BIY AD

25 Ocak 2010 Pazartesi

TBBL All - Star(?) 2010

Dün Seda Tekindağ'dan gelen kötü haber bayan basketbol camiasının moralini fazlasıyla bozsa da, çok önceden planlandığı gibi bugün Ankara'da TBBL All - Star organizasyonu gerçekleştirildi. Tıpkı TBL All - Star'ında olduğu gibi oyuncu seçimi için öncelikle resmi siteden oylama yapılan bu organizasyonda, verilen oylar şeffaf şekilde açıklanmadığı için oyuncu tercihleri hakkında fazla birşey yazmak istemiyorum açıkçası. Katie Douglas, Sophia Young, Nicole Powell gibi bayan basketbolunun dünya genelinde önemli kabul edilen isimlerinin kadroya dahil edilmemesini anlamak mümkün değil. Tıpkı geçen sene Seimone Augustus'un kadroya alınmaması gibi. Bizim ülkemizde sırf adı yapıldı olsun diye düzenlendiği için bu organizasyonlar, yıldız oyuncular da haftasonunu bu organizasyonla geçirmektense dinlenmeyi tercih de edebiliyorlar tabii, bu da işin diğer boyutu. Fakat her iki şekilde de sorunun kaynağı çok açık.

Rusya Ligi'nin ardından WNBA'den en fazla oyuncuyu bünyesinde barındıran ligimize yakışmayan bir organizasyon bu ne yazık ki. 2000'lerin başından itibaren düzenli olarak bu alana kaynak yaratan Fenerbahçe ve uzun zaman sonra yeniden bayan basketbol şubesinin varlığını hatırlayarak, ezeli rekabeti bu alanda yeniden yeşerten Galatasaray, ciddi rakamlar ödeyerek dünyaca ünlü oyuncuları getiriyorsa bu lige şayet ligin All - Star organizasyonu da yapılmış olmak için yapılmamalı diye düşünüyorum.

Oyuncu tercihleri dışında koç seçiminde de önemli bir isimi göremedik bugün. Türk Karması'nın koçluğunu Panküp Kayseri Şekerspor'dan Ayhan Avcı üstlenirken, Yabancı Karması'nın başında ise Fenerbahçe ile ligin ilk yarısını namağlup tamamlayan Haydar Kemal Ateş bulunuyordu. Kendisini bayan basketbolunun misyoneri olarak tanımlayan ve bu alanda yaptığı hizmetler ile de bu tanımlamayı fazlasıyla hakeden, geçen sezon devraldığı Mersin BŞB'i iki sezonda başa oynayan bir takım konumuna getiren Ceyhun Yıldızoğlu bu organizasyonda görev almalıydı diye düşünüyorum naçizane. Bayan basketbolu denildiğinde benim aklıma gelen iki isimden biridir Yıldızoğlu, pek çok kişi için de böyle olduğunu biliyorum aslında. Organizasyonun sponsorluğunu üstlenen Panküp'ün bu tercihlere etkisi olmuş mudur acaba diye de düşünmeden edemiyor hani insan. Neyse, en iyisi saha içinde kalarak devam edelim biz bu organizasyona.

Üçlük yarışmasında bu sezon birçok maçını canlı olarak seyrettiğim Bowen favoriydi. Gerçekten çok düzgün bir bileği var, maç içinde de ısınmaya başladığında durdurmak pek mümkün olmuyor, mesafeye bakmadan isabet sağlayabiliyor şutlarında. Plaseler ise ligin tecrübeli şutörlerinden Esra Şencebe ve bu sene FIBA tarafından 'Avrupa'da Yılın Genç Bayan Basketbolcusu' ödülüne aday gösterilen Botaş takımından Gülşah Gümüşay'dı. Finale de bu üçlü kaldı. Esra Şencebe şut mekaniği sebebiyle zaman problemi yaşarken, Gülşah ilk turda çok iyi bir skor yapmanın verdiği avantajla geldiği final turunda son istasyona 24 puanın 18'ini toplayarak geldi. Fakat sanıyorum ki biraz da yaşının vermiş olduğu heyecan ile sol dipten karavana atınca, yarışmayı kazanan isim 22 puan ile Çankaya Üniversitesi'nden Lindsay Bowen oldu.

Birbirine çok yakın derecelerin yapıldığı yetenek yarışmasını kazanan isim ise ilk turu 31, ikinci turu ise 30 saniyede tamamlayan Seda Erdoğan oldu. Çankaya Üniversitesi'nden Brooks favorimdi aslında ama fazlasıyla yanılttı beni. :) Tarsus Belediyesi'nde forma giyen Seda, Serkan Erdoğan'ın da kardeşi. Bimeyenler için not düşelim onu da.

Erkek Yerli Karması'nın yaptığını bu kez bayanlar yapabilir mi şeklinde düşünceler vardı maç öncesinde ama gelenek bozulmadı. Mevcut durumda önümüzdeki beş yılda da bozulması pek mümkün durmuyor zaten, yabancılar karması maçı 108-78 kazandı. Bu sezon Beşiktaş Cola Turka'nın skor yükünü tek başına sırtlanarak, takımı sürükleyen isim olan Sales de maçın MVP'si seçildi 21 sayı 8 ribaundu ile.

Bir All - Star organizasyonunu daha geride bırakmış olduk böylece. Kalbi kırılmaması, küstürülmemesi gereken herkese gereken özenin gösterildiği ama basketbolun güzelliği adına da hiçbir şey izleyemediğimiz, dahası bu potansiyele sahip isimlerin ya organizasyona katılmadığı ya da katılanların ortamın sıkıcılığından dolayı bitse de gitsek havasında takıldığı bir All - Star daha başarıyla(?) tamamlandı. Darısı önümüzdeki sezonlara..

Hiç yorum yok: