BIY AD

29 Kasım 2009 Pazar

Derbi Öncesi


Ağustos ayının ortasında lig fikstürü çekilirken kaçıncı haftaya denk gelecek acaba diye merakla beklenilen karşılaşma geldi nihayet. Erkek basketbol takımında yaşanan forma skandalının ardından yönetimin basketbol şubesini daha fazla sahiplenmesi, Abdi İpekçi'deki derbi sırasında ve sonrasında yaşananlarla iyice gerilen ortamın bileşkesinde yarın saat 15.00'da Ahmet Cömert Spor Salonu'nda Galatasaray ile Fenerbahçe karşı karşıya gelecek. Maç D-Spor'dan ve iki kulübün resmi televizyonlarından canlı olarak yayınlanacak.

Abdi İpekçi'de gerçekleştirilen havuz şampiyonası nedeniyle Ahmet Cömert'te oynanacak olan bu karşılaşma öncesinde emniyetin ilginç bazı kararları var güvenlik sağlama noktasında. Fenerbahçe benchinin arkası, pota arkası ve televizyonun çekim açısına göre karşıda kalan tribüne seyirci almamayı planlıyor emniyet güçleri. Geriye de zaten hepi topu 500 kişilik biryer kalıyor. Yarın salona gelecek 2500'den fazla kişiyi emniyet nereye sığdırır, onu da bu kararı alanlar düşünsün diyelim ve biz sahaiçine bakmaya başlayalım.


Ligde geride kalan beş haftada yenilgisiz tek takım hüviyetine sahip olan Fenerbahçe'yi bu beş maçlık periyotta sadece Mersin maçı özelinde değerlendirmek doğru olacaktır bizim için. Tıpkı Galatasaray'ın, İstanbul Üniversitesi ve Kocaeli maçla
rına değil de Samsun deplasmanındaki oyununa bakmamızın gerekliliği gibi. Çünkü Galatasaray ve Fenerbahçe bu ligin üstünde kadrolara sahip iki takım ve ligin alt - orta sıra takımlarına karşı aldıkları galibiyetlerin istatistiğini tutmak doğru sonuçlar vermeyecektir bize. Meraklıları için Galatasaray istatistikleri ve Fenerbahçe istatistikleri burada. Derbilerde istatistiklerin pek işe yaramadığı söylenir, bu genel kanıya inanarak devam edelim biz, iki takımın kağıt üstündeki artılarına ve eksilerine bakmaya.

Geçen hafta Akatlar'daki derbide ilk kez Galatasaray forması giyen Katie Douglas'ın 18 sayılık performansı ve savunmayı sertleştiren oyun yapısından ziyade daha önemli olan birşey daha var, mevcut Galatasaray beşi için. Katie'nin gelişi ile Sophia Young gerçek mevkiisi olan dört numaraya geçiş yaptı. Böylece Sophia sezon b
aşından bu yana maçlara başladığı üç numaradan kurtularak, onu bu yeryüzünde özel kılan bölgeye geçmiş oldu yeniden. Galatasaray'ın hücumu için çok kritik bir öneme sahip bu nokta ve bana göre maç öncesindeki en büyük avantaj bu sarı kırmızılı cephede, tabii Zafer Kalaycıoğlu halen onu üç numarada oynatmaya devam etmezse. Bunun yanı sıra penetresi ortalama üstü olan ve bunu iyi kullanabilen Jia Perkins'in savunmasının faulsüz yapılmasının biraz zor olması, derbi atmosferinin de katkısıyla, önemli Galatasaray adına. Jia Perkins'in şut ritmini bularak başladığı karşılaşmalarda skoru üstlendiğini de biliyoruz geride kalan karşılaşmalardan. Buna fırsat vermemek adına özel önlemler alınacaktır ona henüz maçın başında.

Fenerbahçe cephesinde ise boyalı bölgedeki oyunculardan verim alabilmek maçın kilidi olacak. Nevriye Yılmaz, Sutton Brown, Nevin Nevl
in, Nicole Powell ve az süreler alsa da genç Devran'ın Galatasaray uzunlarına karşı üstünlük kuracağını düşünüyorum ben. Ligdeki yabancı oyuncu sınırlaması sebebiyle kenarda kalacak olan Vecerova'nın da olmayışı ile bolca ribaund alacaktır Fenerbahçe uzunları. Geçen hafta Akatlar'da Leuchenka'nın kenara gelişi ile savunma ribaundu almakta oldukça zorlanmıştı Galatasaray, hatırlatmak gerekirse. Cumhurbaşkanlığı Kupası'nda Mersin'e bütün oyunu geriden takip ederek, 12 sayı farkla mağlup olan Fenerbahçe takımı ligdeki ikinci karşılaşmalarında topu pota altına indirerek ve bu dört uzununundan toplam 54 sayı bularak maç kazanmıştı. Yarın da bunu uygulamak için sahaya çıkacaklardır. Bu dört uzunun maç başına ortalama 20 ribaund aldığını düşünürsek de - Nevriye Yılmaz 6.6 ribaund ile lider - yarın boyalı bölgeden epeyce ekmek çıkacaktır onlara.

Bir diğer kritik nokta ise oyun kurucuların birbirlerine sağlayacakları üstünlük olacak yarın. Malum bu noktada Fenerbahçe'nin uzun zamandır Galatasaray'a karşı bir üstünlüğü bir sözkonusu. Milli takımın kısalarını elinde bulunduran Fenerbahçe, bu oyuncularının fark yaratan performansları ile sonuca gitti genellikle. Birsel Vardarlı ve Esmeral Tunçluer ikilisine karşı bu kez Işıl Alben yerine Nilay Yiğit ile maça çıkacak Galatasaray. Nilay Yiğit'in yanında da Esra Şencebe ve sakatlıktan dönen Tuğba Palazoğlu olacak zaman zaman. Nilay Yiğit oyunda iken Birsel ve Esmeral'e karşı top taşımada ve oyun kurmada çok sorunlar yaşanacağını düşünmüyorum ama Esra ve Tuğba'nın top getirmesi durumunda Fenerbahçe bunu avantaja çevirmek adına hemen bir önalan baskısı getirecektir, yarın maçın kırılma anlarında oluşabilecek senaryolardan biri bence bu. Bu noktada Sophia Young, Jia Perkins ve Katie Douglas gibi oyuncuların da yarı sahaya top getirebilecek isimler olması önemli şüphesiz ama Tuğba ve Esra'nın 1 numarada oynayacağı her dakika Galatasaray'ın aleyhine gelişecektir kanısındayım ben. Ve daha önceki senelerde de bunu fazlasıyla deneyimleyen biri olarak, maçın kilidini burada görüyorum kesinlikle.


Maçın izlemesi çok zevkli olacak ve galibi de büyük ölçüde belirleyecek olan eşleşmesi ise Katie Douglas - Penny Taylor arasında olacak. Bu sene WNBA finalinde karşı karşıya gelen bu iki süper starı bu kez Galatasaray - Fenerbahçe derbisi özelinde, o rekabetle izlemek çok daha özel olacak şüphesiz. Euroleague'deki Fenerbahçe - Spartak maçında bunun bir benzerini izlemiştik, Taurasi ile Penny Taylor arasında. Yarınki bu eşleşme tabii ki çok daha heyecanlı ve anlamlı olacak iki takımın taraftarları adına. Katie'nin savunma sertliğini arttırıcı etkisinin yanı sıra ceza şutlarını yüksek yüzdeyle sokması önemli artıları. Buna karşı Penny Taylor'ın da savunulması zor penetreleri ve orta mesafe şutları en önemli silahı. Şu ana kadar Fenerbahçe'nin oynadığı tüm önemli karşılaşmalarda takımın eline baktığı isim olması da ayrıca öenmli kılıyor Penny'nin yarınki performansını. Bu eşleşmenin yanı sıra yine WNBA'den iki önemli ismi karşı karşıya getirecek olan Sophia Young - Sutton Brown(zaman zaman Nicole Powell) eşleşmeleri de oldukça önemli maçın galibini belirlemesi açısından. Özellikle Sophia Young'ın hücum perfomansı Galatasaray'ın maçı kazanabilmesi noktasında ayrıca önemli. Plase olarak da Birsel Vardarlı - Nilay Yiğit eşleşmesini söylemek gerekiyor sanırım, Türk işi bir eşleşme maçın sonucu belirler belki de uzun zaman sonra.

Galatasaray Ahmet Cömert'ten yarın akşam mutlu şekilde ayrılmak istiyorsa eğer öncelikle şu ana kadar oynanan tüm kritik karşılaşmalarda Fenerbahçe'li oyuncuların eline baktığı Penny Taylor'ı durdurması gerekecek. Ayağının tozuyla çıktığı Cumhurbaşkanlığı Kupası maçında dahi takımın en skoreri olması durumu daha iyi özetliyor sanırım. Spartak maçında ikinci çeyrekte Taurasi ile düelloya girerken de, öncesinde de hep aranan isim olması da yine bu düşüncelerin parkedeki görünümü. Penny'i yavaşlatmak galibiyet adına yapılması gereken ilk hamle. İkincisi ise verilecek hücum ribaundlarını önlemek için box -out'ların iyi yapılması ve kısaların da ribaund konsantrasyonunu üst seviyede göstermesi. Çünkü Leuchenka ve Yasemin Horasan'dan biri kenara geldiğinde bu sorun yaşanacak yarın kesinlikle, ona dikkat ederek rakibe ikinci şans sayıları vermemek gerekiyor.


Fenerbahçe ise Esra veya Tuğba'nın oyun kurucu oynadığı anlarda bu durumdan yararlanmak isteyecektir, özellikle bekleyecektir Haydar Kemal Ateş bu dakikaları. Onun haricinde ise Fenerbahçe'nin Penny Taylor silahı dışında sürekli pota altına top indirmeye çalışacağını ve oradan bulacağı sayılarla birlikte, Galatasaray uzunlarını da faul problemine sokmak zorunda olduğunu düşünüyorum ben, eğer galibiyet istiyorlarsa.

Derbilerde işin teknik-taktik boyutundan öte oyuncuların ruh halinin daha etken olduğunu hepimiz biliyoruz. Bayan basketbolunda da bu aynen geçerli, hatta daha fazlasıyla. Yarın ev sahibi avantajı ile taraftarını arkasına alarak hücum edecek olan Galatasaray bu anlamda önemli bir avantaja sahip. Zafer Kalaycıoğlu'nun göreve geldiği günden bu yana ellerini ovuşturarak bu maçı beklediğini de çok iyi biliyorum zira burada alınacak bir Fenerbahçe galibiyeti sonrası taraftarın kendisini fazlasıyla seveceğini düşünüyor. Nilay Yiğit'in orta sahadan üçlük soktuğu bir çeyrek sonunda gelen Nilay tezahüratlarını da düşününce hak veriyorum Zafer Kalaycıoğlu'na. Bunu yapmak için de elinden geleni yapacaktır, bu da ikinci önemli avantaj saha dışında Galatasaray adına.

Fenerbahçe derbilerinde kenarda yaptığı hareketlerle tüm salonu geren, saha içine kadar girerek zaten bir kıvılcım bekleyen tribünleri ateşe veren Zafer Kalaycıoğlu'nu yarın Galatasaray'ın başında izlemek ilginç bir dene
yim olacak gerçekten benim için. Karşı tarafta ise Haydar Kemal Ateş olacak Fenerbahçe takımının başında. Yarın sahaya çıkacak olan oyunculara ve hemen ardından benchdeki teknik adamlara bakıp da kahrolmamak ve Türk basketbolunun her kademesindeki bu ahbap - çavuş ilişkilerine lanet etmemek mümkün değil. Zafer Kalaycıoğlu, Ateş'e karşın ehven-i şerdir daha ötesi değil ne yazık ki. Bu atmosferi fazlasıyla yaşamış olması ve artık play-off öncesinde bu maçın önemini tüm takımın geçen sezonlarda 1-0 yenik başlanan yarı final serileri ile fazlasıyla yaşamış olması nedeniyle bir adım önde Galatasaray.


Bu yazıyı yazdığım sırada şöyle bir haber düştü nete. Doğruluğunu teyid ettiremedim henüz haberin, eğer Nevriye yarın sahada olmaz ise bu yazıdaki teknik detayların pek çoğu anlamını kaybedecek özellikle Fenerbahçe için. İki takımın arasında son dönemde oynanan karşılaşmalardaki Fenerbahçe üstünlüğünün temel sebebi Nevriye Yılmaz gibi bir Türk uzununun olmaması Galatasaray'ın. Esmeral ve Birsel'in karşısına bu kez Nilay Yiğit'i koyan Galatasaray'ın, Nevriye Yılmaz tehtidini kaybedecek bir Fenerbahçe'yi iç sahada rahatça yenmesi gerekir.

Erkek şubesinde yaşanan kaosun ardından Ahmet Dedehayır'ın da istifa ettirilmesi ve yeni bir ekibin göreve getirilmesi ile bayan takımında da bir takım değişiklikler yaşanacak ister istemez. Zor günlerden geçiyoruz hepimiz, Ros Casares maçında iyi bir oyun ortaya koyamasak da çok iyi mücadele ettik. Bu sezonun final serisi hariç en önemli maçına çıkıyoruz yarın, bu kez yarışta ben de varım diyebilmek için, seriye 1-0 geride başlamamak için yarın kazanmamız gerekiyor. Mesaj maçı tanımını kullanacaksak eğer bu sezon içerisinde, bu yarınki maçtır başka maça bakmaya gerek yok.

Hiç yorum yok: