BIY AD

21 Mayıs 2009 Perşembe

Tuğba Palazoğlu



Takıma geçen sene katılan isimlerden biri olan Tuğba Palazoğlu ile devam ediyoruz sezon değerlendirme yazılarımıza.

Geçtiğimiz sezonu Mersin forması ile Ceyhun Yıldızoğlu yönetiminde tamamlayan Tuğba Palazoğlu sezon içerisinde performansı ile dikkat çeken isimlerden biri olmuştu. Oyuncularının gelişimini ön planda tutan Yıldızoğlu'nun sisteminde ortalama 28 dakika sahada kalıp 10.6 sayı 3.5 asist 2.8 ribaund 1.5 top çalma rakamlarına ulaştıTuğba. Ve geçtiğimiz sezonun sonunda kadromuzdaki kaliteli yerlileri takımda tutup, piyasada bulabileceğimiz diğer kaliteli yerli oyuncuları kadroya dahil etme planı çerçevesinde takımımıza katıldı.

Mersin takımının en iyi yaptığı işlerden biri olan baskılı ön alan savunmasını Işıl ile beraber takımımızda sürdüreceğini düşünerek oldukça sevinmiştim bu transfere. Zira, Ceyhun Yıldızoğlu'nun bu ön alan savunmasına aşina olan Tuğba'nın Cem Akdağ'ın savunma odaklı takım stratejisinde de iş yapması oldukça muhtemeldi. Hırslı bir oyuncu olması, agresif olması yine bu transferde savunma adına beni sevindiren diğer özellikleri idi, fotoğrafı da özellikle seçtim bu arada, Tuğba'nın yüz ifadesi herşeyi anlatıyor.

Bu sezon geniş rotasyonumuzda süreleri düştü Tuğba'nın fakat o kadar keskin bir düşüş değil bu Bahar'da olduğu gibi. 22 dakika sahada kalıp 6.8 sayı 1.9 ribaund 1.9 asist 0.8 top çalma rakamlarına ulaştı Tuğba. Hücum yönünden önce konuşmamız gereken kısım Tuğba'nın savunma performansı. Evet sezon içerisinde hemen hemen bütün maçlarda savunma sahasında elinden gelenin en iyisini yapmaya çalıştı Tuğba, benim düşümcem bu şekilde en azından. Peki oyunun sadece bir kısmını iyi oynamak bizim gibi dört kulvarda başarı kovalayan bir takımda oynamaya yeter mi? Günümüzün değişen ve gelişen basketbolunu düşündüğümüzde buna evet demek gerçekten zorlaşıyor gün geçtikçe.

Şut seçimlerinde büyük problemler yaşadığını gördük Tuğba'nın sezon içerisinde, bu oldukça önemli bir kıstasdır oyuncular için. Şampiyonluklar kazanıp, şampiyonluklar verirsiniz bu şut tercihlerinizin ardından. %38 ile iki sayılık atış kullanırken, üç sayı çizgisinin gerisinden %33.7 ile isabet sağladı Tuğba bu sezonda. 2004-05 sezonunda Migros forması ile oynadığı 9 maçta yakaladığı %26.2'lik şut yüzdesini bir kenara bırakırsak -ki o sezonu Beşiktaş forması ile %40 gibi iyi bir yüzde ile tamamladı- kariyerinin en düşük rakamı %33.7. Bu düşük yüzdenin oluşmasında yanlış tercihler kadar sakatlığı nedeniyle değişen şut stilinin de büyük etkisi var. %25'lerdeydi bu yüzde sezon ortasında bir ara son dönemde biraz toparladı fakat o şut stili ile isabet bulması bile enteresan cidden.

Savunma kısmı tamam fakat şut tercihlerinde bir takım problemler olduğundan bahsettik. Tuğba hakkında konuşacağımız başlıklardan üçüncüsü ise mental gelişimi ile alakalı olacak. Üst düzeyleri kaldırabilecek mental olgunluğa erişmiş bir izlenim vermedi Tuğba bana, en azından bu sezon için. Aklıma gelen en taze örnek Işıl'ın sakatlandığı Fenerbahçe yarı final serisinden. Işıl sakatlanıp çıktıktan sonra, Yasemen'in de kadroda olmamasından dolayı- hoş olsa da oynar mıydı başka bir soru işareti- top getirecek iki isim kalmıştı elimizde. Biri kırılan burnu sebebiyle maskeyle oynayan ve bu maske ile de oldukça zorlanan Esra diğeri de Tuğba. Tuğba bunu bildiği halde üç dakika içerisinde birbirinden saçma iki faul yaparak kenara geldi. Bu onu yorumlarken oldukça önemli bir kriter açıkçası benim adıma. Şut girmez, kötü günündesindir, rakip iyi atıyordur falan bunlar hep olması muhtemel şeyler ama Galatasaray'ın oyuncusu şu hatayı yapmamalı hiçbir zaman için. Galatasaray diye de sınırlandırmayayım aslında, mental olgunluğa ulaşmış, basketbolu üst seviyelerde oynayan, kasları kadar aklını çalıştıran bir oyuncu ki bu birinci şarttır, asla yapmaz bu hataları.

Seneye onu takımımızda görmek ister miyiz sorusu ile bitirelim Tuğba Palazoğlu yazımızı. Sahadaki agresif, istekli oyunu ile elinden gelenin en iyisini vermeye çalıştığını görüyorum ben Tuğba'nın, o hissiyatı sağlıyor bende ve bu sebeple kalmasını isterim takımda. Fakat Tuğba'nın şutu hücumda bir opsiyon olmamalı, oluyorsa da şayet 5.opsiyon olmalı bu şimdilik. Bu sezon hem ligde hem Avrupa'da kazandığı tecrübe ile önümüzdeki sezon daha fazla verim vermesi muhtemel bir oyuncu bana göre Tuğba. Ankette eveti işaretleyerek sözü sizlere bırakıyorum.

2 yorum:

Sarp dedi ki...

Tuğba'nın transferine en çok sevinenlerden biri ben olmuşumdur galiba. Gerek Mersin'de gerek Beşiktaş'ta iyi savunmasının dışında en kritik yerlerde skor üreten, çok yüzdeli üçlük atan bir oyuncuydu ve piyasadaki üst düzey yerli oyuncuları düşünürsek iyi transferdi.

Bu sene Tuğba zaman zaman yanlış şut seçimleri yapmış olabilir; ama doğru seçilmiş şutlarını da sokmakta zorlandı sene boyunca. Bu durumun sebebini bilemiyorum, umarım gelecek sene eskisi gibi en zor maçların kritik anlarında hücumda sorumluluk alan Tuğba'yı görürüz.

Şutunda geçmiş sezonlardaki ritmini yakalayabilirse ben daha faydalı olacağına inanıyorum Tuğba'nın.

Milli takımda sakatlıklar nedeniyle daralan kısa rotasyonunda omuzlarındaki yük artacaktır. Tuğba önceki sezonlarda baskı altıdna ezilmeyen, inisiyatif almaktan korkmayan bir oyuncu olarak da göze çerpıyordu zaten. Bu sene de sorumluluğunu aldı; ama pek olumlu sonuçlar vermedi bu. Belki de bu turnuva onun gelecek sezona daha iyi başlamasına yardımcı olabilir.

Çağlar, coachlar yazısını bekliyorum ben hala.:) En uzun feedback ona olacak ne de olsa.

dejavu dedi ki...

Coachları uzun uzun konuşmamız gerektiğini düşünerek en sona ayırdık, seni biraz bekleticez Sarp. =)