Ligde alınan kötü sonuçlara rağmen Avrupa'da koyduğumuz hedefe emin adımlarla yürümeye devam ediyoruz.Tanıdık geldi değil mi bu cümleler?Dün akşamki Bordeaux maçından sonra da buna benzer cümleleri birçok yerde okuduk ne diyelim havasından mı suyundan mı bilinmez bu renkler Avrupa'da bir başka oynuyor.
Işıl-Esra-Augustus-Sophia-Yasemin beşi ile başladık klasikleşen şekilde.Ve oldukça düşük yüzdeli bir ilk çeyrek oynadık,deplasmanda oynayan bir takımın taraftarı olarak 14-12'lik çeyrek skorunu beğenmedim diyemem.Işıl'ın sürüklediği bir takım görümündeydik ilk çeyrekte,son dönemde onun performansındaki artışı da gözden kaçırmamak gerekiyor.Performans düşüklüğü yaşadığı kısa bir dönem oldu ama son dönemde gerçekten iyi maçlar çıkartıyor.İkinci çeyreğin başındaki 11-2'lik seri üstünlüğü ele geçirdik ve bir daha da hiç geriye düşmedik.
İkinci çeyrekte farkı yaratan isim ise başlıktan da anlaşıldığı üzere Marina Kress oldu.İlk yarı şut kaçırmadan 12 sayı ile oynayan Kress geldiği günden bu yana Avrupa maçlarındaki en efektif oyununu oynadı diyebiliriz sanırım.Buna karşılık devre sonuna doğru aldığı 3.faul kötü oldu,eli bu kadar sıcakken kenara gelmek durumunda kaldı.Devre sonuna doğru bir ara farkı 10 sayıya kadar çıkarsak da 26-36'lık skor ile son 1 dakikada yediğimiz 7-0'lık seri sonrası devreyi 33-38 önde kapattık.
İlk yarıda Korel Engin'i çok kısa olsa da sahada görmek gerçekten şaşırttı beni.O kadar geniş bir kadro var ki neredeyse unutmuşum Korel'in varlığını.Aynı şekilde ikinci yarıda yalnızca 5 dakika sahada kalan Şaziye Karslı'yı da bu duruma dahil edebiliriz.Devre sonunda Augustus 2/7 şut isabeti ile yalnızca 4 sayı üretebilmiş iken ve Rusya deplasmanında mücadele ediyorken devreye 5 sayı önde girmemizi de sadece kadro kalitesi ile açıklayabiliriz zaten.
Devrede yediğimiz 33 sayının 15'ine imza atan ve hiç çıkmadan 20 dakika sahada kalan pivot Bokareva epeyce zorladı pota altımızı.Kress 3'lerken Yasemin de 2 faul aldı devrede.Pota altımıza takviye şart bir an önce ama nedense bir türlü beklenen hamle gelmiyor yönetim kanadından.Tarsus maçında Davenport darmadağın etti orayı şimdi de ilk yarıda Bokareva,görünen köy durumu mevcut fazlasıyla ve rakiplerimiz de bunu iyi değerlendiriyorlar.
Işıl-Sophia-Augustus hiç oyundan çıkmadan oynadılar bugün.Işıl 12 sayı 12 asist 5 ribaundluk performansıyla ortalamalarını tutturdu yine.4 oyuncumuzun çift hanelere çıkmış olması sevindirici.Augustus tutuk bir ilk yarı oynadıktan sonra açıldı ve maçı 16 sayı ile tamamladı.19 sayı ile takımın en skoreri olan Sophia Young bunların yanına 12 de ribaund ekleyerek double double'ını yaptı yine.Bunlara alışığız da Kress'in 18 sayısı gerçekten ekstra oldu,çok da güzel oldu.İkinci yarı rakibin yavaş yavaş gelmeye çalıştığı anlarda oyuna girip üçlüğü yolladıktan sonra bir de asist yaparak son darbeyi indiren isimdi ayrıca.
Tuğba Palazoğlu'nun diğer maçlara nazaran daha az süre alması da gözümden kaçmadı.Bilmiyorum Hakan Acer ne düşündü ama şimdilik yerinde bir karar olarak görüyorum ben bunu.Tuğba'nın geçen yılki oyununu çok beğenen biri olarak söylüyorum bunları,biraz bocalıyor bu dönemde sakatlığının da etkisi olabilir tabii bunda ama gerçek Tuğba bu değil yani,ona emin olabilirsiniz.Rotasyonda arada kaynayan Şaziye Karslı durumu ise çok daha karışık.Şaziye bu şekilde verim verebilecek bir oyuncu değil,kariyerinin hiçbir döneminde de olmadı zaten,ona da bir an önce bir çözüm bulmak gerekiyor.
Büyük bir terslik olmadığı takdirde İstanbul'da da yeneriz Rus takımını ve geçen yıldan kalan hesabı kapatmak adına kupaya bir adım daha yaklaşmış oluruz diye düşünüyorum.
19 Şubat 2009 Perşembe
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder