21 Ekim 2009 Çarşamba
Mersin BŞB: 86 - Fenerbahçe: 74
Geçen sezonun iki kupalı takımı olarak Cumhurbaşkanlığı Kupası'na gelen Fenerbahçe takımı maça Birsel Vardarlı - Esmeral Tunçluer - Nicole Powell - Nevin Nevlin - Nevriye Yılmaz beşi ile başlarken, Mersin tarafı ise Ivory Latta - Barbara Turner - Şaziye Karslı - Korel Engin - Erlana Larkins beşi sahaya geldi hava atışı için. Maç öncesi yazdığım yazıda daha fazla mücadele etmesi gereken tarafın Mersin olduğunu, hücumda herhangi bir sıkıntı yaşamayacaklarını fakat bunun yeterli olmayacağını, onlar için kritik olan noktanın savunmada gösterecekleri direnç olacağını söylemiştim. Ve eğer bunu yapabilirlerse son topa kadar galibiyeti kovalarlar yazmıştım, tıpkı Ceyhun Yıldızoğlu'nun maçtan sonra basın toplantısında söylediği gibi ben de bu kadar kolay olmasını beklemiyordum şahsen. Sonuna kadar hakedilmiş bir galibiyet bu, tebriklerimizi Mersin'e gönderdikten sonra saha içine dönelim tekrar.
Bu tarz tek ayaklı maçlarda oyuna nasıl başladığınız çok önemlidir, hem özgüven kazanmanız açısından hem de rakibin direncini kırmak açısından. Mersin tarafında da bu düşünce hakimdi maç öncesinde, henüz ısınırken dahi çok istekli oldukları gözden kaçmıyordu. Hızlı bir giriş yaptılar maça, tam da beklediğim gibi. Latta'nın iki hücumda bulduğu üstüste iki üç sayılık basket ile skoru 6-0'a getirdiler henüz maçın ilk dakikası dolarken ve geri kalan 39 dakikada Fenerbahçe'nin öne geçmesine hiç izin vermediler. Dahası skor eşitlenmedi bile hiç. Maça 5/5 saha içi isabeti ile başlayan Latta'ya karşılık Fenerbahçe tarafında Nevlin ve Nevriye Yılmaz'ın ellerinden üretilmiş altı sayı gördük fakat Latta'nın durmaya pek niyeti yoktu, tabii Fenerbahçe tarafının da onu durdurmaya. Maçın altıncı dakikası geride kalarken Latta'nın şut kaçırmadan ürettiği 15 sayıya, Şaziye Karslı'nın da dışardan katkısı gelmeye başlayınca 18-9 Mersin üstünlüğünü gördük. Geri kalan dört dakikada bu kez sahneye Larkins çıktı, pota altındaki etkili oyunlarından ufak kesitler sunan Larkins bulduğu dört sayı ile bu çeyrekte skor üreten üçüncü Mersin'li oyuncu oldu. (Latta 15, Larkins 4, Şaziye 3) 10 dakikada üretilen 22 Mersin sayısında Latta'nın harika performansı kadar ona çözüm üretemeyen, dahası üretmek için çabalamayan Fenerbahçe teknik ekibinin de büyük payı vardı. Fenerbahçe'nin ürettiği 16 sayının 10'unun Nevriye ve Nevlin'in elinden gelmesi de tesadüf değildi tabii, onlar da en avantajlı oldukları bölgeyi işlemeye çalışarak başladılar maça. Ayrıca çeyreğin bitimine üç dakika kala dört oyuncusunu birden kenara alan Ceyhun Yıldızoğlu'nun tüm takımdan katkı almaya yönelik sisteminden ödün vermemesi de önemliydi bu noktada.
İkinci çeyreğe Penny Taylor'ı oyuna alarak başladı coach Haydar Kemal Ateş, dünya gözüyle Penny'i de izleme fırsatı bulduk böylece. İlk çeyreğe iyi başlayan isim Latta olmuştu Güney temsilcisinde, ikinci çeyreğe iyi giriş yapan isim ise Erlana Larkins oldu. İkinci çeyreğin ilk üç dakikasında 6 sayı 3 ribaundluk(2'si hücum) bir oyun ortaya koyan Larkins, bu performansı sonrası kenara gelirken skor da 28-20 Mersin lehine idi. Yerine oyuna giren Scott ise geçen sezonda da Mersin'de forma giyen bir oyuncuydu ve dolayısıyla ortama daha alışık olan bir isimdi. Oyuna girdiği andan itibaren 7 dakika hiç çıkmadan sahada kalan Scott'tan 8 sayılık bir skor katkısı alırken Mersin takımı, bu sezonki oyun karakterini göstermeye başlamıştı bile henüz sezonun ilk resmi karşılaşması olmasına rağmen. Kaptırdığı bir top sonrası Aynur Metin'e faul yapan ve son adam olması sebebiyle teknik faul çalınan Matee Ajavon üçledi. Yaklaşık 50 saniye vardı devrenin bitmesine, Ajavon'un kenara alınacağından emin şekilde serbest atışların atılmasını bekledim. Fakat Haydar Kemal Ateş nedense çıkarmadı Ajavon'u oyundan ve bitime iki saniye kala dördüncü faulünü yaptı Ajavon, hem de çok gereksiz bir pozisyonda. Faul hakkının dolmadığını düşünerek Mersin yarısahasında yaptığı faul sonrası, hem iki sayı yedirdi takımına hem de dördüncü faulünü alarak uzunca bir süre kenarda beklemek zorunda kaldı. Ama en az onun kadar hatalı olan, belki de daha fazla, coachu atlamamak lazım. Kabul edilebilir bir hata değil.
Devrede Aynur Metin'in 5, Deniz Boz'un 2, Şaziye Karslı'nın 6 sayısı vardı Mersin takımında. Altı iyi okunması gereken rakamlar bunlar zira burada Yıldızoğlu'nun sisteminin temelleri yatıyor. Baktığınız zaman 5 sayı ve 2 sayı pek de önemli gibi durmayabilir ama bu katkıyı her maç aldığınız taktirde ki tam olarak bunu başarıyor Mersin takımında, işler olumlu yönde gelişiyor sizin adınıza. Şaziye konusu ise apayrı, burada bu sistemde başarılı olacağını yazmıştım daha önce, tekrar olmasın.
Soyunma odasına 48-31 önde giden Mersin takımında yüzler gülüyordu, çok rahat şekilde oynayarak 17 sayılık bir fark yaratmışlardı ve kupa için sadece 20 dakika kalmıştı. Hamle yapması gereken taraf ise Fenerbahçe idi çünkü oyun tam da Mersin'in istediği gibi şekillenmişti ilk yirmi dakikada. Fakat ikinci yarıya da hızlı başlayan taraf Latta ile Mersin takımı oldu. Henüz ilk dakika dolmadan 6'sı Latta, ikisi Larkins imzalı olmak üzere 8 sayı ürettiler ve skoru 56-31'e getirerek maçtaki en yüksek farkı yakaladılar. Penny Taylor destekli bir 8-0'lık seri gelse de Fenerbahçe tarafından Latta'nın şut kaçırmaya pek niyeti yoktu bugün, bu atağa da karşılık verdi, Barbara Turner'ın da skor üretimine başlaması ile bu krizi de atlatmayı başardı Mersin takımı ve son çeyreğe 69 -54 önde girdiler.
Geride kalan on dakika ve 15 sayılık bir fark vardı. Tecrübe problemleri yaşadıkları için geçen sezonu kupasız tamamlamak durumunda kalan Mersin takımını önemli bir sınav bekliyordu çünkü Fenerbahçe'nin önde pres yaparak son çeyreğe başlayacağını tahmin ediyordum. Fakat pek niyeti yoktu buna Haydar Kemal Ateş'in, dolayısıyla rahat bir başlangıç oldu Mersin adına. İlk üç çeyrekte olduğu gibi ilk sayılar yine Latta'dan geldi, bilmem ne düşünmüştür Fenerbahçe teknik ekibi bu sayıların ardından. Latta+Larkins+Scott katkılı 6-0'lık bir seri ile son çeyreğe giriş yapan Mersin takımı farkı 21'e çekerek kapıyı kapattı ilk iki dakikada, kapanan kapıyı açmak için çok uğraştıysa da Fenerbahçe fayda etmedi zira epeyce geç kalmışlardı bunun için. Yine de yakalayabilirlerdi belki ama bu coach kaynaklı olmayacaktı kesinlikle, bireysel performanslarla zorladılar o da fayda etmeyince, onlar da bıraktılar ve tebrik ettiler Mersin takımını.
Bugünkü maçın pek çok alt teması var aslında. Bunlardan ilki Ceyhun Yıldızoğlu'nun Mersin'de henüz ikinci sezonunun başında elde ettiği Cumhurbaşkanlığı Kupası. Her defasında bir adım daha çıkarak, üstüne koyarak bunu başardılar. Takımı ve şehri motive etmesi adına çok çok önemli bu kupa, sonuna kadar hakettiler, tebrikler. Bir diğeri, teknik ekibin maçın kaderine ne ölçüde etki ettiğini görmemizdi. Arada kalite farkının bariz olduğu iki takım karşılaşırken, teknik ekibi kuvvetli olan Mersin takımı bunu avantaja çevirerek oyuncular arasındaki farkı kapatmış oldu. Motivasyon konusunda zaten başarılı bir isim Yıldızoğlu, böylece de takımını öne geçirmiş oldu Fenerbahçe karşısında. Teknik ekip oyuna bu kadar da etki eder mi canım diyenler olacaktır tabii ama çok iyi ile çok kötüyü yanyana koyunca böyle oluyor işte. Geçen sezon play-off'da kaybedilen maçlara daha bir üzülüyor insan şu maçı izledikten sonra, Okan Çevik'in kulakları çınlasın. Zafer Kalaycıoğlu da şu maçı günde iki öğün izlesin, izletsin takıma. Mersin özelinde devam edeceğim bu yazıya, şimdilik burada bir virgül koyalım.
Tebrikler Mersin, tebrikler Ceyhun Yıldızoğlu. Sonuna kadar hakettiğiniz bir başarı bu, ders niteliğinde bir galibiyet.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
4 yorum:
Heyttt be aslansın Mersin :)
...bird hunter...
Fener yine hakettiğini aldı..
Mersin'i tebrik etmek gerek. Maça gelecek olursak Ceyhun Yıldızoğlu beklenilen oyunu oynattı ki bana göre bu oyun modern bir basketbol değil. Rakip alanda başlayan ve rakibi bozmaya yönelik hücumdan süre çalmaya yönelik bir savunma anlayışı, Galatasaray için yazılan stratezi yazısında kelimelerle anlatımı kolay fakat oynanması zor ve Avrupai kalan topun rakip alana hızlı paslarla veya ilk adımı güçlü bir penetreyle geçirilmesi set hücumununda basit ama çabuk paslarla boş şutun bulunması veya ikili oyun oynanması esasına dayalı hücum sisteminde bu savunma sizi eksik bırakır maç kaybettirir. Türkiye'de bu standartlarda sözde değil özde hızlı oynayan takım bulunmadığından Mersin iyi hücum etmesi halinde üstlerde yer alır. Fenerbahçe forumlarında Haydar Kemal Ateş eleştirileri arttı. Galatasaray için Fenerbahçe'de kalması iyi olacak.
Memleketimle gurur duydum:)
Tebriklerin en büyüğünü hakettiler...
Yorum Gönder