan haftalarda Samsun'u da bilfiil ligde kalma yarışının içerisine çekmiş olacak. Samsun kazandığı taktirde ise oldukça rahatlayacaktır, oluşacak olan üç maçlık farkla. Durum böyle olunca maçta yaşanacakları tahmin etmek zor değil. Daha çok mücadele edip, topun kıymetini bilenin kazanacağı karşılaşmada ev sahibi avantajı ile Samsun birkaç adım önde. Çankaya bana göre son atımlık barutunu kullanacak Pazar günü, nereye kadar yetecek göreceğiz.

23 Şubat 2010 Salı

Euroleague'de Çeyrek Final Zamanı


Bayan basketbolunun Avrupa'daki en değerli kupasında son 8, bugün Final Four yolunda ilk mücadelelerine çıkıyor. Oynanacak dört eşleşme şöyle:

Spartak Moskova - Fenerbahçe
UMMC Ekaterinburg - Good Angels Kosice
Wisla Can-Pack - Frisco Sika Brno
Ros Casares - Halcon Avenida

İlk gün maçlarında, favoriler tabi ki ev sahipleri. Bakalım günü renklendirecek bir deplasman galibiyeti gelecek mi deplasman takımlarından.

22 Şubat 2010 Pazartesi

Biz Üstümüze Alındık

Cuma günü Gs Tv'yi izlerken "24 Saniye" ve "Branş Raporu" programlarının tekrarlarını peş peşe, bu hafta bayan basketbolu ağırlıkla olunca, dikkatle takip ettim bende.

24 Saniye programının konukları Zafer Kalaycıoğlu ve Fatih Solak'tı. Veli Yiğit'in sunumuyla özellikle Fatih'li bölümleri eğlenceliydi programın. Bizi daha çok ilgilendiren yerine gelecek olursak da, Kalaycıoğlu'ndan alıştığımız kalıpların dışına çıkmadan ligin kalan bölümü ve Euroleague maceramız hakkında açıklamalar geldi. Veli Yiğit'in "bazı internet siteleri tarafından çok eleştirilen" diyerek sorduğu, Bahar Çağlar hakkındaki soru, benim aklıma ilk olarak Çağlar'ın bu konu için yazdığı yazıları ( *, **) getirdi. Sene başında dediklerinden çok farklı bir şey demedi Kalaycıoğlu bu konuda, Bahar'ın içerde oynamak istediğini söyleyip, onu bu şekilde hazırladıklarını, Bahar'ın da bu amaçla 5 kilo aldıktan sonra ona süre vermeye başladığını söyledi. Sonuçta bizim Kalaycıoğlu'na bakışımız belli, bu konu hakkında ilk açıklamasından beri söylemlerimiz belli. Artık bu görev Kalaycıoğlu'na verildikten sonra karar onun, diyecek sözümüz var ama yapacak bir şey kalmıyor. Koçun buradaki kariyeri kaç yıl sürecek ve gittiğinde neler bırakacak, pota altını domine eden bir Bahar, ülkenin en iyi guardı haline gelen bir Yasemen görebilecek miyiz, bunu zaman gösterecek.

Bu yazıyı asıl yazma sebebimiz ise bu değil, sonuçta eleştiriler neticesinde takımın antrenörüne soru yöneltilmesi güzel bir ayrıntı. Bizim de istediğimiz bir olay zaten. Asıl rahatsızlık veren Nilay Yiğit'in konuk olduğu Branş Raporu programındaki diyaloglardı. Veli Yiğit'in "ilk geldiğinde bazı web-siteleri tarafından hak etmediğin eleştiriler aldın, sonuçta Fenerbahçe'den gelmedin" diyerek sorduğu soru bu yazıyı yazmamın temel nedeni. Şaziye İvegin de Fenerbahçe'den gelmemişti ama onu da istemiyorduk, Nevriye şimdi Fenerbahçe'den ayrılıp başka bir takım vasıtasıyla Galatasaray forması giyse onu da reddedeceğiz. Dahası Veli Yiğit'in ama sen Fenerbahçe'den gelmedin ki zaten izahı bile bize söz bırakmıyor zaten. Madem öyle her derbide tribünün aşağı inmesine neden olan, tribüne hareket çeken Cappie Pondexter'i da alalım. E o da şu anda Fenerbahçe'den gelmeyecek nasıl olsa. Galatasaray'lılığın değil taraftarlığın esası bu, kimse rakip takımla özdeşleşmiş, ezeli rakibinin formasını giyerken sağa sola hindiler bindiren oyuncuları takımında görmek istemez. Bayan basketbolunu umursamamaktır bunlara ses çıkartmamak, Nilay Yiğit'e, Şaziye İvegin'e, Zafer Kalaycıoğlu'na verdiğimiz tepki; misal futbol takımına Tuncay Şanlı gelirse vereceğimiz tepkidir. Fenerbahçe'den gelmesi değil önemli olan sonuçta yine aynı takımdan gelen Servet'in Sami Yen tribünlerince kahramanlaştırıldığını da unutmayalım. Aradaki çizgiyi yakalayabilmek gerekiyor.

Nilay ve Veli Yiğit'in sonrasında "zaten tribünden de tepki gelmiyor, yazılanlar sanal alemde kaldı" demeleri de bir o kadar acı vericidir. Nilay'ın Akatlar'da gördüğü tepkinin daha fazlasını göstermeyi de çok iyi bilirdi herhalde Galatasaray taraftarı. Uzaktan üçlükten attıktan sonra "Nilay Nilay" diye bağıran insanların bu durumlardan haberdar olduğunu zannetmiyorum açıkçası. Ama Nilay ve hindilerinin maceralarını taraftara duyursak tepki göstermek için insan arasak, Nilay her maç ıslıklansa daha mı iyi olurdu, Galatasaray tarihinde yaşanmamış bu olaylar yaşansa mı tepkimiz daha gerçekçi olurdu acaba?

Biz önce Galatasaraylıyız, biz önce taraftarız. Böyle BAYRAK gibi duran aslanlar, gelip geçici başarılardan kat be kat önemlidir bizim gözümüzde.

21 Şubat 2010 Pazar

Pazar Menüsü

15. haftanın pazar günü programında üç güzel maç vardı bugün.

Ceyhan Belediyesi: 63 - Panküp Kayseri Ş.spor: 79

Ara dönemde yaptıkları transfer hamleleri ile birlikte yükselişe geçen iki takımın mücadelesinde ev sahibi Ceyhan Belediyesi, ilk yarı boyunca iyi mücadele ederek direndi Kayseri takımına. Tangela Smith'den yoksun mücadele eden Panküp Kayseri Şekerspor, 27-10'luk üçüncü çeyrek skoru ile galibiyeti ulaşmayı başardı ikinci yarıd. İlk çeyrekte takım halinde üretilen 18 sayının 12'sine imza atan Latoya Pringle maçı 28 sayı 11 ribaund 2 asist ile tamamlarken, en dikkat çekici performansa sahipti 24 oyuncu arasında. Latoya Pringle'in performansındaki bu artışın Vickie Johnson'ın takıma katılmasıyla birlikte başlaması da ayrı bir yazı konusu olsun bizim için. Tecrübeli Vickie de Tangela'nın yokluğunda 12 sayı 7 asist 9 ribaund ile galibiyeti getiren isimlerden biri olmuş. Geçen sezonki Samsun kariyerinin ardından bu sezon takımda istediği topları tam olarak kullanamayan ve Vickie'nin de gelişi ile biraz arka planda kalan Julie McBride da 15 sayı 4 asist 6 ribaund ile günün başarılı isimlerinden. Panküp'ün 29 basketi 19 asist üzerinden üretmiş olması da takım oyunu adına önemli bir gösterge.

Ev sahibinde ise Lauren Ervin'in 16 sayı 22 ribaundluk muazzam istatistiği galibiyete yetmemiş. Takım halinde alınan 37 ribaundun 22'sini almış ki alınan 10 hücum ribaundunun 8'i onun. Söylenecek kelime yok, muazzam gerçekten.

Deplasmanlarda zorlanmasına rağmen bugün aldığı bu önemli galibiyet ile serisini devam ettirdi Panküp Kayseri. Oldukça iyi bir seri yakaladılar, form tuttukları bu dönemde. Artık herkes için bir kat daha zor bir deplasman olacak Kayseri. Ama bundan daha önemlisi Kayseri'nin deplasmanda, hele ki Ceyhan gibi zor bir deplasmanda 16 sayılık farkla net bir galibiyet alıyor oluşu.

Mersin BŞB: 67 - Tarsus Belediye: 62

Erkek takımı Teknosa Türkiye Kupası'nda finale çıkınca gözler Adana'daydı bugün ama bayan takımında bir değişiklik yok. Onlar yine kazanmayı başardılar bir şekilde. Ve Mersin derbisini kazanarak yollarına kayıpsız şekilde devam ediyorlar, ligin ikinci haftasında Caferağa'da aldıkları mağlubiyet haricinde. Lennox ve January hamleleri ile güçlenmişti Tarsus Belediyesi ve son dönemin formda takımlarındandı. Nitekim Mersin karşısında ortaya koydukları bu direnç de bunun en iyi göstergesi. Şu mağlubiyete çok da üzülmemek lazım, iyi yoldalar çünkü.

Şaziye'nin sakatlığı nedeniyle oynayamadığı Mersin'de 13 ve üzerinde skor üreten üç oyuncu var. Az ama istikrarlı skor üreten oyuncular da yine işleri yapmışlar bugün. Rakibin yapmış olduğu 14 top kaybı da var. Asistlerde ev sahibi 16-5 gibi ezici bir üstünlüğe sahip. E bu istatistikler zaten Mersin'in istediği oyunu yansıttığını gösteren istatistikler. Mersin'in karakteristiği bir anlamda. Sistem isimlerden bağımsız şekilde işlenmesi üzerine kurulu olunca, Şaziye gibi Mersin organizasyonu için oldukça önemli olan bir ismin yokluğunda dahi önemli bir galibiyet alabiliyor Mersin takımı. Ki rakip de son dönemin en formda takımlarından biriyken bunu başarıyorlar.

Kübra Siyahdemir 36 dakika ile Tarsus'da en fazla süreyi alan isim olurken, 3/6 ikilik 2/5 üçlük ile 15 sayı üretmiş ve takımın en skorer ikinci ismi olmuş. Şut tercihlerinin gelişimi yolunda iyi bir maç çıkarmış gibi sanki. Kendimi tekrarlıyor gibi hissediyorum ama şut tercihlerini rayına oturttuğunda gerçekten önemli bir oyuncu olacak Kübra.

Beşiktaş Cola Turka: 70 - Samsun Basketbol: 65

Galibiyete çok ihtiyacı olan iki takımın mücadelesinde evinde oynayan Beşiktaş Cola Turka, maç öncesinde avantajlı olan taraftı. İlginç bir maç oldu, iki taraf adına da çift haneli farkları gördük maç içerisinde. Oluşan çeyrek skorları çok ilginç gerçekten: 15-26/ 24-8/ 9-18 / 22-13 Sadece bu rakamlar üzerinden dahi konuşulması gereken çok şey var iki takım adına da. Önemli sıkıntılar yaşadılar sezon içerisinde ve bu durum oyunlarına ister istemez sirayet ediyor.

Yeni transfer Kelly Santos'un 17 sayılık oyununa Sales ve Zellous'dan da 11'er sayılık katkı gelince, son çeyrek performansı ile kazanan taraf Beşiktaş Cola Turka oldu. Biraz olsun nefeslendiler bu galibiyet ile, önemliydi onlar için.

Teşekkürler

'Son dönemde öne çıkan internet medyasının önemli temsilcilerinden Sarayın Sultanları, Galatasaray Bayan Basketbolu'nun mevcut durumunu değerlendirdi. '

Galatasaray dergisinin Şubat ayı sayısının 148. sayfası bu cümleyle başlıyor. Bu kelimelerin öznesi olmanın, bu fırsatı bulabilmiş olmanın değerini anlatmak çok zor bizim için. Hiçbir beklenti olmaksızın tamamen takıma olan aidiyet duygusundan yola çıkıp, bugün bu yazıyı yazıyor olmak tarifi güç bir mutluluk bizler için. Belki de bunun için bu kadar geç giriyoruz bu postu. Görenler, okuyanlar olmuştur illa ki. Bu ay dergimizin konuğu idik. Keyifli bir söyleşi gerçekleştirdik, umarım okuyanlar da aynı keyfi almıştır. Kulübün resmi yayın organı olması sebebiyle burada yazdığımız gibi herşeyi özgürce dile getiremedik belki ama blogu takip edenler düşüncelerimizi fazlasıyla biliyorlar zaten. Hani burada böyle böyle diyordunuz ama orada tek kelam etmemişsiniz diyenler vardır, onlara da cevap vermiş olalım bu vesile ile.

Bizlere bu fırsatı veren başta Umut Barış Uçan olmak üzere tüm dergi ekibine, bir kez de sizin huzurunuzda teşekkür edelim istedik.

Röportajın son kısmında özellikle altını çizmiş iken yaşanan ufak ama can sıkıcı hadise de nahoş bir anı olarak kalacak artık hafızamızda. Yapacak birşey yok..

20 Şubat 2010 Cumartesi

Kocaeli BŞB Kağıtspor: 50 - Galatasaray: 93

Maçı izleyemediğimiz için, skor da böyle olunca yazacak bir şey kalmıyor bize. Takım halinde istatistiklerimizi geliştirme fırsatı bulduğumuz bir maç olması dışında önemi yok bu maçın bizim için. Kocaeli'nin rotasyonu 5 kişiye düşmüş artık, ilk 5'in tamamı 40'ar dakika sahada kalmış. Tamamı yerlilerden oluşan bu beşe 43 sayı fark atmak çok da zor değil Sarayın Sultanları adına. Kırılma maçlarına kadar moral depolamaya devam...

Kocaeli BŞB Kağıtspor (50): Ceyda Kozluca 21 (2 ribaund- 2 asist), Burcu Erbaş 4 (2 ribaund-4 asist), Aslı Sevinç 12 (13 ribaund), Meryem Kolaylı 7 (7 ribaund-3 asist), Meriç Banu Yenal 6 (1 ribaund)

Galatasaray (93): Emine Tuğba Palazoğlu 11 (1 ribaund- 5 asist), Ivana Vecerova 10 (6 ribaund-2 asist), Yasemen Saylar 3 (1 ribaund-5 asist), Nilay Yiğit 11 (2 ribaund-3 asist), Bahar Çağlar 10 (14 ribaund-2 asist), Yelena Leuchanka 17 (3 ribaund-3 asist), Gizem Başaran 2 (1 ribaund), Yasemin Horasan, Melis Dilara Kaya (2 ribaund-1 asist), Kathryn Elizabeth Douglas 7 (4 ribaund-7 asist), Tamika Devonne Catchings 5 (6 ribaund-1 asist), Esra Şencebe 17

19 Şubat 2010 Cuma

Hafta Sonu Programı


20 Şubat Cumartesi
14:00 Kocaeli BŞB Kağıtspor- Galatasaray
16.00 İstanbul Üniversitesi- Fenerbahçe

21 Şubat Pazar
15:00 Beşiktaş Cola Turka- Samsun Basketbol
15:00 Ceyhan Belediyesi- Panküp Kayseri Şekerspor
16:00 Mersin BŞB- Tarsus Belediyesi

Cuma günü oynan tek maçtan sonra hafta sonu programı böyle. Cumartesi maçlarına yorum yok, farkı merhamet belirler demek yeterli olur herhalde.

Pazar maçlarına baktığımızda; beklenti altı performans gösteren iki takımın karşılaşmasında son maçında iyi sinyaller veren Beşiktaş, evinde daha şanslı olan taraf. Hele ki kendinden kötü durumdaki nadir ekiplerden biriyle oynarken.

Ceyhan - Panküp maçı haftanın en zevkli maçı olmaya aday bence, iki takım da ligde 7'şer galibiyet ve mağlubiyet almışlar. Galibiyet sayıları aynı olsa da performans okları ters tarafları gösteriyor Panküp ile Ceyhan'ın. Kayseri ekibi çıkışta şu sıralar son hafta evlerinde Mersin'e kaybetmelerine karşın. Benim bu maçtaki favorim, deplasman karnesi çok kötü olsa da Panküp Kayseri Şekerspor.

Haftanın son maçında bir derbi oynanacak. Mersin, bu hafta ev sahibi avantajı ile Tarsus'u ağırlayacak. Zevkli bir maç olacağı kesin, şartlar değişik olsa Tarsus'un şansı daha yüksek olurdu ama yakaladığı müthiş hava ile Mersin'in evinde kazanacağını düşünüyorum.

15. Haftada İlk Gülen Botaş

Bayanlar Basketbol Ligi'nde 15. hafta bugün Ankara'da oynanan Çankaya Üniversitesi - Botaş maçıyla başladı.

Çankaya ilk çeyreğe iyi başladı. Maçın başında 6-0'lık seri ile öne geçen ev sahibi, Frazee ile etkili olduğu ilk 7 dakikayı da 17-8 önde geçti. Sonrasında Botaş'ın Amerikalıları ile yakaladığı 10-0'lık seri, çeyreğin bitimine 1 saniye kala maç içinde lideri ilk defa değiştirdi ve birinci çeyrek sonucu oluştu: 17-18

Son bir dakikasına kadar karşılıklı basketlerle geçen 2. çeyrekte birçok kez üstünlüğün el değiştirdiği ve skorun dengeye geldiğini gördük. Son bir dakikayı iyi oynayan Çankaya 41-33 öne geçti kafa kafaya giden maçta ama Prince'in bulduğu son saniye üçlüğü ile devre 41-36 tamamlandı.

Üçüncü çeyrekte, bir öncekinin kopyası gibi oldu işleyiş açısından. Çeyrek başında Prince'in isabeti sonrasında Gülşah'ın üçlüğü ile beraberliği yakaladıktan sonra, başa baş mücadele ve son dakikaya girerken Çankaya'nın öne geçmesi 2. çeyreğin tekrarı gibiydi ve bu çeyrek de Prince'in son saniye isabetiyle bitti: 60-56

Final periyodunda daha etkili isimlere sahip olan Botaş önce beraberliği yakalayıp sonrasında farkı iki basket seviyesinde tutmayı başardı. Bu bölümde Gülşah'ın isabetli dış atışlarla takımını ayakta tutan önemli etkenlerden biri olduğunu söyleyelim. Genç oyuncunun başarılı performans göstermesi herkes adına mutluluk verici, ona bir parantez açmak istedim çünkü sadece yabancı oyuncuların başarılı istatistiklerini okumaktansa kendi oyuncularımızı da üretirken görmek güzel. Kırılma anlarını Gülşah'ın yanı sıra Melvin ve Prince ile iyi oynayan konuk ekip 79-88 ile galibiyet ile ayrıldı Ankara'dan.

Üst üste 3. galibiyetini alırken Botaş, ilginçtir ki evinde 79-88 yenildiği ilk maçın rövanşını da aynı skorla aldı Çankaya'dan.

ÇANKAYA ÜNİVERSİTESİ (79): Pınar Turan (1 asist), Ayşe Dilek Ünüvar 3 (2 ribaund-7 asist), Damla Gezgin, Lyndra Shajuan Weaver 8 (2 ribaund-2 asist), Dila Aşkın 10 (1 ribaund-1asist) ,Görkem Ertaş Osmanbaşoğlu (1 ribaund), Eureka Brooks 26 (2 ribaund-4 asist), Megan Elizabeth Frazee 24 (10 ribaund-1 asist), Josephine Achieng Owino 8 (8 ribaund-1 asist)

BOTAŞ (88): Chasity Monique Melvin 23 (13 rabund-1 asist), Epiphanny Jashay Prince 22 (6 ribaund- 2 asist), Nesibe Burcu Uzun 3 (1 ribaund- 5 asist), Gamze Takmaz 2, Sharnee Jacquelyn Cherelle Zoll 4 (2 ribaund-4 asist), Courtney Lynne Paris 17 (10 ribaund), Pelin Gülbağ (1 ribaund), Dürdane Gülşah Gümüşay 17 (3 ribaund), Didem Suer (1 ribaund), Seda Tabakçı (2 ribaund)

14 Şubat 2010 Pazar

Ligde 14. Hafta Tamamlandı

Panküp Kayseri Şekerspor: 66 - Mersin BŞB: 69

Haftanın sonucu en çok merak edilen maçında Mersin zor da olsa Kayseri'den galibiyetle dönüyor. Son saniyeye kadar süren mücedele gerçekten nefes kesti. Maça iyi başlayan ev sahibi oldu. Vickie Johnson ve Pringle'nin toplam 17 sayı ürettiği ilk çeyrekte, Mersin'in de sık sık denediği 3 sayılık atışlarda başarısız olması nedeniyle düşük bir skorda kalmasıyla, periyod 19-10 ev sahibi galibiyetiyle sonuçlandı.

İkinci çeyreğe de Tangela Smith'in peş peşe sayılarıyla başlayan Panküp skoru 23-10'a getirdi. Bu dakikadan sonra özellikle Latta ve Larkins ile Mersin müthiş bir seri yakaladı, Yaklaşık 7.5 dakika boyunca sayı yemeden 23-26 öne geçtiler. Çeyreğin son 2 dakikası içinde Kayseri ekibinin tamamı serbest atışlardan bulduğu 3 sayıya da 13 sayıyla karşılık veren Mersin, devreyi 26-33 önde kapattı.

Maçın ikinci devresi de Smith'in sayısıyla başladıktan sonra, Turner ve Sariye'nin üçlüklerine karşılık yine Smith'in faulleriyle geldi Kayseri Şekerspor'un cevabı. Çeyrek sonuna kadar Mersin'i ayakta tutan en büyük etken üçlükler oldu, Turner ve Sariye'nin ikişer, bir de Latta'nın dış atışıyla çeyrek boyunca attıkları 21 sayının 15'i 3 sayı çizgisinin gerisinden geldi. Başarılı pota altı oyununu bu çeyrekte de sürdüren Pringle'nin katkılarıyla skorda kalan Panküp, Nihan'ın son saniyelerde bulduğu basketle farkı 5'e indirdi ve 3. çeyrek sonucu oluştu: 49-54

Nefes kesen son çeyrekte Mersin'in Korel Enginle bulduğu sayılara Nihan ve Larkins ile cevap veren ev sahibi, farkı 3'e indirse de sonrasındaki dakikalar karşılıklı basketlerle geçince rakibini yakalama ve öne geçme fırsatı bulamadı. Son bir dakikaya Larkins'in basket faulden bulduğu sayılarla 61-67 önde giren Mersin, bitime 4 saniye kala VJ'nin üçlüğü ile skorun 66-67'ye gelmesine rağmen taktik faulleri sayıya çevirince galibiyete ulaştı.

İki takımın da kadrolarını her zaman övüyoruz, özellikle yabancı seçimlerini. Young'ın boş geçtiği maçta Panküp'ün attığı sayıların 55'i VJ, Pringle ve Tangela Smith'ten geldi. Tabi bir benzer durumda Mersin'de oluştu 56 sayı buldu yabancılarından. Anadolu derbisi diyebileceğimiz bu zorlu mücadeleden galibiyetle ayrılan Mersin, 2.lik koltuğunu teslim etmekte zorluk çıkaracağı mesajını da yolladı bize.

PANKÜP KAYSERİ ŞEKER (66): Hülya Özkan 2 (1 ribaund), Nihan Anaz 8 (3 ribaund-4 asist), Tuğçe Canbaz (4 ribaund-1 asist), Tamera Yvonne Young (5 ribaund-1 asist), Bengü Arseven 1, Pınar Demirok, Latoya Antoinette Pringle 25 (12 ribaund-1 asist), Esral Ural (3 ribaund), Tangela Nicole Smith 10 (3 ribaund), Vickie Annette Johnson 20 (5 ribaund)

MERSİN BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ (69): Deniz Boz 2 (1 asist), Sariye Gökçe 7 (3 ribaund-1 asist), Ivory Rochelle Latta 23 (2 ribaund-3 asist), Korel Engin 4 (6 ribaund), Barbara Ree Turner 11 (5 ribaund-3 asist), Erlana Lanay Larkins 16 (18 ribaund-2 asist), Melike Tuğba Talaşlıoğlu, Aynur Metin (5 ribaund-3 asist), Olympia Ranee Scott 6 (5 ribaund)

Kocaeli Kağıtspor: 58 - İstanbul Üniversitesi: 92

2. Lige gitmeden önce galibiyet alabilmek için belki de son şansıydı Kocaeli'nin. Fakat istikrarlarını bozmadılar yine bir farklı mağlubiyet ile maçtan ayrıldılar. Maçın hemen başında Aslı'nın faul atışlardan bir isabet çıkarmasından sonra kontağı kapattı Kocaeli, Hodges ve Penn'in skorer oyunlarıyla İstanbul Üniversitesi'nin 17-2'lik serisi geldi ilk çeyrekte. İlk çeyreğin 11-25 sonuçlanmasının ardından İstanbul Üni. her çeyrekte farkı daha da açarak bu sezonki en farklı galibiyetlerini almalarının yanı sıra 3 maç sonra galibiyeti hatırladılar.

KOCAELİ BÜYÜKŞEHİR BELEDİYE KAĞITSPOR (58): Çeyda Kozluca 3 (4 ribaund- 2 asist), Burcu Erbaş (1 rabund-3 asist), Aslı Sevinç 10 (17 ribaund-1 asist), Meryem Kolaylı 14 (6 ribaund-4 asist), Meriç Banu Yenal 13 (3 ribaund-1 asist), Tuğçe İnönentepe 10 (3 ribaund-4 asist), Seda Bayraktar 8 (6 ribaund-2 asist)

İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ (92): Doneeka Danyeli Hodges 18 (3 rabund-3 asist), Bahar Yapar 6 (2 ribaund-1 asist), Aylin Hacıoğlu 9 (1 sasit), Gizem Yavuz 9 (2 ribaund-5 asist), Deniz Çolakoğlu 2 (5 ribaund-2 asist), Mehtap Gezer 3 (6 ribaund-1 asist), Jocelyn Maurice Penn 19 (7 ribaund-3 asist), Natasha Ledorien Humphery 9 (8 ribanud-3 asist), Yelda Ravazoğlu 7 (3 ribaund), Tülay Hizal 5 (3 asist), Danielle Nicole Gant 5 (6 ribaund-2 asist)

Becky'li Teksas Karması Şutun Kralı

All-Star'ın bayan basketbolcularla yürütülen yarışması; "SHOOTING STARS"da Dirk Nowitzki, Becky Hammon ve Kenny Smith oluşan ev sahibi Teksas karması şut yarışmasının galibi oldu. Fenerbahçe'nin de oyuncusu Nicole Powell'ın kusursuz performansı Webber'a takılınca Sacramento finalde yer alamadı.

İkili finalde Pau Gasol, Marie Ferdinand-Harris ve Brent Barry'den oluşan Los Angeles takımını geçen Teksas karması gecenin ilk ödülünü alan taraf oldu.

Çok sevdiğimiz Becky'e burdan tebriklerimizi iletiyoruz. Bizimle ilgili kısmı bittiğine göre ayaklarımı uzatıp All-Star'ın keyfini çıkarmak üzere ayrılıyorum. Herkese iyi seyirler.

TBBL'de Cumartesi

Tarsus Belediye: 75 - Çankaya Üni.: 66

Tarsus zayıf rakibi karşısında aldığı galibiyetle tırmanışını sürdürdü. Lig için gayet iyi kadroları var, Lennox'un da katılımı ile de iyice güçlendiler. Çankaya karşısında ilk yarısı çekişmeli geçen maçta 3. çeyrekteki oyunlarıyla maçı aldıklarını görüyoruz. January mükemmel bir performansa imza attı bu maçta, 16 sayı - 6 ribaund - 7 asist - 6 top çalma. Bunlara karşı hiç de top kaybı yapmaması bir artı daha olarak yazıldı hanesine, isabet yüzdesini de arttırırsa gerçekten çok önemli bir oyuncu olacak, WNBA dahil içinde bulunduğu tüm organizasyonlar için. Guard pozisyonunda genç January'nin yanında bir de tecrübeli Lennox var tabii. Lennox da 21 sayıya ulaşarak galibiyette rol oynayan isimlerden oldu. Çankaya'da milli oyuncu Ayşe Dilek tamamı üçlüklerden 9 sayı atarken, 11 de ribaund çekerek double-double kıyısında kaldı. Çankaya'nın çok şansı yoktu bu maçta, Tarsus gibi iyi bir takıma karşı da 24 top kaybı yapınca kaderlerine razı oldular maç sonunda.

TARSUS BELEDİYESİ (75): Oya Salter, Sanem Gamze Zeren, Briann Jolie January 16 (6 ribaund- 7 asist), Kübra İmren Siyandemir 8 (7 ribaund- 3 asist), Chantel Lamour Black 12 (7 ribaund), Gülçin Cantekin 6 (4 ribaund- 1 asist), Seda Erdoğan 6 (1 ribaund), Betty Benice Lennox 21 (4 ribaund- 1 asist), Gökçe Doğan, Marina Kress 6 (7 ribaund- 1 asist)

ÇANKAYA ÜNİVERSİTESİ (66): Pınar Turan (1 ribaund- 2 asist), Ayşe Dilek Ünüvar 9 (12 ribaund- 4asist), Damla Gezgin 5 (1 asist), Dila Aşkın 6 (3 ribaund- 1 asist), Görkem Ertaş Osmanbaşoğlu (1 ribaund), Eureba Brooks 18 (2 ribaund- 1 asist), Elizabeth Frazee 11(9 ribaund- 2 asist), Josephine Owino 17 (7 ribaund- 1asist)

Botaş: 77 - Beşiktaş C.T.: 74

Pazar oynanacak Panküp - Mersin maçı ile birlikte haftanın en zevkli iki maçından biri olması bekleniyordu bu mücadelenin. Beklentileri de karşıladılar her iki takım. Ev sahibi avantajını iyi kullanan Botaş maçı galibiyet ile bitirmesini bildi. Şut istatistiklerine baktığımızda iki takımında aynı sayıda ikilik ve üçlük isabeti sağladığını aradaki 3 sayı farkın serbest atışlardan oluştuğunu görüyoruz. İki takımda Amerikalı'larının sırtında ayakta dururken maç boyunca Gergena Erdanay'ın 19 sayılık çabası Beşiktaş lehine dengeyi bozabilirdi ama uzunca bir kötü gidişten sonra şans meleklerinin de Beşiktaş'a küstüğünü söyleyebiliriz.

BOTAŞ (77): Chasity Melvin 4 (7 ribaund), Jashay Prince 26 (9 ribaund- 3 asist), Burcu Uzun 5 (4 ribaund), Gamze Takmaz 8, Jacquelyn Zoll 5 (1 ribaund- 5 asist), Courtney Paris 17 (10 ribaund), Gülşah Gümüşay 4 (6 ribaund- 4 asist), Didem Suer 5 (2 ribaund), Seda Tabakçı 3 (3 ribaund)

BEŞİKTAŞ COLA TURKA (74): Naile İvegin 7 (1 ribaund), Sandra Mandir 4 (4 ribaund- 1 asist), Esra Erden 8 (2 ribaund- 1 asist), Lucie Melek Bouthors, Sade Zellous 18 (7 ribaund- 5 asist), Tuğba Taşçı 2 (3 ribaund), Gergena Branzova 19 (9 ribaund- 2 asist), Nykesha Simone Sales 16 (9 ribaund- 1 asist)

Fenerbahçe: 85 - Ceyhan Belediye: 70

Fenerbahçe kayıpsız devam ediyor lige, Powell'ın All-Star organizasyonunda olduğu için kadroda olmadığı maçı da kayıpsız geçmesini bildiler.

FENERBAHÇE (85): Melike Bakırcıoğlu 3 (1 asist), Birsel Vardarlı (2 ribaund- 4 asist), Begüm Dalgalar 10 (5 ribaund- 1 asist), Esmeral Tunçluer 4 (2 ribaund- 2 asist), Nevriye Yılmaz 8 (3 ribaund- 5 asist), Matee Ajavon 20 (3 ribaund- 3 asist), Devran Tanaçan, Penelope Taylor 16 (3 ribaund- 2 asist), Tammy Sutton-Brown 11 (2 ribaund- 1 asist), Ebony Hoffman 13 (6 ribaund- 3 asist)

CEYHAN BELEDİYE (70): Crystal Marie Smith 13 (3 ribaund- 1 asist), Asena Yalçın 5 (1 ribaund), Melike Yalçınkaya (1 ribaund), Gülnur Sandallıoğlu 2, İlkay Masa (5 ribaund- 3 asist), Tuğba Kılınç (1 ribaund), Michelle Marie Campbell 19 (8 ribaund- 2 asist), Lauren Rochelle Ervin 23 (15 ribaund- 4 asist), Yasemin İbek 6 (3 ribaund), Betül Pehlivan 2

Biz mi Uyanıyoruz Yoksa Rakipler mi Uyuyor?


Maçla ilgili görüşlerimizi belirtmiştik, kimse Samsun'un Galatasaray'ı zorlayabilmesini beklemiyordu. Maç sonunda da ortak kanaat tecelli etti. Sarayın Sultanları 30 sayı farkla uğurlarken Samsun'u, peş peşe 5. galibiyetlerini de almış oldular.

Kısır geçen ilk dakikalarda Galatasaray'ın Katie Douglas ve Catchings ile bulduğu sayılara, Samsun Basket bulduğu bir basket faul bir de üçlükle cevap verince eşitlik 6-6 ile devam etti. Sonrasında yakaladığımız 7-2'lik seri ile ilk kopmayı yaşadık ama Samsun yine de ilk çeyreği yakın skorla kapamayı bildi: 18-15

İkinci çeyrek Galatasaray'ın ağırlığını koyduğu ve farkı lehine açtığı dönem oldu. Çeyreğin bir bölümünde Samsun peş peşe öyle 3 top kaybı yaptı ki lise takımı olsa bu kadar amatörce işler yapmazdı yani. Karadeniz ekibi ilk 5 dakikada sayı üretemedi. Fark 17 sayıya ulaştıktan sonra, çeyreğin ikinci yarısı karşılıklı basketlerle geçildi ve devre skoru oluştu: 39-25

İkinci devre başlarken Samsun son barutunu attı, yakaladıkları 8-0'lık seri ile farkı 6'ya kadar indirseler de Galatasaray'ın buna da cevabı vardı. Bu yanıt hem savunmada agresifleşme hem de hücum konsantrasyonunu arttırması oldu takımımızın. Bu performans lig üstüydü açıkçası, Samsun'un da direnebilmesi imkansızdı ve 3. çeyrekte maç bitmiş oldu: 63-39

Final periyodu için söylenecek pek bir şey yok Sultanlar farkı 30 baremine koyup, güle oynaya bitirdiler maçı: 87-57

Yıllardır oynadığı Fever'da takımın lideri konumunda olan Tamika'nın Galatasaray'da da lider oyuncu olması için biraz erken ama yine de takımın en kariyerli oyuncusu durumunda. Takımın en kariyerli oyuncusunun da savunmada çabası, her topa elini sokma gayreti, yerlere atlamaktan çekinmemesi arkadaşları adına iyi bir mesaj. Kaptan Yasemin'in de son iki maçtır yüzdeli oyunu, Katie'nin de artık takıma ısınması sevindirici gelişmeler. Fakat başlıkta da dediğim gibi bunlar son iki maçtır rakiplerin tek ayakta yakalanmasından mı oluyor yoksa takımda gerçekten bir yükselme mi var, birkaç hafta sonra hep beraber göreceğiz.

Samsun'a bakarsak futboldaki Sivasspor'u hatırlatıyorlar ne yazık ki. Üst üste 4. mağlubiyet ve çanlar çalıyor artık şehirde.

13 Şubat 2010 Cumartesi

Samsun Maçı Öncesi

Geçtiğimiz sezon ligin ilk haftasında bu sezon ise ligin 3. haftasında ilk mağlubiyetleri tattıran belalımız Samsun ile bu kez Abdi İpekçi'de karşılaşıyoruz. Samsun'un geçen sezonki Samsun olmadığını blogu takip edenler çok iyi biliyor. Kadro kalitesindeki serbest düşüşün yanı sıra bu düşük bütçeli kadroda yaşanan ödeme problemleri ile de can sıkıcı günler yaşıyorlar. Yerli oyunculardan antremana çıkmayanlar, parasının ödenmesini isteyenler haberleri dolaşıyor etrafta. Hoş değil tabii ki geçen yıl yaşadıklarının ardından.

Euroleague'den elenişimizin ardından tamamen lige konsantre olmuş durumdayız ki Avrupa'da da bu anlayış ve bu teknik ekip tercihi ile yukarılara gidemeyeceğimiz çok açıktı. Aradaki dönemde ligde alınan mağlubiyetleri toparlamaya çalışacağız şimdi ki bunun sadece bizim elimizde olmaması da ayrıca zorlaştırıyor işi. Mersin'i İstanbul'da, Fenerbahçe'yi Caferağa'da yenip üstüne Mersin'in mağlubiyet almasını bekleyecek olmak eldeki kadro için kabul edilebilir bir durum değil kesinlikle. Toparlamak o kadar kolay olmayacak bence. Evet güçlenen Botaş karşısında geriden gelerek deplasmanda kazanmamızın ardından İstanbul Üniversitesi karşısında alınan farklı galibiyet ortamı fazlasıyla umut yeşertmeye uygun ama takımın balans kavramı olmadığı için konuşmak için erken bile değil. Konuşmamak lazım. Önce kupaya kadar, sonra da normal sezon sonuna kadar alabilindiği kadar fazla galibiyet alıp skordan çok oyuna önem vererek formun zirvesinde girmek gerekiyor iki aralığa da.

Katie Douglas - Tamika Catchings - Sophia Young üçlüsü ile özellikle İstanbul'da oynanan karşılaşmalarda bu tür bizi zorlaması pek mümkün olmayan rakiplere karşı ilk on dakikada işi bitirmek lazım artık. Rakibi maçın içinde tuttukça geçen her dakika rakibe umut olarak dönüyor çünkü. Buna hiç gerek yok. Bu üçlüyle işi bitirip, ondan sonrasına bakmak gerekiyor artık. Bu anlamda Samsun karşısında Yasemen'i ve Bahar'ı daha fazla izlemekten başka bir beklentim yok. Kolay bir galibiyet olması gerekiyor, kağıt üstünde tabii. Parkede neler olacak bekleyip göreceğiz.

12 Şubat 2010 Cuma

TBBL 14.Hafta Programı


13 Şubat Cumartesi
15:00 Tarsus Belediyesi – Çankaya Üniversitesi
15:30 Botaş – Beşiktaş Cola Turka
15:30 Fenerbahçe – Ceyhan Belediyesi D Spor
17:00 Galatasaray – Samsun Basketbol GS Tv

14 Şubat Pazar
14:00 Panküp Kayseri Şekerspor – Mersin Büyükşehir Belediyesi
14:00 Kocaeli Büyükşehir Belediyesi Kağıtspor – İstanbul Üniversitesi

Cumartesi programında yer alan dört maçtan ikisini seyredebileceğiz. Ama izleyemeyeceğimiz diğer iki maçın yayınlanacak olanlara nazaran çok daha heyecanlı geçeceğini tahmin etmek zor değil. Ara dönemdeki transferlerinin ardından ivme kazanan Tarsus, Mersin'de Çankaya'yı ağırlayacak. Çankaya'nın en acilinden bir galibiyete ihtiyacı var ama yarın için pek mümkün gözükmüyor bu. Hele ki Tarsus geçtiğimiz hafta Akatlar'dan da bir galibiyet çıkartmış iken, çok zorlanmadan kazanacaklardır. Ocak ayı sonundaki seçimlerin Beşiktaş Cola Turka için kritik bir öneme sahip olduğunu konuşmuştuk daha önce. Seçim oldu bitti ama değişen birşey yok. Elden kayıp giden bir yıldan başka. Botaş da son dönemde iyi basketbol oynuyor özellikle Paris'in katılımı ve boyalı bölge dominasyonu ile elleri oldukça güçlendi. Son beş maçta Fenerbahçe ve Galatasaray'a kaybettiler sadece ki bu gayet normal. Adana'da kazanmalarını bekliyorum.

Fenerbahçe'nin firesiz devam etmesini beklediğim bir karşılaşma da yarınki Ceyhan maçı. Onlar da ara dönemde takviye ile güçlenen bir takım ama o gücün boyutu Fenerbahçe'yi yenecek kadar değil. Galatasaray'ın belalısı Samsun da çok güç kaybetmiş bir şekilde geliyor bugün Abdi İpekçi'ye. Rotasyonun sınırlarını arttırarak kolay bir galibiyet de Sarayın Sultanları'ndan gelecektir.

Pazar günü ise program haftanın maçı ile açılıyor. Vickie Johnson ile bir tık yukarı çıkan, hem savunmada hem hücumda level atlayan Kayseri son üç maçını kazandı. 7 galibiyet ile de tepe grubun hemen arkasında yer alıyor. Mersin'in durumunu ise zaten biliyoruz, bu lige oyununu en beğendiğim takım. Çok güzel maç olacaktır. Fenerbahçe maçı öncesi deplasmanda önemli bir sınav Mersin için. Çok zorlansalar da bu sınavı geçeceklerini tahmin ediyorum ama olası bir Kayseri galibiyeti de şaşırtmaz kesinlikle.


WNBA'deki Temsilcimiz Indiana Fever

Yazın WNBA'de finalleri izlerken, Indiana Fever'ı desteklediğimi belirtmiştim yazılarımda. 5. maça uzayan seride Phoenix Mercury'e 3-2 mağlup olmuştu Fever ve sezonu ikincilikle tamamlamışlardı. Tamika Catchings liderliğinde kulüp tarihinin en başarılı sezonunu yaşadılar.

Coach Lin Dunn'ın ilk beş tercihi; Bevilaqua - K. Douglas - T. Catchings - Sutton-Brown ve E. Hoffman şekilinde olsa da, takım kaptanlarından Avustralyalı Bevilaqua aldığı süre bakımından çaylak oyun kurucu Briann January'in gerisinde kaldı playofflarda. Yani Indiana'yı konferans şampiyonu yapan, WNBA finallerinde son maça kadar büyük bir mücadele veren takımın en çok süre alan 5 oyuncusu bu sezon ligimizde mücadele ediyor.

Çaylak January, ocak ayından itibaren Tarsus Belediyesi kadrosuna katıldı. Türkiye'deki ilk maçı İstanbul'da Galatasaray karşısında oldu. İlk maçında takımına katkı sağlayamasa da sonrasında oynadığı 3 maçta sırasıyla, Botaş'a 14, Samsun'a 12, Beşiktaş'a da 24 sayı attı. Yaptığı asist ve top çalmalarla da playofflarda rakiplerin başını ağrıtacağını gösterdi.

Fever'ın yıldızları Katie Douglas ve Tamika Catchings de bildiğimiz gibi Galatasaray forması giyiyorlar. Katie sezon başında transfer edilmesine rağmen hem takıma 5. hafta itibariyle katılmasından dolayı hem de sezon içinde yaşadığı sakatlık problemi dolayısıyla sadece 7 lig maçında forma giyebildi. Pasaport sorunu çözülemediği için Euroleague'de de hiç oynayamayan Katie'nin ligdeki ortalamaları şöyle; 14.4 sayı - 3 ribaund - 2.7 asist.

Galatasaray'ın ocak transferi Tamika da iki lig, iki de Euroleague Top 16 maçında oynadı Ekaterinburg karşısında takımımız adına. Rusya'da 7 sayı, İstanbul'daki maçta 15 sayı bıraktı Ekaterinburg potalarına. Tamika'nın ligde çıktığı iki maçın ortalamaları ise; 16 sayı - 4.5 ribaund - 5.5 asist ve 4 top çalma oldu.

Indiana Fever'ın uzunları da Fenerbahçe'de geçiriyorlar kış dönemini. Tammy Sutton-Brown ligimizde 4. sezonunu geçiriyor, Fever'ın Türkiye'deki en kıdemli elçisi durumunda yani. TSB'nin istatistik ortalamaları (7 sayı - 4.2 ribaund - 1.5 asist) geçtiğimiz sezonların bir basamak altında kaldı bu sezon. Buna rağmen EuroLeague'de tecrübesi ile takımının kazandığı bazı maçlarda büyük rol oynadı.

Galatasaray'ın Catchings hamlesinden sonra F.Bahçe'nin de Hoffman hamlesi geldi. Oyunculuğu değil ama Avrupa'da oynamadıktan sonra -keza Fener ligde kayıpsız devam ederken- bu transferin gerekliliği tartışılır. Bir sezon sonra eski takımına dönen Ebony Hoffman bu sezon sadece Çankaya Üni. karşısında oynadı ve 20 sayı - 4 ribaund - 2 asist - 4 top çalma istatistiklerine imza attı.

WNBA'deki takımlarını başarılara koşturan bu 5 yıldızın ülkemizde forma giymesi, basketbolumuz adına büyük şans. EuroLeague'nin kıta dışından iki oyuncu kuralı ve kulüplerimizin kadro istikrarsızlığı olmasa, tabi oyuncuları da biraz fedakarlıkla yeni takımlarına daha erken gelip burayı WNBA'ye ısınma yeri değil de aidiyet duygusu hissettikleri ikinci evleri olarak görseler, herkes adına daha keyifli olacak bu kıtalararası yolculuklar.

11 Şubat 2010 Perşembe

Top 16'da Son Gece

Çarşamba günü oynanan maçlarla Euroleague'de çeyrek finale yükselecek son 3 takım da belli oldu. Üçüncü maçlar sonucunda bu başarıyı gösteren takımlar; Çek temsilcisi Sika Brno, İspanyol Halcon Avenida ve Polonya'dan Wisla Can-Pack oldu.

Wisla, Mizo Pecs 2010'u 69-57 ile geçti. Maç sonunda oluşan 12 sayılık fark, 55-55 ile girilen son 5 dakikada geldi. Wisla'nın all-star oyuncuları Fernandez (17 sayı-8 ribaund-5 asist) ve Burse (7 sayı-16 ribaund) takımı zafere taşırken, Mizo'da benchten gelen Vajda 18 sayı ile takımının en skorer ismi olurken, Dalma Ivanji'den (4 sayı-10 ribaund-11 asist) bir asist-ribaund double-double'ı geldi. Maçın baş hakeminin Engin Kennerman olduğunu da ekleyelim.

Halcon - Bourges maçı 64-55 sonuçlanırken Wisla - Mizo maçına benzer bir durum vardı. Son 3:17'de girilirken sadece bir sayı öndeydi Halcon 54-53 ile. Son dakikalarda yakaladıkları 10-0'lık seri ile işi daha da uzatmadılar. Performansı ile haftanın oyuncusu seçilen Sancho Lyttle (22 sayı-15 ribaund) Halcon'u çeyrek finale taşıyan en önemli etken oldu.

Top 16'ın en ilginç eşleşmesi halini alan seride, Sika Brno üst tura çıkmayı başardı. Sekiz eşleşme içinde, saha avantajına sahip olan takımın kaybettiği tek seri buydu. Tabi bunda her iki takımında sadece deplasman galibiyetleri almasınında etkisi var. Rivas, rakibine evinde 63-77 mağlup olurken, sayılarının hemen hemen %40'ı benchten gelen 2 isim Petra (11 sayı) ve Joens'dan (15 sayı) geldi. Brno'da ise ilk beş başlayan oyuncuların tümü çift hanelere ulaştı.

Bu maçların ardından çeyrek final eşleşmeleri şöyle oldu:

Spartak Moskova - Fenerbahçe
UMMC Ekaterinburg - Good Angels Kosice
Wisla Can-Pack - Frisco Sika Brno
Ros Casares - Halcon Avenida

Seimone Lynx ile Devam Ediyor

Minnesota Lynx sözleşmesi biten oyuncusu Seimone Augustus ile tekrar anlaşmaya vardı. Kulüp tarihinin kişisel rekorlarının birçoğunu kendi adıyla güncelleyen bu süperstardan ayrılmak zor olacaktı zaten onlar adına.

İkinci başkan Roger Griffith, oyuncusu Seimone’ye övgüler yağdırarak, onunla tekrar anlaşmaktan dolayı çok mutlu olduklarını söyledi. Augustus’un dünyanın en iyi oyuncularından biri olmasının yanı sıra iyi karakteri ile de şehir üzerinde unutulmaz bir etki bıraktığını ekledi.

Seimone da Lynx ile tekrar anlaşmaktan dolayı mutluluğunu söyleyip, sakatlığı boyunca kendine destek olan herkese teşekkür ettiğini ve eski sağlığına kavuşup, tekrar parkelere döneceği için çok heyecanlı olduğunu belirtti.

İşin haber kısmı böyle, kendi açımızdan bakarsak. Oynadığı bir sezon ile Galatasaray taraftarının unutulmazları arasına ismini yazdıran Seimone’un en azından sağlığına kavuşması ve sahalara dönüşünü görmek mutluluk verici. Umarım yeniden yollarımız kesişir ve seni tekrar parçalı ile izlemek de nasip olur bizlere.

9 Şubat 2010 Salı

Galatasaray: 100 - İstanbul Üni: 56

İstanbul Üniversitesi'nin Galatasaray'ı fazla zorlayamayacağı açıktı. Belli dönemlerde sıkınca biraz dişlileri fark da uçtu. Maça Yasemen, K. Douglas, T. Catchings, S. Young ve Yasemin beşiyle başladık. Amerikalılar'ın etkili oyunuyla öne fırladı ekibimiz, Katie takımın attığı ilk 8 sayıya iki üçlükle katkı yaptı. İlk çeyrekte hemşerilerine yaptığı 3 güzel asist de maçın en güzel hareketleri içinde yer aldı.

İkinci çeyreğe kötü başlayınca, İstanbul Üni. farkı bir nebze olsa da eritti. Fakat çeyrek sonuna doğru yeniden farkı açmasını bildi Galatasaray. Düşüş yaşanan bölümde Amerikalı üçlünün rotasyona girdiğini ve benchten gelen isimlerin oyuna ısınamamalarının etkisi olduğunu ekleyelim.

Maçın 2. yarısını bir bütün olarak ele almak lazım aslında yine de çok söylenecek şey yok, Galatasaray'ın 3. çeyrek başlarında uyguladığı tam saha baskısı yüzünden rakibimiz üç kere yarı sahasını geçemeden topu teslim etti ve iyice dağıldı maç konsantrasyonları. Her geçen dakikada da fark açıldı.

İki kadro arasındaki uçurum dolayısı ile çok ciddi bir analiz yapmak yersiz olur ama Yasemin'i 7/8 ikilik isabetiyle skora katkı verirken görebilmek hoş oldu tabi bu maçtan sonra kafa kafaya maçlarda da buna yakın katkılar gelmesi önemli olan. Maç kadrosunda bulunan 12 oyuncunun da süre alıp, skor üretmesi maçın en keyifli yanıydı. Özellikle de gençlerimiz Gizem ve Melis'in adına.

GALATASARAY: Tuğba Palazoğlu 7 (1 asist), Yasemen Saylar 9 (1 ribaund- 1 asist), Nilay Yiğit 5 (2 asist), Bahar Çağlar 5 (7 ribaund- 1 asist), Yelena Leuchanka 12 (9 ribaund- 2 asist), Gizem Başaran 4 (1 ribaund), Yasemin Horasan 15 (4 ribaund), Dilara Kaya 2, Kathryn Douglas 11 (1 ribaund- 3 asist), Tamika Cathings 16 (6 ribaund- 5 asist), Sophia Young 9 (6 ribaund- 3 asist), Esra Şencebe 5 (2 ribaund- 2 asist)

İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ: Doneeka Hodges 5 (3 ribaund- 1 asist), Bahar Yapar 6 (3 ribaund- 1 asist), Aylin Hacıoğlu, Gizem Yavuz 9 (3 ribaund- 1 asist), Mehtap Gezer (1 ribaund- 2 asist), Natasha Humphrey 9 (3 ribaund- 2 asist), Yelda Kavazoğlu 2 (5 ribaund), Nicole Gant 16 (5 ribaund)

Galatasaray - İstanbul Üniversitesi

Takımımız, salı günü saat 17.30'da İstanbul Üniversitesi ile karşılaşacak. Abdi İpekçi'de oynanacak maçı GS Tv canlı olarak yayınlayacak.

Rakibimiz 13. haftaya girilirken puan tablosunun 9. basamağında yer alıyordu. Oynadıkları 12 maçta 5 galibiyete karşı 7 yenilgi aldı İstanbul Üni, son 5 maçlarında aldıkları 4 mağlubiyet ile serbest düşüşteler. Takımın en skoreri Doneeka Hodges, 19,5 sayı ortalaması ile ligimizin de en üretken 3. oyuncusu konumunda.

Ligin ilk devresinde deplasmanda oynanan maçı 65-83 kazanmıştık. Maçın ilk yarısı 39-38 İstanbul Üni'nin bir sayılık üstünlüğü ile kapansa da ikinci yarıda maçı farka sürüklemişti Galatasaray. O maçta Jia Perkins 23 sayıyla öne çıkmıştı, Sophia'nın 17 sayı, Leuchanka'nın da 12 sayı - 17 ribaundluk performansları maçı koparan etkenler olmuştu.

Evinde oynayacağı bu maçta Sultanlar'ın zorlanmadan kazanmasını bekliyorum.

8 Şubat 2010 Pazartesi

MVP de Çocuktu

Jones'un Omuzlarında Birinci Lige

TBB2L'de cumartesi oynanan maçlar neticesinde Alanya Belediye, TBBL'nin yeni takımı olmaya hak kazandı. Son iki maça girilirken ikinci sıradaki Ted Ankara Kolejiler'den bir galibiyet fazlasıyla lider durumda bulunan Alanya, Burhaniye Belediye'yi 60-72 ile geçtikten sonra lig sonuncusu İzmir Bşb.'nin de Ted Ankara'yı mağlup etmesiyle birinci lige yükselmeye hak kazandı.

Ligin bitmesine bir hafta kala kazanılan bu başarıda en büyük paya sahip isme blogumuzda bir yer ayırmak istedik. Sezon başında Botaş tarafından ülkemize getirilen Whitney Jones, TBB2L'nin 3. haftasından itibaren Alanya formasını giymeye başladı. İlk maçı olan İzmir Bşb. karşısında (22 sayı - 15 ribaund - 3 asist - 4 blok) şovuna başlayan Jones, forma giydiği diğer 6 maçta da çizgisini bozmadı. Oynadığı her maçta hem sayı hem de ribaund istatistiklerinde çift haneli rakamlarını koruyan Amerikalı genç forvet oynadığı tüm maçlarda double double yapma başarısını gösterdi. Oyuncunun zirve maçı da yine bir İzmir maçı oldu, 30 sayı - 24 ribaund ile mükemmel bir iş çıkardı. Jones'un şu ana kadarki istatistik ortalamaları şöyle; 23 sayı - 16,9 rib. - 1,9 asist - 1,4 blok.

Şu ana kadar oynadığı maçlardan, Ted Ankara Kolejliler karşısında sadece ilkini kaybedip, diğer maçlarda lige damga vurarak birinci lige yükselmeyi başaran Alanya Belediye'yi ve takımın yıldızı konumundaki Whitney Jones'u tebrik edip, birinci ligde başarılar diliyoruz.