BIY AD

13 Ağustos 2010 Cuma

Ustalara Saygı Kuşağı

4 WNBA, 2 Euroleague, 2 de Olimpiyat şampiyonluğu, 9 defa WNBA All-Star, 1 kez All-Star MVP'si ve WNBA'de tüm zamanların en çok sayı atan oyuncusu. Son verdiğimiz veriyle kimden bahsettiğimizi anlamışsınızdır. Evet, Tina Thompson'ın kariyerindeki kupalar, madalyalar ve onurlar bunlar. Son dönemde, sayı kraliçeliğini ele geçirmesi nedeniyle sıkça yazılarımıza konuk ettiğimiz Tina Thompson'ı biraz yakından tanıyalım.

Yazıya sondan başladık, hikayenin en başına dönelim isterseniz. 10 Şubat 1975'de Los Angeles'ta doğarak "star" olmanın ilk adımını atmıştı zaten Tina, lise ve kolej yıllarında, çok sonraları WNBA'de de takım arkadaşlığı yapacağı Lisa Leslie gibi bir yıldızla birlikte büyüdü. 1500 sayı-1000 ribaunddan fazla katkı vererek Morningside Lisesi kariyerinde, dikkatleri üzerine çekmeye başlamıştı Tina. Üniversite eğitimini 1997'de USC'de tamamladıktan sonra yeni kurulan WNBA için en istenen seçeneklerden biri halini aldı ve 1997'de yapılan WNBA tarihin ilk draftlarında birinci sıradan seçildi. Tina'yı birinci sıradan seçen Houston Comets, yeni açılan WNBA defterinde altın sayfaların sahibi olacaktı ilerleyen yıllarda.

Profesyonel kariyeri öncesinde Lisa Leslie ile takım arkadaşlığı yapan Tina, Houston'da da WNBA'in unutulmaz oyuncularından; Cynthia Cooper ve Sheryl Swoopes gibi çok özel iki isimle aynı formayı paylaştı. 1997'den 2000'e kadar 4 sene şampiyonluğu kimseye bırakmayan Houston Comets, Seattle Storm'ün bu sene kırmayı başaramadığı en iyi normal sezon performansının da sahibi. Tina Thompson, Cooper ve Swoopes ile birlikte Comets'in big three'sini oluşturuyordu. WNBA kariyeri boyunca, hem normal sezon hem de playofflar'da çift hanelerde skor ortalamasına sahip olan Tina, ribaund ve asist katkılarıyla da bir forvette olması gereken her şeye sahipti. Dış atışlardaki isabet oranıyla da koçları için çok yönlü bir silah oldu hep. Ayrıca belirtmek lazım tam bir istikrar abidesi olan Tina, kariyerinde çıktığı 434 WNBA mücadelesinde (normal sezon+playofflar) 433 kez ilk beş başladı maçlara.

WNBA'de son şampiyonluğunu 2000'de yaşayan Tina Thompson, Amerika Milli Takımı'nın 2004 ve 2008 olimpiyat kadrolarında da yer alıyordu. Her iki olimpiyatta da altın madalya alan Tina, aldığı ödüllerle bir müze kurmaya yakınlaşıyordu. Avrupa'yı çok tercih etmedi kariyerinde Tina Thompson, 3 kez Avrupa'ya gelen oyuncu bunların ikisinde Euroleague şampiyonluğu ile döndü ülkesine. 2007 ve 2008'de Spartak Moskova forması giyen Thompson'ın burada da Lauren Jackson, Diana Taurasi ve Sue Bird ile takım arkadaşlığını ekleyelim. Amerikalı oyuncu geçtiğimiz Avrupa sezonunda da Romanya'da forma giydi. Municipal Targoviste ile Eurocup'ta mücadele eden oyuncu, Romanya'yı onurlandırmış oldu başka bir deyişle.

2006'da WNBA'in 10. yılı şerefine; taraftar, koç, basın ve oyuncu oylarıyla seçilen, en önemli ve iz bırakan oyunların belirlendiği, WNBA's All-Decade Team'de kendine yer bulan 10 oyuncu şöyleydi: Sue Bird, Tamika Catchings, Cynthia Cooper, Yolanda Griffith, Lauren Jackson, Lisa Leslie, Katie Smith, Dawn Staley, Sheryl Swoopes ve Tina Thompson. Yazı boyunca takım arkadaşlarının üstüne bastık, bu tüm zamanların takımındaki kendi hariç 9 oyuncu da takım arkadaşı Tina Thompson'ın. Cooper, Swoopes, Staley ile Houston'da, Sue Bird ve Lauren Jackson ile Spartak Moskova'da, Lise Leslie ile amatör kariyeri ve Los Angeles'ta, Catchings, Griffith ve Smith ile de Amerika Milli Takımı'nda beraber oynadı Tina. Çok özel oyuncularla birlikte çalışmanın faydasını da kariyeri boyunca çok iyi kullandı, tabii onlara da bir şeyler kattı Tina.

2009'da Houston'ın ligden çekilmesinin ardından, LA Sparks'ın yolunu tutan Tina Thompson, geçtiğimiz sene Candace Parker ve Lise Leslie ile birlikte konferans finali oynadı, Sparks formasıyla. Leslie'nin aktif kariyerini sonlandırması, Parker'ın da sakatlanmasıyla kötü bir sezon geçiren Sparks'ın en skorer oyuncusu Tina Thompson. Thompson, bu sabaha karşı kariyerinin 6310. sayısını attı Minnesota potalarına, bu basketin özelliği son saniyede gelip, Sparks'a 78-77'lik galibiyeti getirmesiydi. Tina alamet-i farikası o koyu rujuyla, WNBA tarihine öpücükler bırakmaya devam ediyor. Biz de saygı ile izliyoruz bir efsanenin son demlerini.

Hiç yorum yok: