BIY AD

9 Aralık 2010 Perşembe

Bu Güveni Kaybetmeyelim


Galatasaray:85 - Spartak Moskova:83
Artık uzatma anlarında heyecandan biz de tribünde ölüyorduk ama sonuna kadar getirdiğimiz maçı vermedik. Sezonun en önemli galibiyetini almanın mutluluğu taraftar olarak bizlerin yüzünü güldürdü ama takım kesinlikle bu maça kazanmak ve kendilerini ispatlamak için çıkmış. Geride kapadığımız devreden sonra bile bu gözüküyordu, takımın her ferdi çok cesurdu, çok istiyordu. Çok şükür ki kazandılar, çünkü bu maçın kaybedilmesi 26 sayılık ilk mağlubiyetten daha çok üzerdi onları. Yazıya sondan başladık ilk paragrafın sonunu da en son söyleyeceğimizle kapatalım; "Spartak; Spartak'tır ve son 4 senenin şampiyonunu yendik!"

Öncelikle iki kere pes etmedik maç içinde, Spartak ilk 5 dakikayı 4-11 önde kapadı, bu skor önceki Euroleague maçlarında olsa yine kaybettik diye, kanal değiştirip TV'de başka bir şeye bakabilirdik. Yalnız takım bırakmadı 14-11 öne geçti, Hodges'ın büyük katkısı olan 10-0'lık seriyle. İlk çeyreği 19-17 önde kapadıktan sonra, ikinci çeyrekte 0-10'luk seri Spartak'tan geldi, el yine kanal değiştirmek üzere kumandaya gidebilirdi ama 10'u Sylvia imzalı sayılarla 37-35'te tekrar üstünlüğü aldık. Fakat son anları daha iyi oynayan Spartak, 39-40 önde kapadı ilk yarıyı. İşte bizler umutsuzluğa düşerken, Hodges ve Fowles destekli hücumlarla ayakta kalan Galatasaray, istediğimiz takımdı, maçı bırakmadı ve oyuna tutunmasını bildi. Spartak, 2. yarının başında farkı 4'e yükseltse de çeyreğin son dakikasına kadar skor hep dengede gitti. Maç boyunca olduğu gibi son anlarda Noelle Quin, Epiphanny Prince, Anete Jekabsone ve Lauren Jackson her hatamızı cezalandırıp, 3. çeyreğin bitimine bir dakika kala skoru 53-58'e getirdiler. Bahar'ın serbest atış isabetleriyle, farkı bir baskete indiren Galatasaray, o bir basketi de son saniyede Tuğba'nın dış atışıyla bulup 58-58 ile girdi 4. çeyreğe. Tuğba'nın maç boyunca bulduğu tek saha içi isabetinin, bu son saniyeye denk gelmesi büyük şanstı bizim adımıza. Bu moralle son çeyreğin ilk anlarında farkı 5'e kadar çıkarsak da basit hatalar ve verdiğimiz ribaundlarla maçı koparamadık. Aslında ribaund konusunda takımı eleştirmek yersiz, çünkü Spartak bu konuda Euroleague'nin en başarılı takımı, ilk maçtaki ezici üstünlüklerini de unutabilmiş değiliz, bugün ribaundlarda yenilmemiş olmamız maçı getiren etkenlerden biri. Maçın bitimine 75 saniye kala 77-77'de eşitlenen skor, iki kere hakkımız olmasına rağmen bozulmadı ve oyun uzatmalara gitti. Uzatmalarda son 30 saniyeye kadar sadece bir basket yiyen Galatasaray, 84-80 ile maçı bitirme noktasına geldi. Bitime az bir süre kala Nihan kendine yapılan serbest atışların ikisini de kaçırınca Spartak için bir şans daha doğdu. Lauren Jackson'ın sanki televizyonda 10 kere tekrarını izlemişim gibi gözümün önünde hala. Çok dengesiz bir pozisyonda, isabeti bulunca LJ fark 1'e indi. Hodges kendine yapılan taktik faullerden 1'ini sayıya çevirince maç skoru ortaya çıktı 85-83. Son Spartak hücumunda, en sonunda Prince'yi durduran Galatasaray hak ettiği galibiyeti almış oldu.

Spartak'ta demin de saydığımız gibi, size hiç hata yapma lüksü vermeyen oyuncular var. Onların katkısıyla oyundan kopmayan Spartak'ın karşısında en etkili ismimiz kuşkusuz Sylvia Fowles'tı. Dizinin sakat olması dolayısıyla fazlaca da benchte oturan Syl, takımını sırtladı bu maçta. Syl'in kahramanlığına karşı -artık alıştığımız için- benim gözümde maç performansı Doneeka Hodges'tan geldi. İlk defa bu kadar güvenli oynadı, iyi oynadı ve sayılarıyla Galatasaray'ı ayakta tuttu. Syl ile Seimone'nin rutin üretimine destek veren3. el oldu bu maçta. Nihan, Tarsus maçında da toparlanmış görüntüsüyle dikkat çekmişti, bugün de iyi oynadı oyunun iki tarafında da. Bahar için de iyi bir maçtı, çok üstün bir performans almadık belki ama LJ'e karşı oynadı. Korkmadı, ezilmedi. Fakat yeter mi, hayır! Çünkü biz ondan Lauren Jackson'ın arkasında durmasını değil, bir Lauren Jackson olmasını bekliyoruz. Bahar bu potansiyele kesinlikle sahip, ayrıca onun da Syl gibi sakat sakat oynadığını belirtelim. 
Bugün Spartak'ı yendik, tamam onlar da geçtiğimiz senelerdeki güçlerinden uzakta ama her zaman için önemli bir rakip. En azından karşımızda 4 değerli WNBA oyuncusu (biri normal sezon ve final MVP'si) vardı. Bu takımı yenerken, Işıl ve Tuğba iyi değildi, her ikisi de hatalı tercihler yaptılar, Seimone'nin daha iyisi olduğunu biliyoruz, Gintare ve Michelle çok kısıtlı katkı verdiler, Hodges iyi oynadı ama tam manasıyla doğru oynadığını söyleyemeyiz, Bahar'ın da daha iyi performanslar sergileyeceğine inanıyoruz. Yani değil %100, daha %70'e ulaşmadan Spartak'ı yendik. O yüzden çok değerli bir skor. Şimdi herkes bir kez daha düşünecektir; "savaştık, istedik, inandık ve kazandık. Bu kadar basitmiş". İşte bu kadar gerçekten, siz inanın ve pes etmeyin yeter, siz bile kendinize güveninizi kaybedecektiniz az daha. Hepiniz çok değerli oyuncularsınız. Bunu bir kez daga kanıtladığınız için teşekkürler.

 Tuğba Palazoğlu: (24:09, 3 sayı, 1 ribaund, 4 asist, 1 top çalma, 3 top kaybı)
 Doneeka Hodges: (33:22, 20 sayı, 3 ribaund, 3 asist, 1 top çalma, 1 top kaybı)
 Bahar Çağlar: (19:22, 4 sayı, 2 ribaund, 1 asist, 2 top çalma, 1 top kaybı)
 Işıl Alben: (13:17, 0 sayı, 2 ribaund)
 Gintare Petronyte: (11:58, 4 sayı, 5 ribaund, 2 blok)
 Melisa Can: (24:06, 8 sayı, 7 ribaund, 2 asist, 2 top çalma)
 Nihan Anaz: (23:11, 8 sayı, 1 ribaund, 2 top çalma)
 Seimone Augustus: (42:51, 18 sayı, 6 ribaund, 1 asist, 3 top kaybı, 1 blok)
 Sylvia Fowles: (32:44, 20 sayı, 12 ribaund, 2 top kaybı, 2 blok)

1 yorum:

Adsız dedi ki...

Vici Aistes'in kendi sahasında Halcon'u yenmesi iyi olmadı.şimdi önümüzdeki hafta kendi sahalarında galatasarayla oynayacaklar ve bu maçı son şans olarak görecekler.neyse ki kalan 3 maçın ikisi içerde ve kazanılacak maçlar....