BIY AD

12 Haziran 2009 Cuma

Türkiye 64 - İtalya 59


İkinci gruplarda ilk maçımızı kazanarak güzel bir başlangıç yaptık. İtalya'yı 64-59 mağlup ettik ve böylece turnuvadaki üçüncü galibiyetimizi aldık, ilk günkü Rusya mağlubiyetini bir yana bırakırsak, diğer üç hedef maçımızı da kazanmayı başarmamız oldukça değerli bizim adımıza.

Maça iyi savunma yaparak başladı fakat sertlik dozajını ayarlamada sıkıntı yaşadık ve haddinden fazla faul yaptık. Böyle olunca rakibe de kolay sayı şansı verdik ve iyi oyunumuza rağmen farkı bir türlü açamadık. Hücumda topu sürekli olarak Nevin Nevlin'e indirdik ilk çeyrekte, o da bunları çok verimli kullandı, ilk çeyrekte ürettiğimiz 20 sayının 10'u Nevin Nevlin'e ait. Bu çeyrekte yediğimiz 16 sayının 7'si serbest atış çizgisinden yediğimiz sayılar, iyi savunmamıza ve etkili hücumumuza karşın İtalya'nın oyunda tutunmasının tek sebebi de bu serbest atışlardı zaten.

İkinci çeyrekte yalnızca 8 sayı yedik fakat çeyreğin ilk dört dakikasında skor üretemeyince yine başabaş bir mücadele oldu. Fakat hem ön alan savunmamız, hem de yardım savunmamız oldukça iyiydi bu dönemde ki ilk çeyrekte yaptığımız fazlaca faullere rağmen bunu sürdürmemiz de önemliydi. İki takım da bu çeyrekte savunmaları oturtmak için epey uğraştı, İtalya önce bire bir savunma denedi ardından uzun süreli bir zone denediler. Fakat Nevlin'in oyuna dönmesi ile yeniden topu içeriye geçirmeye başladık, Bahar'ın oyuna girmesi ile aldığı bir hücum ribaundu sonrası uzun mesafeli şutunda bulduğu basketle hücumda biraz olsun kıpırdadık ve devreye 33-24 önde girdik. Unutmadan devrenin son hücumunda Nilay Yiğit'in fake sağ turnikesi de kesinlikle ilk yirmi dakikanın en güzel hareketiydi.

Savunmada gösterilen direnç, yapılan ikili sıkıştırmalar, ön alan baskısı ikinci yarıya umutlu bakmamızı sağlıyordu ki turnuvanın başından beri hücumda topu iyi dolaştırıp, iyi paylaştığımız gerçeği de ortada iken ikinci yarı hücumumuzun daha verimli olacağı aşikardı. Topu iyi dolaştırıp, boş adamı iyi bulduğumuz üç hücumda Birsel, Tuğba, Gülşah imzalı 9 sayı ürettik. Burada yine Bahar'ın ve Sariye'nin hücumdaki katkıları ile bitime 3.30 kala 50-33'ü gördük, bu da 17-9'luk bir seri demek bizim adımıza. Fakat bu dakikadan sonra Sariye'nin serbest atışından yalnızca bir sayı bulabilirken potamızda 6 sayı gorduk ve son çeyreğe 51-39 önde girdik.

İvmeyi kaybetmeye başlamıştık üçüncü çeyreğin sonunda fakat çeyrek arası da kurtaramadı bizi ve İtalya final çeyreğine 8-0'lık bir seri ile başladı. Hücumda Birsel'i teke tek alıp diğer oyuncuların yaptığı zone savunması oldukça zorladı bizi, süre dolarken Tuğba'nın dağlara taşlara attığı iki üçlükle ilk tepkimizi verdik bu savunmaya. Takımın bu savunmayı çözmesi biraz zaman aldı açıkçası, bugünkü galibiyetten çıkarılması gereken ilk ders bu. İlk basketimizi dört buçuk dakika sonra Tuğba'nın asistinde Yasemin Horasan'ın basketi ile bulduk. Takımın bocaladığı anlarda Yasemin'in tecrübesi ile takımı toparlamaya çalışması da günün hoş detaylarındandı. Guarda baskılı bire bir alıp, yapılan zone savunmasında kitlendik ve fark dörde kadar indi, 17'den. Günün yıldızı Birsel Vardarlı'nın bitime 3 dakika kala bulduğu üçlükle farkı dokuza çektik ve biraz olsun rahatladık. Bu basket İtalyan molasını da beraberinde getirdi tabii, bu moladan sonra biz kaçtık, İtalya kovaladı. 64-59 ile ikinci gruplardaki ilk, totalde ise üçüncü galibiyetimizi almış olduk.

18 sayı 2 asist 9 ribaund ile oynayan Birsel takımın en skoreri olmasına karşın, asist sayısının yalnızca ikide kalması hücumdaki akışkanlığımızın kaybolmamızın temel nedeni idi. 18 sayı üretmesi tabii ki çok güzel ama turnuvanın en çok asist yapan takımının, asist lideri 2 asistte kalıyorsa hücumda bir sorun yaşandığı apaçık ortada. Takım halinde total asist sayımız 10 zaten.

7 sayı 6 ribaund 1 asist ile oynayan ve sahada 19 dakika kalan Bahar Çağlar yine iyi bir maç çıkardı bugün. Benchden gelerek önemli katkılar vermeye devam ediyor Bahar. 10'u ilk çeyrekte olmak üzere 4/9 ile 14 sayı üreten Nevin Nevlin de maça iyi başlamamızı sağlayan isim olarak öne çıktı.

Bugünkü galibiyetten çıkarılması gereken ilk dersin guardın bire bir alınıp, takımın geri kalanının yaptığı zone'a karşı hücum edebilmekti. İtalyanlar'ın bunu denemesinin sebeplerinden biri de Birsel'in çok iyi bir maç çıkarması idi tabii ki. Üzerinde konuşulması gereken diğer konu ise ribaundlarda yaşadığımız sıkıntı. Turnuvanın başından beri en büyük sıkıntımız bu aslında, bugün yine 43-39 gerideyiz ribaundlarda, İtalyanlar'ın aldığı tam 13 hücum ribaundu var. İçerde Nevin Nevlin'in, Yasemin'in uzunlarla boğuşması sırasında özellikle kısaların ribaund konusunda biraz daha dikkatli davranmaları gerekiyor.

Hep bizim takımdan bahsettik son olarak bir de İtalya cephesinden bakalım maça. Buraya gelene kadar % 43.1 ile üçlük kullanan İtalyanlar maçın skorunu belirleyen son üçlüğü saymazsak eğer 1/17 gibi felaket bir yüzdeyle hücum ettiler. İyi savunmamızın da etkisi var bu yüzdede fakat çok boş şutları da kaçırdı İtalyanlar, onlar adına maçın kaybedilmesinin ana sebebi bu yüzde. Maç öncesinde17.3 sayı sayı ortalaması ile oynayan Raffaella Masciadri'i durdurabilirsek maçı da kazanırız demiştim, 4/10 ile atarak 9 sayı üretti. Bu da bize yetti zaten.

Bugün kadroyu biraz daha geniş kullandı Ceyhun Yıldızoğlu,bir dakika sahada kalan Yasemen'i de dahil edersek kadrodaki herkes süre aldı. 15 dakika oynayıp, şut kullanmayan Naile hariç herkesden de skor katkısı almayı başardık. Fransa karşısına Rusya maçına nazaran daha moralli ve daha iyi oynarak çıkacağız Pazar günü. Üst tur için Beyaz Rusya galibiyeti de yeterli olacaktır ama Fransa maçına daha fazla önem veriyorum ben, takımın da bu şekilde düşündüğünü tahmin ediyorum.

3 yorum:

Ömer dedi ki...

Dorduncu periyodun basindaki serileri hakikaten urkuttu. Mac gidiyor moduna girmistim, ki Yasemin'in basket faulu biraz olsun rahatlatti bizi ve devamini getirdik.

Italya'yi bir kez daha yenmek, daha dogrusu rovansi vermemek cok mutluluk verici.

Yanlis hesap yapmiyorsam; Pazar gunu bizim macimizdan -ki gunun son maci- once Litvanya'nin Belarus'u, Rusya'nin da Italya'yi maglup etmesiyle, maca cikmadan ilk 4'u garantileyebiliyoruz.

dejavu dedi ki...

Hesap doğru, Rusya da Litvanya da ağır favori olarak çıkıcaklar maça, yenilmeleri sürpriz olur.

Biz hedef maçlarımızı alarak devam ediyoruz, Rusya tabii ayrı bir dünya bayan basketbolunda, Fransa'yı da yenebilicek güçteyiz bence. O maçı kazanırsak eğer turnuvadaki yol haritamız biraz daha uzayacaktır diye tahmin ediyorum, hem bir sonraki turdaki rakibi belirlemesi açısından hem de kendimize olan özgüveni arttırması açısından.

Sarp dedi ki...

Fransa'yı yenmek önemli,o zaman bir yarı final şansımız olabilir. Yarın finalin 4 biletinden üçü Rusya, İspanya ve Letonya'ya gidecek gibi zaten.

Açıkçası, pota altında öyle sert bir uzunumuz olmadığını da düşünürsek Fransa'nın Yacobou gibi Ndongue gibi her şeyden de önemlisi Gruda gibi pota altında oynayan isimlerini nasıl savunacağız diye düşünmüyor değilim. Dış oyuncularda normal şartlarda belki ağır basardık;ama Esra, Esmeral vve Işıl sakat olunca orada da çok zayıfladık sonuçta. İşimiz pek kolay değil.