Bayanlar Basketbol Ligi'nde sezonun en önemli karşılaşması oynandı bugün Mersin'de. 13.haftada oynanması gereken Mersin BŞB - Fenerbahçe maçı sarı lacivertlilerin Euroleague mücadelesi nedeniyle ertelenmişti. Sezon başında Cumhurbaşkanlığı kupasını Mersin'e kaptırdıktan sonra ligin ikinci haftasında rakibini Caferağa'da 71-61 mağlup eden Fenerbahçe, bugüne kadar oynadığı 17 maçı da kazanarak namağlup olarak geldi Mersin'e. Evsahibi Mersin'in tek yenilgisi ise ikinci haftadada Caferağa'da F.Bahçe'ye karşı almış olduğu mağlubiyet idi. Namağlup lider Fenerbahçe, normal sezonda maç kaybedecekse eğer bunun gerçekleşme olasılığının en yüksek olduğu il Mersin. Maçtan önce de böyleydi, maçtan sonra da değişen birşey yok. Bu iki bilginin devamında maçın önemini söylememe gerek yok sanırım. Sezonun devamını ve play-off yarışını doğrudan etkileyecek bir maçtı bugünkü maç. Recep Ankaralı'nın maçın başhakemi olması da bu açıdan doğru bir tercihti, onu da ekleyeyim naçizane.
Maça hızlı başlayan taraf lider Fenerbahçe oldu. Penny Taylor'ın 13 sayı bulduğu ilk çeyrekte takım halinde 15 sayı atınca Mersin BŞB, ilk on dakikayı 28-15 önde kapattı sarı lacivertliler. Penny'nin yüksek yüzdeyle bulduğu sayılarla 18'e kadar yükselen bir fark gördük ki Mersin'e karşı bunu yapmak gerçekten önemli bir iş. Fakat Mersin takımını tanıyanlar biliyordu ki Mersin maça dönecekti bir şekilde. Yanıltmadılar ve Larkins - Barbara Turner ikilisinin etkili oyunuyla maça tutunmayı başardılar ikinci periyotta. Bu ligde F.Bahçe'nin 18 sayıyla öne geçip de rakibini tekrar oyuna ortak edeceği başka bir maç görme şansımız yok. Avrupa'da da sınırlı sayıda takım var bu anlamda. Tepelerinde de Spartak var bu takımların, deneyimledik bunu geçtiğimiz günlerde. Bu sebeple Mersin'in başardığı işin hakkını vermek lazım öncelikle.
Devreyi 5/6 üçlükle 15 sayıda kapatan Penny Taylor'ın önemli katkısıyla soyunma odasına 44-39 önde girmeyi başardı F.Bahçe. Takım halinde de 8/12 gibi harika bir dış şut yüzdesi tutturdu F.Bahçe bu devrede. Fakat maçın başında yakaladığı havayı ve orada oluşan marjı kaybederek girdiler içeri. Nitekim ikinci yarının ilk iki dakikasında yakaladığı seri ile önce maçta ilk kez 46-46'da beraberliği sağladı ev sahibi takım, ardından beşinci dakikada eski F.Bahçe'li Barbara Turner'ın üçlüğü ile öne geçmeyi başardı ilk kez (54-52). Molayı da aldırdılar koç Haydar Kemal Ateş'e. Moladan Penny'in üçlüğü ile döndü sarı lacivertliler, bu bir mesajdı aslında. Bugün sahada öyle bir Penny Taylor izledik ki gözlerimizin pası silindi adeta. Devrede 5/6 olan üçlük isabetini, final periyoduna girerken 7/8'e yükseltmişti yıldız oyuncu ve maçı istiyordu. Kötü bir çeyrek çıkartan F.Bahçe'de ayakta kalan tek isimdi bu on dakikada. 29 sayı ile kapattı ilk üç çeyreği.
Mersin'de ise skorda ilk kez öne geçilen anın hemen ardından üç topta yapılan iyi savunmaya karşı üstüste üç hücumdan sayı çıkarılamaması maçın kritik virajlarından biriydi. Son iki dakikayı Latta'sız oynama tercihini de bunların arasında sayabiliriz. Rotasyon anlayışı çok farklıdır Ceyhun Yıldızoğlu'nun, kadrosunda yer alan 12. oyuncusundan da katkı almayı başarır bir şekilde ama Deniz Boz'un yönetiminde, ilk sekiz dakikada sağlanan avantaj kaybedildi ve son periyoda 61-56 F.Bahçe üstünlüğü ile girildi.
Son çeyrekte sahne alan isim ise Nicole Powell oldu. Penny'in 29 sayılık muazzam oyununun ardından son çeyreğe Nicole Powell'ın üstüste bulduğu 10 sayı ile başladı F.bahçe. İlk çeyreğin ardından yapmayı unuttukları savunmayı hatırladıkları iki dakikaya 10 sayı sığdırıp, yakaladıkları bu 10-0 seri ile galibiyete ulaşmayı başaran taraf oldular. O andan sonra da maç koptu zaten, o nedenle başlıktaki skorun yanıltıcı olduğunu ve Mersin'in galibiyet için son 7-8 dakikaya kadar gayet umut oldu olduğunu söyleyelim. Penny'nin ardından maça imzasını atan ikinci isim ise Nicole Powell oldu. Bu anlamlı galibiyetin ardından ligi namağlup kapatacaklar çok çok büyük bir sürpriz olmadığı taktirde. Sonuna kadar hakederek, tertemiz şekilde.
Ligimizin fark yaratan en önemli yerli oyuncusu Nevriye Yılmaz'ın potaya bakmadığı ve akşamı sadece iki sayıyla tamamladığını söyleyip, 'Maçın galibi kim olmuştur?'sorusuna bayan basketbolunu takip edip Mersin'i de yakından bilenler Mersin cevabını vereceklerdir yüksek bir yüzdeyle. Fark yaratan ve maçı kazandıran üç önemli rakam vardı ama bugün. Penny'nin ilk üç çeyrek sonunda 7/8 üçlük yüzdesi ile ürettiği 29 sayı, Esmeral Tunçluer'in 11/11 serbest atış yüzdesi ile ürettiği 18 sayı ve Nicole Powell'ın en kritik anda iki dakika içerisinde ürettiği 10 sayı.
Kupadan önce bir Mersin BŞB ve Ceyhun Yıldızoğlu yazısı patlatmak niyetindeyim. Yetiştirebilirim umarım zira fazlasıyla hakediyorlar bunu. Son olarak Aziz Yıldırım'ın da bugün takımla beraber Mersin'de olduğunu ve sezonun en zevkli karşılaşmalarından birini, bence en iyisiydi, yerinde izleyerek takımına destek olduğunu ekleyelim.
18 Mart 2010 Perşembe
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
6 yorum:
Ufak bir düzeltme yapalım. Birsel değil Esmeral 18 sayı attı. Ama Birsel'in son çeyrekteki kırılma anında attığı sayıları ve çok kritik hücum ribaundlarını da es geçmeyelim.
Teşekkürler düzeltme için, gözden kaçmış..:)
Mersin BŞB: 68-84: Fenerbahçe
fenerbahçe bu maçta ligdeki en iyi oyununu oynadı, pene taylor süperdi..Her halde maçı seyreden Aziz Yıldırım ona verdiği parayı hak ettiğini fazlasıyla düşünmüştür, çok dengeli bir oyuncu,her yönü var..Haydar kemal de takımı gerçekten iyi oynattı, başka bir koç olsaydı bocalayabilirdi...mersin'in karşısına böyle oynayabilen rakipler çıksaydı mersin daha çok mağlup olurdu..Bence Galatasaray'ın kadrosu da mersini yenecek güçte,
bu maçı seyretmişlerse nasıl yeneceklerini anlamış olmaları gerek bilhassa koçun seyretmesi gerek...((((
Fenerbahçe final yolunu çok temiz bir şekilde çizmiş oldu bu galibiyetle. En önemli iki rakibi kafa kafaya tokuşacak yarı finalde.
Galatasarayın ligdeki maçta Mersini mutlaka yenmesi gerekiyor. Saha avantajı zaten Mersinde bir de seriye geride başlanırsa orada 2 maç kazanıp finale gitmek mucize olur.
Gerçekten süper bir maçtı. Mersin'in geri dönüşü, savunmayı sertleştirmesi, Fenerbahçe'nin sert savunmaya geç de olsa verdiği cevapla sahadaki mücadele özellikle son çeyrekte erkek maçlarını aratmadı diyebilirim. Tabi Penny Taylor'a da değinmek gerek. Özellikle onun üzerine oynayan sert savunmaya ve neredeyse hiç dinlenme fırsatı bulamamasına rağmen hem hücum hem savunmada müthiş bir oyun ortaya koydu.
Bu maçı bir Fener veya Mersin taraftarının gözünden okumaktansa tarafsız birinin yorumunu okumayı tercih ederdim ve aradığımı da buldum. Bu maçla ilgili okuduğum en doyurucu yazı buydu. Teşekkürler bu güzel değerlendirme için.
Play-Off'ta Mersin-Galatasaray serisi gerçekten müthiş geçecek gibi görünüyor. Dünkü maç kıvamında kora kor maçlar izleyerek basketbola doyacağız sanırım bu yıl.
Yorum Gönder