28 Kasım 2009 Cumartesi
Bahar Çağlar Sorunsalı
'Çok istekli ve bu isteği devam ettiği sürece çok iyi bir basketbolcu olacaktır. Ben onun Hidayet gibi olabileceğini düşünüyorum. Hatırlarsanız Efes yıllarında 1-2 oynayarak başladı. O fundamentalı aldıktan sonra boyu uzadı, güçlendi, kilo aldı ve 3 oynarken bu avantajını kullanabiliyor. Baharında 2-3-4 oynayabilecek duruma gelebileceğini düşünüyorum. A milli takım seviyesinde ilk 8 ‘ den daha yukarı çıkamadık. Ümitlerde iki tane Avrupa dördüncülüğümüz var ve bu takımın en önemli oyuncularında biriydi Bahar. Şimdiye kadar oynadığımız maçların genel ortalamasına baktığımızda süre olarak en çok oynayan oyuncu ve sezon içerisinde de devam edecektir bu. Tabi ki istediğimiz seviyeye gelmesi için biraz daha zamana ihtiyacı var.''
Bahar Çağlar'ı rotasyona nasıl dahil edebiliriz temalı soruya cevaben bunları söylemişti henüz sezonun başında Zafer Kalaycıoğlu. Gerçekten de hazırlık döneminin en fazla süre alan ve iyi rakamları ile dikkat çeken ismi Bahar olmuştu. Yabancı oyuncuların kadroya katılımı ile, özellikle Avrupa'lı uzunların, birlikte ise kızağa çekilen ilk isim de yine Bahar Çağlar oldu. Yukarıdaki açıklamalara bakıyorum, gerçekten görmek istediğim şeyler. Bir de parkeye dönüp bakıyorum, gördüklerimle bu söylenenlerin alakası yok. Bir yerde bir hata var, şöyle bir bakalım bu hata nerede.
Ligde ve Euroleague'de beşer maç oynadı takım bugüne kadar, bu 10 maçta toplam 51 dakika oynayabildi Bahar. Üstelik bunun yarısı da idmanda yapılan beşe beşlerden daha hafif geçen Kocaeli maçında aldığı süreler. Burada aldığı dakikaların, attığı sayıların bir önemi yok Bahar için. Kendini kanıtlayaması gereken genç oyuncular için önemlidir bu maçlar. Zira Bahar sıradan bir genç oyuncu değil. Oralarda süre almak, sayı atmak belki Dilara'yı ya da Gizem'i mutlu edebilir şu anda ama Bahar'ı mutlu ettiğini hiç zannetmiyorum. Ümitler Şampiyonasında çok iyi maçlar çıkarmış, turnuvanın en iyi beşlerine seçilmiş, gelecek vaad eden genç oyuncular kategorilerine ismi dahil edilmiş bir oyuncu Bahar. Ceyhan Belediyesi'nde 10.8 sayı 6.8 ribaund 1.6 asist 1.5 top çalma rakamları ile tamamladığı 2007-08 sezonunun ardından kulübün bugüne kadar ödediği en yüksek bonservis bedeli ödenerek kadroya katılan Bahar Çağlar'ın Galatasaray forması ile geçirdiği iki sezonun ardından altyapı ve genç oyunculara bakış konulu bir kitap yazılabilir rahatlıkla. Ansiklopediye bile döner aslında bu, cilt cilt.
Ceyhan Belediyesi'nden transfer edildiği günü hatırlıyorum da ne çok sevinmiştim bu transfere. Üstelik pek de kolay olmamıştı bu transfer, araya Fenerbahçe'nin ve Beşiktaş'ın da girmeye çalıştığı konuşulmuştu bir süre. Ve de bu alanda pek de görülmeyecek şekilde bir bonservis ücreti ödenerek alınmıştı Bahar. Bu yaşanacakları görebilseydim önceden eğer gerçekten gelmemesini isterdim bütün kalbimle. Ümit milli takımın yıldızıydı bize geldiğinde ve A takım ile de antremanlara çıkıyordu Bahar. Cem Akdağ'lı Galatasaray'ın silahlarından biri olan hızlı hücuma uyum sağlayacak, rakip yarı sahaya çabuk geçebilen, transition basketbolunu uygulayabilecek özellikleri olan, size olarak bazı rakiplerine karşı küçük kalsa da ribaund sezisi kuvvetli ve şutu da çok çok iyi olmasa da ''iyi'' diyebileceğimiz bir genç oyuncu olarak geldi Bahar takıma. Bütün bu özelliklerinin yanı sıra farklı bir özelliği daha var onun, solak bir oyuncu Bahar. Savunmacılara ters gelen bu özelliğini de iyi kullanıyor(du),hem takımında hem de milli forma altında. Tam olarak bunu avantaja çevirebilmesi ile sağ elini de kuvvetlendirmesi ile mümkün olacak, verdiği röportajlarda da bunu sıklıkla vurgulamıştı zaten Bahar. Kendisi de artılarının eksilerinin farkında yani, onun sıradan bir genç yetenek olmadığını söylemiştim değil mi?
Geride kalan döneme baktığımızda ise hepimizin aklında benchde havlu sallayan Bahar Çağlar portresi var, garbage time'da oyuna giren Bahar. Ötesi yok ne yazık ki. Tabii ki bu sarı kırmızılı forma altında geçerli. Ceyhun Yıldızoğlu'nun Milli takımında bu yaz Polonya'da 6.7 sayı 4.3 ribaund 1 asist ortalamaları ile oynadı Bahar. Bu rakamlardan da önemlisi, sahada o eski Bahar'ı gösterdi bize. Bir sene benchde oturan Bahar'ın henüz ilk maçında dahi bu kadar istekli olacağını tahmin etmemiştim ben. Ceyhun Yıldızoğlu, Bahar'dan nasıl verim alınacağı konusunda ufak bir konferans verdi turnuva boyunca ama ülke topraklarına döndüğümüzde Bahar yine sahanın dışına itildi, benche doğru.
Son oynanan Ros Casares maçının istatistik kağıdında Bahar Çağlar'ın karşısında 1 -bir- dakika yazıyor. Neden mi girdi oyuna? Çünkü ilk çeyrekte Sophia Young ribaund mücadelesinde lensini düşürdü ve kenara geldi onu takmak için. Ve Bahar Çağlar, Sophia lensini takarken takım sahada dört kişi kalmasın diye mecburcu olarak sürüldü sahaya, istenildiği için değil. 1988 doğumlu bu genç oyuncunun altyapıdan takıma dahil edilen, tecrübe kazanması gereken bir isim olmadığını, ciddi rakamlar ödenip kadroya katıldığını ve Ivana Vecerova'nın 24 dakika süre aldığı takımda en az 24 dakika oynayabilecek kapasitede bir oyuncu olduğunu görsün artık birileri şu sezon da sona ermeden. Gerekiyorsa o lensi Sophia çıkarmış iken başkaları taksın, sahayı daha iyi görebilmek için.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
1 yorum:
Ben o 2-3-4 lafını duyduğum an tamam demiştim zaten.
Vecerova-Leuchanka-Yasemin üçlüsünü sahada gördükten sonra çok konuşmamızın anlamı yok. Sahi, hangisi 3 hangisi 4 oynuyordu sizce bu üç oyuncunun? Biz salonda çözemedik de.
Yorum Gönder