BIY AD

20 Ocak 2011 Perşembe

F.Bahçe'den Karakter Gösterisi

Diana Taurasi ve Penny Taylor'ın takımdan ayrılmasının ardından koç Ratgeber'in deyimiyle 'denizde fırtınanın ortasında kalan' F.Bahçe'nin genel sıralamadaki liderliği koruması için UMMC Ekaterinburg gibi bir takımla karşılaşması bugünün önemini daha da arttırdı kesinlikle. İki önemli yıldızın ayrılması bir yana, ayrılış sürecinde yaşananların takım üzerindeki etkileri olayı daha da zor bir duruma soktu. Buna rağmen başta koç Ratgeber olmak üzere tüm maç boyunca önemli bir karakter koydu ortaya F.Bahçe. Bugünü galibiyetle kapatabilmek için gereken de buydu zaten. İyi oynamak, iyi şut sokmak tek başına yeterli olamazdı bugün galibiyet için. Parkeye yürek koymak, takım olmak gerekiyordu.

Maçın ilk yarısı geçen senelerde benzerlerini sıkça gördüğümüz türden bir senaryoydu aslında. Maça hızlı giriş yapan F.Bahçe, girişte yakaladığı bu rüzgarla farkı çift haneye kadar çekse de Pondexter'in 2.çeyrekteki resitaliyle oyunu dengeleyen Ekaterinburg, soyunma odasına 40-37 gibi makul bir farkla geride girmeyi başardı. Nevriye ve Matovic'in oyundan çıkmadan oynadığı devrede, Angel McCoughtry'nin de 3 faul almış olması yine o geçmiş senelerdeki maçlardan birini işaret ediyordu açıkçası. 3. çeyrekte öne geçen deplasman takımı, maçı da kazanırdı genelde bu senaryoda, Caferağa'da. Nitekim, Bibrzycka'nın alan savunmasına sol dipten yolladığı 2 üçlük ve Candace Parker'ın sayısıyla 24.dakikada 47-46 öne geçmeyi başardı Ekaterinburg. Maçın ilk hücumunda Gruda'nın bulduğu basketin ardından ilk öne geçişleriydi bu.

Zor bir günde, zor şartlarda mücadele eden F.Bahçe'nin bu kırılma anında oyundan kopması şaşırtıcı olmazdı kendi açımdan. Kızamazdım da onlara bunun için. Fakat, onlar zor olanı yapıp ayakta kalmayı başardılar ve en kritik anda altı dakikaya 19-6'lık bir seri sıkıştırarak finale 65-53 önde girmesini bildiler. Bu süreçte yalnızca 1 saha içi isabetine izin vermeleri ve taraftarı da arkalarına alarak savunmanın dozajını yükseltmeleri kritikti. Bu maça özel çalışılan alan savunması günün belirleyicisiydi aslında. Takıma yeni katılan Jekabsone Zagota'nın erken ve yanlış şut tercihleri olmasa final öncesinde kapı tamamen kapatabilmiş bile olabilirdi aslında. Bu 19-6'lık kırılma anında McCoughtry, 10 sayısıyla resti çeken isim olurken Matovic 4, Jekabsone Zagota da 3 sayıyla ona eşlik eden isim oldular.

Finalde tüm maçı 7 kişilik bir rotasyonla oynayan F.Bahçe'nin düşeceği ve tempo kaybedeceği kesindi lakin yakalanan 12 sayılık marj da joker olarak cepte duruyordu. Yorulan F.Bahçe'ye karşı kazanma hırsıyla gaza basan Ekaterinburg, maç başından beri ilk kez arka arkaya kaliteli savunmalar yaparak bitime 4.30 kala farkı 7 sayıya kadar indirmeyi başardı (64-57). Takip eden hücumda Nevriye Yılmaz'ın top elde patlarken salladığı şutun 3'lük olarak değer kazanması ben dahil birçok kişinin gözünde maçı bitirdi. Bir sonraki hücumda yine süre dolarken Matovic'in bu kez 2 sayılık olarak yaşattığı dejavuyla da galibiyet gelmiş oldu. Yüksek konsantrasyonla mücadele eden F.Bahçe, şans toplarının tamamından 14'ten fazla sayı buldu bugün. Galibiyeti isteyeni top da istiyor olmalı biraz.

Penny Taylor'sız ilk maçta hücumu tamamen değiştiren ve Matovic-Nevriye Yılmaz ikilisini 40 dakika sahada tutan koç Ratgeber'in, oyunu boyalı bölgeye yıkma ve dışardan şut sayısını azaltan taktiği günün kazanan hanesinde yer alıyor. Takımla henüz sınırlı sayıda idmana çıkan Jekabsone Zagota'nın ilerleyen dönemde dışardan cezaları kesen isim olacağı kesin. Yeterli olur mu, soru işareti. Ama bugün için o da dahil değildi planlara. Matovic'in Gruda'yı faul problemine sokarak boyalı bölgede kurduğu hakimiyet ve McCoughtry'nin faul problemine ve takıma henüz katılmasına rağmen ortaya koyduğu yürek muazzamdı. Pondexter'a yapmış olduğu blokla da noktayı koydu zaten geceye. Yeni F.Bahçe'de Horakova'nın daha fazla süreler alarak ön plana çıkması, Birsel'in parkeye adım attığı anlarda oyunun her iki alanında da oyun aklını birkaç kademe yukarı çekişi aynı şekilde değerliydi bugün.

Fakat F.Bahçe adına en değerli olan olgu bu zor günde, 'fırtınalı denizin ortasında' ortaya takım olarak önemli bir karakter koymaktı. Savaşarak, bu zor virajı kazasız şekilde geçmeyi başardılar. Hem büyük moral hem de hamle yapabilmek adına zaman kazandılar. Yeni eşleşme ve derbi durumlarını detaylıca inceleyeceğiz tabii, şimdilik kısa bir es.

2 yorum:

Adsız dedi ki...

Emeğine sağlık. Çok güzel bir yazı, çok kaliteli bir kritik olmuş hocam. Bir Fenerbahçeli olarak bir Galatasaraylı blogu takip etmemin nedeni işte bu. Bir sonraki tur için ise, iyi olan kazansın diyorum.

ZSI dedi ki...

Dejavuda gercek bir yetenek var..
Avrupa Kupasini aldiginiz donemdki yazilarini da okuyorum..
Mac anini yasiyorum sanki..
Cok basarili bir kalem..
Spor gazetelerinde duzgun bir analiz bulamazken, boylesi yetenekler ulusal duzeyde taninamiyorlar..