BIY AD

2 Kasım 2010 Salı

Soğuk Bize Yaramıyor

Ruslar'ın yıllardır sürdürdüğü Avrupa'nın en iyi ligi olma iddiasını biliyoruz. Bu sene yeni kıta dışı oyuncu kuralı ve bizim ekiplerimizin atılım yapmasıyla bu iddia biraz yara alsa da, şahsi görüşüm hala en yüksek kalitenin Rusya'da olduğu. Lauren Jackson, Sue Bird, Tina Charles, Cappie Pondexter gibi dünyada kendi pozisyonlarının en iyi 2-3 oyuncusundan biri sayılan isimlere sahip olan Rus takımları, devşirmeleri ile de fark yaratıyor. Ama TKBL ekipleri ile aralarındaki en büyük fark, kuşkusuz yerli kalitesi. Bizde de değerli oyuncular var ama hiçbir zaman Rus oyuncuların Dünya Şampiyonaları, Avrupa Şampiyonaları veya Olimpiyatlar'da aldıkları derecelere yaklaşamadık.


Durum böyle olunca, Rus takımlarıyla oynanan maçlarda özellikle deplasmanlar cehenneme dönüşüyor. Çarşamba günü çıkacağımız Spartak Moskova deplasmanı öncesi, son yıllarda gittiğimiz Rusya deplasmanlarını bir hatırlatmak istedik:


19 Şubat 2009 Chevakata 65-79 (Eurocup)
12 Mart 2009 Dynamo Kursk 61-47 (Eurocup)
20 Ekim 2009 Spartak Moskova 92-59 (Süper Kupa)
18 Kasım 2009 UMMC Ekaterinburg 69-54 (Euroleague)
2 Şubat 2010 UMMC Ekaterinburg 79-55 (Euroleague) 

Chevakata maçı hariç oynadığı tüm deplasmanlardan mağlup ayrılan ekibimiz, bu maçların İstanbul'daki rövanşlarını da işin içine katarsak son 9 maçın 6'sında mağlubiyetler aldı. Chevakata kağıt üzerinde kolay gözükebilir ama o dönemki kadrosunda değerli oyuncular barındırıyordu. Yaz aylarında Beşiktaş'a transferi gündeme gelen Anastasia Pimenova, şimdilerde Spartak oyuncusu olan Irina Sokolovskaya, UMMC'de oynayan milli oyuncu Tatiana Vidmer, Panküp'ün WNBA'den transferi Nakia Sanford ile güçlü bir kadrosu vardı Chevakata'nın. 

Geçtiğimiz sene hem aynı grupta bulunduğumuz hem de Top 16'da eşleştiğimiz UMMC karşısında varlık gösterememiştik. Bu sene de Spartak Moskova ile aynı gruptayız. Galatasaray'ın Rusya deplasmanlarındaki başarısızlığının tam tersine Spartak'ın da evinde üstün bir performansı var. Son 4 senenin Euroleague şampiyonu olan Spartak, bu dörtlemenin son 3'ünde hiç iç saha mağlubiyeti almadı. Kadrosu hala çok güçlü olsa da takımdan ayrılan yıldızların ve şu an takımla birlikte olmayan Sue Bird'in yokluğunda bir güven problemi yaşadıklarını görüyoruz. Takımın her oyuncusu çıkıp; 'bizi yok saymayın', 'biz hala güçlüyüz' tarzı açıklamalar yapma ihtiyacı duyuyorlar. Rakibin sorunlar yaşadığı bu dönemde, 3 yıldır evlerinde yenilmemelerinin ve son 4 senenin şampiyonu olmalarının bize bir motivasyon sağlayacağını düşünüyorum. Son 5 yılın, en yenilebilir Spartak'ını bulacağız karşımızda. 

Bu sene çıktıkları Süper Kupa maçından önce de dediğimiz gibi "Spartak, Spartak'tır" ve bu maçın da favorisidir ama önümüzde de çok büyük bir fırsat var. Değerlendirmeliyiz. 

Hiç yorum yok: