Harika bir başlangıç, 12 sayı önde geçilen 19. dakika. Ve ilk yarının 20. dakikası, 7-0'lık bir seri yiyerek koparmak üzere olduğumuz maçı ortaya bıraktık.
İlk periyodun son saniyesi, ikinci periyodun son saniyesi faul haklarımız varken rakibe atış şansları vermemiz, ikinci yarı Braxton'un dışarı çıkarayım derken peş peşe kaybettiği toplarla gelen 14-0'lık seri, Seimone'nin bayılana kadar oynamasını beklemek... Bir maçı kaybetmek için daha ne yapılabilir bilmiyorum. İki de oyuncumuz var, Esra değil burnu, gözleri olmasa ikisinden de iyi oynar -ki ilk yarıda özellikle savunmada sezon geneline göre daha iyi bir Tuğba izlememize rağmen yazılmış cümleler bunlar-. Bıkkınlık verici top kayıpları, amatörce hatalar, yanlış şut tercihleri sabır taşı çatlayana kadar izleyeceğiz ikisini herhalde. Bu iki transferde direk kan uyuşmazlığı var. Yer yer Esra ve Işıl'a tercih edilmeleri nasıl açıklanır acaba? Bu kadar hatayı üst üste ekleyince, Caferağa'da oynanan son 7 maçta 6 yenilgi alan takımımız için 7. mağlubiyet kaçınılmaz oldu.
Hakemlerin de bazı saçma kararları vardı alehimizde ama 12 sayı öne geçtiğin maçta farkı göz açıp kapayıncaya kadar erittiriyorsan suçu ve suçluyu daha yakında aramak lazım.
Zaten 1-0 geride başladığımız seride şimdi daha da zor bir durumdayız. Fenerbahçe finale sadece 1 maç uzaklıkta ama sıradaki 2 maç evimizde oynanacak. Saha avantajımızı iyi kullanıp 2-2 Caferağa'ya dönebiliriz. Taranto ve Kursk maçlarındaki atmosferi gördükten sonra, evimizde yenilmemiz çok zor diyebiliyorum. Şu iki maç bu sezon ligde oynayacağımız en kritik 2 maç artık herkes sorumluluğunu alıp, savaşır umarım. Kaybedeceksek de sonuna kadar savaştıktan sonra elenelim.
22 Nisan 2009 Çarşamba
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
1 yorum:
Evet, Ayhan Şahenk'te bazı şeyleri daha farklı görmek istiyoruz bu takımda.
Yorum Gönder