BIY AD

8 Kasım 2009 Pazar

Samsun Basket: 67 - Galatasaray: 65 | | İlk Mağlubiyet

Riga deplasmanında gelen galibiyetin ardından yazdığım yazının başlığı Karanlık Gelecek idi. 10 yıllık bir aranın ardından katıldığımız, Avrupa'nın bayan basketbolundaki tepe noktasında biri deplasmanda olmak üzere iki galibiyet aldıktan sonra bu başlığı atıyor isem sahada yolunda gitmeyen birşeyler gördüğüm içindir nacizane. Nitekim bugün gelen mağlubiyet de ne yazık ki bu yazdıklarımı doğrular nitelikte.

Işıl Alben'siz gittiğimiz Samsun deplasmanında Nilay Yiğit - Jia Perkins - Sophia Young - Yelena Leuchenka - Yasemin Horasan beşi ile başladık mücadeleye. Klasik bir giriş cümlesinin son kelimesi değil buradaki ' mücadele' kelimesi, gerçekten hava atışı ile birlikte kıyasıya bir mücadele oldu. Son saniyeye, son topa kadar. Maç öncesi yazdığım yazıda da vurguladığım gibi, kolay pes eden bir takım beklemiyordum zaten hatta maça iyi giriş yapacak takımın da evsahibi olduğunu düşünüyordum. Jia Perkins'in 5/6 ile 10 sayı ürettiği ilk çeyrekte Yasemin Horasan'ın skor ve ribaund katkısı önemliydi bizim için. Ribaundlarda 9-3 üstünlüğümüz gözüküyordu ki maç öncesinde de vurguladığım bir noktaydı bu, üstündük boyalı bölgede fakat bunu skorboarda yansıtamamak can sıkıcı. Takım oyunundan ziyade Jia Perkins'in ya da Sophia Young'un hücumu yüklendiği bir Galatasaray vardı sahada, sezonun başından bu yana olduğu gibi.

İkinci çeyreğe Sophia Youg - Yelena Leuchenka işbirliğinden gelen basketler ile başladık, yapmamız gerektiği şekilde. Bu çeyrekteki ilk sayılarımızı atan Sophia Young daha sonraki iki hücumda da Yelena Leuchenka'ya servisi yapan isim oldu. Bu çeyrekte ürettiğimiz 18 sayının 16'sını Sophia Young - Yelena Leuchenka ikilisinden gelirken 10 dakika boyunca skor üretebilen başka bir isim çıkmadı ortaya, devrenin bitimine 10 saniye kala skoru eşitleyen basketi atan Jia Perkins'i saymazsak eğer. İçerden, dışardan, serbest atış çizgisinden toplam 9 sayı üreten Sophia Young ile 7 sayı üreten Yelena Leuchenka vardı bu çeyrekte. Pota altı üstünlüğünü kullanmamız önemli dedik ama bu kadarı da normal değil tabii. 10 dakika boyunca kısaların hiçbirinden skor katkısı gelmemesi sorunun büyüklüğünü işaret ediyor aslında. Sağlıklı bir hücum sistemimiz yok ne yazık ki. Soyunma odasına 34 -34 berabere girilirken halen ortadaydı maç.

Maça başladığımız beş ile başladık ikinci yarıya. Ve ilk üç buçuk dakikada bu beş oyuncunun elinden bulduğumuz 8 sayı ile skoru 34-42'e taşıdık. Olması gereken buydu, Yasemin ve Sophia ile boyalı bölgeyi kullanırken Nilay Yiğit ve Jia da dışarıdan skora katkı veren isimler oldular bu ilk üç buçuk dakikada. Bu dakikadan itibaren üç buçuk dakikalık dönemde gelen 10-0 Samsun serisini mola almadan izlememiz ise maçın ilk kritik eşiğiydi bana göre. Deplasmanda hele ki Samsun gibi geçen yıl evinde hiç maç kaybetmemiş bir takıma karşı oynuyorsanız, zorlandığınız bir karşılaşmada sekiz sayı öne geçmiş iken yediğiniz 10-0'lık bir seriyi izleme lüksünüz olmamalı. Olursa da sonuç iyi olmuyor işte görüldüğü üzere. Oyunun tüm ritmini rakibe verdik bu dönemde. 10-0'ın ardından gelen mola ise işe yaramadı tabii, mola dönüşü yediğimiz basket ile seri 12-0'a geldi. (46-42) Çeyrek sonunda Jia Perkins'in bulduğu üçlükle skoru eşitlesek de iki saniye kala basketi bulan Vera Perostyskia Samsun'u yeniden öne geçirdi, 51-49 ile.

Dördüncü çeyreğe iyi başlayan taraf yine bizdik tıpkı üçüncü çeyrekte olduğu gibi. 14-7'lik bir seri yakaladık ilk altı buçuk dakikada. Bu sekansda Sophia Young'un basket faulu, Esra Şencebe'nin üçlüğü, Yasemin Horasan ve Jia Perkins'in sayıları vardı. Ve son üç dakikaya 63-58 önde girdik Samsun deplasmanında, bu seri sayesinde. Son üç dakikaya beş sayı önde girerken faul hakkımızı doldurmamız dışında bir dezavantajımız yoktu. Samsun takımının ise yalnızca iki takım faulü vardı. Alyoshkina'nın serbest atış çizgisinden 1/2 atması ile skor 63-59'a gelirken skorboarrda son iki dakika gözüküyordu. Bu iki dakika önce Nilay Yiğit ile top kaybettik, daha sonra Yasemin Horasan ile hücum faul yaptık ve daha sonra da Vecerova ile hücumdan boş döndük. En kritik noktada topu kullanacak isim henüz sayısı bulunmayan, maça soğuk isim Vecerova mıdır sorunu pas geçiyoruz. Bütün bunlara rağmen son 3o saniyeye girerken Jia Perkins'in basketi ile skoru 65-65'e getirmeyi başardık.

Alyoshkina'nın elinden bulduğu basketle bitime 14 saniye kala yeniden öne geçen Samsun takımı Zafer Kalaycıoğlu'na mola aldırmaktan başka bir yol bırakmadı. Moladan top kaybı ile dönmemiz, sezonun geri kalan kısmında da molalardan hiç iyi dönmediğimiz için çok da şaşırtmadı beni. Ama hemen akabinde gelen Samsun molasından sonra henüz 10 saniye var iken taktik faul yapmamamızın/ yapamamamızın bir izahı yok. Son dakikalarda Sophia Young'ın kenarda unutulmasının da tabii ki. Bu takımın en önemli oyuncusunun Sophia Young olduğunu geçen üç sezonda defalarca gördük. 5 faul alıp oyundışı kalmadıysa eğer Sophia'yı koyup yanına dört kişi yazılır son dakikalarda.

Üçüncü çeyrekte yenilen 12-0 seri, 10 saniye kala taktik faul yapmamak ya da yapamamak, taktik faul yapsaydık maçı kazanacak mıydık sanki şeklinde gelecek olası bir soruya karşılık yap(a)madığımız için hiçbir zaman bilemeyeceğiz cevabını da not düşeyim buraya. Sophia'nın unutulması da cabası. Teknik ekibin bu önemli hataları yaptığı bir Samsun deplasmanından galibiyet ile dönmeyi rüyamızda bile göremeyiz bence.

Evinde kazanma geleneğini sürdüren Samsun takımını, Cantuğ Keskindemir'i de tebrik etmeden bitirmemek lazım bu postu.

5 yorum:

Adsız dedi ki...

bu vecerova ne işe yarar

Adsız dedi ki...

hocam ben samsundan yazıyorum ve maçta idim, siz herhalde tbl nin canlı skorundan seyrettiniz maçı, hep gs nin yanlış ve yerinde olmayan oyununu konuşuyorsunuz, ama sbk nın da çok basit topları değerlendiremediğini ve gereksiz faul ve top kayıplarına rağmen yendiğini bilmiyorsunuz..vede sbk nın nasıl sıkı savunma yaparak oyuncularınızı kitlediğini görmediniz...herşeyden önemlisi gs nin malubiyetinde en büyük etken taraftardı atmosfer korkunçtu ,salon tıklım tıklım doluydu ve seyirci baskısı müthişdi, salonda olmayan anlayamaz, bu yüzden gs li oyuncuların dengesi bozuldu kimse yenındakini duymuyordu..bu atmosferi görmeyen ezbere yazıyor zaten,,,gs li oyuncular ellerinden geleni yaptılar kötü takım felan değiller...sadece samsun seyircisine takıldılar...

Adsız dedi ki...

Samsun'un son hücumunda Galatasaray'ın taktik faul yapmaması emin olun bir Samsun taraftarı olarak beni de çok şaşırttı. Tribündeki en "bilinçsiz" seyirci bile 'şimdi faul yapacaklar' beklentisi içindeydi. Üstelik Samsun sadece %56 ile faul atıyordu ve ekstra hücum için yeterince zaman vardı ama sağolsun Zafer Kalaycıoğlu bu tercihiyle Samsun seyircisini fazlasıyla memnun etti. Bu arada Quianna Chaney'nin 25 sayı 6 asist ve 5 top çalmalık muhteşem oyunu da maçı Samsun'a getiren önemli bir etmen oldu.

İnanılmaz seyirci baskısı, Galatasaray'ın sadece 5 oyuncunun elinden sayı bulup skor yükünü dağıtamaması, biraz şanssızlık (Jia Perkins'in son topu kullanırken kayıp düşerek topu kaybetmesinden bahsediyorum), Quianna Chaney'nin beklenmedik ama insanüstü gazı ve etkili oyunu ve de kötü coaching Galatasaray'ın aldığı bu yenilginin anahtar cümleleri galiba...

Adsız dedi ki...

sevgili yazar arkadaşım
seni bi maçta burada görmeyi çok isterim misafirim olarak burada bulunmak istersen bulabilirsin beni minik ahmet ben

dejavu dedi ki...

Maçın canlı yayını olmadığı için izleme şansım yoktu ne yazık ki. Dolayısıyla sizin bu geri dönüşleriniz daha anlamlı kılıyor yazıyı, teşekkürler.

Minik Ahmet, davet için ayrıca teşekkürler. Bakalım yolumuz düşer elbet bir gün :)