Diana Taurasi'nin uzun bir süredir Fenerbahçe'nin ilgi alanının içinde olduğunu biliyorduk. Fenerbahçe Spor Kulübü'nün resmi sitesinden yapılan açıklama ile kadın basketbolunun tüm dünyadaki en büyük isminin artık ülkemizde oynayacağını öğrenmiş olduk. Gerçekten çok özel bir oyuncu. En kötü maçı, star dediğimiz diğer oyuncuların alışılmış oyunlarına denk geliyor. Fazla anlatmaya gerek yok Taurasi'yi, tüm spor branşları içinde hem yaşı hem fiziki durumu ile Türk topraklarına gelen en iyi transferdir bence Diana Taurasi.
Final serisinde Caferağa'da maç izleyen, Fenerbahçe'nin yeni koçu Laszlo Ratgeber de Taurasi kadar, kulübün vizyonunu ortaya koyan bir transferdir. Yıllardır erkek basketbolunda kendine yer edinemeyen yerli koçların staj niyetine yollandığı kadın basketbolu, Ratgeber ile hem harcanan bütçenin hem de hakettiği ilginin ödülünü almıştır. Fenerbahçe'nin bu yabancı koç hamlesinin diğer kulüplere örnek olmasını diliyoruz. Başta Cem Akdağ ile Ceyhun Yıldızoğlu olmak üzere, ufak bütçelerle güzel takımlar yaratan diğer koçları ayrı tutuyorum kesinlikle bu söylemden ama son yıllarda TBBL'de görev alan koçların en iyisi Zafer Kalaycıoğlu ise vay bizim halimize. Ligimizin yerli oyuncularına bakarsak, yıldır aynı isimler kariyerinin aynı basamağındalar. Belki vizyon sahibi yabancı koçlar bize iyi oyuncular bırakacak, çok iyi bir milli takım oluşmasını sağlayacaklar.
Galatasaray'ın da Fenerbahçe'nin gerisinde kalmamak adına bir atılımda olduğu açık. Yalnız bu cümlenin kanıksanması bir Galatasaray taraftarı olarak beni yaralıyor. Fenerbahçe'nin hedefi artık Avrupa Kupaları iken, bizim amacımızın onları durdurmak olması. Galatasaray'ın mevcut koçu ve yerlileri ile Fenerbahçe'yi durdurması da çok zor ne yazık ki. Bizim sponsor açığımızdan önce bir vizyona ihtiyacımız var. Oyuncu yetiştirebilecek bir koç, iyi bir alt yapı, Anadolu'da oynayan genç ve gelişime açık kızları tespit eden bir ekip, Galatasaray'ı "Yenilmez Armada" günlerine geri döndürebilir. Yabancı oyuncuyu bir şekilde alabiliyoruz çünkü, ama şimdi biraz beyin jimnastiği yaparsak; Diana Taurasi'yi Galatasaray alsa, Diana taktiği Zafer Kalaycıoğlu'ndan, topu Nilay'dan aldıktan sonra, pası atacağı uzun, topu 2 metre uzağındaki potaya yetiştiremeyecek bir isim olunca ne değişir ki? Diana gibi özel bir isim sizi final serisinde her maçta 40'ar sayı atıp şampiyon bile yapabilir her türlü olumsuzluğa rağmen. Ama işleyen bir sistemin, organizasyonun olmadıktan sonra Diana gidince yine çöküş dönemi başlar. Tanıdık geldi değil mi, 80'lerden itibaren her istediğini transfer eden, benchini bile milli oyuncularla dolduran Galatasaray, o jenerasyonu -daha çok para harcayan bir rakip takım ve oyuncuların yaşlarının yükselmesi nedeniyle- kaybedince soluğu ikinci ligde almamış mıydı? Cem Akdağ'ın transferleri ve sistemiyle tekrar "Yükselme Devrine" girdiğini düşündüğümüz Galatasaray Kadın Basketbolu, şu andaki koçu ve yönetim anlayışıyla "Lale Devri" korkusu yaşatıyor bizlere.
Tabi bu "Lale Devri" yakıştırması Fenerbahçe içinde gelebilir, sonuçta burası Türkiye. Yarın Euroleague'de gelir Spartak yine eler Fenerbahçe'yi. Sonra insanımız der; "Bu mu Taurasi?Ratgeber sen hoca mısın?". "O kadar para harcadık yine Final-Four göremeden elendik, bize lig yeter" mantalitesi geri gelirse kimse çok şaşırmaz herhalde. Hepimiz biliyoruz ki; sporda bir hava yakalamak çok önemli, bir zamanlar Galatasaray'ın basketbolu, Eczacıbaşı'nın voleybolu ekolken şimdi Fenerbahçe rakiplerini geride bıraktı. Türk sporuna yön veren bu kulüplerin küsmesini gerektirecek bir durum doğurmaz bu, sen bu işi layığı ile yaparsan, günü değil de yarınını kurtarırsın ve eski günlerine dönersin.
Büyüklerde durum bu, doğru-yanlış yönetimlere rağmen bir atılım yapıldığı ortada. Geride bıraktığımız bu sezonu Fenerbahçe namağlup, Galatasaray ise ikinci yarı ve play-offları Fenerbahçe hariç diğer rakiplerine üstünlük kurarak tamamladı. Normal sezon ikincisi Mersin dahi Galatasaray'dan maç alamadan elendi. Bu sene makasın çok açılması rahatsızlık verirken, önümüzdeki sene nasıl geçecek normal sezon gerçekten merak konusu. Beşiktaş Cola Turka ezeli rakiplerinin transferlerini izleyecek mi, Ceyhun Yıldızoğlu'nun Mersin'i kadrosunu nasıl güçlendirecek ve yine başarılı olabilecek mi, Botaş, Panküp, Tarsus ve diğer ekipler lige nasıl bir katkı sağlayacak merakla bekliyoruz.
8 yorum:
Bir Fenerbahçeli olarak yazılarınızı zevkle okuyorum ,objektif yazdığınız için teşekkürler..
bir fbli olarak gerçekten çok keyifli,holiganlık içermeyen,rakibine çemkirmeyen doğru düzgün basketbol yorumu bulmak kolay değil derken karşıma çıktın,teşekkürler
bayan basketbolu hakkında hiçbir sitede ve tv de yorum ve doğru dürüst maç kritiği bulamazken bu site karşımıza çıktı sizden memnunuz devamını bekliyoruz...hemen hemen her kesin merak edebileceği bir konu da bu transfer edilen oyuncuların ücretleri, yazar arkadaşım eğer ücretler hakkında bir bilgin veya tahmininiz varsa lütfen yazarmısın, gerçekten çok merak ediyoruz, saygılarımla
bayan basketbolunda gs ve fb dışında yenilmez armada olmaz, şu an fb önde ,önmüzdeki 4,5 yıl da öyle olacak gibi bu arada gs da lig de şampiyon olabilir bu mucize değil , fb bence daha çok Cl yi düşünecek gs bundan yararlanabilir , ama 4,5 yıl sonra bir gs bir fb nin şampiyon olacağız bir denge noktasına doğru gidiyoruz bence , bu iki klüp birbirleriyle mücadele ederken kendilerini bir anda avrupa nın en elit bayan basket takımları haline getirdiler , gs fb rekabetinin ne kadar önemli olduğunuda buradan görmek lazım , önümüzdeki sezon içinde favori fb dir şüphe yokki , ama güzel final maçları oacak ve bence gs 3-0 kaybetmez bu kez ,ama taurasi li fb yide durdurmak bence çok mümkün görünmüyor ,seneye voleybol un gerisine düşen basketbol sanırım tekrar eski yerine geçecek gibi ...
@Serkan
Yazıya dökebilecek kadar net bilgim yok ama gazete haberleri ve oyuncu demeçlerinden gidersek:
Geçen sene Şaziye'nin "Galatasaray, Fenerbahçe gibi iyi yatırım yapan takımlarda oynuyorsanız, iyi paralar kazanabiliyorsunuz. Aşağı yukarı 200-250 milyar kazanan bayan basketbolcular var. Yabancılar daha iyi rakamlar kazanıyor. Eğer iyi bir sporcuysanız, senede 100-200 milyar arası kazanırsınız. " sözleri var.
Taurasi'nin Fenerbahçe'den yıllık 1 milyon dolar alacağı bir yabancı kaynakda geçiyordu.
Bir de Vatan Gazetesinin şöyle bir haberi vardı: " Nevriye Yılmaz aldığı 500 bin $ ile bayanlar liginin de en pahalı oyuncusu. Onu 430 bin $ alan WNBA yıldızı Avustralyalı Penny Taylor takip ediyor. Nicole Powell, Tammy Sutton-Brown 400’er bin $ alırken, Matee Ajavon ise 300 bin $’a oynuyor...
Bundan 5-6 sene once bir futbolcuya 6-7 milyon dolar vereceginize bu rakama iyi bir bayan basketbol takimi kurarsiniz diye konusuyorduk.Kimse ilgilenmiyordu.
Gel zaman git zaman bu konuda ilk uyanan Fenerbahce oldu. Ilk baslarda GS'nin UEFA kupasini almasindan sonra futbolda cok tirlamadilar ama baktilar ki bu is boyle kolay olmayacak, basketbol, voleybol gibi dallara yonelip bu konuda ses getirmeye calistilar.
Simdilerde ise cita cok daha yukseldi, kime sorarsaniz sorun hedefimiz Avrupa'da final-four & sampiyonluk demeye basladi ki bu gidisati Turk Sporu acisindan son derece olumlu buluyorum.
Yalniz burada hersey parayi bastiririm en iyi oyuncu alirim mantigi ile yurumemeli, altyapidan da sporcu yetistirildigi gunleri gordugumuz zaman bayan basketbolu kulupler ve milli takimlar acisindan uluslararasi seviyeye gelecektir.
@Aras
Vatan'da çıkan haberdeki o rakamlar atmasyon. Fenerbahçe'nin geçen sene Bayan baskete ayırdığı bütçe 2,5 milyon dolar civarında bir şey.
Taurasi 1 milyon dolar alıyor yazılmış da Galatasaray'ın Fowles'la 800 bin euro + prim karşılığı anlaştığı söyleniyor. Seimone ve diğer yabancılar da bu kadar olmasa da iyi paralar alıyorlardır. Galatasaray'ın da bütçe açısından Fener'den aşağı kalır bir yanı yok kesinlikle.
@Selim Uğur
Altyapıdan oyuncu yetiştirmek hiç de kolay değil. Fenerbahçe'nin çok oturmuş bir altyapı organizasyonu var mesela. Bu yıl hem pilot hem yıldız kategorisindeki oyunculardan kurulu genç takımları şu an devam eden gençler şampiyonası maçlarında antrenman yapar gibi fark atıyorlar rakiplerine ve büyük ihtimalle finalde birbirleriyle karşılacaklar ama baktığında onlar da a takıma bir türlü elle tutulur oyuncular çıkaramıyor.
ARAS , vermiş olduğun bilgilerden dolayı çok teşekkür ediyorum....Bu gidişata göre bu sene ligi GS ve FB oynayacak ,diğer kulüplerle aralarında çok fark olursa ikisi sıyrılıp gider buda ligin zevkini düşürür....
Yorum Gönder