BIY AD

19 Şubat 2009 Perşembe

Chevakata - Galatasaray


Ligde alınan mağlubiyetlere karşın Avrupa'da yolumuza kazasız devam ediyoruz ve Eurocup çeyrek finalde rakibimiz Rusya'nın Chevakata takımı.

Bayan basketboluna büyük yatırım yaptıklarını biliyoruz Rus takımlarının gerek Euroleague düzeyinde gerekse Eurocup düzeyinde.O nedenle bu tür iki maçlı eleminasyonlarda her zaman için tehlikeli olmuştur Rus takımları zira kaybedilecek bir maçı telafi etmek çok çok zor olabiliyor.Dinamo'nun ardından genel sıralamada 2.olduğumuz için bütün eşleşmelerde ev sahibi avantajı bizde,bu maç öncesi bizim adımıza en önemli avantaj bu.
Rakibimiz 10 takımlı Rusya liginde oynadığı 15 maçta aldığı 7 galibiyet 8 mağlubiyetlik durumu ile 6.durumda.Sparta takımı 14-1'lik performansı ile lider durumda ligde,bu kupanın en büyük favorisi olarak gösterilen Dinamo takımı da 4.sırada yer alıyor.Spartak,CSKA,Ekaterinburg ve Dinamo takımlarının yer aldığı bir ligde bunların hemen arkasından 6.sırada yer almaları iyi bir takım olduklarını gösteriyor,sıralama kimseyi yanıltmasın.

Gruplardan çıktıktan sonra ilk turda Université BC Neuchâtel ile eşleşmiş Rus takımı ve deplasmanda 14 sayı farkla kaybettiği maçtan sonra Rusya'da 17 sayı farkla bir galibiyet alarak üst tura çıkmayı başarmış.Bir önceki turda da İtalyan Lavezzini Basket'i iki maçta da farklı skorlarla mağlup etmiş.Özellikle Rusya'daki maça dikkat etmemiz gerekiyor zira pek de iyi oynamadığımız,sıkıntılı geçen şu günlerde alınacak olası bir farklı mağlubiyeti telafi etmek bu seviyedeki takımlara karşı artık gittikçe zorlaşıyor.O nedenle her iki maçta da kazanmak için iyi mücadele göstermek gerekiyor tabii ama kaybedeceksek dahi bu çok küçük farklarla olmalı tıpkı Imperial deplasmanında olduğu gibi.
Rus takımında tanıdık bir isim var yukarda gördüğünüz üzere.Eski oyuncumuz Loore Moore 9.7 sayı-2.8 asist-3.7 top çalma ortalamaları ile takımın önemli isimlerinden biri.Anastasia Pimonova ise 14 sayı ortalaması ile takımın lideri durumunda.

Bizim taraftan ise uzunuzadıya anlatacak birşey yok.Klasikleşen beşimiz ile başlayıp,gereken savunma direncini gösterip,Augustus'u da yeterince oyunun içine sokmayı başardığımızda bu deplasmandan galibiyetle dönmek hiç de zor değil.Şutlar girmeyebilir,şanssızlıklar olabilir ama kadim dost savunmayı hatırladığımız takdirde sıkıntı olmayacaktır.

Avrupa'da sarı kırmızının bir başka olduğunu dün bir kez daha gösterdik Fransa'da.Ligde her ne kadar işler kötü gitse de ''Avrupa'lıyız'' biz,bunu göstermeliyiz bugün.

Hiç yorum yok: