BIY AD

26 Aralık 2008 Cuma

Öylesine (!)

Kobe Braynt-Karl Malone-Shaquille O'Neal-Gary Payton

2004 NBA Final Serisinde, çok büyük bir yıldızı olmayan ama müthiş takım oyununa sahip Detroit Pistons'dan, sadece 1 maç alabilmiş "yıldızlar topluluğu".

Hoşgeldin ŞAZ4

Türk bayan basketbolunun yüz aklarında Şaziye İvegin KARSLI, artık Galatasaray forması giyecek. Ligimizin güçlü takımlarında defalarca şampiyonluk yaşamış olan Şaziye'nin kariyerinde, iki sefer de Eurocup ikinciliği var.

Botaş'da başlayan kariyerini , F.Bahçe ve Beşiktaş formalarıyla sürdüren Şaziye, son olarak Avrupa basketbolunun en iyilerinden Spartak Moskova'da forma giydi. Orada oynamak bile CV'ye yazılacak bir başarı.

Seimone oyunda değilken(fiziken veya ruhen), kritik anlarda Işıl'dan Tuğba'ya, Tuğba'dan Esra'ya, Esra'dan tekrar Işıl'a derken potayı göremeden döndüğümüz hücum setlerine, 3'lükleri ile bir anlam katabilir Şaziye.

Sarayın son sultanına başarılar diliyoruz, 2 kere kapısından döndüğü Eurocup şampiyonluğunu formamız altında kazanması ve kariyerindeki eksin halkayı tamamlaması dileklerimizle.

Rakamların Dili || Panküp Kayseri:74 GALATASARAY:64

Bazen harfler değil rakamlar anlatıyor her şeyi...

15 Aralık 2008 Pazartesi

Güne Yakışan Final || GALATASARAY:79 Mersin BŞB:81

Kötü oynadığımız 1. çeyreği devreye girerken dengeye getirdik, 3. çeyrekteki kötü oyunu 4. çeyrekte yine dengeye getirdik ama son 4 saniyede yapılan hücumla maçı verdik. Mersin maç boyunca birçok hücumdan, bütün salonun ağzını açık bırakacak sayılarla döndü, son hücumlarındaki baskete de şaşıramadık artık. Hani olmayınca olmuyor günleri vardır, bu onlardan değildi. Sayı dağılımını çok iyi yaptı Mersin. Son çeyrek hariç, kazanmayı hak eden bir oyun sergilediler. 16/9 üçlük isabeti maçı kazandıranlardan biriydi onlara, bir yardımda yaptığımız 18 top kaybı ile bizden geldi.

2. ve 4. çeyreği iyi oynadık, bunda en büyük katkı bu iki çeyrekte daha çok süre alan Esra'ydı. Savunmayı ateşleyen, sıkışan hücumlarda sayı üreten Esra, takımımızın en iyi oyuncusuydu. Meşhur işleyen dişliler durunca-Taj hariç-, Esra'nın katkısı maçı çevirmeye yetmedi.

Bu mağlubiyet ile final serisinde ev sahibi avantajlığını rakibimize verdik diyebiliriz, işleri daha da zorlaştırmamak için artık sağlam bir seriye ihtiyacımız var. Bu takımda da o güç var, yeter ki sahaya koysunlar. Yoksa kimse Galatasaray formasını görünce, "yenilmemiz lazım" demiyor. Kazanmak için savaşmak lazım.

12 Aralık 2008 Cuma

FIBA Yılın Oyuncuları Anketi

FIBA resmi sitesinde 2005'ten beri yaptığı gibi yılın oyuncularını seçiyor. Erkek, Genç Erkek, Bayan ve Genç Bayan olmak üzere 4 kategoride yapılıyor anket.

Gelelim anketin blog'a taşınma sebebine; Genç Bayan kategorisinde oyuncumuz Bahar Çağlar var.

Bahar bu gururu hak ediyor, bizde taraftar olarak destekleyelim.

11 Aralık 2008 Perşembe

Bu İş Burada Biter || MCM Targoviste:67 GALATASARAY:96

Açıkçası benim biraz korkum vardı bu deplasman hakkında. Sürekli bahsettiğim gibi ev sahipliğini hakkıyla yapan bir takımdı rakibimiz, liginde ve Avrupa'da Dinamo Moskova maçı hariç tüm maçları kazanmış, Dinamo maçını ise sadece 8 sayı farkla kaybetmişti. Dinamo'nun gücü göz önüne alındığında küçük farkla kaybedilen bu maç bile etkileyici oluyor. 29 sayılık fark bizi mutlu, rakipleri tedirgin etmek için gayet yeterli oldu.
Maça başlayan beşte (Işıl-Tuğba-Seimone-Yasemin-Taj) Yasemin hariç hepsi çift hanelere ulaştı. Maçın yıldızı FIBA tarafından Taj (22 sayı-10 rib.-5 as.) seçildi. Yalnız ayrı bir sayfa açılması gereken bir isim var. Bu gece bizlere gerçek oyununu gösteren Tuğba Palazoğlu'nu tebrik ediyorum. Bu harika performansın (14 sayı-8 as.-6 top çalma-3 rib) daim olmasını bekliyoruz.
Bu maçta bazı ilginç istatistikler de oluştu. Takımın ve Eurocup'ın asist lideri Işıl, 4 asistte kalmasına rağmen 17 sayı ile skorer bir oyun sergiledi. Asistler ise Marina Kress'den geldi. 21 dakika süre alan Marina 7 asist-4 top çalma-8 sayı ile oyuna büyük bir katkı yaptı. Botaş maçı sonrası işleyen dişlilere katıldı diye bahsettiğimiz Marina da artık takımın oturmuş taşlarından biri olduğunu gösterdi bugün. Sayı makinemiz Seimone Augustus ise 21 sayı ile Taj'ın bir sayı gerisinde kalsa da aldığı 12 ribaund ile maçın en çok ribaund alan oyuncusu oldu. Yani herkes asli görevini yaptıktan sonra ekstra işlere imza attı, böyle ilginçliklere can feda zaten. Son maçlarda pota altımız mükemmel işliyor, ribaundlarda bu maçta da ezici bir üstünlük (20-40 GS lehine) kurduk. Aldığımız 15 hücum ribaundu ve doğurduğu 2. şanslar maçı koparan istatistiklerdendi.
Bahar'a da ayrı bir parantez açmak lazım, 13 dakika oyunda kalan Bahar %100 (4/4) ile oynayarak 10 sayı buldu. Genç oyuncumuz her süre aldığında görevini layığı ile yapıyor, bir tebrik de ona.

Her geçen gün daha da oturan bir takım ve elleri ısınan oyuncular. Coach Akdağ'ın işi zorlaşmaya başlıyor ama böyle tatlı bir sıkıntıdan çok da rahatsız olacağını sanmıyorum.

Son olarak gecenin bizi ilgilendiren skorlarına göz atarsak;
K.V. Imperial AEL:62 Rivasecopolis:58 (Eşleşmede tur atlayan ekip rakibimiz olucak)
Solna Vikings:58 Dinamo:75 (Kupanın favorilerinden Dinamo turu ilk maçta almış, bizim gibi)
Botaş:67 CB Feve San Jose:65 (Temsilcimiz avantajlı bir skor yapamamış evinde)

Avrupa'da oynadığı 7 maçı kazanan Sarayın Sultanları uzun bir aradan sonra hafta sonu Mersin maçı ile taraftarının önüne çıkacak. Hem tebrik hem de zorlu Mersin maçı için hafta sonu Ayhan Şahenk'te tribünler dolmalı.

10 Aralık 2008 Çarşamba

Romanya'ya Giderken


Takımımız, 11 Aralık Perşembe günü Romanya'da MCM Targoviste ile karşılaşacak. 1994'de başlayan Romanya Bayan Basketbolunun yüz aklarından biri rakibimiz, liglerinde 10da 10 yapan iki takımdan birisi ve oynadığı çoğu maçı uçuk farklarla kazanmalarından dolayı liderlik koltuğundalar. Yüksek lokal başarılarını, Avrupa maçlarına yansıtamasalar da iç saha maçlarında hiç de kolay bir rakip olmuyorlar. Etkili bir taraftarları var, tribünlerin önüne gerilen ağlar da ufak bir ipucu heralde bu konuda. Zaten sitelerinde şimdiden organizasyona başlamışlar, 2. maç için İstanbul'a da gelicekler, gözümüzle de görürüz nasıllar diye. Biz Ankara'ya gidince deli gözüyle bakanlar, bu konuda ne derler o da ayrı bir merak konusu tabi.

Municipal Targoviste'nin 10 numarası Monika Brosovszky, Romanya Bayan Basketbolu'nun efsanesi olarak gösteriliyor, yaşı 34 olsa da takımının asist lideri şu anda. Takımın diğer önemli isimleri ise Cindy Valentin ve Chrissy Givens. Amerikalılar takımın skor yükünü çekiyorlar. Valentin Eurocup'da 12.4 ortalama ile takımının en skorer ismi. Bir dönem ligimizde Botaş forması da giyen Givens (14.1 sayı-7.8 rib.) ise takımın en efektif oyuncusu.

Kısıtlı imkanlarla çıkardığımız bilgiler bu kadar, sonunda ulaştığımız fikir ise deplasman maçının oldukça zorlu geçeceği. Ama adımız da Galatasaray, ne kadar zorsa bizim için o kadar keyifli.
Haydi bastır GALATASARAY, En büyüksün GALATASARAY...

6 Aralık 2008 Cumartesi

Adana'da Sultan Marina || Botaş:74 GALATASARAY:91


Sarayın Sultanları bugün güzel bir oyunla yine galip geldi. Ligin güçlü ekiplerinden Botaş'a karşı deplasmanda alınan bu galibiyet mutluluk verici. Her zaman işleyen dişlilere her maç bir oyuncumuz daha katılınca lig bizim için hiç de zor değil aslında.

Maçın yıldızı tartışmasız Marina Kress oldu. Mükemmel oyunu (20 sayı-15 ribaund-4 asist-1 top çalma-1 blok) maçı kazanmamızdaki en büyük etken oldu. Taj da double double (14 sayı-11 ribaund) yaparak bitirdi maçı. Pota altında büyük iş yaptı takımımız gerçekten, toplam ribaundlarda (26-47 GS Lehine) bunu gösteriyor zaten.
Seimone (16 sayı), Tuğba (13 sayı) ve Esra (10 sayı) çift hanelere ulaşarak skora katkı yapan diğer oyuncular oldular. Hafta içi dedesini kaybeden Işıl (9 sayı-9 asist-6 ribaund-2 top çalma) ise etkili bir oyunla "Show must go on..." dedi. Tekrar başın sağolsun diyelim.

Önümüzdeki perşembe Eurocup maçı için Romanya'da olacağız. Yine yoğun tempo başlıyor, oyuncularımıza başarılar diliyoruz gurbette. Sonraki 2 maç içerde olucak, özledik takımımızı bekliyoruz kavuşma gününü.

Başın Sağolsun Işıl

Perşembe günü dedesini kaybeden Işıl'a ve ailesine sabır merhuma rahmet dilerim.
Başınız sağolsun Alben ailesi.

3 Aralık 2008 Çarşamba

Sarayın Sultanları, Engelsiz Aslanları Karşıladı



Türkiye Şampiyonu, Avrupa Şampiyonu ve son olarak Dünya Şampiyonu Aslanlarımız, dün yurda döndüler. Yönetim gerçekten hoş bir karşılama töreni hazırlamış şampiyonlara. Bayan takımımız da havalimanında karşılama töreninde bulundular.


Engelsiz Aslanların başarılarının devamını, Sarayın Sultanlarına da darısını dileyelim.

29 Kasım 2008 Cumartesi

Akmasa Da Damlıyor || GALATASARAY:61 B. Burhaniye Bld.:53


Kızların daha rahat, daha farklı kazanmasını beklediğimiz bir maçtı. Öyle kolay olmadı.

Normal karşılamak lazım, boş salonlara alışık olsalar da oyuncularımız bu kadar boşuna ilk defa oynadılar, ayrıca Aris maçı da konsantrasyonunu bozdu demek ki takımın.

Işıl heralde kariyerinin en kötü maçlarından birini oynadı. 3 sayı-4 asist-7 top kaybı ile bitirdi maçı. Robot değil, olur böyle şeyler ama Işıl'ın böyle bir gününde, Yasemen neden daha fazla süre almadı, sorun bu. Esra skorer bir oyunla, kazanmamızda büyük rol oynadı. Ondan beklentimiz bu zaten, kendini yavaş yavaş buluyor. Darısı Yasemin ile Tuğba'nın başına diyelim.

Bir hafta kadar dinlenecek Sarayın Sultanları, sonrasında Adana'da Botaş ile karşılaşacaklar.
Yine yanınızda olamayacağız ama sen yine de SALDIR GALATASARAY.

28 Kasım 2008 Cuma

Derbi Faturası Geldi

TBF, 2 hafta önce oynadığımız Fenerbahçe maçının cezasını kesti. Bir maç seyircisiz oynama ve 8 bin YTL.
Cumartesi günü oynayacağımız Burhaniye maçı, parke gıcırtılarıyla dolu bir maç olucak artık.

Ceza haksız diyemeyiz. Dedikleri gibi hakeme kötü söz de vardı, sahaya yabancı madde de atıldı. Yalnız sahaya cam şişe atıldı diyorlar, yanlış görmüşler kristal vazo attık. Cam şişe nedir yahu, pet şişedir o.
Taraftar olarak yalnız bıraktığımız için; takımdan özür, maç içinde başarılar dileyerek son verelim yazıya.

Yanında biz olmasak da, SALDIR GALATASARAY.

Sıradaki Rakip; Romanya'dan Municipal Targoviste


FIBA Eurocup'da, gruplardan namağlup çıkan 6 takımdan biri olan Sultanlarımızın, 2. turdaki kurbanları belli oldu. Bu kupadaki en önemli rakibimiz Dinamo'nun da bulunduğu, A Grubu'ndan yükselen Municipal Targoviste ile karşılaşacağız. İlk maç, 11 Aralık'ta deplasmanda. Rövanş 18 Aralık saat 20.30'da evimizde.

Maçlarını 2000 kişilik Sala Sporturilor salonunda oynuyor rakibimiz. Grup maçlarında aldığı sonuçlar ise şöyle;

23.10.2008 vs Dynamo 59-95 (A)
30.10.2008 vs KSSSE AZS-PWSZ Gorzow 70-67 (H)
06.11.2008 vs MBK 73-53 (H)
13.11.2008 vs Dynamo 50-58 (H)
19.11.2008 vs KSSSE AZS-PWSZ Gorzow 74-77 (A)
26.11.2008 vs MBK 69-75 (A)

Dikkat çeken, evlerinde aldıkları 2 galibiyet ve Dinamo maçını sadece 8 sayı ile kaybetmeleri. Turu atlarız zaten, D. Moskova'ya inat, iç dış farklı kazanalımda görsün herkes gücümüzü.
SALDIR GALATASARAY.

27 Kasım 2008 Perşembe

Yağmur Da Durmadı, Cimbom Da || GALATASARAY:97 Aris:45


Kızlar grubun son maçında adeta güç gösterisi yapmışlar. Bizse o sıralar trafikle mücadele ediyorduk, yağmuru durduramayınca fark yedik.

Telefonla, internetle maç skoru öğrendik. Şimdi sağdan soldan aldıklarımızı, güzel gazetelerin ince-uzun köşelerinde yazan amcalar gibi burda satmak hoş olmaz. O yüzden pek bir yorum yapamayacağım ama farkın açılmasıyla aldıkları süreleri iyi değerlendiren genç oyuncularımız, güzel istatistikler yapmışlar, bu maçın hoş yanı. Kötüsü ise çok şey beklediğimiz Esra ve Tuğba nedense hala sayı üretmekte sıkıntı yaşıyorlar.

Maksat eleştiri değil, beraber topu topu 12 resmi maç yapmış takımda böyle aksaklıklar olur. Avrupa'da 6'da 6 yapmış, yeni başlayan ligde (kaybettiğimiz 2 maçta) o anlık şartlar göz önüne alındığında fazla bir kaybı olmayan, sezonun ilk resmi maçında en önemli rakibini yenen, Cumhurbaşkanlığı Kupası'nı kaldırmış oyuncuları eleştirmek, kimsenin haddine değil zaten. Bizim; Yasemin'den de, Tuğba'dan da, Esra'dan da çok daha büyük beklentilerimiz var. Çünkü camianın bu takımdan beklentisi, sadece bir lig şampiyonluğu değil. Yenilmez Armada'yı, Galatasaray'ın 4. Avrupa Kupası'nı, bu takımda görmek istiyoruz. Bu mükemmel kadronun sezon sonunda hak ettiği yerde olmasını istiyoruz.

Beklentilerimizin yüksekleğinin de acelemizin de sebebi size olan büyük güvenimiz.
Sana yakışanı yapmak için, SALDIR GALATASARAY!

25 Kasım 2008 Salı

24 Kasım 2008 Pazartesi

Ankara'dan, SARAYIN SULTANLARI Geçti || Çankaya Üni.:58 GALATASARAY:83

Kızlar bu sezon Cumhurbaşkanlığı kupasından sonra ikinci ve son kez Ankara'ya misafir oldu. Rakip gücümüzü tartmak için yeterince ağır değildi. Fransa ertesi Ankara'dan da yine farklı galibiyetle ayrıldı kızlar. Ankara'ya hoş bir veda etti Sarayın Sultanları.

Maça; Işıl, Tuğba, Seimone, Bahar, Taj beşiyle başladık. Seimone'un aramıza dönmesi sevindirici zaten rakip potaya bıraktığı 20 sayı ile ben geldim dedi. Taj da Fransa'da kaldığı yerden devam edince (19 sayı - 5 ribaund - 3 asist) böyle maçlarda zorlanmamız biraz zor oluyor.
Ufak salonu tam anlamıyla doldurmasak da, takımımız Ankara'da taraftarının sevgisiyle karşılandı ve uğurlandı. Derbi mağlubiyeti sonrası taraftarın ve takımın yüksek inançla yoluna devam etmesi, kaybetmeden ilerleyen her hafta bizim için birer artı puan. Kaptan VJ'in geri dönüşü ve oyuncularımızın -özellikle yerliler- tekrar kendi standartlarına yükselmeleriyle, içinde olduğumuz tüm turnuvaların en büyük favorisi biziz.
Taraftarın sana güveniyor sonuna kadar, SALDIR GALATASARAY.

21 Kasım 2008 Cuma

Alo? Sutton-Brown'la mı görüşüyorum?

Derbiden aklımda kalan bir kare:
Işıl blok yedikten sonra topu Sutton-Brown'un ayağına vuruyor ve centilmenlik dışı faul alıyor. Sayı krizine girmiş olan rakip farkı tekrar açıyor. O an "Ne yaptın be Işıl!" diye kızmadım ama bir şey söyleme hakkım olsa tercihim kesinlikle "Sakin ol" olurdu fakat o da yanlış tercihmiş.

Işıl zaten yeterince sakinmiş, bu olay yaşanana kadar TSB manasızca can yakıcı şekilde 3 müdahale yapıyor Işıl'a. Her seferinde rakibesini yere devirmeyi başaran TSB, birinde ufak süreli bir sakatlık da yaşatıyor. Işıl (futbol tabiriyle) bu biçişlerin ilk üçüne ses seda etmiyor ama 4. pozisyon; blokladıktan sonra arkadan atılan diz ve küfürvari bağırışlarının amacı neydi TSB? Hani efor sarfediyorsun, gaza geliyorsun basketbol böyle bir spor. Kabul ediyoruz, tamam. Tamam da sadece konuşsan kimse sana yine bir şey demeyecek. Neden diz atıyorsun Işıl'a? Garezin mi var? O Galatasaray'lı, ben de harbi Fenerliyim ispatında mısın?
Anlamak güç. Yoksa birileri kulağına mı söyledi, "canını yak Galatasaray'ın 10 numarasının" diye?

TSB'nin ona yaptıklarına çok bile dayanmış Bandiera. Orda topu ayağına vurup arkasını dönüyor, topu değil de Sutton-Brown'u atsa seyircinin önüne neler olurdu? Galatasaray tribünlerinin göz bebeği Işıl orda istese olayı biraz uzatır ve taraftarının hakeme, skora olan tepkisini TSB'nin üzerine döndürürdü. Yine ağır başlı davranmış "her şeyimiz". ..

20 Kasım 2008 Perşembe

5'de 5! || USO Mondeville:61 GALATASARAY:79


Sarayın Sultanları, FIBA EUROCUP'da oynadığı 5. maçı da kazandı. Öncelikle hepsini tebrik edelim, derbi sonrası bu ayağa kalkmayı başardıkları için.

Seimone'un sakatlığı nedeniyle süre alamadığı maça takımımız; Işıl, Tuğba, Bahar, Yasemin, Taj beşiyle başladı.
Taj, Seimone'un yokluğunu hissettirmemiş takıma. Tecrübeli yıldızımız 25 sayı-12 ribaund ile hem takımın hem de Eurocup'da gecenin en skorer ismi oldu. Maç sonucunda 18 sayılık farka rağmen, maç öyle kolay da geçmedi. 3. çeyrek sonu-4. çeyrek başındaki 9-0'lık seri ile maçı koparabildik ancak. Bahar Çağlar (15 sayı-7 ribaund) bulduğu süreyi çok iyi değerlendirdi. İsabetleri dış şutları ile maçın kopmasında büyük rol oynadı. Ayrıca, Işıl Alben (11 sayı - 10 asist) double double yaptığı gecede 4 de top çalarak, asist ve top çalma istatistiklerinde lider oldu.


FIBA resmi sitesinde övgüyle bahsediliyor takımımızdan zaten Dinamo Moskova ile birlikte turnuvanın en dikkat çeken iki takımından biriyiz şu anda. İnşallah finalde de onları yenerek alacağız bu kupayı.

TBBL'de kaybetsek de Avrupa'da bitmesin bu YENİLMEZ ARMADA rüzgarı.
Sonuna kadar, SALDIR GALATASARAY!

DipNot: Takımımızı, Fransa deplasmanında yalnız bırakmayan gurbetçi taraftarımıza da sonsuz teşekkürler.

17 Kasım 2008 Pazartesi

Sarayın Sultanları @Mondeville

FIBA EUROCUP G Grubu'nda oynadığı 4 maçı da kazanan Aslan Kızlar, 5. maç için Mondeville deplasmanına gidiyor. 19 Kasım Çarşamba günü, Fransa'ya konuk olacağız. Biz artık çıkmayı garantilesek de, her sayının bile üst turlar için önemi var. Evimizdeki maçı 73-53 gibi bir skorla rahat geçmiştik. Deplasmanda da aynı tarifeyi bekliyoruz.
Hem moral için, hem inancımızı göstermek için SALDIR GALATASARAY'ım!

16 Kasım 2008 Pazar

Kötü Başlangıç || GALATASARAY:58 Fb:66


Aslında sezon bizim için, tam istediğimiz gibi başlamıştı. Ankara'daki fener galibiyeti ile yıllardır süren kupa hasretine son vermiştik. Yeni takımdık, eksiklerimiz vardı o halimizle son yılların başarılı takımını tarafsız sahada yenmemizin, bize kendi evimizde sadece 2 puan değil farklı bir galibiyet bekleme hakkını verdiğini düşünüyorduk. Ama olmadı, iyi de başladığımız maçın ellerimizden kayıp gidişine şahit olduk. Kabul ediyorum takım çok iyi oynamadı, tribünde biz de basketbol taraftarlığını yapamadık, takım bize ne kadar mahçupsa biz de onlara mahçubuz o kendi aramızdaki sorun ama maç hakemleri kime karşı sorumludur? Adalet dağıtmak için mi yoksa uşaklık etmek için mi çıkıyorlar sahaya anlamak güç..
Biz salonda sıkıntılı bir takipte olduğumuz için asıl eğlenceyi kaçırmışız. Gelemeyen arkadaşlarımız haberdar etti, açtık fb tv'yi maçın tekrarını izledik. İki tane insan iyisi oturmuşlar bize hakaretler yağdırıyorlar. Sonra isyankar tavırlarla "BU ÖFKE, BU NEFRET NEDEN?" sorusunu soruyorlar. Keşke o sıralar bir kendinize baksaydınız, eğer içinizde sportmenlik namına bir şey olsa yüzünüze tükürürdünüz birbirinizin. Pislikmişiz biz, güldürmeyin kendinize arsız kızınız Nevriye'ye biraz hanımlık öğretin bizle uğraşana kadar.
Karşı tarafın televizyon kanalından öğrendiğimiz, ezeli rakip & ebedi dosta edep dersi vol.1'i bitirip kendi içimize dönersek;
Kızlarımıza, hocalarımıza canın sağolsundan başka ne diyebiliriz ki? Kimlere kaçar kere dedik bu klişeyi size de deriz ne olucak. Biz sizinle yine gurur duyuyoruz, eğmeyin başınızı öne. Ankara'da yaptığınızı, "medeniyetin doğduğu yer(!)" Caferağa'da da yaparsınız.
Normal sezonun yoktur günahı bunlar bize ders olsun yeter, o kupa yükselecek ellerinizde.

DipNot: Kötü sonuç ile bu sayfa olayına başlamakta kötüymüş. Blog kötü gitmese bari.