BIY AD

2 Nisan 2009 Perşembe

Beklenen Gün


Tatlı bir heyecan var üzerimizde haftabaşından beri,basının klişeleşen deyimiyle saatler kaldı artık maça. Hafta boyunca yazılması ve konuşulması gerekenleri paylaştık buradan. Kupadaki İtalyan lanetini, bilet fiyatlarını, Taranto şehrini ve son olarak ayrıntılı şekilde rakibimizin genel durumunu öğrendik hep beraber.

Peki yarın ne olacak, son olarak da bunun hakkında konuşalım. Bugüne kadar Güney Kıbrıs ve yarı final serisindeki Rusya deplasmanları hariç maç kaybetmemiş bir Galatasaray ve Eurocup'ı 13.sırada tamamlamasından kaynaklı yaşadığı saha dezavantajlarına rağmen turları birer birer geçen Cras Basket Taranto olucak bu akşam sahada. İtalyan takımında eksik oyuncu yok,bizde ise antremanda Şaziye ile çarpaşan Işıl'ın ayağında bir problem var ama ne olursa olsun onun sahada olacağını söylememe gerek yok sanırım.
Maçın en kritik noktası,dahası kırılma noktası pota altındaki mücadele ve bizim burada göstereceğimiz sertlik olacak. Kurallar gereği 2 Amerikalı oynatabiliyoruz ve tercihlerimiz Augustus ile S.Young şeklinde. Kara Braxton'ın dahil olduğu bir boyalı bölge ekibi tabii ki bizim çok büyük bir avantaj olucaktı ama ne yazık ki onu kullanamayacağız. Bu durumda Sophia Young'a büyük iş düşüyor,hem savunmada hem hücumda. Takıma dahil olduğundan beri onun daha efektif kullanılması gerektiğini söylüyordum,nihayet sesimizi duyan birileri oldu. Okan Çevik'in sisteminde top sürekli içeriye iniyor,tam olarak istediğimiz düzeyde Sophia'yı kullanamasak da buna çabaladığımızı görmek sevindirici. Pota altından oynaması muhtemel bir rakibe karşı uzun oyuncu rotasyonumuzun genişliğini kullanacak olmamız da ayrıca artı bir puan bizim hanemizde.
Diğer bir kritik nokta ise Augustus'un performansı olacak tabii ki. Ritm bulduğunda durdurulması imkansız bir oyuncu Augustus ve yarı finaldeki insanüstü performansından sonra, savunmada bütün gözlerin onun üzerinde olacağı kesin. Double-team'lerle,sert savunma ile onu durdurmaya çalışıcaktır İtalyanlar ama ona odaklanan savunmaya ceza kesebilecek,o anlarda sahneye çıkabilecek potansiyele sahip çok sayıda oyuncumuzun varlığı da bizim için önemli bir avantaj. Hele ki maçın hemen başında bunları cezalandırabilirsek Augustus'u da rahatlatmış oluruz ki seriyi kazanmak adına çok büyük bir adım olur bu. Aksi bir durumda dahi o istediğinde onu durdurmanın ne kadar zor olduğunu gördük 15 gün önce.

''Her maçın içinde öne çıkacak isimler olacak.'' demişti coach Okan Çevik, Dynamo Kursk maçının hemen ardından, Augustus'un performansı ile alakalı sorulan sorulara. 12 Mart 2008'den bu yana,yani Beretta takımına deplasmanda kaybettiğimiz yarı final maçından bu yana Işıl'ın,Esra'nın aklı finalde ve kupada bunu biliyoruz. Sene başında takıma katılan yabancı oyunculara da bunu iyi anlattıklarını düşünüyorum,dahası görüyoruz bunu. Dynamo Kursk maçında skora belki çok büyük katkılar yapmadı Türk oyuncularımız ama bunda Augutus'un çılgın oyunu ana etmendi. Cayır cayır yanan Augustus üzerinden oynadık hücumda ama işin savunma kısmında gerçekten büyük özveri ile oynayan bir beş vardı sahada ikinci yarıda. Yarın gösterilecek bu direnç de bizim adımıza belirleyici olacak.

Okan Çevik'in takımın başına gelmesi ve uyum sürecinin geçirilmesinin ardından doğru basketbol oynamaya başladık uzun bir aradan sonra. Şutlar girer,kaçar bunlar mühim değil mühim olan doğruyu yapabilmek çünkü kupalara ulaşmayı sağlayacak olan bu doğrular. Kadromuz çok geniş diyorduk sene başından beri ama bunu kullanamıyorduk,artık kullanıyoruz. İlk çeyrekte on oyuncu girip çıkıyor maça. Pota altından yeteri kadar verim alamıyoruz diyorduk, tam istediğimiz düzeyde olmasa da artık orayı çok daha fazla kullanıyoruz. Takım savunmamızın iyi olmadığından dert yanıyorduk, Avrupa Kupası yarı finalinde bir Rus takımından devrede sadece 11 sayı yiyecek kadar iyi bir savunma yapmaya başladık artık. İşler yavaş yavaş yoluna girmeye başladı yani bu tabloya göre.

Ve son olarak tecrübe faktörü var. . Son 5 yılda 4.kez finale yükselen İtalyan takımı Cras Basket Taranto. Kulüp olarak Avrupa'da dişe dokunur bir başarıları olmasa da ülke olarak başarılı oldukları bir gerçek ve daha önceki yazılarda uzun uzadıya yazıp çizdiğimiz gibi tecrübeli oyuncuları var. Ama bizim de bu konuda onlardan eksik kalır bir tarafımız yok. Daha önce Fenerbahçe forması ile bu finali oynamış Esra Şencebe yarın sahada olucak. Her ne kadar transferine sıcak bakmasam da Şaziye Karslı gibi önemli bir kariyere sahip ve bu finali daha önce 2 kere oynamış bir oyuncumuz var. Ve bunların yanında 2007'de bu kupayı kazanmış Seimone Augustus var kadromuzda. Bu noktada da sorun yaşamayacağımızı tahmin ediyorum.


Bir yıldır hayalini kurduğumuz yerdeyiz artık, bu bloga yazmaya başlarken takımın olduğu gibi bizim de bir hayalimiz vardı. İçinde Galatasaray'ımızın yer aldığı bir Avrupa Kupası finalini yaşamak ve yazmak istiyorduk. Bu akşam bu hayalimizi gerçekleştiriyoruz, artık bir adım sonrasında kupa bizim ellerimizde kalksın diye bekliyoruz.

İtalya'da da birilerini uyku tutmamış, biliyoruz.

Hiç yorum yok: