BIY AD

30 Eylül 2009 Çarşamba

Abdi İpekçi'de Neler Oluyor ?


İnsan gurur duyuyor yani...
Olimpiyatımız yok.
Olimpiyat stadımız var.

3 kilometreyi anca 3 saatte gidersin trafikte... Formula pistimiz var.

Bayrampaşa’ya uzay üssü gibi Badmington Salonu yaptılar... Sor ahaliye, bırak oynamayı, badmington’ın ne olduğunu bilen yok.

Sultanahmet meydanındaki tarihi “hipodrom”da, kutsal yer diye ramazan şenliği yaparlar... “Orada kumar oynanıyor” dedikleri en ünlü hipodromumuz Veliefendi, aslında şeyhülislam!

İstanbul matrak bir şehir.

Bakın, şimdi de, Avrupa Kısa Kulvar Yüzme Şampiyonası’nı almışlar, elimizde tesis yok... Parke sporlarının gözbebeği Abdi İpekçi Spor Salonu’nu “geçici” olarak “havuz” haline getirmeye çalışıyorlar, iyi mi!

Parkelerin üstüne, 2’şer metre yüksekliğinde, biri 25’e 20, öbürü 25’e 15, portatif havuz kondurmaya uğraşıyorlar... Bu havuzlara 2 bin ton su doldurulacak, parkeler ne olacak? Üstelik bu işi kendi başımıza da beceremiyoruz, havuzları kondurması için İtalyan şirketi kiralandı... İtalyanlar, daha kafadan rapor verdi, “bu havuzları buraya koyduğumuzda, salonda su buharı olur, skorboardlar bozulur haberiniz olsun” dedi... “Bozulur” denilen skorboardlar, 900 milyar lira! Bitmedi... Bu salon, 2010 Dünya Basketbol Şampiyonası’na ev sahipliği yapacağı için, 1 trilyon liralık tadilat yapılmıştı. Çöpe gidecek... Çünkü, havuzları salonun ortasına kondurabilmek için, öndeki 5 sıranın komple sökülmesi gerekiyor. Bitmedi... Havuzları salonun ortasına kondurabilmek için, altlarına 25’er metrelik taşıyıcı beton bloklar konulması gerekiyor. Parkelerin haşat olmasını boşverdik, bu beton blokları zemine yerleştirebilmek için, salona TIR girmesi gerekiyor. TIR’ların girebileceği kapı yok; kapıların yıkılarak genişletilmesi gerekiyor. Bitmedi... Şampiyona 4 gün sürecek ama, kurulması sökülmesi en az 25 gün... E o tarihlerde Fenerbahçe’nin ve Efes’in Avrupa maçları var... Bu maçlar nerede oynanacak? Muhtemelen, “kusura bakmayın, yanlış hesap yapmışız, idare edin, biriniz İzmir’e, biriniz Ankara’ya gidin” denecek.

İşte böyle.

Olimpiyatımız yok, olimpiyat stadımız var, ayranımız yok içmeye...

Yılmaz Özdil

Hiç yorum yok: