BIY AD

31 Ekim 2009 Cumartesi

2. Hafta Cumartesi Maçları


Fenerbahçe: 71 - Mersin BŞB: 61

Haftanın en önemli maçında Fenerbahçe Mersin BŞB'i 71-61 ile geçerek bir anlamda kupanın rövanşını almış oldu. Bana göre ligin gidişatını etkileyecek bir maç demiştim bu maça, gerçekten de böyle düşünüyordum. Maçtan sonra da bu fikrim değişmiş değil, bugün çıkabilecek bir Mersin galibiyeti Fenerbahçe tarafını büyük çapta bir krize yollayabilirdi.

Maça Birsel Vardarlı - Penny Taylor - Sutton Brown - Nicole Powell - Nevriye Yılmaz beşi ile başlayan Fenerbahçe'ye karşılık Ceyhun Yıldızoğlu'nun beşi Ivory Latta - Barbara Turner - Şaziye Karslı - Korel Engin - Erlana Larkins şeklinde oldu. Mersin tarafında Cumhurbaşkanlığı Kupası'nı kazandıkları beş bozulmaz iken Fenerbahçe cephesinde Esmeral ve Nevin Nevlin yerine Penny Taylor ve Sutton Brown dahil olmuştu ilk beşe. Penny Taylor'ın takıma katıldıktan sonra ilk kez ilk beş başladığı bir karşılaşma olması da maça verilen önemin bir tezahürüydü aslında.

Kupa maçında Latta'nın yaptığı muhteşem başlangıcı ve bunu beklemeyen Fenerbahçe tarafını yazmıştım. Bu kez hazırlıklıydı Haydar Kemal Ateş ve ilk saniyeden itibaren Birsel'e bire bir aldırdı Latta'yı. Ankara'da bulduğu o geniş hareket alanını bulamayan Latta Birsel'in bu hareketli savunmasında epeyce yıprandı ve Mersin hücumunun ritm kazanamamasına sebep oldu. Maçı 10 sayıyla tamamlayan Latta 8/8 serbest atış ve 1/8 saha içi isabeti ile oynadı dediğimde tablo biraz daha netleşecektir diye düşünüyorum. Birsel'in rakibini tam sahadan alarak yaptığı bu baskı Fenerbahçe teknik ekibinin kupa öncesi rakibi analiz edemediğinin de bir göstergesi, aynı zamanda. Bu baskıdan kurtulup kendi hücum düzenine döndüğünde Mersin takımı skorboardda çift haneye yaklaşan bir Fenerbahçe üstünlüğü vardı. Barbara Turner'ın penetreleri ve Larkins'in boyalı bölgeyi efektif kullanımı ile 11 sayıya ulaşan konuk takım çeyreği 18-11 yenik kapattı.

İlk çeyrekte iç dış dengesini kurmakta zorlanan ve takım oyunundan ziyade zorlama şutlarla skor bulan Fenerbahçe takımında üretilen 18 sayının tamamı Nicole Powell - Sutton Brown ikilisinden geldi. Bu ikili dışında bir oyuncunun elinden kazanılan ilk sayı ise maçın 12. dakikasında Birsel'in turnikesinden gelen sayı idi. Bu iki oyuncunun skorda öne çıkması tabii ki beklenen bir durum ama bu skorları takım oyunundan ziyade birebir zorlamalar üzerinden bulmaları bir takım aksaklıkların olduğuna da işaret ediyor.

İkinci çeyrekte boyalı bölgeyi kullanmak isteyen Mersin BŞB ve Fenerbahçe takımları mümkün olduğunca topu içeriye indirmeye gayret ettiler. Fakat oyun bir türlü ritm kazanamadı bu çeyrekte iki tarafın da yaptığı bolca faul ve top kayıpları sebebiyle. Ritm kazanamayan oyunun sonucunda da sık sık sete set hücumlar izleme durumunda kaldık. Bu çeyreği 20-17 önde tamamlayan Fenerbahçe soyunma odasına 38-28 önde gitti. Soyunma odasına önde gitmelerine karşın Penny Taylor'ın 3, Ajavon'un çok kısa sürede 2 ve Nevriye'nin de 2 faulde olması onları bekleyen muhtemel bir faul problemini işaret ediyordu bizlere. Tabii ki bu madeni işlemek koşuluyla.

20 dakikada üretilen 28, 40 dakikada üretilen 61 sayı Mersin gibi hücum gücü üst seviye olan bir takım için az bir rakam. Özellikle bu tarz karşılaşmalarda, mesaj maçlarında, devrede 28 sayı üreterek devreyi önde kapatmanız mümkün gözükmüyor zira Mersin'in savunması ortalama bir savunma, onları farklı kılacak olan hücumdaki alternatifleri.

Üçüncü çeyreği de rahat şekilde önde götüren Fenerbahçe takımı bir an olsun bile Mersin'in umutlanmasına fırsat vermeden, çeyrek sonunda farkı 15'lere kadar çekmeyi başardı. Bu çeyreğin yıldızı boyalı bölgede 5/6 ile skor üreten Nevriye Yılmaz idi. Onu durdurabilecek tek isim olan Larkins'i de yanında oturtunca Ceyhun Yıldızoğlu zorlanmadan çok rahat sayılar buldu Nevriye.

Dördüncü çeyreğe, maç genelinde olduğu gibi, zone ile başladı Mersin takımı fakat bu kez vidalar biraz daha sıkılmıştı. Ve 15 sayılık farkın yarattığı bir rahatlık da vardı ev sahibinde. Durum böyle olunca, işler Mersin lehine gelişmeye başladı. Zone'a karşı sadece top çeviren ve statik kalmayı tercih eden ve tabii bu durumu 4 hücum üstüste gözlemlemesine rağmen mola alma gereği hissetmeyen Haydar Kemal Ateş'in de katkılarıyla oyuna döndü Mersin takımı. Farkı da tek hanelere kadar indirmeyi başardılar bitime 2.35 kala. Nevlin'in asistinde gelen Birsel'in üçlüğünün ardından Latta'nın hızlı hücum etme çabasında iken Birsel'e hücum faul yapması ile kapı da kapanmış oldu ve Fenerbahçe karşılaşmadan 71-61 galip ayrıldı.

Fenerbahçe takımında tam beş oyuncunun 30 ve üzerinde dakikalar alması, Begüm Dalgalar - Devran Tanacan gibi genç oyuncuların hiç süre alamamaları Haydar Kemal Ateş'in bu maça ne kadar önem verdiğini gösteren istatistikler. Alınacak olası bir mağlubiyette durumun ciddiyetinin farkında yani o da. Genç oyuncuların gelişimine önem veren bir isim değil zaten kendisi, yanlış anlaşılma olmasın fakat yine de adettendir diyerek 2-3 dakika süreler veriyor genelde. Bugün onu da yapamaması önemliydi bence.

Mersin tarafında ise Korel Engin'in 1/6 ile oynayıp, çok kritik 2 top kaybı yapması. Ve Şaziye Karslı'nın ilk sayısının maçın skoru belirleyen basket olması zaten bugün Mersin takımının kazanmasının pek mümkün olmadığını gösteriyordu. Bunlara bir de Latta'nın performansı eklendiğinde, 10 sayılık farkı seve seve kabul etmişlerdir bence. Sadece Larkins'in gerekli anlarda sahada olmaması eksi bir puandı benim nazarımda, onun haricinde zaten galibiyet için gerekli bir performans gösteremedi Mersin takımı.



Botaş: 53 - Samsun Basketbol: 51

Haftanın açılış karşılaşmasında Adana'da karşı karşıya geldi iki takım. Botaş'ı geçen hafta izleme fırsatımız olmuştu, Samsun takımını da Ankara'da izlemiştim hazırlık döneminde. Geçen seneki kadrolarına nazaran daha zayıf bir görüntüde olduklarını ve geçen sezon elde edilen o başarıya ulaşmalarının pek de kolay olmayacağı görüşündeydim. Geçen hafta zor da olsa kazanmışlardı evlerinde fakat bu kez Adana deplasmanında işler pek de iyi gitmedi onlar adına ve ilk mağlubiyetlerini aldılar. Aynı zamanda Botaş'ın da ilk galibiyeti idi bu.

Maça hızlı başladı ev sahibi takım, 7-0 ve 6-0'lık iki serinin ardından 13-3 ile giriş yaptılar maça. Ve ilk yarının önemli bölümünü de önde götürdüler. İkinci çeyreğin ortasından itibaren toparlanan Samsun Basketbol takımı önce eşitliği sağladı ve bitime bir dakika kala da 33-30 öne geçmeyi başardı. Ve soyunma odasına bu skorla gidildi. İkinci yarıda ise iki takım da skoru sürükleyemedi ve hep çok yakın farklarla gitti geldi maç. Bitime 30 saniye kala kendisine yapılan faul sonrası 1/2 ile serbest atış kullanan ve oyunda kaldığı 15 dakika sonunda ilk sayısına ulaşan Burcu Uzun maçın skorunu belirleyen isim oldu ve ev sahibi takım sahadan 53-51 galip ayrıldı. Geçen hafta Burcu Uzun'un skorer oyunu konuşulmuştu epeyce, bugün 0/4 ile kötü bir gün geçirmiş olsa da gününde olduğunda geçen hafta gibi oldukça yüksek yüzdelerle sokabilecek bir isim Burcu Uzun. Ve bu şekilde maç da kazandıracaktır Botaş takımına, Galatasaray'a Fenerbahçe'ye, Mersin'e karşı olmaz belki ama orta seviyelerde bunu yapabilecek bir oyuncu Burcu. Bugün son saniyedeki serbest atışlarıyla maçı kazandırması da, Botaş'a ablalık yapmaya geliyor yorumumuzu boşa çıkarmaması noktasında sevindirici.

Samsun Basketbol deplasmanlarda epeyce zorlanacak bu sene görüntü o yönde, içeride alacakları maçlar ise onları aşağının ateşinden uzak tutmaya yetecektir diye düşünüyorum. Botaş takımının ise Adana'da galibiyet ile başlaması, moral kazanmaları adına önemliydi bugün. Onlar da evlerinde kazanmayı gelenek haline getirmeye çalışacaklar zira onların da dışarıda maç kazanmaları çok da kolay gözükmüyor.

1 yorum:

Adsız dedi ki...

samsun takımı bitime 5 dk kala hiç takım faulü olmamasına karşın botaşın 3 takım faulü ve iki oyuncusunun da 4 faulde olma avantajını kullanamamıştır...bana göre maçı yalnış taktik ve katryna nın kötü oyunu kaybettirmiştir...samsun takımı kendi sahasında ne kadar çok büyük takım yenerse o kadar avantajlı olur, çünkü samsun'un deplasmanda yenildiği orta sıra takımları büyük ihtimalle her iki maçta da büyük takımlara yenileceklerdir...