Bu yazıyı hazırlama sürecimiz epeyce hareketli geçti malum kadromuz üç ayrı kulvarda yarıştığımız için oldukça genişti. Buna bir de sezon boyunca gelen giden oyuncular, sezon içinde yaşanan coach karmaşası eklenince yazının içeriği de gittikçe genişledi. Biz de yazı dizisi şeklinde yapmaya karar verdik bunu istediğimiz sonuçları daha iyi alabilmek için, başarıda emeği geçen kimseyi atlamamaya çalışarak herkesle alakalı bu şekilde bir değerlendirme yapacağımızı ekleyelim ve genç oyuncularımız ile başlayalım:
Yasemen Saylar - Beril Binoğul - Sevda Esenler
Yasemen çok az, Beril çok çok az süreler aldı. Sevda hiç oynamadı sezon boyunca. İzleme durumumuza göre sadece Yasemen hakkında konuşabilirim. İkinci oyun kurucu olarak daha uzun süreler alabilirdi, coach güvenemiyor ama yetenekli bir oyuncu olduğu kesin. Cem Akdağ döneminde daha az süreler alıyordu, Botaş maçı ile başlayan Okan Çevik döneminde daha fazla forma şansı buldu. Özellikle rahat geçen Beşiktaş Cola Turka serisinde izleme şansı bulduk onu. Işıl'ın sakatlanıp oyunu terkettiği maçta üniversiteler arası finalde olmasaydı şayet Tuğba veya Esra ile top getirmek yerine saf bir guard ile top getirmeyi seçebilirdi coach diye düşünüyorum. Süreler aldığında, kendisine duyulan güveni hissettiğinde iyi oynayacağını da biliyorum. Seneye o bölgeye yapılacak olası bir transfer sonrası zaten çok az olan süreleri daha da azaltıcaktır, oynayabileceği bir takıma kiralık olarak gitmesi ve gelişimini devam ettirmesi onun adına en güzel tercih olacak gibi gözüküyor şu an için.
Oynasalar da oynamasalar da takımın parçası olan bu gençlere teşekkür ediyoruz. Umarım, gelişimlerini tamamladıklarında rotasyonda önemli süreler alırken hatta ilk 5 başlarken görürüz onları ileride.
8 yorum:
''..oynayabileceği bir takıma kiralık olarak gitmesi ve gelişimini devam ettirmesi onun adına en güzel tercih olacak gibi gözüküyor şu an için.''
ağzını hayıra aç çağlar,kırarım ağzını :)
ayrıca evet diyenler gençler maçı öncesi yanıma gelsin !
Okuyucu haddini bil men ederim seni,
Özgür iradeye saygı!
Her zaman :UU:
çok kritik bir karar bu bence. ya yabancı bir oyun kurucu alınmayacak, tamamen ışıl ve yasemen'e bırakılacak, ya da dediğin gibi yasemen için 1 sene daha beklenecek. bana riskli olsa da 1.seçenek mantıklı gibi geliyor. güvenmek zorundayız. çünkü genç futbolcularımız için de aynı şeyi düşünüyorum. ortada arda dışında bize dönüp parlayan yok. 1 sene kiralık göndermek çok idealist insalar haricinde pek işe yaramıyor. keşke en çok ihtiyaç olan anda Yasemen olsaydı. O kritik anda geleceğiyle ilgili daha net görüşlere sahip olabilirdik.
Çağlar, Yasemen'in kiralık gitme durumu sözkonusu olamaz bildiğim kadarıyla. İdmanların yarısına okul dolayısıyla katılmadığı söylenen bir oyuncudan bahsediyoruz. Zaten, böyle bir şey sözkonusu olsa geçen senelerde gerçekleşirdi sanırım. Üstelik, kiralık oyuncuların gittiği yerde de ne kadar süre alacakları da şüpheli. Burcu Erbaş'ın Tarsus transferi örnek verilebilir, süre alamadı doğru dürüst Tarsus'ta.
Yasemen konusunda coachları pek suçlayamıyorum. İdmanlara düzenli katılamayan bir oyuncuyu niye oynatmadın demek pek de adil değil.
Bu yüzden anket sorusuna cevap veremedim. Antrenörlerin geçerli bir mazeretleri var, öbür taraftan bakarsak eskiden beri Yasemen'in çok potansiyelli olduğunu düşünüyorum, oyun tarzını da beğenirim, böyle olunca da cevap vermek zor oluyor.
Büyük resimden bakarsak, Yasemen gibi yetenekli bir oyuncunun (Ceyhun Hoca'nın milli takıma çağırması da bizi doğrular nitelikte) üstelik A Takımdaki ilk maçlarından birinde kritik yerde oyuna girip maçı getiren, Beşiktaş'a karşı bile hocasının süre verdiği bir oyuncunun, süre alamıyor konumda olması hiç hoş değil. Bu durumda, tek başına oyuncuyu ya da antrenörleri suçlamak yanlış olur. Açıkçası, ben Yasemen'den 07-08 sezonunda iyi bir performans bekliyordum. İlk maçlarda hoca süre vermedi değil; ama kendini pek gösteremedi açıkçası, fazla ürkek oynuyordu, o ürkekliği artık yok mesela. Ne iki sezon önce genç takımda maçına denk gelmediğimden ne de A Takımda izleyemediğimizden şu yönünü geliştirdi vs gibi daha fazla yorum yapamıyoruz.
Buradan, tartışmayı başka bir noktaya taşımak gerekebilir, altyapıdan A Takımlara geçişlerden bahsediyorum. Saynur örneği var, 84-85 jenerasyonu var.
Aslında, üç büyük kulubün altyapısından en son ne zaman baba oyuncu çıktı diye sormak da lazım. Maalesef, genç oyuncuların çok fazla kredisi ve süresi olmuyor üç büyüklerde.
Son olarak, son Fenerbahçe maçında da oynasaydı Yasemen'e süre verileceğini tahmin etmiyorum.
Sarp; kiralık gitme durumu oluşur mu oluşmaz mı idari bir karar tabii ne desek boş şu anda, bunun yanında dediğin gibi idmanlara tam katılamama durumu da mevcut ama gönlümden geçen gitmesi. Sebebini de yine sondan bir önceki paragrafda açıklamışsın aslında, son yıllarda altyapıdan gelen doğru düzgün oyuncu yok üç büyüklerde. Yasemen'in ise özellikleri ile bir adım önde olduğunu biliyoruz bu noktada. Bunu ispat edebilmek için de süreler alıp,bir şekilde kendine göstermesi gerekiyor onu görmekte inat edenlere. Yine bu nedenle gitmesi en doğru tercih gibi geliyor bana ama bu noktada da nereye gideceği ve ne kadar süreler alacağı önemli,o da ayrı bir tartışma konusu tabii.
Mesela bu sezon değerlendirmesi kapsamında yazacağımız bir diğer oyuncu Kübra Siyahdemir olacak. Bizde alamadığı süreleri Kayseri'de aldı bu sene, iyi bir tecrübe oldu onun için. Evet harika bir sezon geçirmedi, çok iyi rakamlar tutturamadı ama seneye takıma dönerse şayet lige daha hazır olacağı kesin. Yasemen konusunda da bu paralelde düşüncelere sahibim ben.
Fenerbahçe maçında oyuna girer miydi girmez miydi sorusundan önce Okan Çevik Yasemen'i tanıyor mu sorusu daha net bir soru aslında. =)
Olay sadece Yasemen'i tanımak değil, trasnfer döneminde de hocanın erkek basketboluna geçmesi bizim manevra kabiliyetini azaltacaktır. Bu yüzden, yetenekli bir coach olmadıkça coach devşirmemek lazım. Tabii, Çevik konusundaki karamsar düşüncelerimin bundan daha öncelikli olan sebepleri var.
Kiralık gitme mevzusu da çetrefilli. Herşeyden önce bu oyuncuların okulları burada. Okul problemi olmasa da, insanın alıştığı düzenün dışına çıkması, şehir değiştirmesi kolay değil. Öte yandan, dediklerin doğru elbette, başka bir şehirde süre alarak geçirilen bir sezon insanın hem basketbolunu hem karakterini olgunlaştırır, mesela Şencebe Kayseri'yi çok iyi bir şans haline getirmeyi başardı; ancak İstanbul kulüplerinin altyapısından yetişen oyuncuların özel ünilerden aldıkları burslarla okumaları sonucu kiralık gitmeleri gibi bir ihtimal de kalmadı pek.
Kübra dönecek mi bilmiyorum; ama ne kadar katkı verir, yararlı olabilir mi, şüphelerim var açıkçası.
Oyuncuları benche mahkum etmek can sıkıcı bir durum, en azından benim için. Ceyhun Yıldızoğlu bunu çok iyi yapıyor mesela, kadrodaki tüm oyuncularına şans yaratıyor, bir şekilde rotasyona sokmayı başarıyor onları. Tabii bunda kadro kalitesinin önemi büyük, bu tezin doğruluğunu eğer seneye Fenerbahçe'ye gelirse yeniden tartışırız. Sonuçta bu oyuncular profesyonel anlamda bu işi yapan, kariyer planlarını da bu doğrultuda yapan insanlar ama bütün bir sezonu benchde emniyet kemeri takmışcasına oturarak geçirmek hoş olmasa gerek.
Şimdi Nilay Yiğit transferi gündemde ki o olmasa bile oraya takviye olacağı kesin. Takımın gözbebeği Işıl da dönecek, Yasemen'e yine farkın 25+'larda olduğu maçlarda oyuna girip zaman doldurma rolü kalıcak. İsyanım buna. Bunun da ötesinde kenarda süre bulamayan ve bize gecenin bir vaktinde bu yazıları yazdırma potansiyeline sahip bir genç oyuncunun takımın koçu tarafından yeterince tanınmıyor olması canımı sıkıyor.
Bu postları isimleri değiştirerek Bahar Çağlar'ı yazdığımda da aynen yapıştıracağız gibime geliyor bu arada.
Kübra döner mi dönmez mi, başka yere mi geçer haberim yok ondan ama bütün sezon kenarda havlu sallayacağına en azından sahadaydı o bile bir katkıdır ona.
''evet'' diyen 5 kişiyi pazar 18:00'da burger'a bekliyoruz !
tekrar eline sağlık çağlar kardeşim :UU:
Yorum Gönder