BIY AD

12 Nisan 2009 Pazar

Teknosa Türkiye Kupası

Türkiye Kupası ile alakalı bütün planlarımızı Perşembe günü üzerinden kurmuştuk, kazanırsak ne olur kaybedersek bu Kayseri'ye nasıl yansır diye düşünürken şüphesiz kupanın coşkusunun bu derecede olduğunu kestiremedik, hayalimizdi, güzeldi ama onu yaşamak bambaşkaymış bunu da yaşarak öğrenmemiz gerekiyormuş.

Kupada ilk günkü rakibimiz Mersin BŞB. Normal sezonda iki maçta da yenildiğimiz bir takım olması açısından da önemli bir eşleşme oldu bu, takımın maça konsantre olmasını sağlayacak olması bakımından önemli bir avantaj bu. Kendi evimizdeki maçı 79-81 kaybederken, Okan Çevik yönetimindeki ikinci maçı deplasmanda 68-61 kaybettiğimizi hatırlatarak biz yeniden Kayseri'ye dönelim.

Ceyhun Yıldızoğlu yönetiminde iyi bir sezon geçiren Mersin takımı normal sezonu iyi bir performans göstererek Samsun Basket'in ardından averajla 3.sırada tamamladı. Aslında onlar adına bu performans sürpriz değil zira sezon başında Ceyhun Yıldızoğlu ile anlaşarak bunun ilk sinyalini vermişlerdi. Kadroyu da iyi kurunca coach kazanılan bu lig üçüncülüğü ve şu andaki playoff yarı finali belki de daha ötesi kesinlikle tesadüf değil.

Ceyhun Yıldızoğlu takımdaki herkese süre veren, rotasyonunu geniş tutan bir coach. Maçları 10 kişi ile oynuyorlar, bu da maçın kritik anlarında diri kalmalarını sağlıyor. Oyuncularının yaşına,konumuna bakmaksızın onlara şans veren Yıldızoğlu Botaş takımının başında iken verdiği bir röportajda kendi sisteminde birinci sıranın oyuncu gelişimine verilen önem olduğunu açıklıyordu zaten.

Oympia Hooks'un Tarsus'la oynanan playoff maçında parmağının çıktığını ve bugün oynamasının zor olduğunu da ekleyelim rotasyon demişken.

Ceyhun hocanın sisteminde rotasyon kadar önemli olan bir diğer nokta da ön alanda yapılan baskı, bu artık onun imzası haline geldi. Gerçekten çok iyi yapıyor bunu Mersin takımı, son kaybettiğimiz maçta yaptığımız 29 kaybını başka türlü açıklamak da mümkün değil zaten. Aynı şekilde ligin flaş ekibi Samsun Basket maçında da deplasmanda rakiplerini 30 -otuz- top kaybına sürüklemeleri gerçekten takdir edilesi bir başarı. 30 top kaybına rağmen Samsun'un maçı kazanması da ayrı bir konu tabii.

Perşembe gecesini takımın uyumadan geçirdiğini düşünürsek ertesi gün tv programları, kutlamalar derken bugün yorgun olacağımız kesin. Coach da bunu düşünerek baskının dozajını daha da arttıracaktır, burada yapmamız gereken topu Işıl ile çıkarmak. Tuğba'nın bu konuda pek başarılı olamadığını hem Mersin deplasmanında hem de İtalya'daki ilk maçta gördük. Augustus da ikinci bir tercih olabilir ama bunun harici seçimler epeyce yıpratır bizi.

Sophia Young'ın insanüstü final performansından sonra bugün nasıl oynayacağı da bir diğer önemli nokta bizim adımıza. Onu içerde ikili mücadeleden uzaklaştırdıkça aldığımız verimin arttığını gördük, daha doğrusu biz zaten burada yazıp çiziyorduk da Okan Çevik'in de bunu görmesi sevindirici. Sophia'nın sırtı dönük oyununa ihtiyacımız yok bizim onun dışarı çıkıp bulduğu orta mesafe şutlarına ihtiyacımız var ki bugün dinlenmiş bir Kara Braxton olucak, o da potaaltında gereken fizik desteğini verirse işimiz daha da kolaylaşır Sophia'yı daha efektif kullanmak adına.

Yazının başında da dediğim gibi bütün planlarımızı Eurocup finaline göre yapmıştık, kazanırsak kaybedersek şeklinde. Bizi kupaya götüren faktörlerin başında yaptığımız takım savunması geliyor, şut nankördür ama savunma kadim dosttur denilir. Takımın bunu görmesi ve bunu bir kimlik haline getirmesi açısından önemli bir sınav verdik. Bir diğer olumlu gelişme de sezon başında koyulan 4 kupa hedefinin en büyüğünü gerçekleştirip, ikinci kupayı da kazanmak. Ve bunun vereceği olumlu hava ile üçüncü kupaya sadece üç maç uzaklıkta olmamız.

Mersin takımı bir haftadır bu maçı bekliyor biz ise düne kadar İstanbul'da kupayı kutluyorduk. Bu maç öncesi bizi zorlayacak en önemli durum bu, motivasyon zorluğu çekmemiz. Bunu bertaraf edecek olanlar da takımdaki tecrübeli oyuncularımız olucak Yasemin gibi Işıl gibi Esra gibi. Işıl'ı da bu gruba dahil ediyorum zira formanın ağırlığını bilen oyuncular tarihimize bir kupa daha kazandırmanın ne denli önem taşıdığını en iyi bilenlerdir.

Maçın Fenerbahçe derbisi ile aynı saate denk getirilmesi de saçmalık. Takım Avrupa şampiyonu olmuş, Kayseri gibi ultrAslan oluşumunun mevcut olduğu ve desteğin gösterileceği bir maçta, şampiyon takımın taraftarı ile kucaklaşmasını sağlamak için 17.00'a kaydırılabilirdi bizim maç.

Akşam tur atlayacak tarafı belirleyecek en önemli kriter bizim şu anki duruma nasıl bir reaksiyon göstereceğimiz. Eğer '' 5 günde 2 kupa '' sloganını tüm takıma benimsettiyse bu açıklamayı yapan kaptanlar sorun yok.. Ama tersi bir durum varsa Ceyhun Yıldızoğlu bunu sonuna kadar kullanacaktır parkede. Bu açıdan sonucunun kestirilmesi güç bir karşılaşma bizi bekliyor, bekleyip görelim akşama neler olacağını.

Tarsus Belediye - Ceyhan Belediye(+)
Fenerbahçe (+) - Beşiktaş Cola Turka
Samsun Basket (+) - Panküp Ted Kayseri Kolej

Bunlar da günün diğer üç maçı ve kazanacağını düşündüğüm takımlar..

Hiç yorum yok: