.png)
Galatasaray'ımız, Sultanlarımız, kızlarımız artık şampiyon hem de Avrupa şampiyonu. Değdi mi çekilen her çileye? Sonuna kadar, evet!
Maçtan yeni geldim, hiç bu tarz bir yazı yazmamıştım şu ana kadar ama inanın ne kimin kaç sayı attığından ne kimin kaç asistle oynadığından haberim var. Gözlerimle gördüğüm bir şey var Marina'nın serbest atışı döndü döndü, zıpladı, sağa havalandı sonra sayı oldu, Galatasaray'ım da farkı açtı, fark kapandı aynı Marina'nın mucize atışı gibi sonunda şampiyon oldu.
Sevinçliyiz, gururluyuz, müteşikkiriz; başkana, yönetime, Dedehayır'a, Cem Hoca'ya, Okan Hoca'ya, Hakan Hoca'ya, Işıl'ından Seimone'sine, Esra'dan Korel'ine, Yasemin'den Marina'ya, Yasemen'den Beril'ine ve burda adını yazamadığım tüm oyuncularımıza ve hatta Taj ile Kübra'ya...
Taraftarına yine bir Avrupa kupası gururu yaşatan Galatasaray'a sonsuz teşekkürler. Bu blog işine başladığımızda en büyük isteğimiz bu kupaydı. Ve sonuç; hep saklayacağım iki ufak hatıra:
Bilet ve sarı-kırmızı konfetiler...Daha yazacak çok şey var ama zafer sarhoşluğundan çıkmamız lazım. Şimdilik bu kadar. Zaferde emeği geçen tribündeki Ahmet-Mehmet'inden, karşı tribündeki Ahmet-Mehmet Beylere kadar herkese tekrardan saygılar.
Bu arada; maça geç kaldığımız için pankartlarımız elde kaldı ve daha ilginci Sarayın Sultanları pankartı artık bizimle değil =) Artık maç heyecanıyla unuttuk orda diyoruz pankart için. Bulan arkadaşta umarım ilk maç getirip pankartı, layık olduğu yere asar.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder