BIY AD

25 Nisan 2009 Cumartesi

Galatasaray 76 - Fenerbahçe 66


Maça Işıl - Tuğba- Augustus- M.Kress - S.Young beşini tercih ederek ve taraftarı da arkamıza alarak çok iyi bir başlangıç yaptık tıpkı Caferağa'da olduğu gibi. Dört farklı oyuncumuzun elinden bulduğumuz 10 sayı ile molayı aldırdık henüz dördüncü dakikada Haydar Kemal Ateş'e.

10-0 seri yakalamışsın, evinde oynuyorsun ve rakibine henüz sayı attırmamışsın. Bunun avantajını kullanmamız gerekirken çeyrek sonunda yine kafa kafaya bir skor meydana geldi. Günün sorgulanması gereken ana sorusu budur aslında bana göre, psikolojik üstünlüğü sağlamış iken rakibin bu kadar kolay dönmesine fırsat vermemeliyiz. Kress'in ve Kara Braxton'ın bu çeyrekte ikişer faul alması korkuttu ama ikisinin de maçın geri kalanını daha temkinli oynayarak faul problemi yaşamadan tamamlaması bizim adımıza oldukça kritikti.

Fenerbahçe'nin ilk çeyrekteki şut performansı bu şekilde oluştu. İki saha içi isabeti var, üç sayı çizgisinin gerisinden olan yeşil yuvarlak son hücumda Nevriye'nin üçlüğü, onu bir kenara koyarsak 10 dakikada 1-bir -saha içi isabeti ile oynadı Fenerbahçe. Sadece bu tabloyu gören ve maça 10-0'lık bir seri ile başladığımızı bilen biri ilk çeyreğin çok rahatlıkla çift haneli farklarda tamamlandığını söyleyebilir ama böyle olmadı ne yazık ki, çeyrek skoru 16-12. Bunun tam tersini düşünelim, Caferağa'da bu tablo bizim adımıza olsaydı skor ne olurdu tahmin etmek zor değil.


İkinci çeyrekte bizim adımıza önemli iki nokta vardı. Birincisi Okan Çevik'in Augustus'u iki dakika da olsa yanına alma cesaretini göstermiş olmasıydı ki hem ilk maçtan önce hem de dün bunun üzerinde konuşmuştuk epeyce. Bugün daha iyi görmüştür umarım coach o kenarda dinlenirken de bu takım sayı bulabiliyor, zorlanıyor belki ama sayıya ulaşıyor bir şekilde. Augustus sahada iken onun eline top değmeden biten hücumlarımız oluyor, kenarda durup diri kalması önemli bizim için. Diğer önemli nokta da ilk maçın sıcak ismi Ajavon'un ve Sutton Brown'ın üçer faul alarak kenara gelmesi idi. Augustus kenarda iken Kara Braxton ile pota altında zorlanmadan sayılar ürettiğimizi ve Braxton'ın bu çeyrekte attığı 8 sayı ile takımın en skoreri olduğunu da ekleyeyim unutmadan.



3. çeyrekte Augustus rüzgarı vardı, soyunma odasından dinlenerek gelen Seimone 11 sayı üretti bu çeyrekte. Epeyce yıprattığı Fenerbahçe savunmasının açıklarını diğer oyuncularımız da gayet iyi kullandılar ve çeyrek skoru 22-10 lehimize oluştu. Maçın kırılmasını sağlayan kısım da burası oldu zaten, bir daha Fenerbahçe'nin yaklaşmasına izin vermedik ve maçı 76-66 kazanarak durumu 2-1'e taşıdık.


Bu maça ''Var Mısın Yok Musun '' maçı olacak demiştik maçtan önce, şimdilik en az bir maç daha varım demiş olduk bu galibiyetle. Ama galibiyeti iyi okumak gerekiyor zira maç kazanmaktan daha önemli olan nokta turu kazanabilmek. Bugün Augustus+Young+Kara Braxton+Kress'den 62 sayılık bir katkı geldi, bunun yanında Işıl'ın 6, Tuğba'nın 8 sayısı vardı. Fenerbahçe'de ise yerli rotasyondan gelen katkı tam 36 sayı. Eğer ki turu geçiceksek bu yerli kadromuzdan gelecek katkı ile olucak, savunma anlamında verilen katkıya lafım yok ama hücumda da daha fazla sorumluluk almaları gerekiyor yerli oyuncularımızın. Esra'nın maske ile pek de rahat edemediği belli oluyor hareketlerinden ama çok ihtiyacımız var ondan gelicek bu katkılara. Şaziye'yi olaya dahil etmek isterdim fakat kendisi de ne yaptığının, neyin peşinde olduğunun farkında değil, o yüzden pas geçiyorum onu.

Bugün ribaundlarda 31-21 Fenerbahçe üstünlüğü oluştu ki özellikle ilk yarıda haddinden fazla hücum ribaundu verdik rakibimize.-totalde 13 hücum ribaundu- Uzunlar zaten üzerine düşeni yapıyor ama kısalarımızın da bu konuda daha konsantre olması gerekiyor, ortaya düşen pek çok topu alamadık.

Işıl'ın top çalma istatistikleri hepimizin malumu, gerçekten çok iyi rakamlar yakalıyor bu noktada ama özellikle bu seride top çalmadan ziyade savunmaya konsantre olması çok daha faydalı olucak bizim için. Bugün de beş top çalma ile oynadı ki bunların birçoğunda yere atlayarak, top için savaşarak başardı bunu fakat bir çok pozisyonda da uzaktan takip ettiği için screene takıldı ve onun adamından kolay sayılar yedik.

Özgüven kazanmamız açısından bugünkü galibiyet önemli demiştim, kazandık ve Pazartesi'yi bekliyoruz. Yıkılmadık, ayaktayız halen ve savaşıyoruz son topa kadar.

2-1.

Hiç yorum yok: