BIY AD

18 Ocak 2011 Salı

Caferağa'da Neler Oluyor

 "Mersin BŞB karşısında dinlendirilen Diana Taurasi..." diye başladı her şey. Burhaniye maçının oynanmasını beklenmeden ülkeden ayrılan Diana Taurasi ve Penny Taylor, iyice kafaları karıştırdılar. Sonrasında öğrendik ki Diana Taurasi yasaklı madde kullandığı için oynamıyormuş o dönem de. Diana'nın durumu duyulduktan sonra ilk maç olan Beşiktaş karşılaşmasında da doping konusu yine bir kriz doğurdu. Penny Taylor'un numune vermek istememesi ile başlayan süreç, doping kontrollerinin isteğe göre farklı merkezlerde yapılabilmesi gibi bir hak doğurdu. İlerleyen günlerde Federasyon kanalıyla Diana Taurasi'nin 'Modafinil' isimli yasaklı maddeyi kullandığının kanıtlandığı açıklanınca, Amerikalı oyuncunun da Fenerbahçe kariyeri sonlanmış oldu. Bu ayrılığın birkaç gün sonrasında duyurulan Angel McCoughtry transferi, sarı-lacivertli ekibin hedefinden vazgeçmeyeceğini gösterdi. Fakat Penny Taylor'un gülmeyen yüzü ve huzursuzluğu, kazanın altının henüz sönmediğinin habercisiydi. Anete Jekabsone transferi ile bir hamle daha yapan Fenerbahçe, Lotos deplasmanının dönüşünde Penny Taylor'un da takımdan ayrılmasıyla yoğun bir gelenler- gidenler gündemini -şimdilik- tamamlanmış oldu.

Şimdiki soru; 'Taurasi ve Taylor'un boşluğu, Angel ve Anete gelişi ile kapatılabilir mi?'. Geliş gidiş dönemlerinin yakınlığından dolayı Angel ile Diana kıyaslandı ilk olarak, mevcut duruma göre ise Penny Taylor ile kıyaslanması daha mantıklı olacaktır, size ve pozisyon benzerliklerinden dolayı. Filmi bu olaylar yaşanmadan önceye sararsak, benim Angel McCoughtry ile ilgili görüşüm; Fenerbahçeli Penny Taylor'un karşısına yazılabilecek, Galatasaray'a en uygun transfer olduğuydu. Angel ülkemize geldi ama benim takımıma değil. Üstündeki formada lacivert olduğu için görüşlerimin değişecek hali yok, Angel'ın en az Penny kadar iyi bir oyuncu olduğu konusunda hiçbir şüphem yok. Yalnız ortada bir alışkanlık ve Penny Taylor'un takım için ekstra bir önemi olduğunu da unutmamak lazım. Sonuçta Diana Taurasi'li Fenerbahçe'nin bile en önemli oyuncusu olarak Avustralyalı ön plana çıkıyordu, taraftarlar için de özel bir oyuncuydu kuşkusuz. Anete Jekabsone ile Diana Taurasi'nin saha performanslarını karşılaştırmak gibi bir saçmalığa imza atmayacağız tabii ki, mukayese kabul etmez bir konu. Jekabsone bir dönem Avrupa'nın en iyi oyuncusu olarak gösterilmiş bir oyuncu, fakat yaşadığı sakatlıklar o çizgiden uzaklaştırdı Letonyalı guardı son dönemlerde. Spartak Moskova'nın bu sezon lig ve Euroleague'de çıktığı toplam 20 maçta 1 kere ilk beş başlaması da buna bir işaret zaten, sonuçta kadrosunda eksik parçalar olan ve geçtiğimiz senelerdeki kadro kalitesinden uzakta bir Spartak'tan bahsediyoruz. Yine de hala iyi bir oyuncu ve keskin bir şutör olduğunu söyleyelim, yani kullanmasını bilirseniz her maçta önemli katkılar verebilecek bir oyuncu. Gidenlerin değerinden, gelenleri çıkardığımızda eskilerin bir adım önde olduğunu söyleyebiliyoruz, bir de dış faktörler var. Yaşananların camia üzerinde yarattığı negatif hava ve gelen oyuncuların bir alışma döneminden geçmesi gibi. Sonuçta Diana Taurasi'nin bile ilk iki maçında 1/23 saha içi isabetiyle oynadığını gördük. Eğer bu yaşananlar olmasaydı Fenerbahçe transferdeki ilk hamlesini büyük ihtimalle pek verim alınamayan Vajda'nın yerine yapacaktı. Şu anda dahi takımın uzun pozisyonuna takviye yapacağı konuşulmaya devam ediliyor. Böyle bir hamle gelecekse ya Jekabsone ile ya da yeni gelecek uzun ile TBF sözleşmesi yapmaları imkansız kurallar dahilinde. Artık günler ilerleyip, maçlar oynandıkça bu konunun da nasıl sonuçlanacağı açıklığa kavuşacak. 

Bu kadar olan bitenin ardından Fenerbahçe, yarın UMMC Ekaterinburg karşısında grup ve top 16 liderliği maçına çıkacak Caferağa'da. Diana Taurasi'nin harika oyunuyla deplasmandan 67-73'lük galibiyet ile dönmüştü Fenerbahçe. Yarın alınabilecek her türlü kötü sonuca karşın Fenerbahçe'nin Top 16'da ilk dört içindeki yeri garanti, bu da Final-Four'a kadar her eşleşmede Fenerbahçe ev sahibi avantajına sahip olacak demek oluyor. Yani yarınki maçın ev sahibi takım adına, prestij ve psikolojik önemini saymazsak, farklı bir anlam taşımadığını belirtmek lazım. Euroleague'deki 9 maçını kazanan Fenerbahçe'nin deposu dolu, bu değişim döneminin de buna denk gelmesi avantajdır kendi adlarına. Yalnız sene başında Euroleague'nin en büyük favorisi olarak gösterilen UMMC Ekaterinburg, Candace Parker'ın da katılımıyla iddiasını yeniden kanıtlamak zorunda. Bu açıdan zor bir maç bekliyor Fenerbahçe'yi. Grup maçlarının son haftasında, bu dönemin en başarılı iki takımı çok önemli bir mesaj maçı oynayacaklar. Belirli noktalarda hoşgörülebilecek durumları olan 'yeni Fenerbahçe'nin' bu sınavı nasıl geçecek yarın göreceğiz...

4 yorum:

78ers dedi ki...

ebony hoffman ile sadece euroleague icin sozlesme yapmak mantikli gozukuyor. ligi yine 5 yabanci(horakova-jekabsone-mccouhgtry-vajda-matovic) donusumlu olarak goturecekler.

Adsız dedi ki...

Penny Taylor numune vermek istemedi çünkü nasıl bir kuradır ki(ilk kurada diana ve vajda'ya vurmuştu piyango) olayların ortaya çıkışından sonraki ilk kurada bu kez penny ne harakova gelsin.bu kura şansı mı? pek zannetmiyorum...

Adsız dedi ki...

diana ve penny taylorın yerini gelenler dolduramaz.onların yerini dolduracak ikili Ekaterinburg'ta oynayan cappy ve candace.çünkü bu 4 oyuncunun en sevdiğim özelliği topu elden öyle bir çıkarıyorlar ki bu sayı olur hissini yaşıyorsun.angel skorer bir oyuncu olabilir ama şut stilini beğenmiyorum.anna vajda gönderilip yerine amerikalı bir 4 numara alınmalı.bir de sadece euroleague'de oynamak üzere iyi bir şutör alınmalı.

Adsız dedi ki...

bunlar olurken buların sorumlusu olan şubedeki abla da işi bıraksın.taraftarlarla arasında daha fazla sürtüşme olmadan bırakmak en iyisi gibi...