Galatasaray MP: 51 - Fenerbahçe: 73

'Tamam mı Devam mı?' maçında bir kez daha tamam diyen taraf Sarayın Sultanları oldu. Bugün Abdi İpekçi parkelerine gelecek takımın Caferağa'da ikinci periyodu oynayan, maça tutunan takım olmasını istiyorduk elbette ama Caferağa'daki maçın 4. periyodundan devam edildi Abdi İpekçi'de. Oyuna konsantrasyonda takım halinde ciddi problemler yaşayan, Fowles'ı halen yeteri derecede kullanamayan, bilhassa yerlilerin top kullanmaktan çekindiği bir takım gördük başlangıçta. Fenerbahçe'nin kendi bilindik düzenine sahip çıkması ve Esmeral'in muazzam maç başlangıcıyla kontrolü eline alan sarı lacivertliler, hava atışından son düdüğe kadar oyunu domine eden, hem de çok ağır şekilde domine eden taraf oldu.

İki periyodunda 8'er sayı üretebilip, devresine 40-20 geride girilen bir karşılaşmada teknik detay konuşmak da yersiz elbette. Ve fakat daha önce de çokça vurgulamaya çalıştığım gibi hamle yapması gereken taraf koç Ceyhun Yıldızoğlu'ydu. Olağan akışında mevcut düzene karşı koymak mümkün olmuyor elbette. Bu tarz bir hamle bekliyordum açıkçası. O anlamda beklentimin karşılık bulamadığını söylemem lazım. Fenerbahçe'nin 6/7 dış şut isabetiyle başladığı karşılaşmada atan kadar attırana bakmak gerektiğini eklemek istiyorum sadece. Çünkü 'biz sokamadık onlar şut soktu' şeklinde yorumlar dönüyor maç anından itibaren. Jekabsone-Zagota, Tuğba Palazoğlu'nun savunmasında 3 hücum arka arkaya üçlük attı. Sokmasından daha doğal birşey yok.

Elbette bu akşamki mağlubiyetin takım içerisinde birtakım yankıları olacaktır. Tıpkı taraftarın şu sıralarda yaşadığı gibi. Takımın maç sonunda Fenerbahçe benchine giderek tebrik etmesi gibi önce rakibi bir tebrik edelim. Düzenlerini hiç bozmadan, yeni sistemleriyle önemli 2 galibiyet aldılar. Yola halen namağlup devam ediyorlar, 12/12 ile. Ve ardından akliselim şekilde düşünebilmek ve sağlıklı fikirlerle dönebilmek için kısa bir es verelim..

Devam edecek..