Esra için dediklerimiz, Şaziye içinde geçerli. Hatta daha ötesinde; ezeli rakiple özdeşleştikten sonra takımımıza katıldı. Galatasaray formasının ağırlığını bilerek canını dişine taktı. İlk başlarda uyum sorunu çekse de sonrasında tecrübesi ve yeteneğini sahaya yansıtarak takımın başarısı için emek harcadı, ter döktü...
Keşke hikaye üstte yazdığım gibi olsaydı. Transferini kabullenmek, 7 numaranın Yasemin'in sırtından alınıp ona verilmesini sineye çekmek kolay değildi ama biz yine de şu güne kadar hiç ekstra bir tepki göstermeden sabrettik. Bir mücadele, bir emek bekledik ama ne yazık ki beklediğimiz olmadı. Tuğba da kötü oynadı, Yasemin de sallandı sezon boyunca, beklentilerimizi karşılayamadı ama hiç "acaba" demedik. Çünkü kötü de oynasalar onlarda gördüğümüz istek ve hırs vardı. Şaziye bu iki kavramın çok gerisinde bir oyunla "takıldı işte öyle". Verilen paraya yazıktan öte, Parçalıya ihanet bir transfer. Hani denir ya; "teşekkür edip, yolları ayırmak". Şaziye ile direk yollar ayrılmalı. Her iki taraf içinde en hayırlısı bu, Şaziye gönül verdiği formayı giysin, bizim formamızda hakedenin sırtında ıslansın.
28 Mayıs 2009 Perşembe
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
1 yorum:
Dün akşam Şaziyenin 99% ihtimalle gönderileceğini öğrendim bir akrabasından. Ahmet Dedehayır Şaziye'yi getirmeyi çok istemiş. Şimdi de hiç ilgilenmiyor ve göndermeye çalışıyormuş.Bizim için daha hayırlı olacağını düşünüyorum.
Yorum Gönder