BIY AD

23 Ekim 2009 Cuma

Çankaya Üniversitesi: 58 - Fenerbahçe: 80


Çarşamba günü oynadığı kupa maçının ardından Ankara'dan ayrılmayan Fenerbahçe, sezonun açılış maçında Çankaya Üniversitesi ile karşılaştı bugün. Yalnızca bir gün dinlenme şansı bulan Fenerbahçe'nin haftaiçi oynayacağı Euroleague karşılaşması nedeniyle bu maçı Cuma günü oynamak zorunda olduğu hatırlatmakta fayda var. Maçları genellikle öğle arasında oynayarak, kampüsdeki öğrencileri salona çekmek isteyen Çankaya takımının da büyük etkisi vardı tabii bu maç saatinin tercih edilmesinde. Ligdeki en önemli rakibimizi üç gün içinde ikinci kez canlı izleme fırsatını kaçırmak istemedim ve Çankaya Üniversitesi yollarına düştük öğle saatlerinde, Fenerbahçe'li bir arkadaşımla.

Çarşamba akşamı olduğu gibi yine Birsel Vardarlı - Esmeral Tunçluer - Nicole Powell - Nevin Nevlin - Nevriye Yılmaz beşini tercih ederek başladı coach Haydar Kemal Ateş. Maçtan bir gün önce bu sezonki hedeflerini Play-off oynamak olarak açıklayan coach Mustafa Secerlioğlu ise Sha Brooks -Damla Gezgin -Lindsay Bowen - Megan Frazee - Görkem Ertaş beşini sürdü sahaya hava atışı için. Size olarak bütün pozisyonlarda rakibine üstün bir Fenerbahçe dikkat çekiyordu iki takımın beşleri sahaya gelirken. Fenerbahçe'nin bunu ne ölçüde avantaja çevirip, maçı koparacağı ise oyunun gidişatında kendini belli edecekti. Zira rakibe göre hazırlanmış planlardan ziyade kendi oyununa odaklı bir Fenerbahçe izledik maçın hemen başında. İki uzun ile maça başlayarak pota altını kullanma isteğini gösteren Fenerbahçe takımının ilk beş dakika içerisinde Nevin Nevlin ve Nevriye Yılmaz'ın elinden ürettiği toplam 10 sayı da bu planın işlediğini gösterdi. İlk çeyrekte üretilen toplam 22 sarı lacivert sayının 14'ünde yine bu ikilinin ismi vardı, boyalı bölgedeki üstünlüklerini maç boyunca kullandı Fenerbahçe. Fakat özellikle Nicole Powell'ı farklı zamanlarda savunan üç Çankaya'lı oyuncunun da fiziksel dezavantajı bulunmasına rağmen Fenerbahçe'li oyuncuların ve teknik heyetin topu Powell'a indirme gibi bir gayret içinde bulunmamaları da dikkat çekiciydi. Günümüz basketbolu hatalar ve miss- matchler üzerinden bulunan sayılar üzerine yığılmış iken bunu kullanmamak dezavantaj yaratıyor takımlara, Çankaya Üniversitesi karşısında olmaz bu dediğim ama ciddi rakiplere karşı büyük önem taşıyacağını gördük geçmişte ve tabii göreceğiz ileride.

İkinci çeyrekte Bowen'ın yüksek üç sayılık yüzdesi ile farkı 11'de tutmayı başararak oyunun içinde kalan evsahibine takımına öldürücü darbeyi üçüncü çeyreğin henüz başında yakaladığı 6-0'lık bir seri ile vurdu Fenerbahçe ve orada maçı koparmayı başardı. Bench derinliğini de kullanmak isteyen Ateş, genç oyuncularını sürdü sahaya. Ve 40 dakikanın sonunda da sahadan 80-58'lik skorla galip ayrıldı Fenerbahçe takımı.

İki maçın da en formda ismi Nevin Nevlin olarak gözüktü Fenerbahçe'de. Özellikle savunmada pota altını kapatmada gösterdiği gayret ve Nevriye Yılmaz ile olan uyumları o bölgeyi efektif kullanmalarını sağlıyor Fenerbahçe takımının. Bugün 4/7 iki sayılık, 8/8 serbest atış ile 16 sayı üretti forma giydiği 20 dakikada. Serbest atışların fazla olması da yazının başında belirttiğim gibi pota altındaki size farkından doğan faullerden kaynaklanıyor. Şu an için takımın en öne çıkan ismi Nevlin kesinlikle. Yerli rotasyonun ana parçalarından Birsel Vardarlı ve Esmeral Tunçluer ikilisi ise Ankara turunun en etkisiz oyuncuları idi. İkilinin bugünkü toplam şut yüzdesi 1/6 olmasına rağmen ürettikleri 7 asist ile yine de oyunun içinde kalmayı başarmaları da, onların takım için ne kadar önemli oyuncular olduklarını gösteriyor aslında. Fenerbahçe'nin Türkiye liginde elde ettiği başarıların anahtarı bu yerli oyuncular ve sezon öncesi pek de ışık vermediler bana ama zamanla form tutan oyuncular olduklarını da hatırlamak da fayda var sanırım.

Yabancı kadrosunda ise Penny Taylor bugün yine ikinci çeyrekte girdi oyuna. Onu izlemek büyük keyif, bir kez daha izledik kendisini canlı canlı. Oyun zekası üst düzeyde olan, her hareketi akıl dolu bir oyuncu. Üstelik savunmada da çok gayretli, takıma geç katılmasına rağmen bir çok pozisyonda takım arkadaşlarını savunmaya yerleşme konusunda uyaran O'ydu hep. İlk çeyreğin tamamını benchde geçirdikten sonra geri kalan 30 dakikanın 21'inde sahada yer alan Penny Taylor 18 sayı ile yine takımının en skoreri oldu Mersin maçından sonra. Aşina olduğumuz isimlerden Matea Ajavon, Nicole Powell ve Sutton Brown ise Penny'in aksine takıma yeni katılmış gibi bir görüntü çizdiler iki maçta da. Bugün yine kötü bir performans izledik bu üçlüden, bir sorun mu var yoksa Amerika'dan buraya geçiş sürecini mi uzatıyorlar bilemiyorum. Ama bu üçlünün saha içi isabet yüzdesi 10/25 şeklinde oluştu 40 dakikada.

Genç oyunculardan Begüm Dalgalar ve Amerika'dan dönen Devran Tanacan şans bulan isimler oldular farkın açıldığı dönemde. Çok kolay iki pozisyonu bitirememesinin ardından kenara alınan Devran'a koçun tepkisi ise çok anlamsız geldi bana zaten fark yüksek, kenara da almışın oyuncuyu hatasından dolayı, dikkat çekici şekilde yüklenmek gereksiz bence. Aynı şekilde bütün maç oyuncularını azarlar tavırlar sergileyen Çankaya Üniversitesi koçu Mustafa Secerlioğlu'nun davranışları da irrite ediciydi.

Haftaiçi Euroleague maçının ardından ligde Mersin ile karşılaşacak Fenerbahçe. Beklediğimden daha düşük seviyede buldum ben Fenerbahçe'yi sezon başı itibariyle, salondan izlediğim iki karşılaşmada da. Haydar Kemal Ateş kaynaklı bir takım eksikliklerin, problemlerin varlığı gibi yerli oyuncuların da henüz o bildiğimiz performanslarından uzak olması bunda ana etken. Zaman içinde bu oyuncuların performanslarının yükseleceği aşikar ama saha kenarından taktiksel anlamda katkı gelmesi beklenmemeli Fenerbahçe'de.

Hiç yorum yok: