BIY AD

28 Ekim 2010 Perşembe

Tarbes GB Maçından Notlar

Galatasaray 6 gün içinde 3. kez çıktığı Abdi İpekçi'den ilk defa mutlu yolladı beni evime. İlk galibiyet değildi, rakip de çok güçlü değildi ve hatta oyun da çok iyi değildi ama bazı şeylerin oturmaya başladığını gördük bu maçta.

Oyuna başlayan Işıl-Tuğba-Seimone-Bahar-Fowles beşi harika bir başlangıç yaptı, 6 dakikadan biraz fazla sürede maçı 21-2'ye getirdiler. Sonrasında ikinci beş aynı çizgiyi koruyamadı ve fark tek hanelere kadar indi ama hiçbir döneminde oyunun, gidebileceğine dair bir kaygı oluşmadı bende. Ceyhun Yıldızoğlu'nun 3 Türk ile başlaması beni mutlu eden bir diğer detay, istese Hodges-Seimone-Michelle-Gintare-Fowles gibi yabancılardan oluşan bir takım da sürebilirdi sahaya ama oyunun hemen her döneminde en az 2 Türk oyuncusuna şans verdi. Özellikle Işıl-Tuğba-Bahar üçlüsü iyi bir maç geçirip galibiyette büyük rol oynadılar.

Maçın tek cümlelik özeti; ilk beş farkı açarken, ikinci beş cepten yedi. Farkın büyük bir dalgalanma göstermesinin de nedeni bu oldu. İyilere biraz sonra değineceğiz önceliği daha iyi görmek istediklerimize verelim. Benchten gelen yerliler; Gülşah ve Nihan takıma katkı sağlayamadılar bugün, yalnız katkı sağlayamamaktan öte kötü performansı ile fazlaca sırıtan Michelle Campbell'ı atlamamak lazım, hele ki sürelerini azalttığı oyuncu Bahar Çağlar olunca. Devşirme oyuncu olduğu için daha fazla şeyler bekleniyor ondan, iyi başlamadığı Galatasaray serüveninde umarım bir an önce kendini bulur. Takımın bir diğer kötüsü de Doneeka Hodges'dı, 1/8 saha içi isabetiyle potayı döverken en önemli özelliği olan skorerliğinden çok uzak bir görüntü sergiledi. Yasemen bu maçta süre almazken, Ceyda da kısa bir süre oyunda kaldığı için söylenecek fazla söz yok.

Yazmak için sabırsızlandığım günün kahramanlarına Bahar'dan başlayalım. Sürekli söylüyoruz Galatasaray'ın gençlik aşısı diye, gençlerimiz içinde en hazır ve önde olanı Bahar Çağlar bugün de gösterişsiz ama faydalı oyunuyla katkısını verdi takıma. Tabii kendi standartlarına göre sıradan bir oyundu, ondan daha iyilerini de görüyor ve bekliyoruz. Tuğba bugün çift hanelere ulaşan iki yerliden biriydi, ceza atışlarındaki kusursuz performansı ile yüzümüzü güldürdü. Ceyhun Yıldızoğlu'nun onu daha iyi kullanacağını biliyorduk ve daha iyi yönetilen bir Tuğba'nın neler yapabileceğine dair bir kısa tanıtım izledik bugün. Fowles'a her maçtan sonra bir övgü ve saygı satırı ayıracağız gibi gözüküyor. Dünyanın en iyi pivotunu Galatasaray formasıyla izlemek bizim için büyük bir keyif ve ne hoştur ki onun sadece namı değil mücadelesini de görebiliyoruz. Bugün yine pota altındaki güç farkını gösterdi herkese. Şöyle ki; Gintare Petronyte de iyi işler yapabilecek bir uzun ama Fowles'tan sonra oyuna girince çocuk gibi kalıyor gözümüzde. Tarbes GB karşılaşmasında, yüz güldüren bir diğer performans da Seimone Augustus'tan geldi, yüksek skorlu bir maç oynamasından öte mücadelesiyle 'Ben döndüm' dedi ilk kez.


2 gün önce Işıl hakkında yazdığımız yazıyı sanırım okumuşsunuzdur. Daha o yazının mürekkebi kurumadan özlediğimiz Işıl'ı izleyebilmek skordan, galibiyetten ve diğer birçok şeyden önemliydi. Mutluluğun asıl sebebi de o. Alanya maçında moral için haykırılan Işıl Alben ismi bugün, kutlama ve tebrik amacıyla yankılandı salonda. Galatasaray bugün kazandı, Işıl'la kazandı, Işıl'ı kazandı. Reaksiyonu bu derece hızlı verebildiğin için teşekkürler kaptan. Asıl şimdi hoşgeldin!

Maç öncesi yazımızda da değinmiştik Tarbes GB, karşımızda durabilecek bir rakip değil o yüzden iyi konuşmak için biraz erken ama Alanya da çok güçlü bir rakip değildi. Alanya maçında göremediklerimizi bu maçta görmek, Işıl ve Seimone'u eskisi gibi izlemek, bir yerliden skor katkısı almak (bugün Tuğba oldu) önemliydi bizim için. Kolay rakiplere (kolay rakip dediğimiz de Fransa şampiyonu oluyor bu arada) karşı oynamaya, moral ve form tutma adına ihtiyacımız vardı zaten. Ceyhun Yıldızoğlu ve Işıl'ın şu maçtaki performanstan memnun olmaması da bir diğer mutluluk sebebi. Biz bu değiliz, daha iyiyiz. Sezonun geri kalanı için en kötü maçımız Tarbes GB olsun.

Galatasaray'ın istatistikleri şu şekilde oldu(Galatasaray.org'dan):

Galatasaray:84 - Tarbes GB:68

Tuğba Palazoğlu: 24:41, 11 sayı, 5 ribaund, 6 asist, 1 top çalma, 3 top kaybı
Doneeka Hodges: 17:11, 3 sayı, 3 ribaund, 1 asist, 3 top çalma, 2 top kaybı
Ceyda Kozluca: 05:01, 2 sayı, 1 asist, 1 top kaybı
Bahar Çağlar: 19:54, 8 sayı, 6 ribaund, 1 asist, 1 top kaybı
Işıl Alben: 27:19, 10 sayı, 4 ribaund, 10 asist, 2 top çalma
Gülşah Gümüşay: 10:22, 0 sayı, 1 ribaund, 1 top kaybı
Gintare Petronyte: 12:53, 8 sayı, 3 ribaund, 1 top çalma
Melisa Can: 20:06, 6 sayı, 2 ribaund, 2 top kaybı
Nihan Anaz: 05:48, 0 sayı, 1 top kaybı
Seimone Augustus: 29:38, 20 sayı, 7 ribaund, 1 asist, 2 top çalma, 4 top kaybı
Sylvia Fowles: 27:07, 16 sayı, 11 ribaund, 1 asist, 1 top çalma, 2 top kaybı, 3 blok

1 yorum:

Adsız dedi ki...

güzel maçtı yalnız ceyhun hocanın açıklamaları çok delikanlıcaydı hedeflerin çok daha büyük olduğunu gösterdi.simone'nun geri dönmesi ,daha doğrusu dönmeye başlaması çok güzel.nitekim bundan daha iyisini yapabilecek kapasiteye sahip.yedeklerimizden daha büyük katkı bekliyoruz.melisa şu ana kadar tam bir hayal kırıklığı,hodges te aynı şekilde.gerçi ben iki oyuncununda biraz moralle gerçek performanslarını göstereceğini umuyorum.son sözüm kaptana akşam yüzünü gülüyor görmek sevindirdi bizi galatasarayın en önemli oyuncusu Işıl.onunla beraber hem galatasaray hem bayan basketbolu daha güzel devamını ve daha iyilerini bekliyoruz kaptandan teşekkürler kaptan iyiki varsın